Cabai rawit merupakan salah satu komoditas sayuran buah berpola respirasi jenis klimaterik yang memproduksi etilen. Penelitian ini bertujuan untuk mempertahankan dan memperpanjang masa simpan cabai ...rawit merah dengan menggunakan etilen adsorber bag (EAB). Pada penelitian ini bahan yang digunakan yaitu cabai rawit merah (Capsicum frutescens L.) varietas ori 212. Tahapan penelitian ini terdiri atas penelitian pendahuluan dan penelitian utama. Penelitian pendahuluan melakukan pengukuran produksi etilen dan H2O pada cabai rawit merah setelah panen, sedangkan pada penelitian utama yaitu mempertahankan dan memperpanjang masa simpan cabai rawit merah dengan penyimpanan menggunakan EAB pada suhu 27 ± 2 °C selama 10 hari, 15 hari, dan 20 hari serta melihat pengaruh setelah pelepasan EAB. Apabila data berdistribusi normal dianalisis menggunakan uji t-sample dan apabila tidak berdistribusi normal dengan uji Mann-Whitney. Hasil penelitian yang diperoleh adalah penggunaan EAB mampu mempertahankan masa simpan cabai rawit merah selama 10 hari pada skenario 1, 15 hari pada skenario 2, dan 18 hari untuk skenario 3 pada suhu ruang (27±2 °C).
Tanaman krisan (Chrysanthemum morifolium Ramat) merupakan tanaman perenial herbasius dari famili Asteraceae. Krisan memiliki nilai ekonomi yang cukup tinggi di Indonesia sebagai tanaman hias dalam ...bentuk bunga pot dan bunga potong. Permintaan pasar akan bunga krisan mengalami peningkatan setiap tahunnya.. Salah satu faktor yang mempengaruhi penurunan kualitas bunga potong krisan yakni etilen. Etilen merupakan hormon tanaman yang berperan pada proses pengguguran daun dan bunga, pemicu pembungaan, pembengkakan batang, pembentukan akar, memicu perkecambahan benih, pemasakan buah. Krisan termasuk kedalam jenis tanaman non-klimakterik, yakni tanaman yang kurang sensitif terhadap etilen. Namun pada beberapa penelitian menemukan beberapa varietas dari krisan sensitif terhadap paparan etilen eksogen. Salah satu cara untuk mengurangi efek etilen dengan aplikasi 1-Methylcyclopropene (1-MCP). Kerja 1-MCP pada tanaman yakni sebagai kompetitor etilen saat menempel pada reseptor. Aplikasi 1-MCP pada bunga potong krisan dapat memperpanjang umur dari bunga dengan mengurangi degradasi klorofil dan kehilangan berat segar bunga potong. Aplikasi 1-MCP pada setek krisan mampu mengurangi gejala kerusakan akibat etilen seperti penguningan daun, pengguguran daun, dan nekrosis. Setek yang diaplikasikan 1-MCP akan mengalami penghambatan dalam pembentukan akar karena terkait peran etilen terhadap inisiasi akar.
Tanaman krisan (Chrysanthemum morifolium Ramat) merupakan tanaman perenial herbasius dari famili Asteraceae. Krisan memiliki nilai ekonomi yang cukup tinggi di Indonesia sebagai tanaman hias dalam ...bentuk bunga pot dan bunga potong. Permintaan pasar akan bunga krisan mengalami peningkatan setiap tahunnya.. Salah satu faktor yang mempengaruhi penurunan kualitas bunga potong krisan yakni etilen. Etilen merupakan hormon tanaman yang berperan pada proses pengguguran daun dan bunga, pemicu pembungaan, pembengkakan batang, pembentukan akar, memicu perkecambahan benih, pemasakan buah. Krisan termasuk kedalam jenis tanaman non-klimakterik, yakni tanaman yang kurang sensitif terhadap etilen. Namun pada beberapa penelitian menemukan beberapa varietas dari krisan sensitif terhadap paparan etilen eksogen. Salah satu cara untuk mengurangi efek etilen dengan aplikasi 1-Methylcyclopropene (1-MCP). Kerja 1-MCP pada tanaman yakni sebagai kompetitor etilen saat menempel pada reseptor. Aplikasi 1-MCP pada bunga potong krisan dapat memperpanjang umur dari bunga dengan mengurangi degradasi klorofil dan kehilangan berat segar bunga potong. Aplikasi 1-MCP pada setek krisan mampu mengurangi gejala kerusakan akibat etilen seperti penguningan daun, pengguguran daun, dan nekrosis. Setek yang diaplikasikan 1-MCP akan mengalami penghambatan dalam pembentukan akar karena terkait peran etilen terhadap inisiasi akar.
U radu je sustavno obrađena enzimatska hidroliza poliestera, ekološki prihvatljivog
procesa koji se odvija pri atmosferskom tlaku, umjerenim temperaturama
i blagim pH uvjetima, čime se smanjuju ...troškovi proizvodnje, potrošnje
energije, jača svjesnost ekološkoj prihvatljivosti i poboljšava
kvaliteta i funkcionalnost proizvoda. Prednosti enzimatske obrade na tekstilnim
supstratima u odnosu na alkalnu hidrolizu je poboljšan površinski izgled,
smanjene tendencije stvaranja pilinga, poboljšan opip i mekoća. Prema istraženoj
literaturi kutinaze bi bile najbolji izbor za hidrolizu površine poliesterskih
materijala jer pokazuju svojstva slična lipazama (hidroliza netopljivih
supstrata) i esterazama (hidroliza topljivih supstrata) što im omogućava
djelovanje na različite vrste topljivih i netopljivih estera.
Amaç:
Bu çalışmada, QMix ™, etilendiamintetraasetik asit ve klorheksidin irrigasyon
solüsyonlarının human osteoblast hücreleri hattı üzerindeki zamana bağlı toksik
etkisi değerlendirdi.
Materyal ve ...metod: Human
osteoblast hücreleri, % 5 CO2 ve% 100 bağıl nem içeren bir ortamda 37ºC'de
tek tabakalı olacak şekilde kültüre edildi. Hücreler 4 saat ve 24 saat boyunca etilendiamintetraasetik
asit (EDTA), klorheksidin (CHX) ve QMix ™ 'e maruz bırakıldı. Hücre canlılığı
2,3-bis (2-metoksi-4-nitro-5-sülfenil) -5 - (fenilamino) karbonil -2H-tetrazolyum
hidroksit kiti (XTT) ile değerlendirildi. Human osteoblast hücrelerinin
ortalama yaşayabilirliğindeki farklılıklar istatistiksel olarak
değerlendirildi.
Bulgular:
Deney solüsyonlarındaki ve kontrol grubundaki canlı hücrelerin ortalama yüzdesi
arasında hem 4 saatlik (p˂0,001) hem de
24 saatlik (p =0,004) uygulamanın
sonrasında istatistiksel olarak anlamlı
fark görüldü. Canlı hücrelerin ortalama yüzdesi, EDTA, CHX ve QMixTM
grubunda uygulama süresinin artması ile istatistiksel olarak anlamlı derecede
azaldı (p˂0,05). 4 saat süresince uygulamanın ardından CHX ‘e göre EDTA ve Qmix
istatistiksel olarak anlamı derecede daha az toksik etki gösterdi
(p˂0,05). 24 saat süresince uygulamanın
ardından ise irrigasyon solüsyonlarının toksisitesi arasında istatistiksel
olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05).
Sonuç: Bu
çalışmada kullanılan irrigasyon solüsyonları human osteoblast hücre hattı
üzerinde çeşitli derecede toksik etki gösterdi. Uygulama süresinin artması kullanılan
irrigasyon solüsyonlarının human
osteoblast hücre hattı üzerindeki toksisitesini de arttırdı.
Amaç:
Bu çalışmada, QMix ™, etilendiamintetraasetik asit ve klorheksidin irrigasyon
solüsyonlarının human osteoblast hücreleri hattı üzerindeki zamana bağlı toksik
etkisi değerlendirdi.Materyal ve metod: Human
osteoblast hücreleri, % 5 CO2 ve% 100 bağıl nem içeren bir ortamda 37ºC'de
tek tabakalı olacak şekilde kültüre edildi. Hücreler 4 saat ve 24 saat boyunca etilendiamintetraasetik
asit (EDTA), klorheksidin (CHX) ve QMix ™ 'e maruz bırakıldı. Hücre canlılığı
2,3-bis (2-metoksi-4-nitro-5-sülfenil) -5 - (fenilamino) karbonil -2H-tetrazolyum
hidroksit kiti (XTT) ile değerlendirildi. Human osteoblast hücrelerinin
ortalama yaşayabilirliğindeki farklılıklar istatistiksel olarak
değerlendirildi.Bulgular:
Deney solüsyonlarındaki ve kontrol grubundaki canlı hücrelerin ortalama yüzdesi
arasında hem 4 saatlik (p˂0,001) hem de
24 saatlik (p =0,004) uygulamanın
sonrasında istatistiksel olarak anlamlı
fark görüldü. Canlı hücrelerin ortalama yüzdesi, EDTA, CHX ve QMixTM
grubunda uygulama süresinin artması ile istatistiksel olarak anlamlı derecede
azaldı (p˂0,05). 4 saat süresince uygulamanın ardından CHX ‘e göre EDTA ve Qmix
istatistiksel olarak anlamı derecede daha az toksik etki gösterdi
(p˂0,05). 24 saat süresince uygulamanın
ardından ise irrigasyon solüsyonlarının toksisitesi arasında istatistiksel
olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05).
Sonuç: Bu
çalışmada kullanılan irrigasyon solüsyonları human osteoblast hücre hattı
üzerinde çeşitli derecede toksik etki gösterdi. Uygulama süresinin artması kullanılan
irrigasyon solüsyonlarının human osteoblast hücre hattı üzerindeki toksisitesini
de arttırdı.
In this case report, a 40-year-old male patient with a persistent and productive cough lasting over 2 weeks, accompanied by dyspnea, who received an anti-tuberculosis drug regimen for 12 months ...without any clinical improvement at a different hospital before being referred to Persahabatan Central General Hospital was presented. In-depth clinical, and radiological investigations, the periodic acid-Schiff (PAS)-positive related to pulmonary alveolar proteinosis (PAP) confirmed through transbronchial biopsy (TBB). PAP is a rare lung disease with exceptionally low prevalence and incidence, Notably, the patient’s occupational environment played a crucial role in the diagnosis, as we identified occupational PAP secondary to chronic inhalation of ethylene oxide in a poorly ventilated work setting and inadequate respiratory protection. The patient was administered inhaled filgrastim (1 vial) at four intervals over 30 days, yielding favorable and satisfactory clinical as well as radiological outcomes.
Full text
Available for:
IZUM, KILJ, NUK, PILJ, PNG, SAZU, UL, UM, UPUK
Kauçuk ürünler vulkanizasyonun keşfedilmesiyle beraber günümüzde farklı alanlarda sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Bu ürünler beyaz eşya, otomotiv, uçak ve roket sanayi, inşaat ve demir yolu gibi ...sektörlerde değerli yere sahiptirler. Kauçuk ürünlerin fazla kullanımı kauçuk çeşitliliğinin önemini de arttırmaktadır. Her kauçuk tipinin kendine has özellikleri bulunmaktadır ve kullanım yerlerine göre özel katkı malzemeleri ilaveleriyle bu özellikler daha da geliştirilebilmektedirler. Etilen Propilen Dien Monomer (EPDM) kauçuğu kendine has özelliklerinden dolayı tercih edilen kauçuklar arasındadır ve özel katkı malzemeleri kullanılarak yetersiz yönlerinin geliştirilebilmesi mümkün bir kauçuk türüdür. Bu çalışmanın amacı EPDM kauçuğu kullanılarak oluşturulmuş EPDM karışımına toz grafit katkı malzemesinin ilavesi ile mekanik özelliklerine etkisinin incelenmesidir. Bunun için çalışma kapsamında iki farklı türde kauçuk karışımları oluşturulmuştur. Karışım reçetelerine özel katkı malzemesi olarak toz grafit (EPDM GP) 10 phr oranında eklenmiş, saf karışım reçetesiyle (EPDM 0) reolojik ve mekanik değerleri karşılaştırılmıştır. Kauçuk karışımlarının reolojik değerleri, viskoziteleri, sertlikleri, modül değerleri, kopma mukavemetleri, uzama miktarları, yoğunlukları, külleri, yanma davranışları ve çapraz bağ yoğunlukları analiz edilmiştir. Grafit katkısının kauçuğun mekanik değerlerine olumlu etki ettiği belirlenmiştir. Grafitin karışıma katılmasıyla kauçuk karışımın yanma eğiliminin arttırdığı görülmektedir. Bununla birlikte kauçuk karışıma grafitin eklenmesi çapraz bağ yoğunluklarını (CLD) da arttırmaktadır.
Introducción: La velocidad de sedimentación globular, es la segunda prueba de hematología, solicitada en la Atención Primaria de Salud. La muestra para la biometría hemática de contadores ...electrónicos con etilendiaminotetracético de potásico al 10 % es poco utilizado en Cuba, para la determinación de la velocidad de sedimentación globular. Objetivos: Evaluar la relación de la velocidad de sedimentación globular con citrato de sodio al 3.8 % y ácido etilendiaminotetracético de potásico al 10 % como técnica diagnóstica. Método: Se realizó un estudio observacional de corte transversal para comparar el uso de ambos anticoagulantes, medir la velocidad de sedimentación globular, por el método de Westergren en 100 pacientes que acudieron al Laboratorio Clínico del Hospital Pediátrico ¨José Ramón Martínez¨ de Artemisa, durante el periodo de septiembre a noviembre del 2017. Resultados: Se analizaron 51 % de velocidades de sedimentación globulares no normales y el 49 % normales, la correlación de Pearson entre los resultados de ambos anticoagulantes fue significativa con p<0.001, se cumplieron los supuestos de las pruebas de significación para el análisis de regresión lineal, obteniendo la ecuación Y = - 2.698 + 0.756 (X) para convertir los resultados de la eritrosedimentación con el método con ácido etilendiaminotetraacético a los valores obtenidos con citrato de sodio. Conclusiones: Los resultados muestran que la eritrosedimentación, mediante una muestra de sangre anticoagulada con ácido etilendiaminotetracético tiene una buena correlación con la prueba realizada con citrato de sodio; es posible implementar su uso sobre todo en niños.
Čvrsti polimerni elektroliti na bazi poli(etilen-oksida) (PEO) i litijevih soli imaju slabu ionsku provodnost pri temperaturi uporabe, a osnovni razlog je visok stupanj kristalnosti PEO-a. Udio ...kristalne faze u PEO-u može se smanjiti dodatkom nanočestica, u koje spadaju i poliedarski oligomerni silseskvioksani (POSS). U ovom radu upotrijebljeni su metil-, fluoro- i kloro-fenil hepta izobutil poliedarski oligomerni silseskvioksani. Istraživan je njihov utjecaj na kinetiku izotermne razgradnje PEO-a. Aktivacijska energija, predeksponencijalni faktor i kinetički model izračunati su pomoću programa Netzsch Thermokinetics Professional . Utvrđeno je da se proces izotermne toplinske razgradnje odvija kroz jedan stupanj koji je najbolje opisan autokatalitičkim modelima.
Poly(ethylene oxide) (PEO) and lithium salts based solid polymer electrolytes exhibit low ionic conductivity at the service temperatures, the main reason being the high crystallinity of PEO. Degree of crystallinity is often lowered by addition of nanoparticles, among them being a very interesting group known as polyhedral oligomeric silsesquioxanes (POSSs). In this work, the influence of POSS nanoparticles (methyl-, fluoro-, and chloro-phenil heptaisobutyl POSS) on kinetics of isothermal PEO degradation was investigated. Activation energy, pre-exponential factor, and kinetic model were determined using Netzsch Thermokinetics Professional program. It was found that the process of isothermal degradation occurs through one step, best described by autocatalytic models. According to Fig. 2 and Table 2, all investigated samples at 360, 370, and 380 °C after 60 min reach constant mass plateau with residual mass ( m f ) 3–7 %. In this temperature range, degradation of both PEO and POSSs occur. Before starting the kinetic analysis, the time necessary to gain isothermal conditions was subtracted. Activation energy ( E ) and pre-exponential factor ( A ) calculated using linear regression (LR), as well as the kinetic model of thermal degradation f ( α ) are summarised in Table 4. Activation energies of PEO/POSS 1, PEO/POSS 3 i PEO/POSS 5 samples are similar to those of PEO. The highest and lowest value of activation energy for PEO/POSS 4 and PEO/POSS 2 samples, respectively, is the result of their inherent thermal stability. Dependence of activation energy on conversion is of the same shape for all samples, implying the same mechanism of thermal degradation. DTG curves exhibit one degradation step only. Results of F-test (Table 3) indicate that extended Prout-Tompkins model as well as other autocatalytic models are statistically the best for description of the isothermal degradation of PEO and PEO/POSS composites. Also, the sigmoidal shape of degradation curves (Fig. 3) is characteristic for autocatalytic processes. Finally, calculated models are in very good agreement with experimental data (Fig. 6).
Full text
Available for:
IZUM, KILJ, NUK, PILJ, PNG, SAZU, UL, UM, UPUK
Ethylene is a compound produced naturally by fruit that can accelerate the maturity of the fruit. Controlling ethylene gas as a product of metabolism of fruit during storage will prolong the shelf ...life of the fruit. Controlling ethylene gas is carried out by adsorption process using carbon-impregnated cobalt oxide. In this study, carbon as a support made by pyrolysis of extraction waste of mangosteen peel at a temperature of 850°C for 15 minutes. Furthermore, the process of impregnating of cobalt oxide into the carbon pore network was carried out by using the incipient wetness impregnation method by adding a cobalt salt solution into the carbon pore network, followed by heating at a temperature of 110oC for 8 hours and calcination at a temperature of 200oC for 6 hours. Ethylene adsorption test performed at 30°C using a static volumetric test. While Cavendish banana fruit preservation process was carried out at ambient temperature (20-32oC) by observing the changing of skin color from day to day. Adsorption test results showed that the ethylene uptake increased with the increasing of the composition of cobalt oxide on the carbon surface. The highest ethylene uptake of 6.094 mmol/(gram of adsorbent) was obtained from adsorption of ethylene using carbon-impregnated 30% cobalt oxide. Fruit preservation process indicated that the increasing of amount of adsorbent can improve the shelf life of bananas Cavendish. The highest result was obtained from the addition of 15 grams of carbon-impregnated cobalt oxide and silica gel that can extend the shelf life of bananas Cavendish for 15 days. Keywords: adsorption; carbon; cobalt oxide; ethylene; impregnation Abstrak Etilen merupakan senyawa yang dihasilkan secara alami oleh buah yang dapat mempercepat kematangan pada buah. Pengontrolan gas etilen sebagai produk metabolisme buah selama penyimpanan akan memperpanjang masa simpan buah tersebut. Pengontrolan gas etilen dilakukan dengan proses adsorpsi menggunakan karbon teremban oksida cobalt. Pada penelitian ini, karbon sebagai pengemban dibuat dari pirolisis limbah kulit manggis sisa ekstraksi pada suhu 850oC selama 15 menit. Selanjutnya, proses pengembanan oksida cobalt pada permukaan karbon dibuat melalui proses impregnasi dengan incipient wetness method yang dilakukan dengan menambahkan larutan garam cobalt ke dalam jaringan pori karbon yang dilanjutkan dengan pemanasan pada suhu 110oC selama 8 jam dan kalsinasi pada suhu 200oC selama 6 jam. Uji adsorpsi etilen dilakukan pada suhu 30oC menggunakan alat uji static volumetric. Sedangkan proses pengawetan buah pisang Cavendish dilakukan pada suhu lingkungan (20 – 32oC) dengan mengamati perubahan warna kulitnya dari hari ke hari. Hasil uji adsorpsi menunjukkan bahwa semakin banyak komposisi oksida cobalt pada permukaan karbon akan meningkatkan kapasitas penjerapan terhadap etilen. Hasil tertinggi sebesar 6,094 mmol/(gram adsorben) diperoleh dari adsorpsi etilen menggunakan karbon teremban 30% oksida cobalt. Dari proses pengawetan buah menunjukkan bahwa jumlah karbon teremban oksida cobalt yang semakin meningkat dapat meningkatkan umur simpan dari buah pisang Cavendish. Hasil tertinggi diperoleh dari penambahan 15 gram karbon teremban cobalt dan silica gel dapat memperpanjang umur simpan buah pisang Cavendish selama 15 hari. Kata kunci: adsorpsi; karbon; oksida cobalt; etilen; impregnasi