Günümüzde talebin gittikçe arttığı ve her gün daha fazla insanın sağlık hizmeti alabilmek için başvurduğu sağlık kuruluşları, fiziksel olarak çok geniş alanları kaplamakta ve çoğalan uzmanlık ...alanları sebebiyle gittikçe artan sayıda poliklinik ve laboratuar birimleri ile hizmet vermektedirler. Niteliksel olarak önemli gelişme gösteren ve başvuru sayılarının hızla arttığı hastanelerde, hastaların hastane içindeki birimlere ulaşımları büyük ve beklenmeyen sorunlar oluşturmaya başlamış ve hastanelerde biriken yoğun kalabalıklar bu durumu kronik bir sorun haline getirmiştir. Geçmiş dönemlerde hastaların muayene sonrası tanı birimlerine yönlendirilme oranları çok yüksek değil iken, günümüzde teşhis amaçlı yapılan birçok muayene, tanı birimlerinden alınan sonuçlarla desteklenmektedir. Benzer şekilde poliklinikler arası konsültasyon istem sayıları da fazlalaşmış, sağlık kurumları içerisinde birimler arası ulaşım ve etkileşim sıklıkla yapılır hale gelmiştir. Bu durum, hastane yöneticilerini, hastane mekân organizasyonu ve özellikle poliklinik, laboratuar ve radyoloji birimlerinin hastane içerisindeki yerleşim düzenleri üzerinde planlama yapmaya sevk etmiştir. Bu çalışmada, en uygun hastane yerleşim planlarını oluşturarak hastane içi ulaşım problemlerini en aza indirebilmek amacıyla karınca kolonisi algoritması temelinde bir yazılım geliştirilmiş ve bu yazılım vasıtasıyla en uygun hastane yerleşim planlarının oluşturulabilmesi için bir model önerisi yapılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, örnek modelde, poliklinik hastalarının ilk başvuru yapabilmek için gerçekleştirdikleri hastane içi sirkülasyonda %62, konsültasyon istemlerinde gerçekleşen hastane içi sirkülasyonda %78, polikliniklerden laboratuarlara gönderilen hastaların ulaşımında %23, polikliniklerden radyoloji birimlerine gönderilen hastaların ulaşımında ise %53 oranlarında kazanım sağlanmıştır. Çalışma kapsamında geliştirlen model önerisi, özellikle mekansal olarak çok geniş alanlarda hizmet veren, çok sayıda uzmanlaşmış poliklinik ve labaratuvara sahip ve her gün binlerce hastanın başvurduğu sağlık kurumlarının poliklinik, labaratuvar ve radyoloji birimlerinin mümkün olan en doğru şekilde konumlandırılabilmesi için yön gösterici olabilecektir. Çalışmada geliştirlen sistem, hastanede hizmet veren birimlerin tercih edilen fiziksel büyüklüklerini, poliklinik konsültasyon sayılarını ve polikliniklerden labaratuvar ve radyoloji birimlerine parametrik olarak aldığı için farklı çalışma ve iş düzenine veya farklı fiziksel tasarıma sahip olan sağlık kurumlarında kolaylıkla uygulanabilecektir.
Bir finansman tekniği olarak kullanılan faktoring işlemleri, satıcı işletmenin vadeli satıştan doğan alacağını faktoring şirketine devretmesi esasına dayanmaktadır. Faktoring işlemleri, satıcı ...işletmenin alacaklarını faktoring şirketine devretmesiyle başlayan ve vade sonunda müşteri işletmenin faktoring şirketine ödeme yapmasıyla tamamlanan bir süreci kapsamaktadır. Her ne kadar, faktoring işlemleri daha çok gelişmiş ülkelerde uygulansa da Türkiye'de de ticari toplumun finansman ihtiyacı nedeniyle uygulama alanı bulmaya başlamıştır. Bu gelişmelere paralel olarak faktoring şirketlerinin muhasebe uygulamaları daha önemli hale gelmiştir. Zira bir süreç olarak gerçekleşen faktoring işlemlerinin her aşamasının açık ve gerçeği yansıtacak bir biçimde muhasebe kayıt ortamına aktarılması oldukça önemlidir. Türkiye'de faktoring şirketlerinin yasal statüsü ve özel hesap planı nedeniyle, muhasebe uygulamaları satıcı işletmeye göre daha da önemli hale gelmiştir. Bu çalışmada; faktoring işlemlerinin genel ve kısa sunumu yapıldıktan sonra, satıcı işletmenin ve faktoring şirketinin faktoring sürecinde yapması gereken muhasebe kayıtlarının nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur. Faktoring şirketinin muhasebe kayıtları 2007 yılında revize edilen yeni hesap planındaki "özel" hesaplar kullanılarak yapılmıştır. Örnek uygulamalar iki popüler faktoring türü (kabili rücu ve gayri kabili rücu) esas alınarak hazırlanmıştır.
La figure, dans la sémiotique greimassienne, héritant d’une élaboration polysémique chez Hjelmslev, appartient tant au plan de l’expression qu’au plan du contenu. Sur le plan du contenu, elle ...s’introduit au niveau discursif et renvoie à un thème, qu’elle
. Par ailleurs, dans Sémantique Structurale, les traces d’information que nos cinq sens nous apportent sont aussi appelées figures, et c’est par leur intermédiaire que le monde naturel joue un rôle dans la naissance du sens. Ces figures engendrées par la perception sont des figures d’expression et appartiennent de ce fait au plan de l’expression. L’unification des deux types de figures en une figurativité générique, située au niveau discursif et subdivisée en figurativité
, dite de surface, et figurativité
, dite profonde (Landowski. 2017.
. São Paulo : Editora CPS e Estação das Letras e Cores) est discutée avec l’apport d’auteurs de la sémiotique française et la structure quadratique du signe due au Groupe µ (2015.
. Bruxelles : Les Impressions Nouvelles : 283–292). Cette discussion nous suggère la figurativité comme transversale au parcours génératif du sens et contribuant à l’opération de conversion, dans la mesure où des traces du monde naturel refont surface sous la forme de figures du monde, sur le plan du contenu discursif.
Annan Planı Referandumu Sürecinde Rauf Denktaş’ın Ötekileştirilmesi: Yeni Düzen Gazetesi Örneği Dr. Ümmü Altan Bayraktar1 Özet 24 Nisan 2004’te gerçekleştirilen Annan Planı Referendumu, Kıbrıs’ın ...siyasal yapısında ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin atılan adımlar üzerinde etkisi halen süren önemli izdüşümler oluşturmuştur. Bu süreçte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Türkiye ve Yunanistan’da farklı siyasi anlayışların iktidara gelmesi, Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmelerin seyrini de etkilemiş, K.K.T.C ve Türkiye’de bir iç politika anlaşmazlığı niteliği kazanmıştır. Türkiye’de AK Parti iktidarı, K.K.T.C’de Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Demokrat Parti koalisyonu, Türk tarafının Kıbrıs politikasını şekillendiren belirleyici etken olmuştur. Türkiye’deki iktidar ve uluslararası konjöktürün dinamiklerine göre değişiklik gösteren Rauf Denktaş ve Ankara ilişkileri, AK Parti dönemine kadar çoğu zaman Ankara’nın tam desteğiyle ilerlemiş; Kıbrıs meselesi, Türkiye dış politikasında ‘milli dava’ olarak ele alınmıştır. Kıbrıs siyasetinin milli dava ekseninden kaydığı iddia edilen dönemde Kuzey Kıbrıs’ta statükoyu temsil eden ve kendi ifadesiyle ‘çözümsüzlük çözümdür’ siyasetiyle; Kıbrıs’ta Türk milliyetçiliğinin sözcülüğünü yapan Rauf Denktaş, muhalif kesim için ‘öteki’ olmuş, referandum sürecinde plana hayır diyen tarafta olması nedeniyle, evet diyen taraflarca dışlanmış ve geçmişten beri uzlaşmayı reddeden taraf olduğu gerekçesiyle de sürekli eleştirilmiştir. Araştırma konusunun odaklandığı dönemde siyasi iktidarın büyük ortağı CTP’nin yayın organı ve yüksek tirajlı gazetelerden biri olması, çözümden yana, statükoya muhalif sol basını temsil etmesi nedeniyle seçilen Yeni Düzen gazetesi’nde referandum tarihini de içine alan Nisan 2004 sayısında, Kıbrıs Türk toplumunda medya-siyasi güç ilişkileri çerçevesinde haber metinlerinde Annan Planı’nın nasıl temsil edildiği, bu plana ‘evet’ ve ‘hayır’ın nasıl anlamlandırıldığı ve meşrulaştırma dayanaklarıyla hakim toplumsal anlamların nasıl kurulduğu, kimlik kurguları üzerinden Rauf Denktaş’ın ‘ötekileştirilmesi’yle yaratılan algı değişiklikleri ve kamuoyunu yönlendirme biçimleri nitel ve nicel içerik analizi yöntemleri uygulanarak ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Annan Planı ve Referandumu, Rauf Denktaş, Ötekileştirme, Kıbrıslılık, Türk Milliyetçiliği, Yeni Düzen Gazetesi Marginalization of Rauf Denktaş In Annan Plan Referandum Period: Yeni Duzen Newspaper Example Abstract The Annan Plan Referandum on 24 April 2004, created important projections on the political structure of Cyprus and steps towards the solution with still on-going impact. Within that period, different political understandings had acceded in the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC), Greek Cypriot Administration of Southern Cyprus, Turkey and Greece with an impact on the developments of Cyprus issue and an internal political conflict had legitimized in Cyprus and Turkey. AK Party government in Turkey, and the coalition of Republican Turkish Party (CTP) and Democrat Party were the determinant factor in shaping the Cyprus policy of the Turkish side. The relations between Rauf Denktaş and Ankara changing on the basis of the dynamics of power in Turkey and international conjuncture had proceed with the full support of Ankara until the AK Party term; the Cyprus issue has been considered as ‘national cause’ in the Turkish foreign policies. During the claims of deviation from the national cause axis, Rauf Denktaş, represented the status quo in North Cyprus as the spokesperson of Turkish nationalism with his own words ‘no solution is solution’ was ‘marginalized’ by the opponent group and being one of among supporting ‘no’ during the referendum period, alienated by the ‘yes’ parties and constantly criticized with the justification being a party refusing the reconciliation from the past. Upon the selection of Yeni Düzen Newspaper- the media organ of CTP, the major partner of political power of time as the subject of research, one of the newspapers with high circulation representing the left wings press opposed to the status quo and supporter of settlement, this study discusses the perception changes and public leading styles created by the “marginalization” of Rauf Denktaş with qualitative and quantitave analysis methods assessing April 2004 issue covering the referendum date that how the Annan Plan was represented in news reports within the framework of media-political power relations in Turkish Cypriot community, meaning of ‘yes’ and ‘no’ and establishment of dominant social meanings with the basis of legalization, identity construct. Key words: Annan Plan and Referandum, Rauf Denktaş, Marginalization, Cypriotism, Turkish Nationalism, Yeni Düzen Newspaper 1 Dr. Ümmü Altan Bayraktar, Girne Amerikan Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Basın-Yayın Bölümü, ummualtan@gmail.com
Annan Planı Referandumu Sürecinde Rauf Denktaş’ın Ötekileştirilmesi: Yeni Düzen Gazetesi Örneği
Dr. Ümmü Altan Bayraktar 1
Özet
24 Nisan 2004’te gerçekleştirilen Annan Planı Referendumu, Kıbrıs’ın ...siyasal yapısında ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin atılan adımlar üzerinde etkisi halen süren önemli izdüşümler oluşturmuştur. Bu süreçte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Türkiye ve Yunanistan’da farklı siyasi anlayışların iktidara gelmesi, Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmelerin seyrini de etkilemiş, K.K.T.C ve Türkiye’de bir iç politika anlaşmazlığı niteliği kazanmıştır. Türkiye’de AK Parti iktidarı, K.K.T.C’de Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Demokrat Parti koalisyonu, Türk tarafının Kıbrıs politikasını şekillendiren belirleyici etken olmuştur. Türkiye’deki iktidar ve uluslararası konjöktürün dinamiklerine göre değişiklik gösteren Rauf Denktaş ve Ankara ilişkileri, AK Parti dönemine kadar çoğu zaman Ankara’nın tam desteğiyle ilerlemiş; Kıbrıs meselesi, Türkiye dış politikasında ‘milli dava’ olarak ele alınmıştır. Kıbrıs siyasetinin milli dava ekseninden kaydığı iddia edilen dönemde Kuzey Kıbrıs’ta statükoyu temsil eden ve kendi ifadesiyle ‘çözümsüzlük çözümdür’ siyasetiyle; Kıbrıs’ta Türk milliyetçiliğinin sözcülüğünü yapan Rauf Denktaş, muhalif kesim için ‘öteki’ olmuş, referandum sürecinde plana hayır diyen tarafta olması nedeniyle, evet diyen taraflarca dışlanmış ve geçmişten beri uzlaşmayı reddeden taraf olduğu gerekçesiyle de sürekli eleştirilmiştir. Araştırma konusunun odaklandığı dönemde siyasi iktidarın büyük ortağı CTP’nin yayın organı ve yüksek tirajlı gazetelerden biri olması, çözümden yana, statükoya muhalif sol basını temsil etmesi nedeniyle seçilen Yeni Düzen gazetesi’nde referandum tarihini de içine alan Nisan 2004 sayısında, Kıbrıs Türk toplumunda medya-siyasi güç ilişkileri çerçevesinde haber metinlerinde Annan Planı’nın nasıl temsil edildiği, bu plana ‘evet’ ve ‘hayır’ın nasıl anlamlandırıldığı ve meşrulaştırma dayanaklarıyla hakim toplumsal anlamların nasıl kurulduğu, kimlik kurguları üzerinden Rauf Denktaş’ın ‘ötekileştirilmesi’yle yaratılan algı değişiklikleri ve kamuoyunu yönlendirme biçimleri nitel ve nicel içerik analizi yöntemleri uygulanarak ortaya konulmuştur.Anahtar Kelimeler: Annan Planı ve Referandumu, Rauf Denktaş, Ötekileştirme, Kıbrıslılık, Türk Milliyetçiliği, Yeni Düzen Gazetesi
Marginalization of Rauf Denktaş In Annan Plan Referandum Period: Yeni Duzen Newspaper Example
Abstract
The Annan Plan Referandum on 24 April 2004, created important projections on the political structure of Cyprus and steps towards the solution with still on-going impact. Within that period, different political understandings had acceded in the Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC), Greek Cypriot Administration of Southern Cyprus, Turkey and Greece with an impact on the developments of Cyprus issue and an internal political conflict had legitimized in Cyprus and Turkey. AK Party government in Turkey, and the coalition of Republican Turkish Party (CTP) and Democrat Party were the determinant factor in shaping the Cyprus policy of the Turkish side. The relations between Rauf Denktaş and Ankara changing on the basis of the dynamics of power in Turkey and international conjuncture had proceed with the full support of Ankara until the AK Party term; the Cyprus issue has been considered as ‘national cause’ in the Turkish foreign policies. During the claims of deviation from the national cause axis, Rauf Denktaş, represented the status quo in North Cyprus as the spokesperson of Turkish nationalism with his own words ‘no solution is solution’ was ‘marginalized’ by the opponent group and being one of among supporting ‘no’ during the referendum period, alienated by the ‘yes’ parties and constantly criticized with the justification being a party refusing the reconciliation from the past. Upon the selection of Yeni Düzen Newspaper- the media organ of CTP, the major partner of political power of time as the subject of research, one of the newspapers with high circulation representing the left wings press opposed to the status quo and supporter of settlement, this study discusses the perception changes and public leading styles created by the “marginalization” of Rauf Denktaş with qualitative and quantitave analysis methods assessing April 2004 issue covering the referendum date that how the Annan Plan was represented in news reports within the framework of media-political power relations in Turkish Cypriot community, meaning of ‘yes’ and ‘no’ and establishment of dominant social meanings with the basis of legalization, identity construct.Key words: Annan Plan and Referandum, Rauf Denktaş, Marginalization, Cypriotism, Turkish Nationalism, Yeni Düzen Newspaper
1 Dr. Ümmü Altan Bayraktar, Girne Amerikan Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Basın-Yayın Bölümü, ummualtan@gmail.com
24 Nisan 2004’te gerçekleştirilen Annan Planı Referendumu, Kıbrıs’ın siyasal
yapısında ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin atılan adımlar üzerinde etkisi halen süren
önemli izdüşümler oluşturmuştur. ...Bu süreçte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (K.K.T.C),
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Türkiye ve Yunanistan’da farklı siyasi anlayışların
iktidara gelmesi, Kıbrıs sorunu ile ilgili gelişmelerin seyrini de etkilemiş, K.K.T.C ve
Türkiye’de bir iç politika anlaşmazlığı niteliği kazanmıştır. Türkiye’de AK Parti iktidarı,
K.K.T.C’de Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Demokrat Parti koalisyonu, Türk tarafının
Kıbrıs politikasını şekillendiren belirleyici etken olmuştur. Türkiye’deki iktidar ve
uluslararası konjöktürün dinamiklerine göre değişiklik gösteren Rauf Denktaş ve Ankara
ilişkileri, AK Parti dönemine kadar çoğu zaman Ankara’nın tam desteğiyle ilerlemiş; Kıbrıs
meselesi, Türkiye dış politikasında ‘milli dava’ olarak ele alınmıştır. Kıbrıs siyasetinin milli
dava ekseninden kaydığı iddia edilen dönemde Kuzey Kıbrıs’ta statükoyu temsil eden ve
kendi ifadesiyle ‘çözümsüzlük çözümdür’ siyasetiyle; Kıbrıs’ta Türk milliyetçiliğinin
sözcülüğünü yapan Rauf Denktaş, muhalif kesim için ‘öteki’ olmuş, referandum sürecinde
plana hayır diyen tarafta olması nedeniyle, evet diyen taraflarca dışlanmış ve geçmişten
beri uzlaşmayı reddeden taraf olduğu gerekçesiyle de sürekli eleştirilmiştir. Araştırma
konusunun odaklandığı dönemde siyasi iktidarın büyük ortağı CTP’nin yayın organı
ve yüksek tirajlı gazetelerden biri olması, çözümden yana, statükoya muhalif sol basını
temsil etmesi nedeniyle seçilen Yeni Düzen gazetesi’nde referandum tarihini de içine alan
Nisan 2004 sayısında, Kıbrıs Türk toplumunda medya-siyasi güç ilişkileri çerçevesinde
haber metinlerinde Annan Planı’nın nasıl temsil edildiği, bu plana ‘evet’ ve ‘hayır’ın
nasıl anlamlandırıldığı ve meşrulaştırma dayanaklarıyla hakim toplumsal anlamların nasıl
kurulduğu, kimlik kurguları üzerinden Rauf Denktaş’ın ‘ötekileştirilmesi’yle yaratılan algı
değişiklikleri ve kamuoyunu yönlendirme biçimleri nitel ve nicel içerik analizi yöntemleri
uygulanarak ortaya konulmuştur.
Résumé Plus de 45 ans de recherche sur les PI/PT et peu d’études portent sur les rôles ou les fonctions d’un PI/PT. Or, l’efficacité d’un PI/PT repose sur les fonctions qu’il remplit pour satisfaire ...les besoins de ses différents utilisateurs (Petitdemange,1985). Le Ministère de l’éducation du Québec (MEQ, 2004) ainsi que l’Office of Special Education and Rehabilitative Services des États-Unis (US department of Education) (dans Eichler, 1999) identifient et décrivent explicitement cinq à six fonctions du PI/PT. Cependant, la recension des écrits et les milieux de pratique au niveau international mettent en évidence un plus grand nombre de fonctions. Le but de la présente recherche est de cibler les différentes fonctions d’un PI/PT au regard des besoins de ses divers utilisateurs. Ayant utilisé la méthode de l’analyse de la valeur pédagogique (AVP), les résultats présentent une synthèse de plus de 700 fonctions qui ont catégorisées, caractérisées, hiérarchisées et valorisées dans un Cahier des Charges Fonctionnel (CdCF). Enfin, le CdCF est utilisé pour la conception et l’évaluation des PI/PT.
Full text
Available for:
IZUM, KILJ, NUK, PILJ, PNG, SAZU, UL, UM, UPUK
Dealing with climate change means accepting tough tradeoffs: giving up certain energy sources, products, and conveniences, all of which have economic impacts. Politicians balk, but there are ...solutions. Roland Kupers turns to the new science of complexity to show how we can untangle a knotty global economy and start making progress.
Kamu yönetiminde reform kamu yönetimlerinin en önemli konularından biridir. Türk kamu yönetiminde de hatırı sayılır bir yere sahip olan kamu reformu aslında bir kamu politikasıdır. Bir kamu ...politikası olarak beliren reformun en somut halde kendisini gösterdiği metinler ise bir kamu politikası belgesi olan kalkınma planlarıdır. Bu nedenle de kalkınma planları üzerinden kamu yönetiminde reformun izlerini sürmek mümkündür. Kalkınma planlarının nesne değil, sadece reformun izin sürmede bir araç olduğu çalışmamızın temel tezi, kamu yönetiminde reformun her zaman önemli bir amaç olduğu ve süreklilik temelinde gözlemlenen bu amacın kalkınma planlarında da önemli bir yer teşkil ettiğidir. Bu önem özellikle yedinci beş yıllık kalkınma planında zirve noktasına ulaşmış ve plan, 2000’li yıllarda geniş bir uygulama alanı bulmuş olan reform çalışmalarının en önemli belgesi olmuştur. Bir başka deyişle, yedinci beş yıllık kalkınma planında kamu yönetiminin yeniden yapılanmasına ilişkin benimsenen politikaların hemen hemen hepsi 2000’li yıllarda ilk kez akla gelmemiş, ancak bu dönemde uygulanma şansı yakalamışlardır.
Public administration reform is one of the most important issues in public administration. Public administration reform which has important position in also public administration is actually public policy. It is emerging as a public policy itself shows in the concrete in development plans. So, it is possible that reform can be traced through development plans. The thesis of this study is that reform is always an important goal in public administration and this aim that it is continuous constitutes an important place in the development plans. This emphasis has especially reached peak on the on the seventh five-year development plan and it has been the most important document of reform efforts n the 2000s. In other words, almost all adopted policies in the seventh five-year development plan for the restructuring of public administration in the 2000s did not come to mind for the first time; however it has implementation chance during this period.