Paralel makine çizelgeleme problemlerini ele alan çalışmalarda genellikle işlerin bölünmediği ve atandığı makinede tamamlandığı varsayılmaktadır. Ancak pek çok işletme işlerini en kısa sürede ...tamamlayabilmek için işleri bölerek farklı makinelerde üretmeyi tercih edebilmektedir. İşlerin bölünmesi işlerin zamanında teslim edilebilmesi ya da işlerin makinelere dengeli dağıtılabilmesi gibi fırsatlar sunabilmesi açısından önemlidir. Ayrıca pek çok işletme için bir diğer önemli konu, işleri mümkün olduğunca az sayıda makine kullanarak gerçekleştirmektir. İşletmelerin genellikle makine sayıları sabit olduğu için ilk bakışta kullanılacak makine sayısının azaltılmasının herhangi bir avantaj sağlayamayacağı düşünülebilir ancak aynı işlerin daha az makine kullanılarak yapılması enerji tasarrufu sağlanabilmesi, kullanılmayan makinelerin başka bir işletmeye kiralanabilmesi veya boş kalan makinelerin kapasitesi kadar ek iş kabul edebilmesi gibi çok ciddi fırsatlar yaratabilme potansiyeline sahiptir. Bu çalışmada, işlerin bölünemediği ve bölünebildiği ilişkisiz paralel makine çizelgeleme problemi için iki farklı çok amaçlı matematiksel model önerilmiştir. İlk model, işlerin bölünemediği ilişkisiz paralel makine çizelgeleme problemi içindir. Saraç ve Tutumlu 1 tarafından önerilen model iyileştirilerek daha hızlı çözüme ulaşabilen bir matematiksel model elde edilmiştir. İkinci modelde ise işlerin bölünemeyeceği varsayımı kaldırılmıştır. Bu modelde, işlerin hangi makinelere atanacağının ve sıralarının yanı sıra işlerin kaça bölüneceği ve hangi oranlarda hangi makinelerde işleneceği de belirlemektedir. Önerilen modellerin amaçları, son işin tamamlanma zamanının ve kullanılacak makine sayısının enküçüklenmesidir. Önerilen çok amaçlı modeller ve Saraç ve Tutumlu 1 tarafından önerilen model epsilon kısıt yöntemi (EKY) kullanılarak tek amaçlı yapıya dönüştürülmüştür. Rassal türetilen test problemleri, EKY ile tek amaçlı yapıya dönüştürülen modeller ve GAMS/CPLEX ile çözülmüş, elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır. Yapılan testler, işlerin bölünemediği durum için önerilen modelin literatürde yer alan modelden 1 ortalama %85 daha kısa sürede çözüm bulabildiğini, işlerin bölünemez olduğu varsayımının kaldırılmasının ise aynı makine sayısı için son işin tamamlanma zamanını ortalama %13 kısalttığını ortaya koymuştur.
Çok kaynaklı genelleştirilmiş atama problemi (MRGAP), toplam atama maliyetini enküçükleyecek şekilde ve kapasite kısıtları altında işlerin ajanlara atanması problemidir. Bu problemde her ajan birden ...çok kaynağa sahiptir, her görev sadece bir ajana atanmaktadır ve bir ajana birden fazla görev atanması mümkündür. MRGAP probleminde yüklerin ajanlara dengeli dağıtılması önem arz etmektedir. Bu amaçla literatürde darboğaz MRGAP ve dengeli atama MRGAP modelleri önerilmiştir. Bu çalışmada, yük kareleri toplamı, doğrusallaştırılmış yük kareleri toplamı, hedef programlama, sapma kareleri toplamı ve doğrusallaştırılmış sapma kareleri toplamı modelleri MRGAP için ilk defa önerilmiştir. Matematiksel modeller ile elde edilen çözümlerin kalitesi çözüm süresi, enbüyük yük, değişim katsayısı ve toplam yük olmak üzere dört ölçüt dikkate alınarak belirlenmiştir. Ele alınan modeller rassal olarak türetilen test problemleri kullanılarak, bu dört ölçüt açısından kıyaslanmıştır. Elde edilen sonuçlar, hedef programlama ve yük kareleri toplamı modellerinin öne çıktığını göstermektedir.
Paralel makine çizelgeleme problemlerini ele alan çalışmalarda tüm makinelerin kullanılacağı varsayılmaktadır. Ancak devreye alınması sırasında çok yoğun enerji tüketilen büyük fırınların yer aldığı ...özel süreçlere sahip bazı işletmeler için işlerin en az sayıda fırın kullanılarak tamamlanması çok kritik olabilmektedir. Ayrıca pek çok işletme için de işlerini daha az makine ile gerçekleştirmek, üretimde kullanılmayan makinelerin başka bir işletmeye kiralanabilmesi veya boş kalan makinelerin kapasitesi kadar ek iş kabul edebilmesi fırsatlarını yaratmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada, tüm makinaların kullanılacağı varsayımı kaldırılmıştır, sıra ve makina bağımlı hazırlık sürelerinin ve makine uygunluklarının dikkate alındığı ilişkisiz paralel makine çizelgeleme probleminde hem hangi makinaların kullanılacağına hem de kullanılacak makinalarda hangi işlerin hangi sırada üretileceğine karar verecek bir matematiksel model önerilmiştir. Ele alınan problemin amaçları, kullanılacak makine sayısının ve son işin tamamlanma zamanının enküçüklenmesidir. Önerilen çok amaçlı matematiksel modelin amaç fonksiyonları, ağırlıklı toplam yöntemi kullanılarak birleştirilmiştir. Matematiksel modelin çözüm performansının gösterilebilmesi için rassal türetilen test problemleri, GAMS/CPLEX ile çözülmüştür. Büyük boyutlu problemlerin çözümünde GAMS/CPLEX ile çözüm elde edilememesi nedeniyle bir yerel arama algoritması ve bir genetik algoritma geliştirilmiştir. Elde edilen deneysel sonuçlar, genetik algoritmanın yerel arama algoritmasına göre daha başarılı olduğunu göstermiştir.
Bu çalışma, iki boyutlu kesme problemlerinin çözümü için yeni karma tamsayılı doğrusal matematiksel modeller (M1 ve M2) önermektedir. M1 modeli, literatürdeki model ile kıyaslanırken, M2 modeli ...parçaların 90 derece döndürülmesine izin vererek ek esneklik sunmaktadır. Bu çalışmada, önerilen modellerin performansı, literatürden alınan ve en iyi çözümleri bilinen test problemleri kullanılarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, çalışma bir gerçek hayat uygulaması da içermektedir. Bu kapsamda lokomotif ve motor üretimi yapan bir fabrikanın vagon atölyesindeki 16 ve 25 parçalı kesme problemleri önerilen modellerle çözülmüş ve sonuçlar işletmenin mevcut çözümü ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, 16 parçalı kesme probleminde M1 ve M2 modelleri sırasıyla %1,32 ve %2,32 oranında iyileşme sağlamıştır. 25 parçalı kesme probleminde ise, M1 modeli %1,59 ve M2 modeli %8,78 oranında iyileşme elde edilmiştir. Bu sonuçlar, önerilen modellerin kesme problemlerini çözmekte etkili olduğunu ve mevcut yöntemlere göre daha iyi sonuçlar elde ettiğini göstermektedir. Bu çalışma, kesme problemlerinin çözümünde yeni ve etkili yöntemler sunarak, malzeme kullanımını optimize etmeye ve israfı azaltmaya yardımcı olabilecek potansiyel katkıları ile sürdürülebilir üretim uygulamalarına da katkı sağlamaktadır.
Evde Sağlık Hizmetleri (ESH), yaşlanan nüfus ve kronik hastalıkların yükselmesiyle birlikte giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak, bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde planlanması ve ...yönetilmesi, stokastik hasta talepleri, değişken yol koşulları ve kaynakların kapasitesi gibi birçok kısıtla karşı karşıyadır. Özellikle, hasta taleplerinin stokastik doğası, planlamada önemli bir belirsizlik faktörü oluşturmakta ve planların çoğu zaman yeniden düzenlenmesini gerektirmektedir. Ayrıca, ESH'nin çok periyotlu bir yapısı vardır, yani her hasta için farklı zaman dilimlerinde farklı türden hizmetler gerekebilmektedir. Bu çalışmanın ana amacı, stokastik hasta talepleri ve çok periyotlu planlama ihtiyaçlarını dikkate alarak, ESH hizmetlerinin sunumunu daha etkin ve verimli bir şekilde yapabilecek bir matematiksel model önermektir. Önerilen model, kaynakların daha etkin bir şekilde ayrılmasına, servis kalitesinin artırılmasına ve acil durumlarla daha etkin bir şekilde başa çıkılmasına da katkı sağlayacaktır. Bu, hem hastalara daha iyi hizmet sunumu hem de sağlık sistemi için daha düşük maliyetler anlamına gelmektedir.
In this study, a Plackett-Burman design was applied to investigate critical factors for surface tension. After adding a new factor called “production scale”, a central composite design (CCD) was ...constructed to examine nonlinear relations among factors and surface tension. An artificial neural network (ANN) was trained using data from CCD experiments. The ANN with the best structure of 5–6-1 was then tested with different unseen data sets. The predictions from ANN were within the 95% confidence interval (CI), even for a larger production scale, determined by using the replicates. A genetic algorithm (GA) was developed to check how the values of the factors vary if the production scale was set to a user-defined value. Based on the validation experiments, it was observed that the 95% confidence interval of surface tension was 36.83 ± 1.00 mN m−1 while pH 8, temperature 35 °C, incubation time 12 h, and amount of inoculum 2.30%, respectively, for the production scale of 600 mL. The proposed methodological approach with the integration of ANN and GA is considered to make a serious economic contribution as it allows predicting a proper setup for larger production scales without conducting additional experiments.
Display omitted
•Tests required for determining the proper values according to the production scale are costly and impractical for industry.•No study in the literature considered the effect of production scale on the yield.•This is the first work reporting on the use of small-scale experiment results to optimize larger scale production parameters.•This study can produce appropriate input values that will optimize the output for previously untested production scales.
Klasik atama problemi, her işin n ajandan sadece birisine toplam maliyeti enküçükleyecek şekilde atanması problemidir. Bu problemde her ajana sadece bir iş atanabilmektedir. Genelleştirilmiş Atama ...Probleminde (GAP) ise bir ajana birden çok iş atanabilmektedir ve ajanların kapasitesi vardır. Bu çalışmanın motivasyon kaynağı bir seramik fabrikasının klasik döküm bölümünde yaşanan döküm kalıplarının müşteri siparişlerini geciktirmeyecek şekilde döküm tezgâhlarına atanması problemidir. Bu problem GAP’ın bir versiyonudur. İlgili işletmede farklı kapasitelere sahip tezgâhlar vardır ve her kalıp her tezgâha atanamamaktadır. Ele alınan problemin çözümü için bir matematiksel model önerilmiştir. Büyük boyutlu problemlerin önerilen matematiksel model ile çözülememesi nedeniyle bir genetik algoritma geliştirilmiştir. Geliştirilen algoritma ile çalışmanın gerçekleştirildiği işletmenin problemi çözülmüş ve elde edilen sonuçlar tartışılmıştır.
Objective
In this study, our pregnant systemic lupus erythematosus (SLE) cohort, which was under medical surveillance of both our Rheumatology and Obstetrics departments, was analyzed. We intended to ...determine the effects of pregnancy on disease activity and the correlation between disease flares and adverse pregnancy outcomes.
Methods
One hundred sixty eight pregnancy data involving 136 patients with SLE were examined. Cumulative clinical, laboratory, and serological parameters were described. Disease activity and flares were calculated using the systemic lupus erythematosus disease activity index 2000 (SLEDAI-2K) in the pre/postpartum periods and the SLEPDAI in the three trimesters of pregnancy. Patients with a SLEDAI-2K or SLEPDAI ≥ 4 were classified as “active.” Patients with lupus low disease activity state (LLDAS) during each of these periods were identified.
Fetal/neonatal death, premature birth due to pre-eclampsia, eclampsia or hemolysis, elevated Liver enzymes (HELLP) syndrome, and neonates small for gestational age were determined as adverse pregnancy outcomes (APO).
Results
Out of 168 pregnancies, there were 60 (35.7%) pregnancies with flares covering the pregnancy and 6 months of postpartum period. The mean SLEDAI in the 6 months postpartum period was significantly higher compared to mean disease activity during pregnancy (p < .05). Of all pregnancies, 132 (78.6%) were in LLDAS during pregnancy. Comparison of the frequency of severe postpartum flares in patients who were in LLDAS during pregnancy revealed a lower percentage of flares compared to those who were not in the LLDAS group (11 vs 29%, p < .05). APO was observed in 33.9% of 168 pregnancies. The mean SLEPDAI score was significantly higher in APO+ pregnancies than in APO− pregnancies (4.9 ± 6.1 vs 2.8 ± 4.9, p = .002). Comparison of SLICC damage score between APO – and + pregnancies revealed a significantly higher score in APO+ pregnancies (1.8 ± 2.1 vs 0.8 ± 1.3, p = .001).
Conclusion
Postpartum six-month period appears to have the highest risk for disease flares during SLE pregnancies. Disease activity during pregnancy increases the risk of APO. In order to achieve a positive pregnancy outcome and lower maternal morbidity, regular follow-up of patients is necessary.
Celotno besedilo
Dostopno za:
DOBA, IZUM, KILJ, NUK, OILJ, PILJ, PNG, SAZU, UILJ, UKNU, UL, UM, UPUK
Kesme problemlerinin çözümünde genellikle önce kesme planları türetilip daha sonra bir matematiksel model yardımıyla hangi kesme planlarının kullanılacağı belirlenmektedir. Öte yandan tüm kesme ...planlarını türetmenin güçlüğü ve kesme planı sayısının genellikle çok fazla olması bu konuda karşılaşılan en temel problemlerdir. Bu çalışmada parça çeşidi ve şerit sayısı kısıtlı 1.5 boyutlu kesme problemi için kesme planlarını da türeten bütünleşik bir matematiksel model geliştirilmiştir. Doğrusal olmayan bu model, çözüm güçlüğünü ortadan kaldırmak üzere doğrusallaştırılmıştır. Rassal olarak türetilen test problemleri kullanılarak, önerilen her iki modelle elde edilen sonuçlar, kesme planlarının önceden türetildiği klasik modelle karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, kesme planlarını da kendisi türeten doğrusal modelin belirli büyüklüğe kadar makul sürede çözülebildiğini göstermiştir. Özellikle, problem için geliştirilen matematiksel modelin doğrusal yapıya kavuşturulmasının, literatür için önemli bir kazanım olacağı düşünülmektedir.
Bu çalışmada oluklu mukavva kutu üreten bir fabrikada yaşanan atölye tipi çizelgeleme probleminin özel bir hali olan esnek atölye tipi çizelgeleme problemi ele alınmıştır. Çizelgeleme problemleri ...çözülürken genellikle işletmenin kapasitesi göz ardı edilmektedir. Ancak bu durum gerçekçi çizelgelerin oluşturulabilmesini engellemektedir. Bu çalışmada, esnek atölye tipi çizelgeleme problemi için, üç aşamalı bir çözüm yaklaşımı geliştirilmiştir. Önerilen yaklaşımın her bir aşamasında sırasıyla; sıra bağımlı hazırlık süreli tek makina çizelgeleme problemi, tek makina çizelgeleme problemi ve paralel makina çizelgeleme problemi çözülmektedir. Bu problemlerin amaç fonksiyonu toplam gecikmeyi enküçüklemektir. Ayrıca bu problemlere kapasite kısıtı eklenerek problem genelleştirilmiş ve literatürdeki benzer çalışmalara kıyasla daha uygulanabilir çözümler üretilebilmesi sağlanmıştır. Önerilen matematiksel modeller küçük boyutlu ve gerçek hayat problemleri kullanılarak GAMS/CPLEX ile kapasite kısıtsız ve kapasite kısıtlı olarak test edilmiş ve elde edilen sonuçlar birbirleriyle ve işletmenin çizelgeleriyle karşılaştırılmıştır.