W latach 90. XX w., kiedy w wyniku wojny domowej talibowie doszli do władzy w Afganistanie, zaczęto narzucać kobietom wiele restrykcji społecznych, w tym obowiązkowe nakrycia (burki). Dochodziło ...także do nakładania coraz bardziej fundamentalnych, szkodliwych i abstrakcyjnych ograniczeń dotyczących m.in. dostępu do edukacji i opieki zdrowotnej, zakazu pracy obejmującego również pracę jako lekarze dla innych kobiet. Co więcej, wprowadzono bardzo surowe prawo zabraniające kobietom pojawiania się w przestrzeni publicznej bez męskiego opiekuna, np. w postaci męża lub krewnego mężczyzny, co dosłownie skazywało wdowy oraz ich dzieci na głód. Takie postępowanie rządu talibów zaprowadziło afgańskie instytucje oraz gospodarkę na skraj upadku. Ubóstwo w krytyczny sposób dotknęło w szczególności kobiety i dzieci. Historia Afganek zatoczyła koło w chwili wycofania się wojsk Stanów Zjednoczonych Ameryki i ich koalicjantów z terytorium Afganistanu. Kobiety ponownie stanęły w obliczu wielkiego zagrożenia oraz niebezpieczeństwa ze względu na powrót talibów do władzy. Niniejszy artykuł ma na celu przedstawienie różnych aspektów życia afgańskich kobiet oraz tego, z jakimi trudnościami i barierami borykają się na co dzień, a które są wynikiem rządów talibów, ich fundamentalistycznego podejścia do władzy oraz zachowań samego społeczeństwa wynikającego ze złożonej tradycji i kultury Afganistanu. Analizie poddane zostały artykuły prasowe, artykuły naukowe, bazy statystyczne, liczne źródła internetowe podejmujące tematykę z zakresu stosunków międzynarodowych oraz historii i tradycji Afganistanu na rzecz przybliżenia tego wielowymiarowego problemu.
Flight Risk Marion, Forrest L
2018, 2018-10-15
eBook
From the 1920s Afghanistan maintained a small air arm that depended heavily upon outside assistance. Starting in 2005, the United States led an air advisory campaign to rebuild the Afghan Air Force ...(AAF). In 2007 a formal joint/combined entity, led by a U.S. Air Force brigadier general, began air advisor work with Afghan airmen.
ABD’nin 20 yıllık işgalini sonlandırarak Afganistan’dan çekilmesiyle ülke bütünüyle Taliban idaresine kalmıştır. Ancak bu sürecin sonunda Afganistan’da siyasi yönetimin, sosyal yaşantının ve ekonomik ...durumun ne olacağı ve bunun yanı sıra güvenlik ve adaletin nasıl tesis edileceği gibi bazı belirsizlikler ortaya çıkmıştır. Taliban’ın oluşturduğu Geçici Hükümet, karşı karşıya kaldığı bu belirsizlikleri aşarken uluslararası alandaki beklentileri de karşılamak durumunda kalmıştır. Ancak Taliban idaresindeki Afganistan’ın çağdaş dünya ile entegrasyonunun hızlı olamayacağı da anlaşılmıştır. Bununla birlikte Afganistan’da uzun yıllar süren savaş nedeniyle Batıya doğru gerçekleşen düzensiz göç ve zamanla artan bu kitlesel hareketlerin Afganistan’da ortaya çıkan yeni belirsizliklerin düzensiz göçe etkisi de analize tabi tutulmuştur. Böylece Afganistan kaynaklı düzensiz göçün önlenebilir olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.
Aşırı sağcı ve beyaz üstünlüğünü savunan Brenton Harrison Tarrant tarafından 15 Mart 2019 tarihinde Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde Cuma namazı sırasında gerçekleştirilen terör eyleminin ...Afganistan uluslararası medyasında nasıl temsil edildiği; terör eyleminin kurbanları olarak Müslümanların ve olayın failinin söz konusu kuruluşların haberlerinde nasıl sunulduğu bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Müslümanlara yönelik olarak gerçekleştirilen ve faillerin Batılı olduğu terör eylemlerinin münferit eylemler olarak değerlendirilmesi ve failin de psikolojik sorunlarla çerçevelenmesi ilgili literatürün sıklıkla işaret ettiği bir durumdur. Bu verinin Afganistan’da yayın yapan uluslararası yayın kuruluşları açısından, Christchurch terör saldırıları özelinde geçerli olup olmadığı ya da ne ölçüde geçerli olduğu çalışmanın temel problemini teşkil etmektedir. Hedef kitlenin Müslüman olması ve terör saldırılarının yaygınlığı sebebiyle özellikle Afganistan’da bu türden bir olayın nasıl çerçevelendiğinin ele alınması önem arz etmektedir ve Yeni Zelanda terör olayının Afganistan’da yayın yapan uluslararası medya kuruluşlarında nasıl temsil edildiğine dair herhangi bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu önem ve eksiklik çerçevesinde araştırma, uluslararası yayın kuruluşlarının ülke özelindeki misyonlarını belirginleştirmek açısından dikkate değer sonuçlar ortaya koyma potansiyeline sahiptir. Araştırma kapsamında VOA Dari, DW Dari, Özgür Radyosu, BBC Farsça ve Euronews Farsça gibi Afganistan uluslararası medyasının 15.03.2019-27.08.2020 tarihleri arasında kendi internet sitelerinde olay ile ilgili yayınladığı yazılar, nitel araştırma yöntemi tekniklerinden doküman analiziyle ele alınmış elde edilen verilerin analiz edilmesinde içerik analizine başvurulmuştur. Analiz süreci, araştırma alt soruları bağlamındaki temalar doğrultusunda şekillendirilmiştir. Elde edilen veriler çerçevesinde söz konusu medya kuruluşlarının olayı direk olarak terör saldırısı şeklinde vermekten çeşitli tekniklerle ve mümkün olduğu kadar kaçındığı, eylemin failini doğrudan terörist olarak nitelendirmediği bulgulanmıştır. Ayrıca İslam ve Müslüman gibi kavramların yazılarda yeterince kullanılmadığı ve temsil edilmediği tespit edilmiştir. Bu durumda ilgili medya kuruluşlarının uluslararası medya emperyalizmini doğrular biçimde İslomofobik eğilimlere, yerel düzlemde de dahil olduğu ifade edilebilir.
Tras una serie de conflictos armados de extensa duración (desde la invasión soviética de 1979), que no solamente dejó a Afganistan devastado, sino que produjo una dislocación de la sociedad afgana ...(Hakami, 2011), el país se encuentra hoy en una circunstancia en la que todos los actores reconocen que no se puede lograr una solución militar después de tantos años de guerra, con un deseo generalizado de los afganos de obtener una paz sostenible. La situación de seguridad ha empeorado en los últimos años, alcanzando las tasas de bajas civiles un terrible récord en 2018. Desde que se alcanzó el acuerdo entre Estados Unidos y los talibanes en febrero de 2020, se han observado pocos progresos en el proceso de paz afgano más amplio y la violencia se ha desatado (UNAMA; 2019). De acuerdo a las Naciones Unidas, 1.300 civiles murieron y se registró un aumento del 33 % en las muertes causadas por los talibanes en los primeros seis meses de este año (Mashal y Rahim, 2020; UNAMA, 2020).El acuerdo entre Estados Unidos y los talibanes señala 4 objetivos: 1) Los grupos armados (talibanes y fuerzas de seguridad afgana) no podrán utilizar Afganistán como base para actos contra Estados Unidos y sus aliados, 2) Las fuerzas extranjeras se retirarán de Afganistán, incluidas las tropas y contratistas estadounidenses y las fuerzas de la coalición, 3) Las negociaciones intra-afganas comenzarán el 10 de marzo de 2020 (se sabe ya que esa fecha se demoró) y 4) La agenda para esas negociaciones incluirá un debate sobre cómo implementar un alto el fuego permanente y completo, al tiempo que una hoja de ruta política para el futuro de Afganistán.
eveloped by UK and US anesthetists with extensive experience in theater, this book describes the latest anesthesia techniques, practices, and equipment used in current combat and humanitarian ...operations. Includes chapters on topics such as injuries and physiology, team members, protocols, vascular access, airway management, burns, imaging, pain management and medications, regional anesthesia, ventilation, and postoperative management.
AFGANİSTAN’DA TALİBAN SONRASI SOSYAL DEĞİŞİM Mehmet Köçer
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi = Journal of Yüzüncü Yıl University Social Sciences Institute,
12/2019
46
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Afganistan, Sovyet işgali nedeniyle 1980'li yıllarda sürekli olarak dünya kamuoyunun gündeminde yer almıştır. Ülkede, Sovyet işgalinin son bulduğu 1989 yılından itibaren ise yeni bir süreç yaşanmaya ...başlanmıştır. Bu dönemde, dünya kamuoyunda ismi az bilinen Taliban’ın yükselişi ve ülke yönetimini ele geçirmesi, Afganistan tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. 11 Eylül 2001 tarihinden itibaren de ülkenin ismi bu kez ABD ile anılmaya başlanmıştır. Taliban yönetiminin sebep olduğu büyük yıkım ve devamında ABD’nin 11 Eylül saldırıları sonrası başlattığı askeri müdahale, ülkede onarılması zor siyasi, sosyal ve ekonomik travmalar oluşturmuştur. Afganistan’ın bugün içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların temelinde eğitim alanında yaşanan problemlerin olduğu kabul edilebilir. Afganistan dünya kamuoyunda saygın bir pozisyon alacaksa bunu iyi bir eğitim sistemi sayesinde yaşayacağı değişim ile başarabilecektir. Afganistan’da 2001 yılında kız çocukları okula dahi gidemiyordu; 2016 yılına gelindiğinde ise okullarda yaklaşık 3,1 milyonu kız olmak üzere toplam 9,7 milyon civarında kayıtlı öğrenci bulunmaktadır. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen eğitim, sağlık, ekonomi ve demokratikleşme konularında ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Bu bağlamda, Afganistan’ın içerisinde bulunduğu sosyal problemler bu başlıklar ekseninde ele alınmaya çalışılmıştır.
A number of development partners, including the World Bank, have been actively supporting the health sector in Afghanistan since 2003-04 (1382 AC). Collectively, they invested more than $820 million ...between 2003 (1382 AC) and 2008-09 (1387 AC) and played key roles in supporting the government in reshaping the country's health sector. This support continues, with all partners starting new projects aimed at further strengthening the sector and building on the successes that have been achieved. The book is organized as follows. Chapters one-four tell a coherent story about the achievements of the sector between 2002 and 2008 (1381-87AC), the financial resources used to achieve the results, and the contribution the private sector has made to the achievements. Chapters five-eight) look forward. They identify the challenges the sector is facing in meeting human resource needs, expanding the coverage of the basic package of health services (BPHS), and increasing the institutional capacity of the Ministry of Public Health (MoPH). Chapter eight summarizes the lessons learned and provides options for moving forward.