An intense debate has played out in recent years regarding how to implement a so-called "flexicurity system"-a labor market reform that combines flexibility, particularly in the hiring and firing ...process of firms, with security in the employment and income of the workforce. In Flexicurity Capitalism, Flaschel and Greiner lay out the macroeconomic structure of this system, providing the detailed mathematical models necessary to ponder seriously how such a system can work. Their book rests on three pillars of thought: Marx, Kalecki-Keynes, and Schumpeter. The authors highlight the relevant contributions from the work of each and build upon it. They in turn provide a basic framework for flexicurity capitalism and then compare their economic system to pure capitalism to determine the best and most practical way forward. Their scope is ambitious: to address the shortcomings of a narrow focus on mass unemployment, selective-schooling systems, property rights based solely on ownership without qualified business decision-making expertise, financial markets that do not of channel savings properly into real investment, and innovations that ignore human rights or moral sentiments. Flaschel and Greiner's Flexicurity Capitalism provides serious discussion and feasible mathematical models necessary to consider moving in this direction. Available in OSO: http://www.oxfordscholarship.com/oso/public/content/economicsfinance/9780199751587/toc.html
SUALTI TEKNOLOJİSİ ÖĞRENCİLERİNİN MEZUN PROFİLİ Çekiç, Mustafa; Uygur, Necdet; Ayan, Onur Alptekin ...
Düzce Üniversitesi bilim ve teknoloji dergisi,
01/2018, Letnik:
6, Številka:
1
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Bu çalışma, İskenderun Teknik Üniversitesi ve Çukurova Üniversiteleri’nde bulunan Sualtı Teknolojisi Programları’ndan mezun olan öğrencilerin istihdam durumlarını araştırmak, mezunların sosyal ve ...ekonomik profilini ve öğrenim faaliyetleri hakkındaki görüşlerini ortaya çıkarmak için düzenlenmiştir. Bu araştırma için hazırlanan anket çalışması her iki üniversite mezunları ile yapılmıştır. İskenderun Teknik Üniversitesi, Denizcilik Meslek Yüksekokulu Sualtı Teknolojisi Programı 2011 yılından itibaren 76 mezun ve Çukurova Üniversitesi, Yumurtalık Meslek Yüksekokulu Sualtı Teknolojisi programı 2012 yılından itibaren 44 mezun vermiş olup, toplam her iki üniversitenin Sualtı Teknolojisi Programından şimdiye kadar 120 kişi mezun olmuştur. Araştırma da tüm mezunların tamamına ulaşılamayıp, 97 kişiye ulaşılarak anket formu doldurulmuştur. Anket sonuçlarından mezunların, %72,16’sının sualtı sektöründe, %4,12’snini turizm dalış merkezlerinde, %15,46’sının kamu kurumlarında, %1,03’ünün Sualtı Teknolojisi Bölümü’nde akademisyen olarak çalıştığı ve %7,22’sinin ise çalışmadığı görülmüştür.
Amaç: Yönetim Bilişim Sistemleri (YBS) alanında başarılı mezunların tanımlanabilmesi için işletmeler tarafından işe alım sürecinde aranan yetkinlikleri nicel araştırma yöntemi ile belirlemektir. ...Araştırma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda bölüm profillerinin ve eğitim programlarının sektörle uyumlu hale gelmesi, bu alandan mezun olan bireylerin istihdam olanaklarına katkı sağlanması hedeflenmektedir. Yöntem: Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmış olup, YBS bölümünden mezun olmuş ve sektör çalışanı 272 mezuna anket uygulanmıştır. Katılımcılar sahip oldukları yetkinlik düzeylerini 5’li likert tipi ölçek yapısında değerlendirmiştir. Yapılan anket sonucu değerlendirilen 53 ifadenin faktör yapısını incelemek için yapılan faktör analizi sonucunda yetkinlikler sosyal yetkinlik, yönetsel yetkinlik, temel teknik yetkinlik ve temel yetkinlik olmak üzere dört kategoride değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmada elde edilen bulguların analizi sonucunda mezunların sahip oldukları kişisel ve kişilerarası yetkinliklerini kapsayan sosyal yetkinlik düzeyleri diğer sahip oldukları yetkinliklerin ortalamalarından yüksek çıkmıştır. Yetkinlik ifadelerinden en önemli üç ifadenin sosyal yetkinlik türünde 1) kendisine verilen görevleri yerine getirme, 2) yeni beceri ve kavramları öğrenme, 3) başkalarını dinlemek olduğu görülmektedir. Hipotez testleri sonucunda; mezunların sahip oldukları teknik yetkinliklerinin; cinsiyet değişkenine, mevcut iş pozisyonlarında terfi etmelerine, sektör deneyim sürelerine, gelir seviyelerine göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. Yönetsel yetkinlik düzeylerinin lisans ve yüksek lisans eğitim seviyelerine göre farklılık gösterdiği ve iş pozisyonunda terfi alanların yönetsel yetkinlik türünde daha yüksek ortalamaya sahip olduğu görülmüştür. Mezunların gelir seviyeleri ve deneyimleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüş, staj deneyimine sahip olmalarının ve gelir seviyelerinin herhangi bir yetkinlik türü için farklılık göstermediği görülmüştür. Sonuç: Araştırmada yer alan bu dört yetkinlik türünün katılımcılar tarafından derecelendirilmesi sonucu hesaplanan ortalamalardan en yükseğinin sosyal yetkinlik türüne ait olduğu, ikinci sırada yönetsel yetkinlik, üçüncü olarak temel teknik yetkinlik ve son olarak teknik yetkinlik türü olduğu görülmüştür. Mezunların demografik özelliklerinin değişkenlik gösterdiği göz önünde bulundurulursa sosyal yetkinlikler YBS bölümü mezunlarının istihdam edilebilmesi için sahip olunması gereken en temel yetkinlik olarak değerlendirilmektedir. Her ne kadar Türkiye’deki diğer bölümlere kıyasla daha az mezun vermiş ve yeni bir bölüm olsa da sektörde farklılaşmak için teknik yetkinlik gerektiren konularda öğrenmeyi öğrenme bilincinde kendilerini yetkin hale getirmeleri gerekmektedir. Eğitim programlarının müfredatlarında da bu teknik konulara yer verilmeli ve eğitim müfredatları sosyal ve yönetsel yetkinlikleri destekleyici dersler ile dengeli bir şekilde planlanmalıdır.
Üniversite eğitimi, çeşitli sektörlerde işgörecek elemanlarıtemel eğitimden geçirerek işdünyasına hazırlamaktır. Üniversite dönemi olarak adlandırılan bu zaman parçasıise gençlerin yaşamlarının karar ...verme ile ilgili en önemli paya sahip olan bölümüdür. Üniversiteden mezun olmalarıile birlikte gelecekleri ile ilgili verecekleri kararlar; işseçimi, gerçek hayattaki rolünü almasına yönelik planları, yapmışolduğu arkadaşlıklar, işbulamama korkusu ve çeşitli sorumluluklar kişide kaygıyaratıcıetmenlerden bazılarıolarak görülebilmektedir. Kaynağıbelli olmayan korkular olarak ifade edilen kaygı; bireyin sosyal hayattaki ilişkilerini, etkinliklerini, öğrenimini, kısacasıgünlük yaşantısınıetkileyen ve çoğu kez bireyde tedirginliğe neden olan bir duygudur. Bu çalışmada, Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunun Makine ve Metal Teknolojileri Bölümü mezunlarının kaygıdüzeylerini ve bu kaygıdüzeylerini etkileyen faktörleri belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmanın anakütlesini Marmara Üniversitesi’nde 2012-2013 döneminde ve öncesinde ön lisans seviyesinde mezun olan üniversite öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklem çerçevesini ise Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunun Makine ve Metal Teknolojileri Bölümünden mezun olan öğrenciler oluşturmaktadır. Örnekleme yöntemi olarak kolayda örnekleme kullanılmıştır. Anket formu mezunlara bitirme projesi kapsamında internet üzerinden uygulanmıştır. Çalışmada kullanılan anket formu iki kısımdan oluşmaktadır. Anket formunun birinci kısmında ankete katılan öğrencilerin kişisel özellikleri ile ilgili bilgiler yer almaktadır. İkinci kısmında ise Durumluk ve Sürekli KaygıÖlçegi kullanılmıstır. Ankete katılanların durumluk kaygıgenel puan ortalaması53,64 standart sapması13,17 olarak bulunmustur. Katılımcıların sürekli kaygı genel puan ortalaması47,27, standart sapması7,9 olarak bulunmustur. Araştırma verileri, bilgisayarda SPSS 17.0 The Statistical Program for Social Sicence programında değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, frekans dağılımları, korelasyon analizi, bağımsız gruplarda t-testi ve Varyans Analizi kullanılmıştır. Veriler değerlendirilirken “Kolmogorov SmirnovTesti” ile normal dağılıma uygunluğu araştırılmışve durumluk ve sürekli kaygıölçeklerinden elde edilen verilerin normal dağılıma uyduğu p>0,05 gözlemlenmiştir. Durumluk-Sürekli Kaygıdeğişkenleri arasındaki ilişki analizinde; eğer varsa ilişkinin şiddeti ve yönü Pearson Korelasyonu ile elde edilmiştir. İki grup arasındaki farklarıincelemek için t testi bağımsız gruplarda t-testi uygulanmıştır. Uygulanan bağımsız gruplarda t-testi, t testinde varyansların eşit olup olmadığınıbelirlemek için Levene testi kullanılmıştır. İkiden fazla grubu karşılaştırmak için Varyans Analizi one-way Anova uygulanmıştır. Durumluk-sürekli kaygıarasındaki ilişkiyi saptamak için gerçekleştirilen korelasyon analizi sonuçlarına sürekli kaygıile durumluk kaygıarasında anlamlıpozitif yönlü ilişki bulunmuştur. Mezun katılımcıların kaygıdüzeylerinin cinsiyet, mezun olunan yıl, lisans tamamlama, işbulma süresi, mezun olunan bölümle ilgili çalışma ve şu anda çalıştıklarıişten memnuniyet durumlarıdeğişkenlerine gore farklılaşıp farklılaşmadığınıaraştırdığımızda aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlıbulunmamıştır. Üniversitelerde okuyan öğrencilerle ilgili durumluk-sürekli kaygıçalışmalarıbulunmasına rağmen mezunlar için bu konuda yeterince bir çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle; yapılan bu araştırma Meslek Yüksekokullarından mezunlar için yapılan ilk çalışmalardandır.