Bu çalışmada, sıvı-yapı sistemlerinin dinamik etkileşim problemi için Euler ve Lagrange yaklaşımlarına göre sonlu eleman formülasyonları verilmiştir. Euler ve Lagrange yaklaşımlarının etkinliklerini ...ortaya koymak amacıyla, Karakaya kemer barajının lineer olmayan dinamik analizleri yapılmıştır. Baraj betonu için lineer olmayan malzeme modeli olarak Drucker-Prager akma kriteri kullanılmıştır. Sıvı ve temel ortamlarının lineer elastik davranış gösterdiği kabul edilmiştir. Karakaya barajı Türkiye deprem bölgeleri haritasında birinci derece deprem bölgesinde yer almakta olup, barajın bulunduğu alanda yapı ömrü içerisinde beklenen etkin pik ivme değeri 0,55g civarındadır. Sunulan çalışmadaki çözümler için dinamik etki olarak, 21 Temmuz 1952 Taft depreminin S69E ivme bileşeni seçilmiş olup, baraj-rezervuar-temel sistemine mansap-memba doğrultusunda etki ettirilmiştir. Euler ve Lagrange yaklaşımları kullanılarak elde edilen çözümler birbirleri ile karşılaştırılmıştır. Her iki yöntemden elde edilen tepki büyüklükleri frekans açısından benzerlik arz etmektedir. Genliklerde ise kabul edilebilir farklar oluşmaktadır. Lagrange yöntemi kullanılarak sıvı-yapı sistemlerinin dinamik etkileşim problemlerinin bilgisayar programlanması ve mevcut bilgisayar programlarına uyarlanması Euler yöntemine göre daha basittir. Buna karşılık, Lagrange yaklaşımında daha fazla serbestlik derecesi söz konusu olduğundan bilgisayar hafızası ve çözüm zamanına olan ihtiyaç artar.
In this study, Eulerian and Lagrangian finite element formulations are given for the dynamic interaction problem of a fluid-structure system. Non-linear dynamic analyses of Karakaya arch dam were performed to obtain the effectiveness of the Eulerian and Lagrangian approaches. The Drucker-Prager yield criterion was used for the non-linear model of dam concrete. The fluid and foundation domains were considered to be linearly elastic. The Karakaya Dam is located in the first zone of Turkey's seismic zone map. The expected effective peak acceleration value at the dam site is about 0.55g over its structural life. For the dynamic input used in the solutions of the presented study, the S69E component of the 21 July, 1952 Taft earthquake was selected as the horizontal component, acting in the downstream-upstream direction of the dam-reservoir-foundation system. The Eulerian and Lagrangian solutions were compared with each other. The results obtained from both methods were similar in terms of frequency. However, acceptable differences in amplitudes occurred. The programming of the dynamic interaction problems of fluid-structure systems using the Lagrangian approach and incorporating this programme into existing computer programs are simpler with respect to that of the Eulerian approach.Nevertheless, the requirement for computing memory and time are increased because the Lagrangian approach requires the use of significantly more degrees of freedom.
Bu makalede kalınlığı uzunluk koordinatına göre, elastik özellikleri ise kalınlık koordinatına göre sürekli değişen elastik silindirik ince kabukların zamana göre kuvvet fonksiyonu şeklinde değişen ...uniform dış basınç yükü etkisi altındaki stabilitesi araştırılmaktadır. Önce, değişken kalınlıklı homojen olmayan elastik silindirik ince kabukların temel bağıntı ve değiştirilmiş Doneli tip stabilite denklemleri çıkarılmaktadır. Galerkin yöntemi uygulanarak zamana bağlı değişken katsayılı diferansiyel denklem elde edilmekte ve bu denklemlere Sachenkov and Baktieva (1978), yöntemi uygulanarak, statik ve dinamik kritik yükler, onlara karşı gelen dalga sayıları ve dinamiklik katsayısı için genel formüller elde edilmektedir. Bu formüllerden sabit kalınlıklı homojen ve homojen olmayan malzemelerden oluşan elastik silindirik ince kabuklar için uygun formüller özel olarak bulunmaktadır. Son olarak da hesaplar yapılıp kabuk kalınlığının lineer ve sinüs fonksiyonları, elastik özelliklerin lineer, parabolik ve üstel fonksiyonlar şeklinde değişiminin ve basıncın zamana göre değişim katsayısı değişiminin kritik parametrelere etkisi incelenmektedir.
The stability of elastic cylindrical thin shells of variable thickness along the directrix and of elastic properties varying continuously depending on the thickness coordinates, subject to a uniform external pressure which is a power function of time, was investigated. Firstly, fundamental relations and the modified Donell-type stability equations of the non-homogeneous elastic cylindrical thin shells with variable thickness were derived. Applying Galerkin's method, a differential equation having a variable coefficient depending on time wass obtained and by applying the method of Sachenkov and Baktieva (1978) to these equations, general formulas for static and dynamic critical loads, corresponding wave numbers, and the dynamic factor were obtained. The appropriate formulas for elastic cylindrical thin shells made of homogeneous and non-homogeneous materials with uniform thickness were specifically obtained from these formulas.Finally, performing the computations, the effects of linear and sinusoidal variation of shell thickness, linear, parabolic, and exponential variation of elastic properties, and the variation of variation factor due to time on critical parameters were investigated.
The recent financial crisis had influenced the financial systems of many countries in the world. Turkish economy, one of the developing economies, has also been affected, but there are few studies ...investigating the effect of the recent financial crisis especially on the banking industry. Therefore this study aims to find out the impact of the recent financial crisis on bank profitability and its determinants in Turkey. In this respect, t-tests and dynamic panel estimation technique are used in the study. The analysis covers the period from December 2003 to June 2012, and it is divided into pre-crisis and post crisis periods. System GMM estimator is applied to be able to find out the determinants of bank profitability before and after the crisis. As a result, the findings reveal that profitability of banks in Turkish banking industry was not affected significantly by the recent financial crisis, but the crisis had some impacts on the determinants of bank profitability.
Yaşanan son finansal kriz dünyada birçok ülkenin finansal sistemleri üzerinde etkili olmuştur. Gelişmekte olan ekonomilerden olan Türkiye ekonomisi de bu krizden etkilenmiştir, ancak sözkonusu krizin özellikle bankacılık sektörüne etkilerini inceleyen çalışmaların sayısı kısıtlıdır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı son finansal krizin Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların karlılıklarının belirleyicileri üzerine etkisini saptamaktır. Analiz dönemi Aralık 2003-Haziran 2012 dönemini kapsamakta olup, bu dönem kriz öncesi ve kriz sonrası olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Kriz öncesi ve sonrası dönemlerde banka karlılığını etkileyen faktörleri saptayabilmek üzere sistem GMM tahmincisi kullanılmıştır. Sonuç olarak bulgular, Türk bankacılık sektöründeki bankaların karlılıklarının son finansal krizden önemli ölçü de etkilenmese de, krizin banka karlılığının belirleyicileri üzerinde birtakım etkileri olduğunu göstermektedir.
Celotno besedilo
Dostopno za:
DOBA, IZUM, KILJ, NUK, PILJ, PNG, SAZU, UILJ, UKNU, UL, UM, UPUK
Geçen Aralık ayında uygulamaya sokulan para politikası karışımı, yeni bir dönemin başlangıcı oldu, Merkez Bankası para politikası uygulamasında bir nevi paradigma değişikliğine gitti. Merkez Bankası ...bir yandan bu çıkışıyla çok takdir edilecek bir şey yaptı: önemli bir irade göstererek, tüm hızıyla parti devam ederken, ortalığı biraz sakinleştirmeye karar verdi; cari açık tarafında sürdürülemezliği gördü. Ancak tercih edilen bileşim bir takım soruları da beraberinde getirdi. Kanımızca daha kapsamlı, daha farklı ve aynı zamanda daha anlaşılır bir yöntem izlenebilirdi. Bu makalede neden böyle düşündüğümüzü 3 farklı açıdan – politika bileşiminin çıkış noktası; kendi içsel tutarlılığı ile riskleri, ve şimdiye kadar (Mart sonu/Nisan başı itibariyle) alınan sonuçlar açısından değerlendirmeye çalıştık.
Elektronik elemanların ve bundan dolayı sürücü devrelerin hızlı gelişimi ve yaygınlaşması sonucunda elektromekanik aygıtların kullanımı hızla artmıştır. Bir çok uygulamada klasik cihazlara alternatif ...olmuşlardır. Bu çalışmada bir elektromekanik cihaz tasarlandı ve benzetim sonuçları elde edildi. İlk aşamada elektromekanik aygıt tipi seçildi ve tasarım işlemi adım adım açıklandı. Daha sonra, çalışma şartları dikkate alınarak elektromekanik aygıtın MATLAB ve SIMULINK paket programları kullanılarak statik ve dinamik analizi yapıldı. Gerçek çalışma koşulları altında, sistem başarımını gösteren benzetim sonuçları, uygulanan farklı gerilim değerlerine karşılık akım, kuvvet ve yerdeğiştirme eğrileri olarak sunuldu.
Bu çalışmada, harici yakıt tanklarındaki sıvı davranışının aracın fren dinamiği üzerine etkisi incelenmektedir. Çalkantı olarak adlandırılan akışkanın bulunduğu hacim içerisindeki serbest hareketi, ...özellikle yüksek ivmelerin ve büyük kütlelerin söz konusu olduğu uygulamalarda, araç üzerinde ciddi dinamik yükler oluşturmaktadır. Bu dinamik yükler aracın dinamik davranışını etkilemektedir. Aracın dinamik davranışındaki tepki ise akışkanın hareketini etkilemektedir. Bu çalışmada akışkan kargo taşıyan aracın fren performansı bu etkileşim dahilinde ve sabit sürtünme katsayılı yol kabulü altında farklı doluluk oranları için Msc.Dytran programı yardımı ile yapılan simülasyonlarla ve basit sarkaç yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Farklı doluluk oranlarında akışkan hareketinin araç dinamiğine etkisi karşılaştırılmıştır. Ayrıca sarkaç yönteminin kullanılabilirliği tartışılmıştır. Karşılaştırma sonucu % 50 doluluk oranın altında akışkan davranışının araç dinamiğine etkisinin yüksek doluluk oranına göre daha fazla olduğu, sarkaç yönteminin ise araç ivmesinin a < (l/2)g değerindeki ivme değerleri ve % 50’nin altındaki doluluk oranlarında kullanışlı olduğu tespit edilmiştir.
Bu çalışmada Türk bankacılık sektöründe faiz riski, ekonomik büyüme, toplam varlık büyüklüğü, aktif ve pasif yapısı gibi faktörlerin, faiz marjları üzerindeki etkileri incelenmiştir. TL ve yabancı ...para cinsinden ayrı ayrı net faiz marjlarını incelemesi, dinamik panel data kullanması açısından diğer çalışmalardan ayrılmaktadır. TL cinsinden faiz marjlarının piyasadaki faiz oranlarına duyarlı olmaması, son yıllarda izlenen makroekonomik iyileşmeye ve düşen faizlere rağmen net faiz marjlarının bu iyileşmeyi aynı oranda yansıtmadığını göstermektedir. Net faiz marjları vade uyuşmazlığı riski ve faiz oynaklığından etkilenmektedir. Önemli bir diğer bulgu mevduatın belirleyici gücüdür. Mevduat gücü yüksek bankalar faiz rekabetine girmeden net faiz marjlarını arttırabilirken, yüksek kredi portföyünün net faiz marjına bir etkisi olmadığı görülmektedir.
Injectivity of dynamical systems and essential extension of any dynamicalsystem are the most important notions in this paper. We prove the existence of injectiveextension for any dynamical system. ...Also we see that every dynamical system withoutany proper essential extension is injective.
et. Dinamik sistemlerin birebirli˘gi ve herhangi bir dinamik sistemin esas geni¸slemesi bu makaledeki en ¨onemli kavramlardır. Herhangi bir dinamik sistem i¸cin birebir geni¸slemenin varlı˘gını kanıtlıyoruz. Ayrıca, ast esas geni¸slemesi olmayan her dinamik sistemin birebir oldu˘gunu anlıyoruz.1
Son on yılda yapılann dizaynının hedef deplasman veya deplasman profili için yapıldığı direkt deplasman esaslı dizayn metodu, birçok yapı tipinin dizaynı için kullanılmaktadır. Bu çalışmada moment ...aktaran çerçeve tipi yapılar için geliştirilen Direkt Deplasman Esaslı Dizayn (DDED) metodu perde çerçeve tipi yapıların dizaynı için genişletilmiştir. Perde çerçeve yapıların DDED’ının yapılabilmesi için perde çerçeve tipi yapılar ait lineer olmayan deplasman profilinin belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, perde çerçeve tipi yapıların deplasman profillerinin elde edilmesi için DDED ve lineer olmayan dinamik analizin birlikte kullanıldığı iteratif bir yöntem önerilmiş ve bu yöntem kullanılarak sistemde tek bir perdenin kullanıldığı, çerçevenin ortasında olduğu, altı katlı yapı için lineer olmayan deplasman profilli elde edilmiştir. Ayrıca farklı perde yerleşiminin ve farklı açıklık sayısının deplasman profiline etkisi araştırılmıştır.