Rad empirijski istražuje obilježja i dimenzije koje poslodavce čine poželjnijima za najmlađu generaciju visokoobrazovanih ekonomista u Hrvatskoj, s obzirom na manjak istraživanja u ovom području. ...Također, istraženo je u kojoj je mjeri smisleno segmentirati signale koje poslodavci odašilju na tržište rada kako bi privukli pripadnike najmlađe generacije visokoobrazovanih ekonomista različitih socio-demografskih obilježja. Anketno istraživanje provedeno na uzorku 407 studenata sveučilišnih diplomskih studija korištenjem „Skale privlačnosti poslodavca“ Berthona, Ewinga i Haha (2005) je ukazalo da ispitanici preferiraju „Razvojnu dimenziju“ privlačnosti poslodavca. Dodatno, na temelju inferencijalne statistike zaključeno je da su dimenzije privlačnosti poslodavaca univerzalne, odnosno da u značajnoj mjeri ne ovise o socio-demografskim obilježjima ispitanika. Proizlazi da poslodavci koji žele privući i/ili zadržati u organizaciji visoko-obrazovane ekonomiste mlađih generacija trebaju istima osiguravati prilike za osobni i profesionalni razvoj, bez obzira kojem segmentu prema svojim osobnim obilježjima oni pripadaju.
The paper empirically explores characteristics and dimensions that make employers attractive for the youngest generation of highly-educated economist in Croatia, due to the lack of studies on this subject. Moreover, it explores the extent to which is it relevant to segment the signals that employers send on the labour market in order to attract specific socio-demographic groups of the youngest generation of highly-educated economist. The survey conducted on the sample of 407 university graduates, by using the “Employer attractiveness scale“ developed by Berthon, Ewing and Hah (2005), implies that respondents prefer the “Development dimension” of employer attractiveness As well, the inferential statistics revealed that employer attractiveness dimensions are universal, in other words that they are not significantly related to respondents’ socio-demographic characteristics. Consequently, employers that want to attract and/or keep highly-educated economists of younger generations, have to provide them with opportunities for individual and career development regardless of the segment they belong to because of their individual characteristics.
Različiti su, često dijametralno suprotni, bili i bit će stavovi ekonomista prema kapitalističkoj ekonomiji. Otuda i veliki broj različitih argumenata, mišljenja i teorija u političkoj ekonomiji ...odnosno ekonomici. Međutim, ako je ranije bilo neizvjesno, što se efikasnosti pa, dakle, i budućnosti kapitalističke i socijalističke ekonomije tiče, sada je doba izvjesnosti. Kapitalistička ekonomija, decentralizirana alokacija resursa, slobodno poduzetništvo, slobodna konkurencija, slobodno tržište, mješovito gospodarstvo pokazalo se uspješnijim u davanju odgovora na pitanje što, kako i za koga proizvoditi od socijalističke alternative.
Ovaj rad temelji se na istraživanju o znanju stranih jezika studenata Ekonomskog fakulteta Sveučilišta u Zagrebu. Cilj istraživanja je analizirati koliko se studenti služe stranim jezicima, te kakvi ...su njihovi stavovi o važnosti učenja stranih jezika. Istraživanje pokazuje kako većina studenata govori engleski jezik, a slijede ga njemački i talijanski. Ispitanici smatraju kako bi prosječan hrvatski građanin trebao govoriti dva strana jezika, a prosječan hrvatski ekonomist tri. Kao najvažnije jezike za hrvatske ekonomiste, ispitanici ističu engleski, njemački i talijanski. Većina ispitanika namjerava u budućnosti učiti još neki strani jezik, a najpopularniji su talijanski, španjolski, francuski i njemački
Na temelju opsežnih empirijskih istraživanja autor razmatra neka ključna atributivno-numerička pitanja obrazovanja, zapošljavanja i nezaposlenosti diplomiranih ekonomista u SR Hrvatskoj. Razmatrajući ...genezu poslijeratnog obrazovanja ekonomista autor je uočio dva ciklusa: prvi ekspanzivni do sredine sedamdesetih godina i drugi stagnatni kada se smanjuje broj obrazovnih institucija i studenata ekonomije.
Preciznom analizom utvrđeno je sudjelovanje ekonomista u strukturi zaposlenih visokoobrazovanih radnika u Hrvatskoj i apostrofirane važne mogućnosti povećanog doprinosa ekonomista privrednom i društvenom razvitku zemlje. Promatranjem nezaposlenosti ekonomista i ostalih visokoobrazovanih radnika utvrđeno je da ni približno nisu iscrpljene sve mogućnosti njihovog zapošljavanja. Uslijed toga su i mnoge rasprave o racionalizaciji i redukciji instituta ekonomskog obrazovanja i upisa studenata paušalne i neargumentirane. Brojnim primjerima autor ilustrira slabosti kadrovske politike u organizacijama udruženog rada.
Različiti su, često dijametralno suprotni, bili i bit će stavovi ekonomista prema kapitalističkoj ekonomiji. Otuda i veliki broj različitih argumenata, mišljenja i teorija u političkoj ekonomiji ...odnosno ekonomici. Međutim, ako je ranije bilo neizvjesno, što se efikasnosti pa, dakle, i budućnosti kapitalističke i socijalističke ekonomije tiče, sada je doba izvjesnosti.
Kapitalistička ekonomija, decentralizirana alokacija resursa, slobodno poduzetništvo, slobodna konkurencija, slobodno tržište, mješovito gospodarstvo pokazalo se uspješnijim u davanju odgovora na pitanje što, kako i za koga proizvoditi od socijalističke alternative.
Bu makale kitabın tanıtımı ve değerlendirmesini konu edinmektedir. Makalenin amacı, bir medeniyet düşünürü olan Sezai Karakoç’un (1933-2021) İslam ekonomisine yaptığı vurgunun tezahürü olan mezkur ...eserini tanıtmak, değerlendirmek ve İslam iktisadıyla ilgili çalışmalara katkıda bulunmaktır. Makalede öncelikle kitaba dayanılarak ve atıflar yapılarak kitabın İslam ekonomisine yaklaşımına dair önemli hususlar ortaya konulmaktadır. Ayrıca söz konusu hususlara bağlı olarak bazı değerlendirmeler yapılmaktadır.
22 Nisan 2022 tarihinde mecliste kabul edilen ve 26 Nisan tarihinde resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Spor kulüpleri ve spor federasyonları kanunu” spor da çok köklü ve önemli ...değişiklikler yaratan bir yasadır. Yasa, mecliste görüşülürken başlayan tartışmalar yasa yürürlüğe girdikten sonra da devam etmiştir. Özellikle kulüpleri ilgilendiren ekonomik ve mali yükümlülüklerle ilgili maddeler, spor ekonomisi için önemli değişikliklere neden olabilecek niteliktedir. Çalışmamızda yeni spor yasasının spor ekonomisi ile ilgili bölümleri, eski uygulamalarla kıyaslanmış, eleştirel bir bakış açısıyla ortaya çıkabilecek olası problemler irdelenmiş ve çözüm önerileri oluşturulmaya çalışılmıştır. Yasadaki ekonomik ve mali hükümleri irdeleyen bu çalışmanın, spor dünyası içindeki aktörlere yol göstereceği düşünülmektedir.
Yoksulluk, 21. yüzyılda dünyanın karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi iken; turizm ise, bu yüzyılın sosyo-ekonomik boyutu öne çıkan en önemli dinamiklerinden birisidir. Dolayısıyla sektörünün ...iktisadi gücü dikkate alındığında, turizm özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için uluslararası örgütler tarafından, yoksullukla mücadelede önemli bir aktör olarak görülmektedir. Bu görüşler doğrultusunda 1990’ların sonlarına doğru, turizmin yoksulluğu azaltma potansiyeline dikkat çeken “Yoksul Yanlı Turizm” (YYT) yaklaşımı ortaya çıkmıştır. Yoksullar için net faydalar sağlayan bir turizm olarak tanımlanan “yoksul yanlı turizm” bir ürün ya da sektör değil, bir yaklaşımdır. Yoksul odaklı turizm ile sağlanan faydalar ekonomik açıdan olabileceği gibi aynı zamanda sosyal, kültürel ve çevresel açıdan da olabilir. Yoksul yanlı turizm yaklaşımın temel odak noktası, turizm sektörünün toplam boyutunu genişletmek yerine, turizm içinde yer alan yoksullara fırsatların oluşturulması ve sunulmasıdır. Diğer bir ifade ile yoksul yanlı turizm yaklaşımı, sektördeki pastayı büyütmek yerine dağıtmak anlayışına dayanmaktadır. Bu bağlamda yoksul yanlı turizm, yoksul insanların yararına olacak şekilde turizmden gelen faydaların değişen dağılımı esasına dayanır. Çalışma kapsamında nitel araştırma yöntemi esas alınmış olup, kaynak ve doküman incelemesi gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında; öncelikli olarak turizm literatürü açısından oldukça yeni bir kavram niteliğinde olan yoksul yanlı turizm yaklaşımı tanımı, niteliği ve özellikleri açısından ayrıntılı bir şekilde irdelenmiştir. Sonrasında, turizm sektörünün yoksulluk üzerindeki etkileri incelenmiş olup; turizm faaliyetlerinin doğrudan, dolaylı ve dinamik olmak üzere üç yolla yoksulluğun azaltılmasında etkileri olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
II. Abdülhamid dönemi Osmanlı ekonomisi birçok sebepten dolayı olumsuz yönde etkilendi. Rusya ile yapılan savaşın getirmiş olduğu bütçe açığının yanı sıra ortaya çıkan göç hareketleri kısa sürede ...ekonominin zarar görmesine sebep oldu. Başta Rusya olmak üzere dış devletlerin Osmanlı toplumundaki nitelikli nüfusla yakından ilgilenmeleri ve içerideki ekonomik sorunlar dış göçleri tetikledi. Özellikle Ermenilerin yoğun olarak dışarıya göçüne tanık olduğumuz bu dönemde vergi yükümlülüklerini yerine getiremeyen kişilerin göç etmesine izin verilmedi. Mali sorumluluklardan ya da izin belgesini almaktan kurtulmak isteyen Gayrimüslim nüfustan bazı kişiler illegal yollardan göç etti. Nitelikli nüfusunu kaybetmek istemeyen Rusya, toplumsal olarak düzenlemeler yaparak işine yarayacak kişileri meskûn hale getirirken niteliksiz nüfusun da Osmanlı topraklarına göç etmesini teşvik etmekteydi. Loris-Melikov ve Dundukov Korsakov, Osmanlı topraklarından gelen göçmenleri iskân ettirmeye çalışırken İngilizler de elçilikleri vasıtasıyla göç hareketlerine müdahil oldu. Osmanlı’nın istihdam alanı oluşturamadığı Harput, Şam, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerden birçok Gayrimüslim nüfus dışarıya göç etti. Aynı zamanda göçmenler arasında beklentilerine karşılık bulamadığı için memleketlerine geri dönenler oldu. Osmanlı, göçmenleri niteliklerine göre iskân ettirmeye çalışarak ekonomiye yük olmalarının önüne geçmeye çalıştı. Ancak savaşların ve nüfus hareketlerinin yoğunluk kazandığı bu dönemde ekonomik sorunların önüne geçmek kolay olmadı.