EPO: Canarias, Tenerife, lagartos actuales y fosiles.
Présentation des lézards actuels et fossiles de l'île de Tenerife et indication d'un nouveau gisement de l'espèce éteinte Gallotia maxima.
...Presentation of the present and fossil lizards of the Tenerif Island with indication of a new deposit of the extinct species Gallotia maxima.
Presentacion de los lagartos actuales y fosiles de la Isla de Tenerife con indicacion de un nuevo yacimiento de la especie extinguida Gallotia maxima.
Çamlıyayla (KD Mersin) güneyinde toplam 30 km'lik bir alanda gerçekleştirilen bu çalışmada, Jura-Erken Senoniyen yaşlı Cehennemdere formasyonu, Maastrihtiyen yaşlı Fındıkpınarı karışığı, Erken Eosen ...yaşlı Güzeller formasyonu, Erken-Orta Miyosen yaşlı Kaplankaya formasyonu ve Erken-Orta Miyosen yaşlı Karaisalı formasyonu olmak üzere 5 litostratigrafik birim belirlenmiştir. Bunlardan, Güzeller formasyonu ayrıntılı olarak çalışılmış ve standartlara göre tanımlanmıştır. Formasyonu temsil eden tip ve yardımcı kesitler belirlenmiş ve 3 adet ölçülü stratigrafi kesiti alınmıştır. Formasyon, tabanda kalın bir konglomera seviyesi ile başlamakta, üst düzeylerde kumlu kiltaşları, yer yer yumrulu, bol fosilli killi kireçtaşları, masif kireçtaşları ve bol fosilli kireçtaşları ile son bulan transgresif bir istif sunmaktadır. Formasyonun kireçtaşlarında, SBZ 5'den SBZ IVe kadar 7 sığ bentik biyozon tespit edilmiştir. Bu foraminifer biyozonlarına göre formasyon Erken İlerdiyen-Orta Küviziyen yaşlı olup, açık şelften-sınırlı şelfe değişen bîr ortamda çökelmiştir.
Five lithostratigraphic units; the Jurassic-Lower Senonian Cehennemdere formation, Maastrichtian Fındıkpınarı complex, Lower Eocene Güzeller formation, Lower-Middle Miocene Kaplankaya formation and Lower-Middle Miocene Karaisalı formation have been delineated in this study. The study area, is located in the southern part of the Çamlıyayla (NE Mersin) and covers a total of 30 knr area. Among these units, the Güzeller formation is studied in detail and described based on the standarts. The type and reference section localities of this formation were determined and three stratigraphic sections were measured. This formation begins with a thick conglomerate level and continues with sandy claystone, locally nodular, abundant fossiliferous clayey limestone, massive limestone, and ends with dominantly fossiliferous limestone, and reveals characteristics of a transgressive sequence. Seven shallow benthic bi ozones such as SBZ 5 to SBZ 11 are defined in the limestones. This formation was deposited in environments varying from the open shelf to restricted shelf during the Early Ilerdian-Middle Cuisian, based on the foraminiferal biozones.
Doğu Toroslar'da Saimbeyli (Adana) ilçesinin Naltaş ve Himmetti Köyleri civarındaki bu çalışmada, Devoniyen-Karbonifer geçişi brachiopod faunasına dayalı olarak incelenmiştir. Anadolu'da ilk defa ...ayrıntılı olarak çalışılan bu geçişte, kronostratigrafik öneme sahip olan brachiopod faunası zengin çeşitlilik ve bolluğu ile dikkat çekicidir. Genel olarak kumlu-killi kireçtaşlan, marn ve şeyi ardalanmasından oluşan Ziyarettepe formasyonu içerisinde üç stratigrafi kesiti ölçülmüştür. Derlenen brachiopod faunasındaki; Mesoplica praelonga (Sowerby), Nigerinoplica parva Pushkin, Atyhris sulcifera Nalivkin, Athyris hirsûta, Cyrtospirifer sp., Schizophoria impressa (Hail), Megalopterorhynchus chanackiensis (Abramian), Prospira struniana (Gosselet), Prospira lapparenti Brıce, Ev ane s ciro strum seversoni (McLaren), Centrorhynchus charakensis (Briçe), Centrorhynchus turanica (Romanovski), Aulacella interlineata (Sowerby), Cleiothyridina coloradensis (Girty), Paurogastroderhynchus cf. nalivkini (Abramian), Whidbornella pauli Goldring, Araratella sp., Eobrachythyris cf. proovalis Briçe, Dichospirifer anatolicus Plodowski, Toryniferella echinulata Briçe, Kahlella cf. meyendorffi Legreand-Blain topluluğu Geç Devoniyen (Fameniyen)'i belirlerken, Rugosochonetes sp., Marginatia burlingtonensis (Hail), Rhipidomella michelini (Leveille), Unispirifer tornacensis (DeKoninck), Antinoconchus lamellosus (Leveille), Syringothyris hannibalensis (Swallow), Dictyoclostus sp., Pustula sp. topluluğu Erken Karbonifer yaşını belirlemiştir. Bu topluluklar bölgenin doğusundaki İran, Afganistan, Rusya ve batısındaki Fas, Cezayir, Fransa, Belçika ve Polonya'daki benzer çalışmalar ile karşılaştırılmış ve ortak türler olduğu saptanmıştır.
In this study, the Devonian-Carboniferous transition and brachiopoda fauna in the transition have been examined around Naltaş and Himmetti villages in the Eastern Taurides (Saimbeyli-Adana). The brachiopoda fauna of the transition, firstly determined from Anatolia, is very rich in diversity and abundance. In Ziyarettepe formation which is consist of mainly an alternation of-sandy-clayey limestones, marls and shales, were measured three stratigraphic sections and collected brachiopoda specimens. In this fauna, the Late Devonian (Famennian) assemblage comprises Mesoplica praelonga (Sowerby), Nigerinoplica parva Pushkin, Atyhris sulcifera Nalivkin, Athyris hirsuta, Cyrtospirifer sp., Schizophoria impressa (Hall),Megalopterorhynchus chanackiensis (Abramian), Prospira struniana (Gosselet),Prospira lapparenti Bnce, Evanescirostrum seversoni (McLaren), Centrorhynchus charakensis (Brice), Centrorhynchus turanica (Romanovski), Aulacella interlineata (Sowerby), Cleiothyridina coloradensis (Girty), Paurogastroderhynchus cf. nalivkini (Abramian), Whidbornella pauli Goldring, Araratella sp., Eobrachythyris cf. proovalis Brice, Dichospirifer anatolicus Plodowski, Toryniferella echinulata Brice, Kahlella cf.meyendorffi Legreand-Blain, while the Early Carboniferous assemblage includes
Rugosochonetes sp., Marginalia 'burlingtonensis (Hall), Rhipidomella michelini
(Leveille), Unispirifer tornacensis (DeKoninck), Antinoconchus lamellosus (Leveille), Syringothyris hannibalensis (Swallow), Dictyoclostus sp., Pustula sp.. These assambiages correspond to those of Iran, Afghanistan, Russia, Morocco, Algeria, France, Belgique and Poland.
Türkiye'nin Geç Kretase dönemine ait birimlerinde, denizel makro ve mikro paleontolojik bulgular oldukça fazla olmasına karşın, dinozorlar dönemini temsil eden bir omurgalı bulgusu bugüne kadar ...saptanmamıştır. Mosasaurus hoffmanni Mantell, 1829, bu çalışma kapsamında bulunan, bu döneme ait Türkiye'de ilk omurgalı deniz sürüngeni fosili keşfidir. Mosasaurus hoffmanni Kretase döneminin olduğu kadar, tüm zamanların deniz ve okyanuslarının en iri canlılarından biriydi. Devrekani ilçesi (Kastamonu) kuzeyinde yer alan Beyler Barajı, üst savak bölgesinde bulunan bu fosile ait sağ ve sol çene ve bir dizi parçalayıcı dişler ile çeneleri birbirine bağlayan sol jugal parça bu buluşun en önemli materyalleridir. Kampaniyen-erken orta Paleosen yaşlı Davutlar formasyonu'nun içinde yer alan K/T sınırının hemen altındaki en geç Mestrihtiyen yaşlı kumlu kireçtaşı düzeylerinde saptanan bu fosil bulgusu, günümüze kadar bulunanların içinde en genç Mosasaurus hoffmanni bulgusudur. Bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Hollanda, Polonya ve Bulgaristan'da da saptanmıştır. Bu fosil Türkiye'de olduğu kadar Batı Asya'da da ilk keşiftir.
Many macro and micro paleontologie data have been obtained from the Late Cretaceous units of Turkey. Any vertebrate discovery is unknown since Cretaceous period and especially under the Cretaceous-Tertiary (C/T) Boundary until today. Mosasaurus hoffmanni Mantell, 1829 is the first Reptilia vertebrate discovery from the Uppermost Cretaceous level of Türkiye. Mosasaurus hoffmanni was one of the gigantic animal of marines and oceans of all times and the Cretaceous period.Right and left maxilla fragments and their a dozen tooth with leftjugal bone of this fossil are an important material of this discovery which has been found in the upper sluice of Beyler Dam, near Devrekani Town of Kastamonu City. These remains have been from the sandy limestones levels of Campanian-early-middle Paleocene Davutlar Formation just below C/T Boundary in the latest Maastrictian level. This fossil has been previously encountered in the United States of America, Belgium, Nederland, Poland and Bulgaria. Mosasourus hoffmanni found in this study is the youngest mosasaur in the fossil records and, meanwhile this is the first discovery in the Western Asia.
Çalışma alanı, Mersin ilinin yaklaşık 20 km KD'sunda bulunan Demirhisar beldesi ve civarındaki yaklaşık 145 kmA lik bir alanı kapsamaktadır. Bu çalışmada, bölgede, Paleozoyik ve Mesozoyik bir temel ...üzerine açısal uyumsuzlukla gelen Karaisalı (Burdugaliyen-Serravaliyen), Güvenç (Langiyen-Serravaliyen), Kuzgun (Serravaliyen-Tortoniyen) ve Handere (Messiniyen-Pliyosen) formasyonları ayırt edilerek, bunların sedimantolojik ve ortamsal özellikleri araştırılmıştır. İnceleme alanında geniş yüzlekler veren Karaisalı ve Kuzgun formasyonlarından birer adet stratigrafik kesit ölçülerek bunlara ait 50 örneğin sedimantolojik ve paleontolojik incelemesi yapılmış ve aşağıdaki sonuçlar tespit edilmiştir.
Resifal kireçtaşlarından oluşan Karaisalı formasyonu Miyosen dönemi öncesi resifal organizmaların yaşamlarına uygun olan p al e ot op o grafik yükseltilerin üzerinde gelişmeye başlamıştır. İnceleme alanında yer alan Karaisalı formasyonu bünyesindeki resifte yersel küçük ölçekli deniz seviyesi değişikliklerine bağlı olarak bağtaşıltanetaşı-istiftaşılvaketası ardalanmaları tespit edilmiştir. Bu ardalanmalar içinde yer yer yüksek enerjili dönemlerde tanetaşı çökelimi gözlenmiştir. Enerjinin azaldığı, nisbeten daha derin ve durgun kısımlarda vaketası çökelimleri bu ardalanmaları örtmüştür. Petrografik çalışmalar sonucunda bu olayın çalışma bölgesinde beş kez tekrarlandığı tespit edilmiştir.
Karaisalı Formasyonuna ait resifal özellikli kireçtaşları yanal ve düşey olarak Güvenç Formasyonu'na ait ince taneli (kiltaşı-silttaşı ve kısmen ince taneli kumtaşı) kırıntılı kayaçlara geçmektedir. Petrografik ve paleontolojik çalışmalar sonucunda, Güvenç formasyonunun, resif ilerisi ve kısmen de derin denizel bir ortamda çökeldiği belirlenmiştir.
Kiltaşı, silttaşı, ince-orta taneli karbonat çimentolu kumtaşlarıyla başlayan Kuzgun formasyonu ise masif, büyük ölçekli çapraz tabakalı kaba taneli çakıllı kumtaşları ile devam etmektedir. Kuzgun formasyonu bölgedeki mevcut denizin güneye doğru çekilmesine bağlı olarak gelişmiş olan sığ deniz-plaj ortamında çökelmiştir. Bu sığ denizel ortam içinde üste doğru ise kalınlığı on metreyi geçmeyen resifal kireçtaşı merceklerinin varlığı tespit edilmiştir. Tersiyer istifinjn en üst kesimlerde yer alan ve sığ denizel ortamda çökelmiş olan Handere formasyonu, kiltaşı, marn ve silttaşı birimleriyle temsil edilmektedir.
The study area, which covers an area of aprroiximately 145 km square, is located in and around the Demirhisar town to the situated 20 km northeast of Mersin. Sedimentological and environmental characteristics of Karaisalı, Kuzgun and Handere formations that unconformably overlie the Paleozoic and Mesozoic basement have been investigated.
Two sections measured from Karaisalı and Kuzgun formations those covering extensive areas in the study area. Sedimentological and paleontological characteristics of these formations were evaluated from fifty samples collected in the field, results are given below.
BoundstonelGrainstone and PackstonelWackestone alternations have been observed with in the Karaisalı Formation depending on local see level fluctations. GrainstonelBoundstone sedimentation has been observed were the environment approaches the wave base. Wackestonesl Packs tone deposited were the sea-lev e I rise. As a result of the petr o graphical stud;, it is determited that this alternations repeated five times in the study region.
The Karaisalı Formation reefal limestone laterally and vertically passes into the fine detritics (claystone-siltstone and party fine grained sandstone) of Güvenç Formation. Paleontological and petr o graphical studies show that the Güvenç formation deposited in fore-reef and partly deep sea environment.
Kuzgun Formation starts with siltstone, clay stone, fine-medium grained carbonate cemented sandstone and continues with massive, large scaled cross bedded, coarse grained pebbly sandstones. These parts of the formation deposited shallow sea-beach environment. Towards upper reefal limestone lense deposited, thickness of it is not exceed 10m. at the top of the Tertiary sequence. Handere formation contains clay stone marl and siltstone and deposited in shallow sea.
Batı Karadeniz Bölgesinde, Kastamonu ili kuzeyinde Seydiler, Ağlı ilçeleri ve İmranlar köyü arasında kalan yaklaşık 40 km2lik bir alan, 1/500.000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası'nın eski baskısında ...turuncu renkli Eosen filiş, yeni baskısında ise ayrılmamış Kuvaterner Alüvyon olarak geçmektedir. Aynı alan Tunoğlu (1991a) ve (1991b) de ise Kuvaterner ve Neojen olarak gösterilmektedir. Bu birim, Şeydiler formasyonu olarak ilk kez bu çalışmada adlandırılmıştır. Formasyon tabanda, Lütesiyen yaşlı Gürleyikdere formasyonu ile parakonformite bir ilişki sergilemektedir. Arada belirgin bir "hardgraund" yüzeyi de mevcuttur. Üst sının ise güncel alüvyon ve aşınım yüzeyi olarak izlenmektedir. Litostratigrafik ve paleontolojik değerlendirmeler birbirini tamamlayan yedi ölçülü stratigrafi kesitinden alınan toplam 184 örnek üzerinde yapılmıştır. Litostratigrafik incelemeler, laboratuvar çalışmaları düzeyinde tüm kayaç analizleri, buna bağlı kil mineralojisi ve kumtaşı petrografisi, paleontolojik değerlendirmeler ise; özellikle planktonik ve bentik foraminifera, ostrakoda, nannoplankton ve dinoflagellat toplulukları üzerindeki çalışmaları kapsar. Mevcut tüm mikro fauna ve flora grupları birarada değerlendirildiğinde, Seydiler formasyonu'nun yaşının, Geç Lütesiyen Bartoniyen olabileceği belirlenmiştir. Ostrakodların ortam belirleyici özellikleri, diğer mikrofauna ve floranın yanısıra litoloji ve fasiyes özelliklerinin de değerlendirilmesi ile Seydiler formasyonu'nun çökeliminin, transgressif bir gelişim sürecinde ve neritikden batiyale kadar değişen derinliğe sahip bir denizel ortamda gerçekleştiğini gösterir.
Considering the former and the recent prints of the 1/500.000 Scale Geological Maps of Turkey, an approximately 40 km2 area between Şeydiler, Ağlı town and Imranlar village located at the north of Kastamonu city in westhern Blacksea Region is presented as orange colored Eocene flysch in the former one while in the recent as unidentified Quaternary. The same area is presented as Quaternary and Neogene in Tunoğlu 1991a and 1991b. The unit spread out widely in this region is named for the first time as "Seydiler formation". The formation in question shows a paraconformable relation with Lutetian Gürleyikdere formation at the basement but an obvious hardground surface can be observed between them. At the top, it is overlaid by recent alluviual deposits and observed as errosional surfaces. Litostratigraphical and paleontological investigations were carried out on 184 samples collected from 7 measured stratigraphic sections that completes each other, whole rock analysis and related clay mineralogy and sandstone petrography examinations were realised on labratory research level for litostratigraphy and paleontological observations were carried out particularly onplanktic and benthic foraminifera, ostracoda, nannoplankton and dinoflagellate assemblages. Considering all together the present microfauna, the age of Seydiler formation is assigned as Late Lutetian-Bartonian. In addition to environment determinating characteristic of the ostacod fauna, taking in consideration the other microfauna and flora present, besides lithological aspects and their fades characteristics, the deposition of Seydiler Formation is thought to be occured in a marine environment and at depths changingfrom neritic to bathial under transgressive conditions.
Batı Anadolu' daki aktif jeotermal sistemler, özünde Neotektonik dönemim önemli bir bileşenidirler. Neotektonik olayların ele alınmasında depremsellik veya volkanizmaya verilen önemin jeotermal ...sistemler için önemsenmediği de bir gerçektir. Oysa Batı Anadolu'daki aktif jeotermal sistemlerin evrimleri Neotektonik öncesi fosil jeotermal sistemlere kadar geriye gider. Erken Miyosen'de faaliyet gösteren, günümüzdeki fosil jeotermal sistemler, evrim geçirerek günümüze ulaştıklarında; önceleri volkanik - magmatik olan ısı kaynakları zamanla tektonik-magmatik ısı kaynağına dönüşerek bugünkü aktif termal alanları oluştururlar. Batı Anadolu'daki bu fosil _ aktif jeotermal sistemlerin jeolojik evrimi bölge için önerilmiş olan yeni bir jeotektonik model ile de uyumludur.
Active geothermal systems in Western Anatolia are important components of Neotectonic period. While the earthquakes or volcanism are taking important place within the Neotectonic studies, geothermal systems has been generally ignored. However the evolution of active geothermal systems in Western Anatolia goes to backwards up to pre-Neotectonik fossil geothermal systems. Active geothermal systems of Early Miocene which are fossil geothermal systems of Quaternary have evaluated and their primary, volcanic - magmatic heat source have changed to present tectonic - magmatic heat source. Thus, they constitute present active geothermal fields of Western Anatolia. The geological evolution of this fossil to active geothermal systems in Western Anatolia shows harmonious relation with a new geodynamic model proposed for Western Anatolia.
Bu çalışma, Adana İli güneyinde yüzeyleyen ve resif özelliği sunan birimler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Birim içerisinde yapılan karot çalışması esnasında kaliş, krem renkli kiltaşı, marn, kumlu ...kireçtaşı, kum arabandı marn, kumtaşı, alg-mercan içeren kireçtaşları kesilmiştir. Bu litoloji kapsamında S.21, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 29, 30, 31, 32 karotlarında bol olarak gözlenen ostrakod topluluğu ortam ve stratigrafik konum olarak önemli veriler sunmaktadır.
Karot verilerinde Cytherella, Cytherelloidea, Bairdia, Neonesidea, Neomonoceratina, Schneiderella, Callistocythere, Cyprideis, Cytheridea, Cyamocytheridea, Capsacythere, Krithe, Costa, Cistacythereis, Tegmenia, Keijella, Aurila, Pokornyella, Hermanites, Tenedocythere, Urocythereis, Cytheretta, Loxoconcha, Xestoleberis, Cytherois gibi sığ deniz, litoral ve lagün ortamlarında bulunan ostrakod cinsleri tanımlanmıştır.
Resif fasiy e sinin genel özelliği olarak bilinen çekirdek, resif önü ve resif ardı alt fasiyesleri tanımlanmıştır. Resif çekirdeği fasiyesi alg, mercan içeren kireçtaşı ile temsil edilmektedir. Biyoklastik kireçtaşlarının çok yaygın gözlenmediği dar bir zon olan resif döküntüsü fasiyesi Quinqueloculina sp., Elphidium sp. gibi iri foraminiferleri içermektedir. Resif önü; killi-kumlu kireçtaşı, kiltaşı, daha ilerisi ise marn, kumlu kiltaşı litolojisi içerir. Resif ardı kireçli kil ve kumtaşlarının yaygın olduğu alandır.
Resif çekirdeğinin kil bantlı düzeylerinden alınan yıkama örneklerinde Cytheridea neapolitana Kollmann, Aurila albicans (Ruggieri), A.convexa (Baird), Pokornyella deformis minor (Moyes), Hermanites haidingeri minor Ruggieri, Hermanites haidingeri haidingeri (Reuss), Loxoconcha rhomboidea (Fischer) gibi sığ denizel ostrakodlar bulunmuştur. Resif önü Cytherella terquemi Sissingh, Neonesidea corpulenta (Mueller), Cytheridea neapolitana Kollmann, Krithe monosteracensis (Sequenza), Costa edwardsii (Roemer), Keijella hodgii (Brady), K. dolabrata Doruk, Orionina bireticulata Doruk, Xestoleberis communis Müller, X. reymenti Ruggieri, Paracypris polita Sars gibi çok sayıda denizel ostrakod cins ve türüne sahiptir. Özellikle kiltaşları ve marnlarda bu fauna fert sayısı bakımından önemli düzeydedir. Resif çekirdeği ve gerisi kuşakta ise Leptocythere sanmarinensis obtusata Bonaduce, Ruggieri, Russo ve Bismuth, Callistocythere intricatoides (Ruggieri), C. mediterranea (Müller), C. montana Doruk, Cyprideis torosa (Jones), C. sohni Bassiouni gibi bolluk ve çeşitliliği düşük, lagüner-litoral özellikli ostrakod topluluğu yer almaktadır. Resifin çekirdek-döküntü-ön bölümünden alınmış karotlar fosil bakımından zenginlik
göstermektedir. Resif gerisi fasiyesi ise lagünden litoral koşullara dek gözlenen Cyprideis, Cyamocytheridea ve Loxoconcha gibi ostrakod türleri ile belirginlik kazanmıştır. Bu durum karotlarda kumlu kireçtaşı ve kumtaşı seviyelerinde ağırlıklı olarak saptanabilmiştir.
Çalışmada açılmış karotlardaki Schneiderella dromas (Schneider), Leptocythere sanmarinensis obtusata Bonaduce, Ruggieri, Russo ve Bismuth, Callistocythere montana Doruk, Miocyprideis hanai Bonaduce, Ruggieri, Russo ve Bismuth, Cytheridea neapolitana Kollmann, Cyamocytheridea meniscus Doruk, Cistacythereis caelatura Uliczny, Aurila albicans (Ruggieri), A.convexa (Baird), Keijella procera Doruk, K. dolabrata Doruk, Orionina bireticulata Doruk gibi ostrakod türlerinin işaret ettiği yaş Tortoniyen'dir.
This study was conducted on the Late Miocene units which are outcropped in the South of Adana and showing reef characteristics. During the core study done in unit, caliche, cream coloured claystone, marl, sandy limestone, marls interbedded with sandstones, sandstone and algae-coral bearing limestone are cut down. In the scope of this lithology, ostracod community mostly observed in S21, 22, 23, 24,25, 27, 28, 29, 30, 31, 32 cores has provided paleoenvironmental and stratigraphic data.
Ostracod genera which occur in shallow sea, littoral and lagoonal environments, such as Cytherella, Cytherelloidea, Bairdia, Neonesidea, Bairdia, Neomonoceratina, Schneider ella, Callistocythere, Cyprideis, Cytheridea, Capsacythere, Krithe, Costa, Cistacythereis are defined.
The characteristic reef fades such as reef-core, fore-reef and back-reef are identified. The reef core fades is characterized by algal-coral limestones. Reef is a narrow zone in that bioclastic limestones are not commonly observed and it certains larger for aminifer s such as Quinqueloculina sp. and Elphidium sp. The fore-reef fades is represented by clayey-sandy limestone, claystone and more distally by and sandy clay lithologies. The back reef fades is an area in which clay containing lime and sandstones are common. In the soft washing samples taken from intercalated clay bands of the reef core, some shallow marine ostracod such as Cytheridea neapolitina Kollmann, Aurila albicans (Ruggieri), A. convexa (Baird) are found. The core-reef fades has a large number of ostracod genera and species such as Cytherella terquemi Sissingh, Neonesidea corpulenta edwardsii (roemer), Keijella hodgii (Brady), K. dolabrata Doruk. Especially, in claystones and marls, this fauna is very rich in abundance and diversity.