Kanker ovarium merupakan keganasan ginekologi terbanyak ketiga penyebab kematian perempuan di Indonesia, menempati urutan ke-18 di dunia tahun 2018, histopatologi terbanyak merupakan tipe epitel. ...Tatalaksana pasien kanker ovarium stadium lanjut terdiri dari kombinasi operasi surgical staging atau sitoreduksi dengan kemoterapi. Penelitian ini akan menilai respons pengobatan pasien kanker ovarium tipe epitel yang menjalani kemoterapi kombinasi paklitaksel-karboplatin di RSUP Dr.Mohammad Hoesin Palembang berdasarkan kadar VEGF-A serum. Penelitian ini merupakan uji klinik acak tanpa pembanding. Sampel penelitian adalah semua pasien kanker ovarium tipe epitel di RSUP Dr.Mohammad Hoesin Palembang yang mendapat kemoterapi pada bulan Desember 2018 sampai dengan Mei 2019 sejumlah 30 pasien. Karakteristik umum subyek penelitian ini yaitu usia terbanyak >48 tahun (53,3%), 20 sampel berdomisili di luar kota (66,7%). Pendidikan terbanyak adalah SMA yaitu 14 orang (46,7%). 21 orang (66,7%) merupakan multipara, stadium terbanyak adalah IIIC (56,7%). Didapatkan penurunan bermakna kadar ca125 sebelum dan setelah kemoterapi (p=0.000). Rerata kadar ca125 sebelum dan setelah kemoterapi adalah 840,60 dan 472,02. Rerata kadar VEGF-A serum sebelum kemoterapi adalah 806,03 dan menurun menjadi 703,5 setelah kemoterapi tetapi tidak bermakna secara statistik (p=0,082). 20 pasien (71,43%) dengan respons kemoterapi positif mengalami penurunan kadar VEGF-A namun tidak bermakna secara statistik (p=0,517). Hasil penelitian didapatkan penurunan kadar VEGF-A pada 70% pasien paska kemoterapi paklitakselkarboplatin 3 seri tetapi tidak bermakna secara statistik. Kadar VEGF-A serum belum efektif untuk menilai respon kemoterapi paklitaksel-karboplatin pada pasien kanker ovarium tipe epitel.
Amaç: Eşzamanlı kemoradyoterapi (KRT) cerrahi tedaviye uygun olmayan lokal ileri evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK) tanılı hastalar için standart bir tedavi yöntemidir. KRT için optimal ...bir kemoterapi rejimi tanımlanmamıştır. Bu çalışmada, karboplatin (AUC 2) ve paklitaksel (80 mg / m2) ile kombine KRT tedavisinin etkinliği ve toksisitesini araştırdık.Gereç ve Yöntem: Bu çalışma hastane bazlı retrospektif gözlemsel vaka seri çalışması olarak tasarlanmıştır. İnoperabl evre III KHDAK'li toplam 40 hasta haftalık karboplatin-paklitaksel ile eş zamanlı kemoradyoterapi ile tedavi edildi.Bulgular: En sık görülen histopatoloji, 18 hastada (% 45) teşhis edilen adenokarsinomdu. 12 hasta (% 30) evre IIIA ve 28 hasta (% 70) evre IIIB idi. Ortanca takip süresi 22.5 ay idi % 95 (CI), 2.9-72.2. Medyan hastalıksız sağkalım (DFS) ve genel sağkalım (OS) 22.5 ay (% 95 CI, 18.1–27.0) ve 53.5 ay (% 95 CI, 23.5-82.8) idi. Hastaların 8'inde (% 20) ve 5'inde (% 12.5) sırasıyla grade 3-4 hematolojik ve non-hematolojik toksisite izlendi.Sonuç: Bu çalışma, haftalık karboplatin-paklitaksel ile KRT'nin literatürdeki vakalara benzer sonuçlar verdiğini ve inoperable evre III KHDAK' de KRT sırasında düşük dereceli 3-4 derece toksisite ile uygulanabilir olduğunu gösterdi.
Amaç: Amaç, amifostinin platin-içeren kemoterapi rejimlerinin olumsuz etkileri üzerine etkisini belirlemek ve yan etkilerini gözlemlemektir. Materyal ve Metod: Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları ...ve Doğum Departmam'na Kasım 1998 ile Şubat 2001 tarihleri arasında başvuran ve kliniğimizde tümör debulking ve evreleme sonrası paklitaksel/platin rejimi alan evre III over karsinomlu hastalar çalışmaya alındı. Bir gruba platin-içeren kemoterapi sırasında 15 dakika intravenöz infüzyon şeklinde amifostin verildi. Kontrol grubu, amifostin almaksızın standart platin-bazlı kemoterapi rejimi aldı. Bulgular: Akdeniz Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Departmam'nda platin-bazlı kemoterapi alan total olarak 31 hasta çalışmaya dahil edildi. 15 hasta paklitaksel/platin ile birlikte amifostin alırken, kontrol grubu 16 hastadan oluştu. Toksisiteler açısından, iki grup arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuç: Bu ön çalışmada, amifostin alan hastalarda, platin-bazlı kemoterapinin yan etkileriyle ilgili hiçbir anlamlı iyileşme saptanmadı.
Objective: The purpose was to detect the impact of amifostine on the adverse effects of platinum-containing chemotherapy regimens and observe its side effects. Materials and Methods: Stage III ovarian cancer patients who first presented to Akdeniz University Obstetrics and Gynecology Department between November 1998 and February 2001 and received paclitaxel/platin regimens in our clinic following tumor debulking and staging were included in the study. Amifostine was administered as a 15-minute iv infu-sion during the administration of platinum-based chemother-apy to one group. The control group received the standard platinum-based chemotherapy without amifostine. Results: Totally 31 women who received platinum-based chemo-therapy at Akdeniz University Obstetrics and Gynecology Department were enrolled in the study. 15 patients received paclitaxel/platin plus amifostine, and the control group con-sisted of 16 patients. Regarding toxicities, the differences between the two groups were not statistically significant. Conclusion: In this preliminary report, no significant improvement concerning side effects of platinum-based chemother-apy was detected in patients receiving amifostine.
Amaç: Bu çalışmada karboplatinin sıçan karaciğerinde yaptığı toksisite üzerine Sesamum indicum L. ve Apium graveolens L. ekstrelerinin koruyucu etkileri araştırıldı. Yöntem: Sprague-Dawley ırkı ...sıçanlardan oluşturulan gruplara serum fizyolojik (SF), karboplatin, karboplatin+Sesamum indicum L. (susam) sabit yağı (SSY), karboplatin+Apium graveolens L. (kereviz) sabit yağı (KSY), karboplatin+C vitamini ve karboplatin+E vitamini uygulandı. Bulgular: Çalışma gruplarına ait karaciğerlerde histopatolojik bulguya rastlanmadı. Serum ALT, ALP ve indirekt bilirubin seviyeleri karboplatin grubunda SF kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti ve karboplatinin biyokimyasal enzimler düzeyinde karaciğer hasarı yaptığı şeklinde yorumlandı. SSY ve KSY'nin ALT, ALP, AST ve indirekt bilirubin düzeyleri karboplatin grubundan anlamlı derecede düşüktü. Yalnızca SSY grubunun ALP değeri SF kontrol grubundan yüksek olarak tespit edildi, bunun dışında SSY ve KSY ile SF kontrol grubu arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı. C vitamini ve E vitamini gruplarına ait biyokimyasal değerler de SSY ve KSY'na benzer şekilde bulundu. SF, karboplatin ve SSY gruplarının günlük vücut ağırlığı değişimi birbirine benzer seyretti. KSY, C vitamini ve E vitamini gruplarının günlük vücut ağırlığı değişimi ise gittikçe azalan bir seyir gösterdi. Sonuç: SSY ve KSY'nin karboplatine bağlı karaciğer toksisitesini kısmen önleyebileceği sonucuna varıldı.
Objective: Effects of Sesamum indicum L. and Apium graveolens L. extracts against carboplatin-induced hepatotoxicity were aimed to investigate in rats in this study. Method: Sprague-Dawley rats were divided into six groups and given isotonic saline solution (ISS), carboplatin, carboplatin+fixed oil of Sesamum indicum L. (FOS), carboplatin+fixed oil of Apium graveolens L. (FOA), carboplatin+vitamin C and carboplatin+vitamin E, respectively. Results: In histological examination of liver sections none of the groups exhibited pathological changes. The liver injury was evidenced by rise of serum ALT, ALP and indirect bilirubin levels in carboplatin group compared to the controls. The FOS and the FOA groups displayed significantly lower ALT, ALP and indirect bilirubin levels compared to the carboplatin group. The only difference from the ISS group was elevation of ALP level in FOS. Vitamin C and E displayed similar biochemical changes as FOS and FOA. Body weights were similar in ISS, carboplatin and FOS groups throughout the study but progressively decreased in FOA, vitamin C and vitamin E groups. Conclusion: FOS and FOA appears to be partially effective in alleviating carboplatin-induced hepatotoxicity.
Bu çalışmada antineoplastik bir ajan olan karboplatinin sıçanlarda çeşitli organ ve dokular üzerindeki toksisitesi üzerine pentoksifilin (PTX), C ve E vitamininin koruyucu etkileri karşılaştırmalı ...olarak araştırıldı. Otuz adet sıçan, beş çalışma grubuna (n=6) ayrıldı: Grup I; 0.2 mL serum fizyolojik, grup II; 25 mg/kg karboplatin, Grup III; 25 mg/kg karboplatin + 150 mg/kg pentoksifilin, Grup IV; 25 mg/kg karboplatin + 50 mg/kg C vitamini ve Grup V; 25 mg/kg karboplatin + 50 mg/kg E vitamini intraperitoneal (ip) yolla beş gün süreyle alacak şekilde düzenlendi. Çalışmanın sonunda sıçan serumlarında ALT, ALP, direkt ve indirekt bilirubin seviyelerine bakıldı. Dokular standart histopatolojik yöntemlerle incelendi. Çalışma sonunda histopatolojik yönden karboplatin grubuna ait herhangi bir patolojik bulguya rastlanmazken, serum ALP ve ALT değerlerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede yükseldiği gözlendi. PTX, C ve E vitamini gruplarında ise yine histopatolojik yönden herhangi bir patolojik bulgu gözlenmezken, serum ALP, ALT ve indirekt bilirubin değerlerinin kontrol grubundan farksız, karboplatin grubundan ise istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük olduğu saptandı. Karboplatinle birlikte C vitamini, E vitamini veya PTX verilmesinin karaciğer hasarına karşı koruyucu etkili olabileceği sonucuna varıldı.
In this study, the protective effects of pentoxifylline (PTX), vitamin C and vitamin E on carboplatin toxicity were comparatively investigated in different organs and tissues in rats. Thirty adult rats were divided into 5 groups (n=6), each comprising six animals and the groups were treated daily for five days, by i.p. injections of O, 2 mL saline (Group I), 25 mg/kg carboplatin (Group II), 25 mg/kg carboplatin + 150mg/kg pentoxifylline (Group III), 25 mg/kg carboplatin + 50 mg/kg vitamin C (Group IV) and 25 mg/kg carboplatin + 50 mg/kg vitamin E (Group V). At the end of the treatment, blood samples were collected by direct cardiac puncture and serum was used for the assay of marker enzymes, alanine amino-transferase (ALT), alkaline phosphatase (ALP), direct and indirect bilirubin. Tissue samples were taken and processed by standard histological techniques. At the end of the study, while there were no pathological alterations in the carboplatin group, ALT and ALP activities were significantly increased compared to the control group. There were also no pathological signs in the pentoxifylline, vitamin C and vitamin E groups and ALT, ALP and indirect bilirubin levels were not different from control, but significantly lower than carboplatin groups. These results indicate that the combination of carboplatin with the vitamin C, vitamin E or pentoxifylline may protect against hepatotoxicity.
Eşzamanlı kemoradyoterapi ile tedavi edilen evre III küçük hücreli dışı akciğer kanserler (KHDAK)'inde transkripsiyon faktör nükleer faktör kappa B (NF-κB)'nin prognostik önemini araştırmayı ...amaçladık.
Çalışmaya eşzamanlı paclitaxel + carboplatin ve radyoterapi ile tedavi edilen 28 olgu dahil edildi. Tüm olgularda konvansiyonel/ hiperfraksiyone radyoterapiyle birlikte eşzamanlı paclitaxel + carboplatin uygulandı ve olgular 0-4 kür konsolidasyon kemoterapisi aldı. Olgulara ait parafin bloklardan yeni kesitler alınarak NF-κB immünohistokimyasal boyası uygulandı. NF-κB pozitif ve negatif gruplar arasında progresyonsuz sağkalım ve genel sağkalım açısından fark olup olmadığı araştırıldı.
Sağkalım analizlerinde, NF-κB'nin %10'dan fazla pozitif olduğu olgularda progresyona kadar geçen süre negatif gruba göre istatistiksel olarak anlamlı derecede kısa bulunmasına rağmen, her iki grup arasında genel sağkalım açısından bir fark saptanmadı.
Bulgularımız, NF-κB'nin küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinde prognostik faktör olarak önemi olabileceğini düşündürmektedir
The aim of this study is to determine the prognostic value of transcription factor nucleer factor kappa B (NF-κB) in unresectable non-small cell lung cancer (NSCLC) patients treated with concurrent chemoradiotherapy.
Twenty-eight unresectable NSCLC patients treated with concurrent chemoradiotherapy with paclitaxel + carboplatin were enrolled in this study. All patients received paclitaxel + carboplatin chemotherapy and radiotherapy concomittantly as primary treatment. Then patients received 0-4 cycles chemotherapy as a consolidation treatment. Immunohistochemistry was performed on paraffin embedded tissue. NF-κB monoclonal antibadies were used for the staining. The progression free survival and overall survival diference were analised between NF-κB positive and negative groups. For NF-κB a specimen was judged positive if more than 10% of the total cancer cells in a single field of view showed a response.
In patients who NF-xB was stained more than 10%, the disease free survival was better although there was not statistically significant difference. But in two groups, the overall survival was the same. NF-κB may be a useful prognostic factor in unresectable NSCLC patients.