Koronavirusi su uzročnici respiratornih, gastrointestinalnih i neuroloških infekcija u sisavaca i ptica. Značajka je koronavirusa visoka mutacijska stopa koja može rezultirati promjenom patogenosti, ...tkivnog tropizma i/ili domaćina. Premda su znanstvenoj javnosti poznati već desetljećima, potakli su posebno zanimanje istraživača tek u 21. stoljeću nakon pojave emergentnih koronavirusnih infekcija epidemijskih razmjera u ljudi, ali i životinja, naročito svinja. Najznačajnije su emergentne infekcije u ljudi teški akutni respiratorni sindrom (SARS) koji je obilježio 2002. godinu i srednje-istočni respiratorni sindrom (MERS) koji se pojavio 2012. godine. Obje su infekcije životinjskog podrijetla, a očituju se teškom pneumonijom u ljudi s letalitetom od 11 % (SARS) i 36 % (MERS).
Danas smo suočeni s jednom od najvećih epidemija u povijesti čovječanstva, pandemijom COVID-19. Uzročnik je koronavirus, inačica virusa uzročnika SARS, a prenosi se izravno s čovjeka na čovjeka. Nije poznato je li u transmisiji virusa na ljude sudjelovala i životinja. Do dana tiskanja ovog članka je infekcija ustvrđena u više od 4,8 milijuna ljudi sa smrtnim ishodom u preko 320 000 ljudi. U Hrvatskoj je zahvaljujući Nacionalnom stožeru civilne zaštite za COVID-19 i mjerama koji je stožer preporučio i uveo, infekcija još uvijek u granicama mogućnosti pružanja potrebite skrbi. Ovaj članak opisuje koronavirusne infekcije u životinja i ljudi te prikazuje kako su novi sojevi koronavirusa već sada obilježili 21. stoljeće i možda zauvijek
promijenili svijet.
COVID-19 pandemija – neurološki aspekti bolesti Budinčević, Hrvoje; Vidaković, Dorotea; Jurlina, Hrvoje ...
Rad Hrvatske akademije znanosti i umjetnosti (1991). Medicinske znanosti,
06/2020
543=50-51
Journal Article
Odprti dostop
Bolest uzrokovana virusom teškog akutnog respiratornog sindroma 2 dovela je do pandemije. Ova globalna javno-zdravstvena prijetnja slična je prethodnim epidemijama sindroma teškog respiratornog ...sindroma (SARS) I bliskoistočnog respiratornog sindroma (MERS). Cilj ovog rada je pružiti pregled vodećih kliničkih i neuroloških manifestacija ove nove zarazne bolesti, nazvane Coronavirusna bolest 2019 (COVID-19). Glavne kliničke manifestacije ove bolesti povezane su s dišnim sustavom, ali mogući su neurološki simptomi i bolesti zbog neuroinvazivnog potencijala virusa. Većina slučajeva COVID-19 ima blage kliničke simptome i oporavlja se bez komplikacija, ali 5% slučajeva zahtijeva intenzivno liječenje. Najčešći neurološki simptomi su glavobolja, vrtoglavica, hiposmija i hipogeuzija. Neurološke bolesti povezane s COVID-19 su moždani udar, encefalopatija, meningoencefalitis i akutni poliradikuloneuritis (Guillain Barre-ov sindrom). Preventivne mjere najučinkovitije su za suzbijanje COVID-19. Te mjere uključuju metode izolacije i tjelesnog distanciranja, metode sprječavanja širenja bolesti kapljičnim putem (pokrivanje lica pri kašljanju i kihanju) te učestalo pranje ruku sapunom i vodom ili korištenje sredstva za dezinfekciju ruku, kao i izbjegavanje javnih skupova. Nažalost, ova bolest nema specifičnih antivirusnih lijekova ili cjepivo. Novi virus ulazi u stanicu putem receptora za angiotenzin konvertirajući enzim 2, radi čega je u znanstvenoj zajednici postavljeno pitanja uporabe inhibitora renin-angiotenzin-aldosteronskog sustava. Prema najnovijim podacima većina profesionalnih društava preporučila je nastavak uporabe inhibitora renin-angiotenzin-aldosteronskog sustava.
Do sada je otkriveno sedam humanih koronavirusa: četiri sezonska koronavirusa (HCoV-229E, HCoV-OC43, HCoV-NL63, HCoV-HKU1) i tri nova koronavirusa (SARS-CoV, MERS-CoV, SARS-CoV-2). Dok sezonski ...koronavirusi uzrokuju tek blage infekcije, novi koronavirusi su uzročnici teških i potencijalno smrtonosnih infekcija. Svi poznati koronavirusi su podrijetlom od životinja. Šišmiši se smatraju izvorom većine koronavirusa koji uzrokuju infekcije u ljudi, međutim prirodnim rezervoarima HCoV-OC43 i HCoV-HKU1 se smatraju glodavci. Različite životinjske vrste predstavljaju prijelazne domaćine uključujući alpake (HCoV-229E), stoku (HCoV-OC43), cibetke (SARS-CoV), deve (MERS-CoV) te ljuskaše (SARS-CoV-2). Na području Hrvatske SARS-CoV-2 je dokazan u ljudi, kućnih ljubimaca, divljih životinja te okolišu. Pandemija COVID-19 naglašava ulogu pristupa ‘Jedno zdravlje’ u nadzoru zoonoza.
Amaç: COVİD-19 fiziksel ve zihinsel sağlığı olumsuz etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmanın amacı; bireylerin COVİD-19 pandemisi sürecinde yaşadıkları anksiyete düzeyini ve ...ilişkili faktörleri saptamaktır. Yöntem: Araştırmanın evrenini Bitlis il merkezinde yaşayan 18 yaş ve üstü bireyler oluşturmaktadır. Minimum örneklem büyüklüğü %95 güven aralığında %80 güçle 288 kişi olarak hesaplanmış olup örneklem sayısı %10 arttırılarak 317 bireye çevirim içi olarak ulaşılmıştır. Araştırma için Bitlis Eren Üniversitesi Etik Kurul’undan izin alınmıştır. Çalışmada kullanılan anket formunda sosyo demografik sorulara ek Koronavirüs Anksiyete Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır. Shapiro Wilk testine göre veriler normal dağılıma uymamaktadır (p
Bu çalışmada, koronavirüs (covid19)’ün finansal piyasalar üzerindeki etkileri incelenmiştir. Virüsün ortaya çıktığı ülke olan Çin ile virüsün Mart 2020 itibari ile en etkin olduğu 3 kıtadan seçilen 4 ...ülkenin pay piyasaları arasındaki istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin varlığı sorgulanmıştır. Bu doğrultuda, virüsün ortaya çıktığı Aralık 2019 öncesi ve sonrası olmak üzere iki dönem baz alınmıştır. Günlük pay piyasalarının kapanış fiyatları kullanılarak Toda Yamamoto nedensellik testi çalıştırılmıştır. Çalışmanın sonunda elde edilen bulgulara göre, 2019 Aralık öncesinde ABD pay piyasası SP500 endeksinin Çin pay piyasası SSEC endeksini %5 anlamlılık düzeyinde etkilerken, 2019 Aralık sonrasında Çin piyasasının daha bağımsız olarak kendi dinamiklerinden etkilendiği görülmüştür. Diğer bir yandan 2019 Aralık öncesinde Çin pay piyasası ile Güney Kore Pay piyasaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir nedensellik ilişkisine rastlanmamış iken, 2019 Aralık sonrasında ise SSEC endeksinin Güney Kore pay piyasası KOSPI50 endeksini tek taraflı olarak etkilediği gözlemlenmiştir. Bu çalışmada baz alınan dönem ve değişkenler itibari ile, virüsün pay piyasaları üzerinde etkisinin bölgesel yakınlıkla ilgili olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dünyada zaman zaman çeşitli krizler ortaya çıkmakta ve turizm endüstrisi bu krizlerden oldukça yüksek bir düzeyde etkilenmektedir. Son olarak içinde bulunduğumuz KOVİD-19 salgını, insanların turizme ...yönelik tutum ve davranışlarını değiştirebilecek ve/veya dönüştürebilecek kadar ciddi bir salgın olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda mevcut çalışmanın amacı, KOVİD-19’un potansiyel yerli turistlerin tutum ve davranışları ile seyahat eğilimleri üzerindeki etkilerini belirlemektir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği ile 731 kişiden veri toplanılmıştır. Çalışma sonucunda insanların büyük bir kısmının seyahat planlarını azalttıkları veya erteledikleri, tercih ettikleri turistik ürünlerin farklılaşmaya başladığı ve hijyen duyarlılığının büyük ölçüde arttığı belirlenmiştir.
Dünyada zaman zaman çeşitli krizler ortaya çıkmakta ve turizm endüstrisi bu krizlerden oldukça yüksek bir düzeyde etkilenmektedir. Son olarak içinde bulunduğumuz KOVİD-19 salgını, insanların turizme ...yönelik tutum ve davranışlarını değiştirebilecek ve/veya dönüştürebilecek kadar ciddi bir salgın olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda mevcut çalışmanın amacı, KOVİD-19’un potansiyel yerli turistlerin tutum ve davranışları ile seyahat eğilimleri üzerindeki etkilerini belirlemektir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği ile 731 kişiden veri toplanılmıştır. Çalışma sonucunda insanların büyük bir kısmının seyahat planlarını azalttıkları veya erteledikleri, tercih ettikleri turistik ürünlerin farklılaşmaya başladığı ve hijyen duyarlılığının büyük ölçüde arttığı belirlenmiştir.
Koronavirüs salgını sürecinde bireylerin sosyal mesafeye ve hijyen kurallarına uymalarının yanında dengeli beslenmeleri sağlıklarını koruma açısından hayati bir önem kazanmıştır. Bu bağlamda ...koronavirüs günlerinde Türkiye’de bireylerin yeme tutumlarını incelemek bu çalışmanın temel amacını oluşturmuştur. Ayrıca bireylerin yeme tutumlarının demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek araştırmanın bir diğer amacıdır. Çalışmanın evrenini Türkiye’de ikamet eden bireyler oluşturmaktadır. Bireylerin iş yoğunluğu, zaman kısıtı ve benzeri nedenlerden dolayı örneklem alma yoluna gidilmiştir. Çalışmada kolayda örnekleme yöntemi seçilmiş olup, online anket hazırlanarak Türkiye’nin farklı illerine ulaşma noktasında kolaylık sağlanmıştır. Bu kapsamda 2020 yılının temmuz ve ağustos ayları arasında 546 geçerli ankete ulaşılmıştır. Ayrıca bu çalışmada demografik bulgular, kullanılan ölçek ile ilgili tanımlayıcı bulgular, ölçeğin doğrulayıcı faktör analizi ile farklılık analizleri için IBM SPSS versiyon 23 kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, koronavirüs günlerinde araştırmaya katılan bireylerin çoğunluğunun yeme tutumlarının duygusal yeme eğiliminde olduğu belirlenmiş ve yaşanılan yalnızlık, stres ve moral bozukluğu gibi olumsuz duygulardan dolayı aşırı yemek yeme eğilimi gösterdikleri saptanmıştır. Ayrıca koronavirüs salgını sürecinde bireylerin cinsiyetlerinin, medeni durumlarının, yaşlarının, gelir düzeylerinin ve mesleklerinin yeme tutumları üzerinde etkisi olduğu belirlenirken, eğitim durumlarının yeme tutumları üzerinde bir etkisinin olmadığı saptanmıştır.
Dünyada bilginin üretimi ve tüketimi konusunda tartışmalar artarak ileri bir noktaya doğru gitmektedir. Bilginin üretiminde kullanılan enformasyon teknolojileri de gün be gün daha çok gelişmekte ve ...çeşitlenmektedir. Enformasyon teknolojileri günümüz yaşam koşullarının oluşmasında önemli bir role sahiptir. Bu teknolojilerin giderek yaygınlaşması pek çok işin ve yaşamsal sürecin iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Bu sayede birçok iş sürecinin hız, zaman ve mekansal bağlamda daha iyiye doğru gittiği görülmektedir. Öte yandan yeni tip koronavirüs (COVID-19) Çin’den tüm dünyaya yayılarak küresel çapta bir pandemiye dönüşmüştür. Aralık ayından günümüze halen devam etmekte olan pandemi süreci pek çok olumsuz durumu da beraberinde getirmiştir. İlk vakanın ortaya çıktığı Çin’de ise vaka artış hızı durma noktasına gelmiş, normalleşme sürecine girilmiş ve bu süreç devam etmektedir. Çin’de bu durumun yaşanmasında kuşkusuz ki enformasyon teknolojilerinin katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Telefon uygulamaları, 5G teknolojisi, bulut bilişim, algoritmalar, yapay zeka, büyük veri, nesnelerin interneti gibi teknolojiler pandemi sürecinde sıkça kullanılan enformasyon teknolojileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma ile Çin örneğinde bu durumun incelemesi yapılarak enformasyon teknolojilerinin pandemi sürecindeki önemi yapılan literatür ve çeşitli kaynak taraması ile ortaya konmaya çalışılmaktadır.
İlk olarak Çin’in Hubei Eyaletinin Vuhan şehrinde ortaya çıkan yeni Koronavirüs (COVID-19) salgını, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere tüm dünyaya yayılmakta ve çeşitli alanlarda köklü ...değişiklikleri beraberinde getirmektedir. Koronavirüs salgınının en çok etkilendiği alanların başında gelen medya, çevresinde yaşanan ekonomik, kültürel, sağlık gibi çeşitli gelişmeler ile sürekli olarak değişim yaşamaktadır. Günümüzde yeni medya alanında haber alma ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan internet siteleri, haberlerin anlık olarak paylaşıldığı ve dolaşıma sokulduğu bir alandır. Çalışma, Koronavirüs salgını ile ilgili alınan kararlar etrafında, medya metinlerinin sunumlarında herhangi bir değişikliğe gidilip gidilmediğini ortaya koyma amacı taşımaktadır. Buradan hareketle bu çalışmada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 11 Mart 2020 tarihinde yeni Koronavirüsü pandemi ilan etmesinden öncesinde ve sonrasında yayımlanan bir aylık haberlerin sayılarında ve sunumlarında bir değişiklik olup olmadığı saptanmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda Milliyet ve Birgün gazetelerinin internet sitelerinde 11.02.2020/11.03.2020 ve 12.03.2020/12.04.2020 tarihleri arasında “Koronavirüs” anahtar kelimesiyle aratılan 3.444 haber, içerik analizi yöntemiyle niteliksel ve niceliksel olarak 26 analiz kategorisinde incelenmiştir. Araştırma sonucunda, Koronavirüsün pandemi ilan edilmesiyle birlikte haberin niteliklerinde, paylaşım biçimlerinde ve sunumlarında değişikliğe gidildiği bulgusuna ulaşılmıştır.