Son yıllarda sağlık açısından çok önemli olarak bilinen polifenollerin spor açısından da aslında çok büyük bir rol oynadığı bildirilmiştir. Antioksidan olarak bilinen bu polifenollerin doğada yenebilir türde birçok yiyecekte bulunuyor olması bizlerin onlara kolayca ulaşabilmemizi sağlamaktadır. Günümüzün en bilinen hastalığı olarak adlandırılan kansere karşı içinde bulundurduğu antikanserojen maddeleri bizleri daha çok polifenol yapı tüketmeye yöneltmektedir. Sağlık açısından birçok yeşil yapraklı bitki ve kırmızı renkli meyvelerde bulunan polifenol yapıları kalp krizlerini önlerken daha kaliteli bir yaşam sunmaktadır. Polifenol ve kuersetin gibi bileşenler spor alanında oksidatif stresi önleyerek, kaslarda oluşabilecek hasarı durdurabilmektedir ancak 7 ile 14 gün arasında olan kısa süreli antrenmanlarda oldukça büyük etkisi olduğu saptanmıştır. Kuersetin; bağışıklık hücrelerinde histaminin açığa çıkmasının engellemekte, aynı zamanda metabolizmayı da hızlandırmaktadır. Böylece vücudumuzdaki yağların aktivitasyonunu artırmaktadır. Bu yüzden antrenmanlarda kullanılması tercih edilen kuersetinler aslında vücudu birçok yönden etkilediği saptanmıştır. Egzersiz yoğunluğuyla kaslarda oluşan oksidatif strese karşı da önemli rol oynayan polifenol alımı ile kas hasarı en aza indirgenirken, diğer yandan bir sonraki antrenman için ise toparlanmayı hızlandırmaktadır.