Çalışma kapsamında önemli bir kemoterapötik ajan olan metotreksatın (MTX) kontrollü ve uzun süreli salımında kullanılmak amacıyla selüloz temelli poliüretan yapıları geliştirildi. Hedefe yönelik ...kontrollü ilaç salımı ile ilaçların kullanımı ve destek tedavilerinin iyileştirilmesi sayesinde yaşam yüzdelerinde belirgin bir artış kaydedilmiştir. Metotreksat (MTX), akut lenfoblastik lösemi (ALL), lenfoma gibi pek çok kanser hastalarının tedavisinin yanı sıra romatoid artrit, psöriasis gibi pek çok kronik hastalıkların tedavisinde de sıklıkla reçete edilen bir ilaçtır. Özellikle selüloz temelli poliüretan üniteleri arasında yumuşak segmenti oluşturmak amacıyla Polietilen glikol-1000 (PEG-1000) yapısı kullanılarak optimum şişme ve ilaç yükleme özelliğine sahip poliüretan (PU) yapısı elde edildi. Elde edilen PU yapıları Fourier Transfer Infrared Spektrofotometresi (FTIR) ile yapısal olarak karakterize edildi. Yapıların termal kararlılıkları ve ısıl özellikleri Diferansiyel Termal Analiz (DTA) ve Diferansiyel Taramalı Kalorimetre (DSC) cihazları kullanılarak belirlendi. Yüzey özellikleri ve morfolojileri liyofilize edilmiş hidrojel yapılar kullanılarak Taramalı Elektron Mikroskopu (SEM) ile belirlendi. Elde edilen poliüretan yapılarının şişme özellikleri ve ilaç yükleme özellikleri incelendi. Optimum özellik gösteren PEG-1000 temelli selüloz bazlı PU yapısı üzerine farklı oranlarda MTX yüklemesi yapılarak salım kinetiği detaylı olarak çalışıldı. Sonuç olarak elde edilen selüloz temelli PU yapıları MTX yüklemesi için uygun yapı ve morfolojiye sahip olduğu ve yaklaşık olarak 24 saatlik uzun bir salım süresi gösterdiği belirlenmiştir.
Aim: The toxic effects of methotrexate, a chemotherapeutic, on the testicles is an important side effect. Methotrexate impairs spermatogenesis and fertility and causes oligospermia. In this study, we ...aimed to minimize the testicular toxicity, those being the side effects of methotrexate, by using the probable protective effects of α-lipoic acid, a potent antioxidant.
Materials and Methods: Twenty-eight male Sprague Dawley rats that we employed in this research were separated into three groups as control (0.09% PS) (n=8), methotrexate (20 mg/kg) (n= 10), and methotrexate (20 mg/kg) + α-lipoic acid (100 mg/kg) (n= 10). We performed a histochemical analysis on the testicular tissue of rats using hematoxylin-eosin and Masson’s trichrome. We performed an immunohistochemical analysis using inducible nitric oxide synthase (iNOS) and tumor necrosis factor-alpha (TNF-α) primer ab.
Results: The histochemical evaluation revealed a significant decrease in the methotrexate-induced testicular toxicity in the α-lipoic acid-treated groups. On the other hand, TNF-α and iNOS immunostaining results were also observed to support these results.
Conclusion: The treatment use of α-lipoic acid succeeded in protecting against methotrexate-induced testicular damage through an α-lipoic acid-mediated antioxidant and anti-inflammatory mechanisms. α-lipoic acid can be used in combination with methotrexate as a protector against side effects during anticancer therapy. In the present study, it was shown that α-lipoic acid can be used in combination with methotrexate as a protector against side effects during anticancer treatment.
Amaç: Bir kemoterapötik ajan olan metotreksatın, testisler üzerindeki toksik etkisi önemli bir yan etkidir. Metotreksat, oligospermiye neden olup spermatogenezi ve fertiliteyi bozar. Bu çalışmada, güçlü bir antioksidan olan α-lipoik asidin olası koruyucu etkilerini kullanarak metotreksat’ın yan etkisi olan testiküler toksisiteyi en aza indirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Araştırmada kullandığımız 28 adet erkek Sprague Dawley cinsi ratlar kontrol (0.09% SF) (n= 8), metotreksat (20 mg/kg) (n= 10) ve metotreksat (20 mg/kg) + α-lipoik asit (100 mg/kg) (n= 10) olmak üzere üç gruba ayrıldı. Ratların testis dokusunda Hematoksilen-Eozin ve Masson Trikrom boyama yöntemlerini kullanarak histokimyasal analizler yapıldı. İndüklenebilir nitrik oksit sentaz (iNOS) ve tümör nekrozis faktörü-alfa (TNF-) primer antikoru kullanılarak immünohistokimyasal analizler yapıldı.
Bulgular: Histokimyasal değerlendirmede, α-lipoik asitle tedavi edilen gruplarda metotreksat’ın neden olduğu testiküler toksisitede önemli bir azalma olduğu ortaya çıkarıldı. Öte yandan TNF-α ve iNOS immünboyama değerlendirme sonuçlarının da bu sonuçları desteklediği gözlendi.
Sonuç: Tedavide α-lipoik asidin kullanımı, α-lipoik asit aracılı antioksidan ve antiinflamatuvar mekanizmalar yoluyla metotreksat’ın neden olduğu testis hasarına karşı koruma sağladı. α-lipoik asit, kanser tedavisi sırasında yan etkilere karşı koruyucu olarak metotreksat ile birlikte kullanılabilir. Mevcut çalışmada, kanser tedavisi sırasında, α-lipoik asid ve metotreksat’ın kombine kullanımı yan etkilere karşı koruyucu bir ajan şeklinde kullanılabileceği gösterilmiştir.
Latar belakang. Leukemia merupakan 35% keganasan pada anak. Persentase terbanyak adalah Leukemia limfoblastik akut (LLA) yang mencapai 80%. Pedoman kemoterapi LLA berdasarkan Indonesian Childhood ...ALL-Protocol 2013 menggunakan metotreksat (MTX) intratekal dan intravena, bekerja menghambat enzim dihidrofolat reduktase (DHFR) menyebabkan peningkatan konsentrasi homosistein yang mempunyai efek neurotoksisitas. Vitamin B6 dan B12 adalah kofaktor enzim yang berperan pada remethylation dan transsulferation yang dapat menurunkan konsentrasi homosistein. Tujuan. Mengetahui pengaruh vitamin B6 dan B12 terhadap konsentrasi homosistein pada pasien LLA yang mendapat MTX intratekal (MTX IT) dan MTX intravena dosis tinggi (high dose/MTX HD).Metode. Penelitian case control study pre dan post control group design pada pasien LLA yang dirawat di bagian Anak RS Dr. M.Djamil Padang dari Januari-Juni 2017. Jumlah sampel kelompok kontrol dan perlakuan 10 orang. Kelompok perlakuan mendapat vitamin B6 20 mg/hari dan B12 0,5 mg/hari selama 6 minggu. Hasil. Konsentrasi homosistein awal kelompok kontrol 11,72±1,7067 µmol/L dan setelah 6 minggu 11,630±1,4765 µmol/L, tidak berbeda bermakna secara statistik (p>0,05). Kelompok perlakuan, konsentrasi awal 12,05±2,0919 µmol/L dan setelah 6 minggu 10,07±1,6526 µmol/L, berbeda bermakna secara statistik (p<0,05). Pemberian vitamin B6 20 mg/hari dan B12 0,5 mg/hari menurunkan rerata konsentrasi homosistein 1,98±0,8108 µmol/L, bermakna secara statistik (p<0,05). Kesimpulan. Pemberian vitamin B6 dan B12 pada pasien LLA yang mendapatkan MTX IT dan MTX HD dapat menurunkan rerata konsentrasi homosistein.
Metotreksat (MTX) strukturni je analog folne kiseline koji se u peroralnom ili parenteralnom obliku rabi ponajprije u liječenju upalnih reumatskih bolesti. Učinkovitost MTX-a u liječenju reumatoidnog ...artritisa dokazana je u više randomiziranih kliničkih studija te je potvrđena u metaanalizama. Danas je MTX zlatni standard u liječenju reumatoidnog artritisa, a liječenje se započinje dozama od 7,5 do 15 mg na tjedan s mogućnošću povišenja doze ovisno o aktivnosti bolesti. Pažljivo monitoriranje bolesnika snižava rizik od hepatotoksičnosti i drugih nuspojava te čini ovaj lijek prvim izborom u liječenju reumatoidnog i psorijatičnog artritisa.
Bir folik asit antagonisti olan metotreksat, psoriazis ve romatoid artrit gibi hastalıklara ek olarak, neoplazmaların tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Normal koşullarda iyi tolere edilse de ...önerilen dozlardan fazla kullanılması hayatı tehdit eden toksikasyonlara neden olabilir. Yüksek doz metotreksat’a bağlı toksisite, kemik iliği inhibisyonu, gastrointestinal mukozal hasar ve pansitopeni ortaya çıkabilir. Çoğu durumda doz aşımı sonucu ortaya çıkar. Bununla birlikte, özellikle yaşlı hastalardaki ilaçları karıştırmak gibi, ölümcül sonuçlanan ciddi yan etkiler daha nadirdir. Burada, acil servise ağrılı oral ülser, yutkunma bozukluğu ve genel durum bozukluğu ile başvuran, ateş ve nötropeninin ardından nötropenik enterokolit geliştikten sonra sepsisten ölen 72 yaşında bir erkek olguyu sunuyoruz.
Purpose: The study aimed at determining the success rate of sequential multi-dose methotrexate treatment in tubal ectopic pregnancy (EP) patients and the prognostic factors affecting the treatment ...success.
Materials and Methods: Clinical, laboratory, and demographic data of 63 patients -hospitalized with the diagnosis of EP in our tertiary center between 2017-2020 and administered sequential multiple-dose methotrexate treatment protocol- were analyzed in this retrospective study.
Results: Based on research findings, medical treatment was successful in 45 of the patients. It was found that 16 out of 18-patient, 88.8% of the patients in the failed group with methotrexate treatment, were operated on due to tubal rupture during follow-up. The mean of sonographic free fluid in Douglas of the successful group with methotrexate treatment was found to be 2.40±0.70 mm (Mean±SE), while it was 10.38±3.05 mm (Mean±SE) in the failed group at the first consultation. The initial β-hCG value of the successful group with methotrexate treatment was measured 3668.55±440.55 IU/L (Mean±SE), while it was 4929.72±752.65 IU/L (Mean±SE) in the failed group.
Conclusion: The success rate of the sequential multiple dose methotrexate protocol was 71.4%. Both the initial serum β-hCG level and the amount of sonographic free fluid in the pouch of Douglas were found high in the failed group with medical treatment at the first consultation.
Amaç: Tubal ektopik gebelik hastalarında ardışık çoklu doz metotreksat tedavisinin başarı oranı ile tedavi başarısına etki eden prognostik faktörlerin belirlenmesi hedeflenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada 2017-2020 yılları arasında tersiyer merkezimizde ektopik gebelik tanısı ile hospitalize edilmiş ve ardışık çoklu doz metotreksat tedavi protokolü uygulanmış 63 hastanın klinik, labaratuvar ve demografik verileri analiz edilmiştir.
Bulgular: Hastaların 45’inde medikal tedavi ile başarılı olunmuştur. Metotreksat protokolü ile başarısız olunan hastaların %88.8’inde (n=16) takip sırasında tubal rüptür nedeni ile cerrahi operasyon ihtiyacı gelişmiştir. Medikal tedavi ile başarılı olunan grupta başvuru anında Douglas’ta serbest mayi ortalaması 2.40±0.70 mm (Ort.±SH); başarısız olunan grupta 10.38±3.05 mm (Ort.±SH) bulunmuştur. Medikal tedavi ile başarılı olunan grubun başvuru β-hCG düzeyi 3668.55±440.55 IU/L (Ort.±SH); başarısız olunan grubunki 4929.72±752.65 IU/L (Ort.±SH) bulunmuştur.
Sonuç: Ardışık çoklu doz metotreksat protokolünün başarı oranı %71.4 olarak saptanmıştır. Medikal tedavi ile başarısız olunan grupta başlangıç serum β-hCG düzeyinin yüksek olduğu, yine ilk başvuruda Douglas’ta sonografik olarak ölçülen serbest sıvı miktarının yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Purpose: Methotrexate (MTX) is still the main treatment option for rheumatoid arthritis (RA). There is no consensus on drug administration routes and dosage when administered alone or in combination ...with other drugs. This study aims to identify the effects of early administration of a combination therapy containing high dose subcutaneous (SC) MTX on RA management.
Materials and Methods: Forty-five patients with RA who newly diagnosed were divided into two groups randomly. The patients who took 12.5 mg SC MTX per week in the first 4 weeks defined as a "low dose group". The patients who took 25 mg SC MTX per week in the first 4 weeks defined as a "high dose group". Then, patients of both groups continued with 12.5 mg oral MTX per week. Clinical and laboratory findings, disease activity scores and response rates of the patients were recorded at the beginning, 3rd months and 6th months.
Results: There was no significant difference between the two groups at 3rd month’s values. There were statistically significant improvements at 6th month’s values. Values were as follows in low and high dose groups: mean DAS28-CRP (3.5 vs 2.7), VAS pain score (3.3 vs 1.6), and TJC28 (3 vs 1.5), respectively.
Conclusion: Early administration of high-dose SC MTX effectively controls disease activity and increases the quality of life in RA patients.
Amaç: Metotreksat (MTX), romatoid artrit (RA) için hala ana tedavi seçeneğidir. Tek başına veya diğer ilaçlarla kombinasyon halinde uygulandığında ilaç uygulama yolları ve dozajı konusunda fikir birliği yoktur. Bu çalışma, RA yönetiminde erken dönemde yüksek doz subkutan (SC) MTX içeren bir kombinasyon tedavisinin etkinliğini belirlemeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Yeni tanı almış kırk beş RA’lı hasta rastgele iki gruba ayrıldı. İlk 4 haftada, haftada 12,5 mg SC MTX alan hastalar "düşük doz grubu" olarak tanımlandı. İlk 4 haftada, haftada 25 mg SC MTX alan hastalar "yüksek doz grubu" olarak tanımlandı. Daha sonra her iki gruptaki hastalar haftada 12.5 mg oral MTX ile devam etti. Hastalara ait başlangıç, 3. ay ve 6. ay klinik ve laboratuvar bulguları, hastalık aktivite skorları ve yanıt oranları kaydedildi.
Bulgular: İki grup arasında 3. ay bulguları açısından anlamlı bir fark yoktu. 6. Ay değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler saptandı. Değerler düşük ve yüksek doz gruplarında şu şekildeydi: ortalama DAS28-CRP (3.5'e karşı 2.7; p = 0.01), VAS ağrı skoru (3.3'e karşı 1.6; p = 0.02) ve TJC28 (3'e karşı 1.5; p = 0.04), sırasıyla.
Sonuç: Bu çalışma, erken dönemde yüksek doz SC MTX uygulamasının, hastalık aktivitesini etkili bir şekilde kontrol ettiğini ve RA hastalarında yaşam kalitesini arttırdığını göstermiştir.
Relapsing Polychondritis pada Anak Setiabudiawan, Budi; Boesoerie, Sinta; DM, Reni Ghrahani ...
Sari Pediatri,
11/2016, Volume:
12, Issue:
1
Journal Article
Peer reviewed
Open access
Relapsing polychondritis (RP) adalah penyakit autoimun yang jarang terjadi. Penyakit RP ditandai denganinflamasi jaringan kartilago berulang dan berpotensi untuk terjadi kerusakan progresif pada ...jaringan tersebut.Terutama menyerang dewasa pada dekade ke-4 atau ke-5 dengan usia rata-rata 51 tahun, hanya sedikit kasusyang dilaporkan pada anak. Patogenesis RP diduga akibat terbentuknya autoantibodi terhadap komponenkartilago terutama kolagen tipe II, sehingga menimbulkan suatu proses inflamasi dan mekanisme selularyang melibatkan pelepasan enzim lisosom dengan hasil akhir berupa penghancuran kartilago. Dilaporkanseorang anak laki-laki, usia 12 tahun dengan keluhan utama sesak napas disertai suara mengorok sejak satubulan sebelum masuk rumah sakit. Pada pemeriksaan didapatkan saddle nose deformity, peningkatan LED(40/125 mm/jam), uji ANA positif dengan pola nuklear, penyempitan kolom udara dalam laring dan faringpada foto soft tissue leher, dan adanya laringotrakeomalasia pada trakeoskopi. Pasien didiagnosis denganrelapsing polychondritis dan mendapat prednison 2 mg/kgBB/hari. Ditambahkan obat imunosupresanmetotreksat karena respons yang kurang baik terhadap steroid. Keadaan klinis pasien membaik setelahmendapat terapi kombinasi.
Amaç: Romatoid artritte metotreksat toksisitesinin önlenmesinde gerekli folik asit dozu ile ilgili ortak bir görüş yoktur. Bu çalışmanın amacı romatoid artritli hastalarda metotreksat toksisitesinin ...önlenmesinde yüksek doz günlük folat kullanımına karşın düşük doz haftalık folat kullanımının etkilerini değerlendirmekti. Materyal ve Metot: Ekim 2009 ile Şubat 2010 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Romatoloji Bölümü'nde tedavi edilen romatoid artritli hastalarda yapılan randomize kontrollü bir çalışma. 10 mg/hafta ve 5-10 mg/gün prednisolon kullanan 34 romatoid artritli hastaya randomize şekilde 5mg/hafta folat veya 2.5 mg 6 gün/hafta folat verildi. Hastaların tam kan sayımları, karaciğer fonksiyon testleri, alopesi, stomatit ve gastrointestinal semptomları tedaviden önce ve tedaviden 6 ay sonra değerlendirildi.Bulgular: Tedavinin 6. ayında stomatit, alopesi, gastrointestinal semptomlar, anemi, lökopeni, eritropeni, trombositopeni, eleve karaciğer fonksiyon testleri açısından gruplar arasında fark yoktu.Sonuç: Sonuçlarımız haftalık 5 mg folat desteğinin romatoid artritli hastalarda yeterli olduğunu desteklemektedir.