Kiral kirleticiler ve çevresel önemi Emine Can Güven; Dilek Bolat; Kadir Gedik ...
Mühendislik bilimleri dergisi,
12/2016, Volume:
22, Issue:
6
Journal Article
Open access
Kiralite, canlı sistemlerden doğal ve sentetik organik maddelere kadar hayatımızın birçok alanında bulunmaktadır. En genel ifadeyle ayna görüntüsü kendisiyle çakışmayan maddeler olarak tanımlanan ...kiral moleküller, başta ilaç sanayi ve tıp olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Söz konusu maddelere ait ayna görüntülerinden her biri enantiyomer olarak adlandırılır ve kiral maddelere ait enantiyomerlerden biri kullanım amacına uygun hareket ederken diğeri veya her ikisi de çevresel ortamlarda kirliliğe ve canlılarda toksik etkiye neden olabilmektedir. Enantiyomerlerin yalnızca biyolojik değişime uğrama potansiyelleri farklılık göstermekte, bu özelliği sebebiyle kiral kirleticiler, güncel kirliliğin değerlendirilmesi amacıyla çevresel kirlilik araştırmalarına konu olmaktadır. Toprak, sediman, hava ve su ortamının yanı sıra canlılarda da, başta kromatografik yöntemler olmak üzere çeşitli metotlarla tespit edilebilmektedir. Bu derlemede, kiralite ve çevresel açıdan önem arz eden kiral bileşiklerin özellikleri, analiz yöntemleri ve çevredeki akıbetleri değerlendirilmiştir. Çeşitli avantajları nedeniyle endüstriyel uygulamalarda geniş yer bulan kiral bileşiklerden kullanım amacının dışında çevreye salınan bileşikler, biyolojik aktiviteleri nedeniyle çevresel izleme çalışmalarında önem arz etmektedir. Ülkemizde çevresel ortamlarda henüz araştırmalara konu olmaya başlayan kiral kirleticilerin akıbetinin değerlendirilmesi açısından enantiyoseçici davranışlarının anlaşılması önem arz etmektedir.
Kiral kirleticiler ve çevresel önemi Emine Can Güven; Dilek Bolat; Kadir Gedik ...
Mühendislik bilimleri dergisi,
12/2016, Volume:
22, Issue:
6
Journal Article
Open access
Kiralite, canlı sistemlerden doğal ve sentetik organik maddelere kadar hayatımızın birçok alanında bulunmaktadır. En genel ifadeyle ayna görüntüsü kendisiyle çakışmayan maddeler olarak tanımlanan ...kiral moleküller, başta ilaç sanayi ve tıp olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Söz konusu maddelere ait ayna görüntülerinden her biri enantiyomer olarak adlandırılır ve kiral maddelere ait enantiyomerlerden biri kullanım amacına uygun hareket ederken diğeri veya her ikisi de çevresel ortamlarda kirliliğe ve canlılarda toksik etkiye neden olabilmektedir. Enantiyomerlerin yalnızca biyolojik değişime uğrama potansiyelleri farklılık göstermekte, bu özelliği sebebiyle kiral kirleticiler, güncel kirliliğin değerlendirilmesi amacıyla çevresel kirlilik araştırmalarına konu olmaktadır. Toprak, sediman, hava ve su ortamının yanı sıra canlılarda da, başta kromatografik yöntemler olmak üzere çeşitli metotlarla tespit edilebilmektedir. Bu derlemede, kiralite ve çevresel açıdan önem arz eden kiral bileşiklerin özellikleri, analiz yöntemleri ve çevredeki akıbetleri değerlendirilmiştir. Çeşitli avantajları nedeniyle endüstriyel uygulamalarda geniş yer bulan kiral bileşiklerden kullanım amacının dışında çevreye salınan bileşikler, biyolojik aktiviteleri nedeniyle çevresel izleme çalışmalarında önem arz etmektedir. Ülkemizde çevresel ortamlarda henüz araştırmalara konu olmaya başlayan kiral kirleticilerin akıbetinin değerlendirilmesi açısından enantiyoseçici davranışlarının anlaşılması önem arz etmektedir.
Kiral kirleticiler ve çevresel önemi Emine Can Güven; Dilek Bolat; Kadir Gedik ...
Mühendislik bilimleri dergisi,
12/2016, Volume:
22, Issue:
6
Journal Article
Open access
Kiralite, canlı sistemlerden doğal ve sentetik organik maddelere kadar hayatımızın birçok alanında bulunmaktadır. En genel ifadeyle ayna görüntüsü kendisiyle çakışmayan maddeler olarak tanımlanan ...kiral moleküller, başta ilaç sanayi ve tıp olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Söz konusu maddelere ait ayna görüntülerinden her biri enantiyomer olarak adlandırılır ve kiral maddelere ait enantiyomerlerden biri kullanım amacına uygun hareket ederken diğeri veya her ikisi de çevresel ortamlarda kirliliğe ve canlılarda toksik etkiye neden olabilmektedir. Enantiyomerlerin yalnızca biyolojik değişime uğrama potansiyelleri farklılık göstermekte, bu özelliği sebebiyle kiral kirleticiler, güncel kirliliğin değerlendirilmesi amacıyla çevresel kirlilik araştırmalarına konu olmaktadır. Toprak, sediman, hava ve su ortamının yanı sıra canlılarda da, başta kromatografik yöntemler olmak üzere çeşitli metotlarla tespit edilebilmektedir. Bu derlemede, kiralite ve çevresel açıdan önem arz eden kiral bileşiklerin özellikleri, analiz yöntemleri ve çevredeki akıbetleri değerlendirilmiştir. Çeşitli avantajları nedeniyle endüstriyel uygulamalarda geniş yer bulan kiral bileşiklerden kullanım amacının dışında çevreye salınan bileşikler, biyolojik aktiviteleri nedeniyle çevresel izleme çalışmalarında önem arz etmektedir. Ülkemizde çevresel ortamlarda henüz araştırmalara konu olmaya başlayan kiral kirleticilerin akıbetinin değerlendirilmesi açısından enantiyoseçici davranışlarının anlaşılması önem arz etmektedir.
Kiral kirleticiler ve çevresel önemi Emine Can Güven; Dilek Bolat; Kadir Gedik ...
Mühendislik bilimleri dergisi,
12/2016, Volume:
22, Issue:
6
Journal Article
Open access
Kiralite, canlı sistemlerden doğal ve sentetik organik maddelere kadar hayatımızın birçok alanında bulunmaktadır. En genel ifadeyle ayna görüntüsü kendisiyle çakışmayan maddeler olarak tanımlanan ...kiral moleküller, başta ilaç sanayi ve tıp olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Söz konusu maddelere ait ayna görüntülerinden her biri enantiyomer olarak adlandırılır ve kiral maddelere ait enantiyomerlerden biri kullanım amacına uygun hareket ederken diğeri veya her ikisi de çevresel ortamlarda kirliliğe ve canlılarda toksik etkiye neden olabilmektedir. Enantiyomerlerin yalnızca biyolojik değişime uğrama potansiyelleri farklılık göstermekte, bu özelliği sebebiyle kiral kirleticiler, güncel kirliliğin değerlendirilmesi amacıyla çevresel kirlilik araştırmalarına konu olmaktadır. Toprak, sediman, hava ve su ortamının yanı sıra canlılarda da, başta kromatografik yöntemler olmak üzere çeşitli metotlarla tespit edilebilmektedir. Bu derlemede, kiralite ve çevresel açıdan önem arz eden kiral bileşiklerin özellikleri, analiz yöntemleri ve çevredeki akıbetleri değerlendirilmiştir. Çeşitli avantajları nedeniyle endüstriyel uygulamalarda geniş yer bulan kiral bileşiklerden kullanım amacının dışında çevreye salınan bileşikler, biyolojik aktiviteleri nedeniyle çevresel izleme çalışmalarında önem arz etmektedir. Ülkemizde çevresel ortamlarda henüz araştırmalara konu olmaya başlayan kiral kirleticilerin akıbetinin değerlendirilmesi açısından enantiyoseçici davranışlarının anlaşılması önem arz etmektedir.
ÖZETAmaç: Taşınabilir bir sülfit monitörü olan Halimetre ve yine taşınabilir bir gaz kromatograf olan Oral Chroma, ağız kokusu teşhisinde yaygın olarak kullanılmakta olan cihazlardır. Bu çalışmanın ...amacı; periodontal açıdan sağlıklı, periodontitisli ve ortodontik tedavi gören bireylerde klinik periodontal değerler ile uçucu sülfür bileşikleri miktarlarının Oral Chroma ve Halimetre yardımıyla belirlenmesi ve halitozis düzeylerinin gruplar arası kıyaslamalarının yapılmasıdır. Gereç ve yöntem: Çalışmaya 30 Periodontitisli, 30 ortodontik tedavi gören ve 30 sağlıklı birey dahil edilmiştir. Toplam 90 bireyin nefeslerindeki uçucu sülfür bileşik değerleri hem Oral Chroma ile hem de Halimetre cihazı ile ölçülmüştür. Sonuçlar: Gruplar arasındaki ağız kokusu ölçümlerinde Oral Chroma ve Halimetre arasında farklılık gözlenmemiştir. Periodontitisli grupta Halimetre ve Oral Chroma ölçüm değeri ile dil kaplama indeksi, plak indeksi, gingival indeks ve sondalama cep derinliği doğrusal bir ilişki gösterirken, sağlıklı grupta dil kaplama indeksi ve plak indeksi, ortodontik tedavi gören grupta ise sadece dil kaplama indeksi doğrusal bir ilişki göstermiştir.Sonuç olarak; dil kaplamasının her iki cihazda da koku skorunun tahmin edilmesinde en belirleyici faktör olduğu bulunmuştur.
Amaç: Günümüzde kötüye kullanılan yasadışı maddeler arasında en yaygın kullanılan madde esrardır. Esrarın saptanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, idrarda ana metaboliti olan THC-COOH’un kat-faz ...(SPE) ve sıvı-faz (ELE) ekstraksiyon teknikleri ile analizi yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı, sentetik idrar örneklerinde THC-COOH analizi için GC-MS ile tayini öncesinde SPE ve LLE metodlarını kullanarak örnekleri analize hazırlamak ve bu yöntemlerin örnek hazırlamadaki verimleri ve etkinlikleri karşılaştırmaktır. Aynı zamanda bu yöntemlerin tekrarlanabilirlik, seçimlilik, doğruluk, kesinlik ve doğrusallık gibi validasyon parametreleri inceleyerek yöntem geçerliliğini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Ana standart olarak (±)-ll-nor-9-carboxy-A9-THC ve iç standart olarak (±)-ll-nor-9-carboxy-A9-THC-D3 kullanılmıştır. LLE için Toxi-tube B, SPE için Clean Screen THC kartuşları kullanılmıştır. Türevlendirme için BSTFA+%1 TMCS kullanılmıştır. Analizler Thermo Finnigan Trace Gaz Kromatografisi-Kütle Spektrometrisi (GC-MS) cihazı ile yapılmıştır. SPE ve LLE metodlarının karşılaştrılması Minitabll istatistik paket programı ile yapılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda en düşük tayin sınırı olarak (LOD) 2 pg/L elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda geri kazanım değerleri %90’nın üzerinde ve %RSD değerleri %10’nun altında bulunmuştur. 25-500 pg/L arasındaki konsantrasyonlarda kantitatif tayin yapılabilmesi için gerekli olan doğrusallığın var olduğu tespit edilmiştir. Uygulanan Anderson-Darling testi ile LLE ve SPE sonuçlarının normal bir dağılıma uymadığı görüldüğünden non-parametrik test olan Wilcoxon signed-rank testi uygulanmıştır. Sonuç: Çalışmamızda bulunan doğrusallık, tekrarlanabilirlik ve geri kazanılabilirlik değerleri, biyoanalitik validasyon kriterleri doğrultusunda kabul edilebilir düzeyde bulunmuştur. Elde edilen istatiksel sonuçlara göre, LLE ve SPE metodları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.005). Yapılan çalışma ile analiz öncesinde örnekhazırlamabasamağının önemi gösterilmiştir. Anahtar Kelimeler: TCH_COOH, Sıvı-Sıvı Ekstraksiyon, Katı Faz Ekstraksiyon, İdrar, Gaz Kromatografi Kütle Spektrometri.
Amaç: Günümüzde kötüye kullanılan yasadışı maddeler arasında en yaygın kullanılan madde esrardır. Esrarın saptanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, idrarda ana metaboliti olan THC-COOH’un kat-faz ...(SPE) ve sıvı-faz (ELE) ekstraksiyon teknikleri ile analizi yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı, sentetik idrar örneklerinde THC-COOH analizi için GC-MS ile tayini öncesinde SPE ve LLE metodlarını kullanarak örnekleri analize hazırlamak ve bu yöntemlerin örnek hazırlamadaki verimleri ve etkinlikleri karşılaştırmaktır. Aynı zamanda bu yöntemlerin tekrarlanabilirlik, seçimlilik, doğruluk, kesinlik ve doğrusallık gibi validasyon parametreleri inceleyerek yöntem geçerliliğini değerlendirmektir.Gereç ve Yöntem: Ana standart olarak (±)-ll-nor-9-carboxy-A9-THC ve iç standart olarak (±)-ll-nor-9-carboxy-A9-THC-D3 kullanılmıştır. LLE için Toxi-tube B, SPE için Clean Screen THC kartuşları kullanılmıştır. Türevlendirme için BSTFA+%1 TMCS kullanılmıştır. Analizler Thermo Finnigan Trace Gaz Kromatografisi-Kütle Spektrometrisi (GC-MS) cihazı ile yapılmıştır. SPE ve LLE metodlarının karşılaştrılması Minitabll istatistik paket programı ile yapılmıştır.Bulgular: Çalışmamızda en düşük tayin sınırı olarak (LOD) 2 pg/L elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda geri kazanım değerleri %90’nın üzerinde ve %RSD değerleri %10’nun altında bulunmuştur. 25-500 pg/L arasındaki konsantrasyonlarda kantitatif tayin yapılabilmesi için gerekli olan doğrusallığın var olduğu tespit edilmiştir. Uygulanan Anderson-Darling testi ile LLE ve SPE sonuçlarının normal bir dağılıma uymadığı görüldüğünden non-parametrik test olan Wilcoxon signed-rank testi uygulanmıştır.Sonuç: Çalışmamızda bulunan doğrusallık, tekrarlanabilirlik ve geri kazanılabilirlik değerleri, biyoanalitik validasyon kriterleri doğrultusunda kabul edilebilir düzeyde bulunmuştur. Elde edilen istatiksel sonuçlara göre, LLE ve SPE metodları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.005). Yapılan çalışma ile analiz öncesinde örnekhazırlamabasamağının önemi gösterilmiştir.Anahtar Kelimeler: TCH_COOH, Sıvı-Sıvı Ekstraksiyon, Katı Faz Ekstraksiyon, İdrar, Gaz Kromatografi Kütle Spektrometri.