ABD’nin 20 yıllık işgalini sonlandırarak Afganistan’dan çekilmesiyle ülke bütünüyle Taliban idaresine kalmıştır. Ancak bu sürecin sonunda Afganistan’da siyasi yönetimin, sosyal yaşantının ve ekonomik ...durumun ne olacağı ve bunun yanı sıra güvenlik ve adaletin nasıl tesis edileceği gibi bazı belirsizlikler ortaya çıkmıştır. Taliban’ın oluşturduğu Geçici Hükümet, karşı karşıya kaldığı bu belirsizlikleri aşarken uluslararası alandaki beklentileri de karşılamak durumunda kalmıştır. Ancak Taliban idaresindeki Afganistan’ın çağdaş dünya ile entegrasyonunun hızlı olamayacağı da anlaşılmıştır. Bununla birlikte Afganistan’da uzun yıllar süren savaş nedeniyle Batıya doğru gerçekleşen düzensiz göç ve zamanla artan bu kitlesel hareketlerin Afganistan’da ortaya çıkan yeni belirsizliklerin düzensiz göçe etkisi de analize tabi tutulmuştur. Böylece Afganistan kaynaklı düzensiz göçün önlenebilir olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır.
Tras una serie de conflictos armados de extensa duración (desde la invasión soviética de 1979), que no solamente dejó a Afganistan devastado, sino que produjo una dislocación de la sociedad afgana ...(Hakami, 2011), el país se encuentra hoy en una circunstancia en la que todos los actores reconocen que no se puede lograr una solución militar después de tantos años de guerra, con un deseo generalizado de los afganos de obtener una paz sostenible. La situación de seguridad ha empeorado en los últimos años, alcanzando las tasas de bajas civiles un terrible récord en 2018. Desde que se alcanzó el acuerdo entre Estados Unidos y los talibanes en febrero de 2020, se han observado pocos progresos en el proceso de paz afgano más amplio y la violencia se ha desatado (UNAMA; 2019). De acuerdo a las Naciones Unidas, 1.300 civiles murieron y se registró un aumento del 33 % en las muertes causadas por los talibanes en los primeros seis meses de este año (Mashal y Rahim, 2020; UNAMA, 2020).El acuerdo entre Estados Unidos y los talibanes señala 4 objetivos: 1) Los grupos armados (talibanes y fuerzas de seguridad afgana) no podrán utilizar Afganistán como base para actos contra Estados Unidos y sus aliados, 2) Las fuerzas extranjeras se retirarán de Afganistán, incluidas las tropas y contratistas estadounidenses y las fuerzas de la coalición, 3) Las negociaciones intra-afganas comenzarán el 10 de marzo de 2020 (se sabe ya que esa fecha se demoró) y 4) La agenda para esas negociaciones incluirá un debate sobre cómo implementar un alto el fuego permanente y completo, al tiempo que una hoja de ruta política para el futuro de Afganistán.
AFGANİSTAN’DA TALİBAN SONRASI SOSYAL DEĞİŞİM Mehmet Köçer
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi = Journal of Yüzüncü Yıl University Social Sciences Institute,
12/2019
46
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Afganistan, Sovyet işgali nedeniyle 1980'li yıllarda sürekli olarak dünya kamuoyunun gündeminde yer almıştır. Ülkede, Sovyet işgalinin son bulduğu 1989 yılından itibaren ise yeni bir süreç yaşanmaya ...başlanmıştır. Bu dönemde, dünya kamuoyunda ismi az bilinen Taliban’ın yükselişi ve ülke yönetimini ele geçirmesi, Afganistan tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. 11 Eylül 2001 tarihinden itibaren de ülkenin ismi bu kez ABD ile anılmaya başlanmıştır. Taliban yönetiminin sebep olduğu büyük yıkım ve devamında ABD’nin 11 Eylül saldırıları sonrası başlattığı askeri müdahale, ülkede onarılması zor siyasi, sosyal ve ekonomik travmalar oluşturmuştur. Afganistan’ın bugün içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik sorunların temelinde eğitim alanında yaşanan problemlerin olduğu kabul edilebilir. Afganistan dünya kamuoyunda saygın bir pozisyon alacaksa bunu iyi bir eğitim sistemi sayesinde yaşayacağı değişim ile başarabilecektir. Afganistan’da 2001 yılında kız çocukları okula dahi gidemiyordu; 2016 yılına gelindiğinde ise okullarda yaklaşık 3,1 milyonu kız olmak üzere toplam 9,7 milyon civarında kayıtlı öğrenci bulunmaktadır. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen eğitim, sağlık, ekonomi ve demokratikleşme konularında ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Bu bağlamda, Afganistan’ın içerisinde bulunduğu sosyal problemler bu başlıklar ekseninde ele alınmaya çalışılmıştır.
Afganistan Anayasası’nda İnsan Hakları YALÇINKAYA, Alaeddin; RASHİD, Yasir
Strategic public management journal,
12/2020, Letnik:
6, Številka:
12
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Afganistan'daki insan hakları konusunun, özellikle 11 Eylül olaylarından sonra, küreselleşme bağlamındaki boyutları söz konusudur. 1924-2004 arasında Afganistan'da altı anayasa değişikliği ...yaşanmıştır. 2004 Anayasası, ülkenin hukuk tarihinde önemli bir dönüm noktası olup Türk ve İslam dünyasında da önde gelenlerdendir. Bu anayasa, medeni ve siyasi hakları koruma yanında uluslararası sözleşmeler doğrultusunda sosyal, ekonomik ve kültürel hakları da desteklemektedir. Bu bağlamda, 2001 Bonn Konferansı’nda insan haklarının önemi vurgulanmış ve yeni Afganistan anayasal düzeninin insan hakları komisyonuna saygı duymasını zorunlu kılmıştır. Buna karşın, Batılı ülkelerce finanse edilen komisyonun faaliyetleri, Afganistan halkı tarafından Batılı bir proje olarak görülmüş ve muhafazakar Afganların karşı çıkmıştır. Öte yandan liberal Afganlar ise bu gelişmeleri toplumsal adalet için önemli bir fırsat olarak kabul etmişlerdir. Bu makalede, insan hakları kavramı ve gelişimi özetlenerek bu konuda Afganistan'da görülen engelleri ve zorluklar analiz edilmektedir. Bunun yanında, insan haklarının Afganistan'daki gelişimi ile 2004’ten itibaren, özellikle uluslararası mutabakatlar kapsamında katkılar incelenmektedir.
AbstractThe dimensions of the human rights issue in Afghanistan, especially after the events of September 11, are in the context of globalization. Six constitutional amendments occurred in Afghanistan between 1924-2004. The 2004 Constitution is an important turning point in the country’s legal history and is one of the leading figures in the Turkish and Islamic world. In addition to protecting civil and political rights, this constitution also supports social, economic and cultural rights in line with international conventions. In this context, the importance of human rights was emphasized at the 2001 Bonn Conference and required the new Afghanistan constitutional order to respect the human rights commission. In contrast, the activities of the commission, financed by the Western countries, were seen by the people of Afghanistan as a Western project and opposed the conservative Afghans. On the other hand, liberal Afghans accepted these developments as an important opportunity for social justice. In this article, the concept and development of human rights are summarized and the obstacles and challenges in Afghanistan are analyzed. In addition, with the development of human rights in Afghanistan, contributions are being explored since 2004, especially in the context of international agreements.
Küresel bir tehdit olarak terörizm, dünya barışını ve güvenliğini tehlike altında bırakmaktadır. 40 yılı aşkın bir süredir savaş ortamında bulunan Afganistan teröre kaynaklık eden bir ülke olarak ...bilinmektedir. Bu çalışmasının amacı Afganistan’daki terör eylemlerinin nedenlerini araştırmak ve bu krizin toplumsal sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulunarak terörle mücadele politikası için yararlı olacaktır. Nitel araştırma desenine göre tasarlanan bu çalışmada birincil ve ikincil kaynaklardan yararlanılarak doküman analizi tekniği kullanılmaktadır. Suud kökenli Usame Bin Ladin tarafından Afganistan’da kurulan El Kaide, radikalizm ve köktendinciliğin temsilciliğini üstlenmiş ve sonrasında diğer ülkelere nüfuz etmiştir. 1994 yılında, Pakistan'ın siyasi çıkarları ve desteği doğrultusunda Taliban örgütü kurulmuştur. Bu bağlamda Afganistan'daki savaş ve terörizm, kökleri hem yabancı ülkelerin müdahalelerine hem de Afganistan'daki grup içi çatışmalara dayanan çeşitli faktörlere dayanmaktadır. Öte yandan Afganistan, geleneksel bir toplumdur ve köktendincilik sebebi ile dinin radikal yorumları çerçevesinde terörist grupların oluşumuna yol açmaktadır. Bu yüzden ülkedeki terör faaliyetleri siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. UNAMA raporuna göre 2009-2020 yılları arasında 38.559'dan fazla sivil öldürülmüştür ve 72334 sivil yaralanmıştır. Güvensizlik ekonomik yapıyı durdurmuş, yoksulluk, işsizlik, savaş ve terör faaliyetleri pek çok insanın ülkesini terk etmesine yol açmıştır. Ülkedeki terör faaliyetleri Afganistan'ı narkotik maddeler üreten ülkelerden biri haline getirmiştir. Burada bulunan terör örgütleri uyuşturucu kaçakçılığı yoluyla kendilerini finanse etme yoluna girmiş ve beraberinde eğitim sistemi zarar görmüş, bazı bölgelerde okulların ve eğitim merkezlerinin kapatılması nedeniyle nüfusun nitelikli bir hale dönüşmesinin imkanları ortadan kaldırılmıştır.
Objective: Afghanistan is a country with one of the highest maternal mortality ratios in the world. This report aims to compare the Maternal Mortality Ratios and the causes of maternal death in ...Afghanistan, with countries of similar socio-cultural statuses, such as Iran, Pakistan, Tajikistan, Uzbekistan and Turkmenistan. Methods: For the preparation of this report, data from the World Health Organization, UNICEF, Countdown to 2015, UNESCO and the Afghanistan Mortality Survey (AMS) 2010 were used. The selection of countries for the comparisons was based on their geographical proximity to Afghanistan, and the presence of similar socio-cultural criteria. The indicators used for the comparison were population, health indicators, fertility, maternal mortality ratios and causes of maternal death. No ethical consent was obtained as only publicly available data sources were utilised. Results: When compared to the aforementioned countries, Afghanistan was found to have a more youthful population, a more rural population and lower literacy and employment rates among women. In Afghanistan, despite improvements in the accessibility of health services, the indicators were still high. Amongst the countries compared, Afghanistan held the highest figures for both fertility and maternal mortality ratios. The principle causes of maternal deaths in Afghanistan were found to be excessive bleeding and infections. Conclusion: Afghanistan has the lowest socio-economic development level, as well as the lowest mother health indicators, among neighboring countries. Besides increasing the status of women in society, interventions regarding health services for the improvement of maternal health should be urgently developed.Key words: Maternal mortality ratios, Afghanistan, status of women.
This contribution addresses issues relevant to the legal status and treatment of evacuees from Afghanistan, many of whom are destined to the United States (US), but temporarily hosted in third ...countries. This concerns third countries having agreed on temporary hosting arrangements with the US, and lily pad countries in Europe and the Middle East, where evacuees are located in US military bases. Beyond, the future residence status of evacuees paroled in the US remains uncertain. Against that backdrop, the contribution’s overall aim is to map out the pertinent international legal framework and apply it in the context of the US response to Afghan mass displacement, which also provides lessons for the broader subject of resettlement and humanitarian admission, and underscores the essential role of international cooperation for the protection of refugees and other vulnerable individuals on the move. Fundstelle: Prantl, , Afghan Mass Displacement: The American Response in Light of International Human Rights and Refugee Law, and the Need for International Cooperation to Achieve a Satisfactory Solution, ALJ 2022, 17-46 ( http://alj.uni-graz.at/index.php/alj/article/view/152 ).