Ülkelerin daha çok dışarı açılmasının iktisadi kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğu kabul edilir. Piyasa mekanizması aracılığıyla dünya ekonomileri ile bütünleşmiş ülkeler birçok kanaldan ...fayda sağlayabilirler. Uluslararası iktisadi bütünleşme, ülkelerin dışsatımlarının ve buna bağlı olarak da ülkedeki firmaların üretiminin artırmasına yol açar. Bu gelişmeler ise girişimcilerin etkinliklerini genişletmeleri, yeni yatırımlar yapmaları ve işlendirme olanaklarını artırmaları gibi zincirleme etkilerin ortaya çıkmasını sağlar. Öte yandan uluslararası iktisadi bütünleşme sonucunda dışalımın artması ise tüketicilerin sınırsız isteklerini daha çok ve çeşitli malla ve genellikle daha düşük maliyetle karşılamaları anlamına gelir. 1990’lı yılların başından itibaren dünya ekonomisinde bütünleşme hızla artmaktadır. Dünya ekonomisindeki bütünleşme eğiliminin hızla artması, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında işbirliği olanaklarını da artırmıştır. Uluslararası ticaretin önündeki engeller giderek azalmaya başlamış, buna bağlı olarak da uluslararası ticaret hacmi genişlemiş, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yüksek teknoloji aktarımı artmış, uluslararası finans piyasaları gelişmiş, sermaye akışında önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ülkeler arasında mal ve sermeye hareketlerinin artması ve ülkelerin iktisadi işbirliği alanlarının genişlemesiyle birlikte küresel ticaret son yirmi yılda dünya üretiminden çok daha hızlı bir biçimde gelişmiştir. Bu gelişme 1990’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Orta Asya ve Kafkasya’da bulunan Türk Cumhuriyetlerinde de yaşanmıştır. Çalışmanın amacı Orta Asya ve Kafkasya’da bulunan Türk Cumhuriyetlerinin iktisadi açıdan dünya ekonomisi ile bütünleşmesinin gelişimini incelemek ve gelinen noktayı ortaya koymaktır.
Kısaca geçirgenlik olarak adlandırılan döviz kurundaki artış veya azalışın yerli fiyatlar üzerindeki etki miktarı para politikası için, özelikle enflasyon hedeflemesi politikası uygulayan rejimlerde, ...önemli bir konudur. Düşük geçirgenlik merkez bankasının para politikası kararlarında daha fazla esneklik sağlaması açısından bir avantaj olabilir. Bu durumda, döviz kurundaki hareketler yerli fiyatları çok az etkileyeceğinden, para politikaları kur dışındaki başka hedeflere daha fazla odaklanabilir. Geçirgenliğin yüksek olması yüzünden birçok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke sabit kur rejimi uygulamayı tercih etmektedir. Bu çalışmada Türkiye’nin 1982-2002 arası veri kullanılarak kurdaki değişmelerin değişik alt dönemler için toptan ve tüketici fiyatları üzerindeki etkisi inceleniyor. Daha önceki Türkiye için yapılmış çalışmalarda kısa vadeli geçirgenlik katsayısının 0.50 ile 0.60 arasında olduğu bulunmuştur. Fakat bu çalışmada Türkiye için diğer araştırmalarda bulunan yüksek geçirgenliğin 1994 ve 2004 krizlerinden kaynaklandığı bulunmuştur. Kriz dönemlerinde kurdaki ani yükseliş ve enflasyonda da kısa zaman içerisinde yaşanan büyük artışlar genel olarak istatistiksel analizlerde geçirgenliğin yüksel çıkmasına sebep olmaktadır. Kriz dönemleri hesaba katıldığında gerçek geçirgenlik miktarının oldukça düşüktür. Bu sonuç enflasyonu düşürmeye yönelik para politikasının kura daha az bağlı olduğunu göstermektedir.
Bu çalışmada Türkiye ekonomisinin genel ve sektörel büyüme hızlarına ilişkin uzun dönemli gelişmeler değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler parametrik ya da parametrik olmayan yöntemler dışında ...stokastik süreçlerin özeli bir şekli olan Markov sürecinin kullanımı ile gerçekleştirilmiştir. Yaklaşım, bu yöntemlerin bir alternatifi değil destekleyicisi olarak düşünülmelidir. Çalışmanın amacı 1924-2006 yıllarını kapsayacak bir şekilde farklı alt dönemler için bir dizi Markov geçiş olasılıkları matrisi tanımlayarak farklı dönemlere ilişkin durağan durum olasılıkları ile durağan durum büyüme hızları arasındaki değişimleri incelemektir. Buradan hareketle Türkiye ekonomisinin uzun dönemde genel ve sektörel büyüme eğilimleri için yapılan çıkarımlar kullanılarak sektörlerin genel büyüme üzerindeki dönemsel katkıları değerlendirilebilmiştir. Çalışma sonucunda Türkiye ekonomisi için durağan durum büyüme hızının yüzde 5.1 olduğu saptanmıştır. Sektörel bazda durağan durum büyüme hızlarının tarım sektörü için yüzde 3.4, sanayi sektörü için yüzde 6.9 ve hizmetler sektörü için yüzde 5.2 olduğu saptanmıştır. Büyüme hızı üzerinde dönemsel etkilerin incelenmesi sonucunda durağan durum büyüme hızları için 1960’lı yıllarda bir tür rejim değişikliğinin yaşandığı bulgusuna ulaşılmıştır.
Bu araşt ı rmada, bir pulluk fabrikas ı nda kulakl ı pulluk imalat ı nda iş analizi yap ı lm ışt ı r. Bu amaçla imalata ilişkin ak ış basamaklar ı ve bunları n alt gruplar ı iş sistemi kavram ı alt ı ...nda incelenmi ştir. Ölçümler s ı ras ı nda temel zaman, dinlenme zaman ı , dağı l ı m zaman ı , haz ı rl ı k zaman ı ve birim zaman belirlenmi ştir. 3 gövdeli, 90 cm i ş geniş liğindeki kulakl ı pulluğ un imalat ı için gerekli toplam birim zaman 463,72 min olarak bulunmu ştur.