Sestra Marija od Presvetoga Srca – Anka Petričević suvremena je hrvatska pjesnikinja lirskoga i lirsko-epskoga pjesništva s tridesetak zbiraka kojima slavi Boga, ispisuje svoje čežnje i ushite, pjeva ...o vječnoj ljubavi. Njezin koncept ljubavi je Božja blizina, vječna, božanska ljubav, agape; koja ju odvodi k spasenju, uznesenju i sjedinjenju s mističnim zaručnikom, što isključuje i uklanja misao o osjetilnoj požudi i intimnom, ljubavnom pjesništvu utemeljenu na erotskom dahu i doživljaju. Njezino je pjesništvo iznad religioznosti same, višeznačno i univerzalno, pjesništvo širine i dubine, život sam, a ne samo religija ili životna filozofija. Novija zbirka Pjesme srca donosi nizove skraćenih stihova i polustihova uvučenih u desne rastere, u kojima je do savršenstva ustalila posebnu arhitektoniku koju smo nazvali lirskim pjesmama prividnih strofa. Prostorni razmještaj u funkciji je cjelokupnoga ustroja pjesme: ritmičkoga, semantičkoga i doživljajnoga. Pjesme srca samosvojni su poetski govor, jedinstven u hrvatskom pjesništvu na razmeđu dvaju tisućljeća i neponovljiv vrhunac na dar: lirika, pjev, molitveni ton i žar, kadence bola i kantilene žarkih žudnja, opjevana čistoća i sklad. Nezanemarivo je i lirsko-epsko pjesništvo Sestre Marije od Presvetoga Srca, osobito spjev Apokalipsa, kojim se potvrdila poetesom vates, pjesnikinjom dovršene povijesti, te prigodnim domoljubnim pjesništvom.
Provider: - Institution: - Data provided by Europeana Collections- All metadata published by Europeana are available free of restriction under the Creative Commons CC0 1.0 Universal Public Domain ...Dedication. However, Europeana requests that you actively acknowledge and give attribution to all metadata sources including Europeana
Amaç: Orta kademe yöneticilerin stratejik davranışları, üstlerine ve astlarına yönelik sergilenen ve aslında işletmenin en üst karar otoritesiyle en alt uygulama birimini birbirine bağlayan kritik ...bir dizi davranış kalıbını kapsamaktadır. Bu araştırmanın amacı, orta kademe yöneticilerin sergilemeleri beklenen bu davranışların ortaya çıkmasında onların iş doyumu ve duygusal bağlılıklarının etkilerini belirlemektir. Yöntem: Araştırmanın çalışma evreni İstanbul’da yer alan (S class, 2 ve 3*, 4*, 5*) konaklama işletmelerinin orta kademe yöneticileridir. 2017 yılında kolayda örneklem tekniğinden yararlanılarak 391 katılımcıdan veri elde edilmiştir. Verilerin analizi sürecinde SPSS Amos yazılımından yararlanılmıştır.Bulgular: Konaklama işletmelerinde çalışan orta kademe yöneticilerin ast ve üstlerine yönelik stratejik davranışlarında iş doyumu ve duygusal bağlılıklarının etkisi olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Konaklama işletmelerinde orta kademe yöneticiler, misafirler ile doğrudan temas halinde olma yanında, astlardan aldıkları bilgiyi tepe yönetime ulaştırma, üst yönetimin politikalarının astlarca benimsenmesini sağlama ve uygulamaların da üst yönetim adına denetimini yapma gibi stratejik roller üstlenmektedir. Orta kademe yöneticilerin görevlerini icra ederken, iş koşullarının tatmin edici olmasının kuruma olan bağlılığını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Yöneticilerin yüksek iş doyumu ve kurumsal bağlılığının ast ve üstlere yönelik davranışlarını açıkladığı görülmüştür. Otel işletmelerinin örgütsel hedeflerine erişmesi açısından orta kademe yöneticilerini desteklenmesi, iş doyumu ve duygusal bağlılıklarını artıracak çözümler geliştirmesi ve bu yöneticilere bu kapsamda çeşitli olanakların sağlanması önemli görülmektedir.
Son Anayasa değişiklikleri hukuk sistemimize üst kademe kamu yöneticileri ile ilgili bazı yeni düzenlemeler kazandırmıştır. Anayasa değişiklikleri ile üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı ...tarafından atanıp görevlerine son verilebileceği ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenebileceği öngörülmüş-tür. Bu ilkenin uygulamaya geçirilmesi amacıyla ise Cumhurbaşkanı tarafından bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yürürlüğe konulmuştur (3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi-CBK). Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile esas olarak üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma usul ve esasları belirlenmiştir.Anılan Kararnamede üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma ve görevden alınma usul ve esaslarına yer verilirken, üst kademe kamu yöneticilerini sayma yöntemi ile belirleme yaklaşımı izlenilmiştir. Fakat Ka-rarnamede sayılan üst kademe kamu yöneticilerinden bir kısmının, hangi kamu görevlilerini ifade ettiği tam olarak ortaya konulamamıştır. Öte yandan üst kademe kamu yöneticilerine ilişkin kanunlarda da bazı hükümlere yer verilmiş, ancak kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ilişkisi henüz hukuk sistemimizde tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı için üst kademe kamu yöneticilerinin belirlenmesinde bu husus da bazı belirsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Makalede, bu sorunların tespiti ve üst kademe kamu yöneticilerinin hangi kamu görevlilerinden oluştuğu hususu, 3 sayılı CBK kapsamında ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Son Anayasa değişiklikleri hukuk sistemimize üst kademe kamu yöneticileri ile ilgili bazı yeni düzenlemeler kazandırmıştır. Anayasa değişiklikleri ile üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı ...tarafından atanıp görevlerine son verilebileceği ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenebileceği öngörülmüş-tür. Bu ilkenin uygulamaya geçirilmesi amacıyla ise Cumhurbaşkanı tarafından bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yürürlüğe konulmuştur (3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi-CBK). Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile esas olarak üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma usul ve esasları belirlenmiştir.Anılan Kararnamede üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma ve görevden alınma usul ve esaslarına yer verilirken, üst kademe kamu yöneticilerini sayma yöntemi ile belirleme yaklaşımı izlenilmiştir. Fakat Ka-rarnamede sayılan üst kademe kamu yöneticilerinden bir kısmının, hangi kamu görevlilerini ifade ettiği tam olarak ortaya konulamamıştır. Öte yandan üst kademe kamu yöneticilerine ilişkin kanunlarda da bazı hükümlere yer verilmiş, ancak kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ilişkisi henüz hukuk sistemimizde tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı için üst kademe kamu yöneticilerinin belirlenmesinde bu husus da bazı belirsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Makalede, bu sorunların tespiti ve üst kademe kamu yöneticilerinin hangi kamu görevlilerinden oluştuğu hususu, 3 sayılı CBK kapsamında ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Araştırmanın amacı ilköğretim birinci kademede sözcük öğretimiyle ilgili çalışmaların benzer ve farklı özelliklerini belirlemek, sonuçlarının Türkçe dersi için sözcük öğretimine katkılarını incelemek ...ve çalışmalarda yoğun olarak işlenen başlıkları saptamaktır. Tarama modelinin kullanıldığı ve doküman incelemesi yapılarak verilerin toplandığı bu araştırmanın örneklemini ilköğretim birinci kademede yapılan sözcük öğretimiyle ilgili çalışmalar oluşturmaktadır. Sonuç olarak, ilköğretim birinci kademede sözcük öğretimi ile ilgili olarak tespit edilen ve betimsel yolla analizi yapılan toplam 62 çalışma altı alt başlıkta incelenmiştir. Ders kitapları ve metinler üzerine 15 çalışma; uygulamanın esas olduğu 14 çalışma; teorik bilgi veren 13 çalışma; yazılı anlatımdaki aktif kelime servetini belirlemeye yönelik 16 çalışma; sözlü anlatımdaki aktif kelime servetini belirlemeye yönelik 1 çalışma; öğretmenler üzerine yapılan 3 çalışma tespit edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı, stratejik yönetim literatüründe önemli bir yeri bulunan Üst Kademe Teorisi’ni demografik ve bilişsel özellikler çerçevesinde yeniden değerlendirmektir. Üst yönetim ekiplerini ...inceleme konusu olarak ele alan üst kademe teorisinde yöneticilerin özellikleri önemli rol oynamaktadır. Yöneticilerin yaş, eğitim, iş geçmişi ve görev süresi demografik özellikleri; yöneticinin değerleri ve bilişsel yapıları da bilişsel özellikleri oluşturmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalarda demografik özelliklerin daha çok dikkate alındığı, bilişsel özelliklerin ise detaylı olarak değerlendirilmediği görülmektedir. Bununla birlikte, üst kademe teorisinin dayandığı bu iki özellik grubunun birlikte incelenmesi ve aralarındaki kuramsal ilişkinin kapsamlı olarak düşünülmesi teorinin daha iyi anlaşılması açısından kaçınılmaz görünmektedir.