The edible active coating is a popular trend for fish preservation. A hybrid coating composed of chia seed gum (CSG) and Oleum ocimi gratissimi (OG) was investigated, aiming to evaluate its ability ...to extend the shelf life of chill-stored fish. Physiochemical changes such as sensory analysis, color, moisture state, trichloroacetic acid-soluble peptides, total volatile basic nitrogen content, lipid oxidation indicators including peroxide value and thiobarbituric acid reactive substances, as well as microbial indicators including microbial enumeration and microbiota composition about fillets were assessed to evaluate the antimicrobial and antioxidant capacities of OG/CSG coating. The results showed a reduction of 1–2 log CFU/g of microbial enumeration was achieved during storage. The Illumina-MiSeq high throughput sequencing results showed spoilage bacteria Pseudomonas and Shewanella were effectively inhibited (p < 0.05). OG/CSG coating retarded protein degradation, lipid oxidation, water loss, and discoloration at both lower and higher concentrations (0.5% and 1%) compared with the control group (p < 0.05). In the meantime, there were no differences between the initial color of OG/CSG-coated fillets and the control group (p > 0.05), indicating OG/CSG coating did not affect the initial color of fish fillets. Based on sensory characteristics and microbial enumeration, the shelf-life of the control, 0.5% OG/CSG coated, and 1% OG/CSG coated fillets could be suggested as 5, 7, and 9 days, respectively. This study provides a scientific basis for the applicability of OG/CSG coating in fish preservation.
OG/CSG coating restrained bacteria and oxygen attack to fillets, showing potential as a good natural preservative for chilled fish fillets. (CGOG: the chia seed gum and Oleum ocimi gratissimi coated group.). Display omitted
•CSG/OG coating showed antioxidant and antimicrobial capacities.•OG/CSG coating retarded sensory deterioration and water loss of chilled fish fillets.•OG/CSG coating reduced bacteria loading by 1–2 log CFU/g of chilled fish fillets.•OG/CSG coating inhibited the growth of Pseudomonas and Shewanella.•OG/CSG coating is promising as a good natural preservative.
Records of
Golovinomyces
species new to Thailand are described on the hosts
Ageratum conyzoides
,
Bidens pilosa
,
Dahlia pinnata
,
D.
×
hortensis
,
Helianthus annuus
,
Lactuca indica, Laggera ...crispata
,
Sonchus oleraceus
(Asteraceae),
Lygisma inflexum
(Asclepiadaceae),
Myosotis scopioides
(Boraginaceae),
Coccinia indica
,
Coccinia grandis
(Cucurbitaceae),
Vigna umbellata
(Fabaceae),
Torenia fournieri
(Linderniaceae),
Plantago major
(Plantaginaceae) and
Verbena
×
hybrida
(Verbenaceae). The identifications of the particular
Golovinomyces
species have been performed by means of morphological examinations supplemented by molecular sequence analyses. On the basis of molecular analyses, the powdery mildew on
Ocimum tenuiflorum
(Lamiaceae) proved to represent a species of its own, which is referred to as
Golovinomyces ocimi
comb. nov. The application of
Oidium ocimi
, the basionym of this combination, is determined by lecto- and epitypification.
Lygisma inflexum
,
Laggera crispata
and
Vigna umbellata
are new host records for
Golovinomyces
worldwide.
Colletotrichum destructivum is an important plant pathogen, mainly of forage and grain legumes including clover, alfalfa, cowpea and lentil, but has also been reported as an anthracnose pathogen of ...many other plants worldwide. Several Colletotrichum isolates, previously
reported as closely related to C. destructivum, are known to establish hemibiotrophic infections in different hosts. The inconsistent application of names to those isolates based on outdated species concepts has caused much taxonomic confusion, particularly in the plant pathology literature.
A multilocus DNA sequence analysis (ITS, GAPDH, CHS-1, HIS3, ACT, TUB2) of 83 isolates of C. destructivum and related species revealed 16 clades that are recognised as separate species in the C. destructivum complex, which includes C. destructivum, C. fuscum, C.
higginsianum, C. lini and C. tabacum. Each of these species is lecto-, epi- or neotypified in this study. Additionally, eight species, namely C. americae-borealis, C. antirrhinicola, C. bryoniicola, C. lentis, C. ocimi, C. pisicola,
C. utrechtense and C. vignae are newly described.
Eğitim örgütlerinde istismarcı yönetim ve öç alma davranışı arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlayan bu çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada İstismarcı Yönetim Ölçeği ve ...Örgütsel Öç Alma Ölçeği uygulanmıştır. Veriler 2017-2018 eğitim öğretim yılında Ankara kamu okullarında görevli 361 öğretmenden toplanmıştır. Bulgulara göre, erkek öğretmenler istismarcı yönetime ve örgütsel öç alma ölçeğinin davranışsal tepkiler boyutundaki ifadelere daha fazla katılım göstermişlerdir. Ayrıca, 0-10 yıl arası kıdeme sahip ve 21 yıl ve üzeri kıdeme sahip öğretmenlerin, 11-20 yıl arası kıdeme sahip öğretmenlere göre İstismarcı Yönetim Ölçeğinin ifadelerine daha fazla katılım gösterdikleri belirlenmiştir. Lisansüstü mezunu öğretmenler, lisans mezunu öğretmenlere göre öç alma nedenlerine ve davranışsal tepkiler boyutlarına ilişkin görüşlerine daha fazla katılım göstermişlerdir. Liselerde çalışan öğretmenler, ilkokullarda ve ortaokullarda çalışan öğretmenlere göre istismarcı yönetime ilişkin ifadelere daha çok katılmışlardır. Son olarak katılımcıların istismarcı yönetime ilişkin görüşleri ile öç alma nedenlerine ve davranışsal tepkilere ilişkin görüşleri arasında düşük düzeyde pozitif ve anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir.
Kazıkların performans düzeyleri genellikle maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti ile ifade edilir. Kazık performansındaki belirsizlikler; zemin özelliklerindeki bölgesel ...değişiklikler, yetersiz zemin etüd çalışmaları, zemin parametrelerinin belirlenmesinde farklı deney yöntemlerinden oluşabilecek hatalar ve sinirli hesap modelleri gibi etkenlerden kaynaklanabilmektedir. Bu belirsizlikler, uygulamacı mühendislerin yanal yüklü kazık dizaynı için kullanacakları uygun yöntemi seçebilmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, suya doygun homojen aşırı konsolide yerel bir kil zemindeki serbest başlı kazıkların yanal yükler altında maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti değerlerini belirlemek için yapılmış olan konvansiyonel, sayısal ve iki ve üç boyutlu sonlu elemanlar analizleri gerçekleştirilmiştir. Yerel kil zeminin plastisite indisi ve aşırı konsolidasyon oranı değerleri sırası ile 35 ve 6.1 dir. Tepki yüzeyi yöntemi ile limit durum fonksiyonları geliştirilirken, servis yükleri altında kazığın üç boyutlu davranışını daha iyi yansıtan üç boyutlu sonlu elemanlar analizi ile kazık rijitliği dikkate alınarak belirlenen maksimum moment değerleri kullanılmıştır.
Kazıkların performans düzeyleri genellikle maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti ile ifade edilir. Kazık performansındaki belirsizlikler; zemin özelliklerindeki bölgesel ...değişiklikler, yetersiz zemin etüd çalışmaları, zemin parametrelerinin belirlenmesinde farklı deney yöntemlerinden oluşabilecek hatalar ve sinirli hesap modelleri gibi etkenlerden kaynaklanabilmektedir. Bu belirsizlikler, uygulamacı mühendislerin yanal yüklü kazık dizaynı için kullanacakları uygun yöntemi seçebilmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, suya doygun homojen aşırı konsolide yerel bir kil zemindeki serbest başlı kazıkların yanal yükler altında maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti değerlerini belirlemek için yapılmış olan konvansiyonel, sayısal ve iki ve üç boyutlu sonlu elemanlar analizleri gerçekleştirilmiştir. Yerel kil zeminin plastisite indisi ve aşırı konsolidasyon oranı değerleri sırası ile 35 ve 6.1 dir. Tepki yüzeyi yöntemi ile limit durum fonksiyonları geliştirilirken, servis yükleri altında kazığın üç boyutlu davranışını daha iyi yansıtan üç boyutlu sonlu elemanlar analizi ile kazık rijitliği dikkate alınarak belirlenen maksimum moment değerleri kullanılmıştır.
Kazıkların performans düzeyleri genellikle maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti ile ifade edilir. Kazık performansındaki belirsizlikler; zemin özelliklerindeki bölgesel ...değişiklikler, yetersiz zemin etüd çalışmaları, zemin parametrelerinin belirlenmesinde farklı deney yöntemlerinden oluşabilecek hatalar ve sinirli hesap modelleri gibi etkenlerden kaynaklanabilmektedir. Bu belirsizlikler, uygulamacı mühendislerin yanal yüklü kazık dizaynı için kullanacakları uygun yöntemi seçebilmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, suya doygun homojen aşırı konsolide yerel bir kil zemindeki serbest başlı kazıkların yanal yükler altında maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti değerlerini belirlemek için yapılmış olan konvansiyonel, sayısal ve iki ve üç boyutlu sonlu elemanlar analizleri gerçekleştirilmiştir. Yerel kil zeminin plastisite indisi ve aşırı konsolidasyon oranı değerleri sırası ile 35 ve 6.1 dir. Tepki yüzeyi yöntemi ile limit durum fonksiyonları geliştirilirken, servis yükleri altında kazığın üç boyutlu davranışını daha iyi yansıtan üç boyutlu sonlu elemanlar analizi ile kazık rijitliği dikkate alınarak belirlenen maksimum moment değerleri kullanılmıştır.
Kazıkların performans düzeyleri genellikle maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti ile ifade edilir. Kazık performansındaki belirsizlikler; zemin özelliklerindeki bölgesel ...değişiklikler, yetersiz zemin etüd çalışmaları, zemin parametrelerinin belirlenmesinde farklı deney yöntemlerinden oluşabilecek hatalar ve sinirli hesap modelleri gibi etkenlerden kaynaklanabilmektedir. Bu belirsizlikler, uygulamacı mühendislerin yanal yüklü kazık dizaynı için kullanacakları uygun yöntemi seçebilmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada, suya doygun homojen aşırı konsolide yerel bir kil zemindeki serbest başlı kazıkların yanal yükler altında maksimum kazık başı deplasmanı ve maksimum eğilme momenti değerlerini belirlemek için yapılmış olan konvansiyonel, sayısal ve iki ve üç boyutlu sonlu elemanlar analizleri gerçekleştirilmiştir. Yerel kil zeminin plastisite indisi ve aşırı konsolidasyon oranı değerleri sırası ile 35 ve 6.1 dir. Tepki yüzeyi yöntemi ile limit durum fonksiyonları geliştirilirken, servis yükleri altında kazığın üç boyutlu davranışını daha iyi yansıtan üç boyutlu sonlu elemanlar analizi ile kazık rijitliği dikkate alınarak belirlenen maksimum moment değerleri kullanılmıştır.