Kentlerde altyapının inşası sürecinde izlenen yöntem ve teknikler, yapım ve uygulama şekli, mevcut şehri geliştirmek ve yaşanabilir hale getirmek açısından önem taşımaktadır. Bütünsel planlama ...yaklaşımı ile bölge ölçeğinden mahalle ölçeğine ve hatta mikro düzeye inebilen sistemsel bir çözüm ile kaliteli çevreler yaratmak mümkün olabilmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar, eko mahallelerin iklim değişikliği için gerekli olan mavi-yeşil altyapı, hammadde ve doğal kaynak verimliliği, geri dönüştürülebilir atık malzeme yönetimi ve enerji tasarrufu gibi eko verimliliğe dayalı stratejiler ile sürdürülebilirliği sağladığı yönündedir. Özellikle yerel düzeyde ekolojik tasarım, çevrenin kalitesini geliştirme şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada, eko tasarım rehberleri ve eko verimlilik ajandaları önem kazanmaktadır. Bu çalışma, eko komşuluğun yapısını ekolojik ağ örüntüsü-eko verimlilik kavramları üzerinden ele almaktadır. Çalışma, geleneksel komşuluk teorisinden başlayarak kentsel tasarımı yönlendiren kriterler, sürdürülebilirlik ve ekolojik yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirilmektedir. Ekolojik tasarımı oluşturan ilkelerde eko verimliliği öne çıkaran uluslararası örnekler incelenmiş; kentsel sistemler bütünü içerisinde mavi-yeşil altyapı, ulaşım, atık ve enerji konularının öne çıktığı içerik analizi yöntemi ile kavramsal bir model önerisi geliştirilmiştir. Tümden gelim – tüme varım şeklinde kapsamlı bir yaklaşımla kent sistemi içerisinde eko kriterler belirtilerek, eko verimlilik- eko duyarlılık ilkelerini planlama/tasarıma dâhil eden bütüncül bir kavramsal model oluşturulması amaçlanmış, geliştirilecek eko komşuluk birimleri için işleyiş şeması ortaya konmuştur.
Ekoloji ve teknoloji kavramlarının birleşimlerinden oluşan eko-tek tasarım anlayışı, günümüz tasarım stratejilerinin çevre sorunlarına mekân ölçeğinde bir çözüm getirememesi sebebiyle ihtiyaç olarak ...doğmuştur. Çevre sorunlarına karşı bilinçlenme ile yapısal alan ve doğal çevre arasındaki ilişkilere dikkat çekmektedir. Eko-tek kavramı, teknolojik araçlar yardımıyla ekolojinin en iyi şekilde korunmasını ifade etmektedir. Ekoloji ve teknolojinin birlikte düşünülmesi ile sürdürülebilir bir yaşamı sağlamak adına, doğal elemanları, doğal süreçleri temel almakta, doğanın korunması için teknolojiden yararlanılması gerektiğini savunmaktadır. Çalışmada ekoloji ve teknoloji merkezli tasarımı aynı başlık altında buluşturma fikri amaçlanmaktadır. Bu kapsamda kent ölçeğinde bir karşılığı bulunan eko-tek kent modeli incelenmiş ve eko-tek mekânlara bir bakış geliştirilmiştir. Çalışmanın cevabını aradığı soru “eko-tek kent modelinde gelişecek mekân tasarımında ekoloji ve teknoloji arasında bir seçim yapmadan nasıl mekân tasarlar?” sorusudur. Bu kapsamda tasarlanan yapılar ve iç mekânlar enerji verimli, ekolojiye duyarlı ve birçok teknoloji sistemini bünyesinde barındırmaktadır. Yüksek lisans tez çalışmasından üretilmiş olan makale kapsamında geleceğin tasarım anlayışını oluşturan eko-tek kavramı mekân ölçeğinde ele alınmıştır. Bu süreçte eko-tek kentler kavramın genel çerçevesinin oluşmasında yol gösterici olmuştur. Literatür taraması sonucunda eko-tek kavramına yönelik bir bakış oluşturulmuş ve bu kavram kapsamında kullanılan dört teknoloji sistemi ele alınmıştır. Çevre, bilgi, iletişim ve coğrafi bilgi teknolojilerinin tasarıma katkıları ekolojik boyutta değerlendirilmiştir. Kavramın mekânsal ölçekte değerlendirilmesi adına dünyanın farklı bölgelerinden seçilen beş adet örnek eko-tek kavramı doğrultusunda analiz edilmiştir. Eko-tek kavramı kapsamında oluşturulabilecek iç mekân özellikleri örnekler üzerinden incelenmiştir. Sonuç olarak kavrama genel bir bakış oluşturulmuş, altı ana başlıkta eko-tek tasarım süreci ele alınmıştır. Süreç, sosyolojik etmenler, bölgesel veriler, eko-teknolojiler, akıllı sistemler ve malzeme başlıkları eko-tek kavramının sürecini tanımlamaktadır. Kavramsal süreç iç mekân ölçeğinde değerlendirilmiş ve iç mekânların eko-tek özelliği taşıması için sekiz madde oluşturulmuştur. Bu maddeler geleceğin iç mekânlarının niteliğini ve işlevlerini belirlemektedir. Eko-tek kavramı dünyada çözümü aranan çevre sorunlarına ve kaynak problemlerine yapı ve iç mekân ölçeğinde katkı sağlamaktadır.
In an effort to oversee the achievement of UNJA's vision to become a World Class Entrepreneurship University, especially in the next 5 years, it has been outlined in the 2020-2024 UNJA SMART ...Strategic Plan concerning UNJA SMART principles, objectives, strategic plans and improvement of Key Performance Indicator Items, especially IKU 2 Study Abroad Experience Campus. The method used in Measuring the Digital Platform IKU-EKO UNJA SMART at IKU 2 Students Get Experience Off-Campus (One Lecture, One Book, And One Blended) namely with Academic Scorecards. The samples in this study were 92 Study Programs at the University of Jambi. From the results of the activities carried out, it can be concluded that there is a need for a reliable, comprehensive, coherent, measurable, and balanced performance measurement system at UNJA, such as performance measurement using the Academic Scorecard model, especially in fulfilling the Students IKU 2. The implication of this research is to produce a Blue Print for UNJA SMART IKU-EKO measurement using KPI derived from Rensta through academic scorecards with the hope that synergy can be carried out in integrating organizational strategy with organizational performance.
Ecological interpretation is an interpretation made with the object of Quranic verses related to ecological themes, using ecology-based scientific analysis, with a nuance of partiality towards ...environmental problems. The formulation of environmental preservation in the perspective of the Quran is a necessity, as conceived by Mujiyono Abdillah and Mudhofir Abdullah. This is related to the function of the Quran as a source of values in Islam that has a high concern for environmental problems. it could even be said to be an environmentally sound holy book. The method used in this paper is descriptive-analytical. This paper finds that: 1) Mujiyono Abdillah made an ecological interpretation as the basis for developing the concept of eco-theology in response to environmental problems. 2) Mudhofir Abdullah made ecological interpretation as the basis for developing eco-sharia concepts as an alternative solution to environmental problems.
This paper aimed to offer a study of ecological mission to construct a theological foundation of mission that bases on ecology perspective. This is considered relevant to the condition of ...environmental/natural damage which is increasingly affecting all living beings. This study is conducted with an eco-hermeneutic approach to the text of Genesis 1:27-28 and 2:15. From this study, it could be stated that the realization of the ecological mission is part of the fulfillment of the church's missionary character as God's partner in missio Dei. Thus, the church must be actively involved in dealing with ecological problems as part of God's mission to bring peace and salvation to the world.Abstrak. Melalui tulisan ini penulis menawarkan sebuah kajian misi ekologi dengan tujuan menghasilkan sebuah landasan teologi misi yang berporos pada lingkup ekologi. Hal ini dianggap relevan dengan kondisi kerusakan lingkungan/alam yang semakin terasa dampaknya bagi seluruh makhluk hidup. Kajian ini dilakukan dengan pendekatan eko-hermeneutik terhadap teks Kejadian 1:27-28 dan 2:15. Dari kajian tersebut dapat dinyatakan bahwa pewujudan misi ekologi merupakan bagian dari pemenuhan karakter misional gereja sebagai rekan kerja Allah dalam missio Dei. Dengan demikian, gereja harus terlibat aktif dalam penanganan persoalan-persoalan ekologi sebagai bagian dari karya misi Allah yang membawa damai dan keselamatan bagi dunia.
Natural restoration poses a current theological challenge. Readings that support adaptation, mitigation and recovery efforts are the purpose of writing articles to respond to these challenges. The ...method used in reading the selected text, namely Genesis 26:12-33, is eco hermeneutic as proposed by Norman Charles Habel. The results showed that Gerar water was compassionate toward Isaac, his family and animals as refugee in the Philistines during that time of famine. However, water stopped serving Isaac because Isaac became unfriendly to him by exploiting him when he was starving. From there Isaac was aware of Water's sovereignty in his encounter with the wells of Sitnah, Esek and Rehoboth. At the same time, Isaac realized that God as the source of Water defends Water in an effort to maintain its intrinsic value for all people fairly.Abstrak. Pemulihan alam menjadi tantangan berteologi saat ini. Pembacaan yang mendukung upaya adaptasi, mitigasi dan pemulihan komunitas alam menjadi tujuan dari penulisan dari artikel untuk merespon tantangan tersebut. Metode yang digunakan dalam pembacaan teks terpilih adalah eco hermeneutic sebagaimana yang digagas oleh Norman Charles Habel. Hasil penelitian menunjukkan bahwa Air Gerar berbela rasa dengan Ishak, keluarga dan hewan-hewannya sebagai pengungsi di Filistin selama masa kelaparan saat itu. Namun Air berhenti melayani Ishak karena Ishak menjadi tidak ramah kepadanya dengan mengeksploitasi dirinya saat kelaparan. Dari situ Ishak sadar akan kedaulatan Air dalam perjumpaan dengan sumur Sitnah, Esek dan Rehobot, sekaligus menyadari Tuhan sebagai sumber Air membela Air dalam upayanya mempertahankan nilai intrinsiknya bagi semua orang secara adil.
Bu makalede seçmiş olduğumuz türkü örneklerinde ekolojik boyut tartışılmıştır. “Evin/evde olmanın bilimi” anlamına gelecek şekilde “oikos/ev” ve “logia/bilim” terimlerinden oluşan ekoloji kavramının ...insanın içerisinde yaşadığı doğal ve kültürel ortamın tümünü kapsayan anlam içeriğine evirilmesi çalışmamızın çerçevesini oluşturmuştur. Bu bağlamda insanın evde olmasını, yeryüzünde olması şeklinde ele alarak, sözlü şiir türü olarak türkülerin içerdiğini düşündüğümüz “dünyada/doğada olma”yla ilgili düşünce, inanç ve yaklaşımları ne derece içerip yansıttığını tespit etmeye çalışmak, makalenin temel amacını oluşturmaktadır. Bu kapsamda Türk halk kültürünün estetik ve iletişimsel bir yönünü oluşturan türkülerin ekolojik anlamda işlevsel boyutu halkbiliminin işlevsel kuramları çerçevesinde değerlendirilerek ekolojik kuramlardan “Derin Ekolojinin” görüşleri ışığında yorumlanmaktadır. Çalışma için veri olarak kullanılan örnek türküler, doğayla ilgili temalar içerdiğini düşündüğümüz türkülerden literatür taraması yöntemiyle elde edilmiştir. Yorumlamaya olanak sağlayan şema, müziği kültürel bağlamda değerlendirme anlamında etnomüzikolojik bakış açısından yararlanılarak kurulurken, Derin Ekoloji kuramı, eko-eleştirel değerlendirmenin kavramsal çerçevesini belirlemektedir.