Elektriksel Kıvılcımla İşleme (EKİ), özellikle çok sert ve karmaşık şekilli malzemelerin işlenmesinde tercih edilen alışılmamış imalat yöntemidir. Toz Katkılı Elektriksel Kıvılcımla İşleme (TKEKİ) ...yönteminde ise dielektrik sıvıya katılan toz partikülleri ile işlem performansının artırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, silisyum karbür (SiC), bakır (Cu), alüminyum (Al), demir (Fe) ve karbon (C) gibi birçok toz katkısı kullanılmaktadır. Hidroksiapatit (HA) genellikle kemiklerde dolgu malzemesi olarak ya da implantları desteklemek amacıyla kullanılan biouyumlu seramiktir. Bunun yanında, Titanyum (Ti) ve titanyum alaşımları da sahip olduğu mekanik özellikleri ve korozyon direnci nedeniyle medikal uygulamalarda sıkça tercih edilmektedir. Bu çalışmada, mikronize HA toz katkılı EKİ yöntemiyle işlenmiş Ti-6Al-4V alaşımının yüzey özellikleri ve işleme sırasında yüzeye toz katkısı nüfuziyeti incelenmiştir. Numuneler, 4 farklı akım seviyesinde ve her bir akım seviyesi için 10 farklı darbe süresi uygulanarak işlenmiştir. İşlenen numuneler, Taramalı Elektron Mikroskopu (SEM), Enerji Dağılım Spektrometresi (EDS), X-Işını Kırınım Difraktometresi (XRD) ve Optik Mikroskop ile incelenmiştir. Yüzeyde HA yönünden zengin oluşumlar gözlemlenmiş ve bu oluşumların gözlemlendiği parametreler tespit edilmiştir. Buna göre en iyi nüfuziyetin 22 A darbe akımı ve 100 µs ve 800 µs darbe sürelerinde gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Tıbbi uygulamalar için HA bakımından zengin fonksiyonel yüzeyler talep edilmektedir. Ayrıca bu yüzeylerin TKEKİ yöntemiyle elde edilmesi yenilikçi bir yaklaşımdır.
Bu çalışmada amaç; biyomedikal uygulamalarda kullanılmak üzere mevcut biyomalzemelerden daha hafif, biyolojik saldırılara karşı dirençli ve kemik yapısına benzer, doku ile uyumlu bir malzeme ...üretebilmektir. Hafiflik biyomalzeme uygulamalarında son derece önemlidir, çünkü paslanmaz çelik ve bunun gibi ağır metalik alaşımlar vücutta kullanıldığında implant çevresindeki dokulara zarar vererek enfeksiyona sebep olabilmektedir. AZ91 Mg alaşımının hafifliği büyük bir avantaj olsa da vücutta kullanmak için yeterli mukavemete sahip değildir ve biyolojik ortamda bozunmaktadır. AZ91 Mg alaşım tozları 320 °C sıcaklık ve 275 MPa basınçta sıcak pres yöntemi ile preslendikten sonra, yeterli dayanımı sağlamak ve bozunmasını engellemek amacıyla sol-jel ve dip coating metoduyla yüzeyi farklı daldırma sayılarında hidroksiapatit ile kaplanmış ve 400 °C’de sinterlenmiştir. Kaplanan numunelerin yüzey morfolojileri SEM; faz yapıları ise XRD ile incelenmiştir.
Bu çalışmada amaç; biyomedikal uygulamalarda kullanılmak üzere mevcut biyomalzemelerden daha hafif, biyolojik saldırılara karşı dirençli ve kemik yapısına benzer, doku ile uyumlu bir malzeme ...üretebilmektir. Hafiflik biyomalzeme uygulamalarında son derece önemlidir, çünkü paslanmaz çelik ve bunun gibi ağır metalik alaşımlar vücutta kullanıldığında implant çevresindeki dokulara zarar vererek enfeksiyona sebep olabilmektedir. AZ91 Mg alaşımının hafifliği büyük bir avantaj olsa da vücutta kullanmak için yeterli mukavemete sahip değildir ve biyolojik ortamda bozunmaktadır. AZ91 Mg alaşım tozları 320 °C sıcaklık ve 275 MPa basınçta sıcak pres yöntemi ile preslendikten sonra, yeterli dayanımı sağlamak ve bozunmasını engellemek amacıyla sol-jel ve dip coating metoduyla yüzeyi farklı daldırma sayılarında hidroksiapatit ile kaplanmış ve 400 °C’de sinterlenmiştir. Kaplanan numunelerin yüzey morfolojileri SEM; faz yapıları ise XRD ile incelenmiştir.
Bu çalışmada amaç; biyomedikal uygulamalarda kullanılmak üzere mevcut biyomalzemelerden daha hafif, biyolojik saldırılara karşı dirençli ve kemik yapısına benzer, doku ile uyumlu bir malzeme ...üretebilmektir. Hafiflik biyomalzeme uygulamalarında son derece önemlidir, çünkü paslanmaz çelik ve bunun gibi ağır metalik alaşımlar vücutta kullanıldığında implant çevresindeki dokulara zarar vererek enfeksiyona sebep olabilmektedir. AZ91 Mg alaşımının hafifliği büyük bir avantaj olsa da vücutta kullanmak için yeterli mukavemete sahip değildir ve biyolojik ortamda bozunmaktadır. AZ91 Mg alaşım tozları 320 °C sıcaklık ve 275 MPa basınçta sıcak pres yöntemi ile preslendikten sonra, yeterli dayanımı sağlamak ve bozunmasını engellemek amacıyla sol-jel ve dip coating metoduyla yüzeyi farklı daldırma sayılarında hidroksiapatit ile kaplanmış ve 400 °C’de sinterlenmiştir. Kaplanan numunelerin yüzey morfolojileri SEM; faz yapıları ise XRD ile incelenmiştir.
Bu çalışmada amaç; biyomedikal uygulamalarda kullanılmak üzere
mevcut biyomalzemelerden daha hafif, biyolojik saldırılara karşı
dirençli ve kemik yapısına benzer, doku ile uyumlu bir malzeme
...üretebilmektir. Hafiflik biyomalzeme uygulamalarında son derece
önemlidir, çünkü paslanmaz çelik ve bunun gibi ağır metalik alaşımlar
vücutta kullanıldığında implant çevresindeki dokulara zarar vererek
enfeksiyona sebep olabilmektedir. AZ91 Mg alaşımının hafifliği büyük
bir avantaj olsa da vücutta kullanmak için yeterli mukavemete sahip
değildir ve biyolojik ortamda bozunmaktadır. AZ91 Mg alaşım tozları
320 °C sıcaklık ve 275 MPa basınçta sıcak pres yöntemi ile preslendikten
sonra, yeterli dayanımı sağlamak ve bozunmasını engellemek amacıyla
sol-jel ve dip coating metoduyla yüzeyi farklı daldırma sayılarında
hidroksiapatit ile kaplanmış ve 400 °C’de sinterlenmiştir. Kaplanan
numunelerin yüzey morfolojileri SEM; faz yapıları ise XRD ile
incelenmiştir.
The present study deals with the development of hydroxyapatite (HAp)-ciprofloxacin bone-implants using the »Quality by design« approach. The effect of various synthesis parameters like drug amount ...added in the process, stirring speed and addition rate of orthophosphoric acid in the synthesis on drug concentration in the HAp-ciprofloxacin system synthesized by the precipitation technique using 23 factorial design was analyzed. Optimization methodology utillizing the first-order polynomial equation was used to search for optimal drug concentration in the HAp-ciprofloxacin implant system. The observed responses coincided well with the predicted values from the optimization technique. New implants were manufactured using various HAp-ciprofloxacin composites and 1.5 % (m/V) guar gum as a binder. Characterization of the delivery system was done by XRPD, FTIR spectroscopy and SEM. Even at highest drug concentration (76.6 ± 0.5 %, m/m), ciprofloxacin was present in noncrystalline state. The in vitro ciprofloxacin release from various bone-implants was sustained for several weeks and the drug release pattern correlated well with the Korsmeyer- Peppas model.
U radu je opisan razvoj hidroksiapatit (HAp)-ciprofloksacin implantata za kosti »dizajniranjem kvalitete«. Učinak nezavisnih varijabli poput količine dodanog lijeka, brzine miješanja i udjela ortofosforne kiseline na koncentraciju lijeka u HAp-sustavu dobivenom precipitacijom optimiran je koristeći 23 faktorijalno dizajniranje. Pomoću polinomske jednadžbe prvog reda određena je optimalna koncentracija lijeka u implantatima na bazi HAp. Dobiveni odgovori podudaraju se s predviđenim vrijednostima iz optimiranih formulacija. Novi implantati pripravljeni su koristeći različite omjere HAp i ciprofloksacina te 1,5 % (m/V) guar gumu kao vezivo. Karakterizacija sustava za isporuku provedena je pomoću XRPD, FTIR spektroskopije i SEM. Ciprofloksacin je prisutan u amorfnom stanju čak pri najvišim koncentracijama (76,6 ± 0,5 %, m/m). In vitro oslobađanje ciprofloksacina iz različitih implantata bilo je polagano tijekom nekoliko tjedana i dobro je koreliralo s Korsmeyer-Peppasovim modelom.
Telah dilakukan sintesis hidroksiapatit (HAp) berpori dengan porogen kitosan, menggunakan metode sol gel. HAp disintesis dari kalsium yang direaksikan dengan asam fosfat. Kalsium yang digunakan ...diekstrak dari cangkang telur ayam dan asam fosfat teknis. Kitosan sebagai porogen merupakan material yang biokompatibel, sehingga aman bagi tubuh manusia, karena hidroksiapatit digunakan untuk merekonstruksi tulang yang rusak. Analisis sampel dilakukan dengan menggunakan X-ray Diffraction (XRD), Scanning Electron Microscope (SEM), dan Simulated Body Fluid (SBF). Pola difraksi hidroksiapatit menunjukkan terbentuknya HAp dengan kemurnian tinggi dengan seluruh puncak yang muncul adalah puncak HAp. Dari foto-foto SEM menunjukkan telah terbentuk pori-pori dengan ukuran 1 sampai 2 mikrometer, uji pelepasan Ca pada SBF menunjukkan kondisi negatif setelah pengamatan selama 21 hari.
Telah dilakukan pelapisan hidroksiapatit (HAp) pada logam baja KS-01 buatan PT. Krakatau Steel. Sebelum dilapisi dengan HAp, baja KS-01 dinitridasi dengan metode nitridasi gas pada temperatur 525oC ...selama 3 jam. Tujuan pelapisan HAp pada permukaan sampel adalah untuk meningkatkan ketahanan korosi karena baja KS-01 adalah logam yang rentan terhadap korosi. Hasilnya lapisan FeN di permukaan sampel dapat menaikkan ketahanan korosi sehingga sampel dapat dilapisi dengan HAp, menggunakan metode sol – gel. Hasil pelapisan pada permukaan sampel menunjukkan lapisan yang homogen. Analisis difraksi sinar-X pada permukaan logam menunjukkan fasa yang dominan adalah fasa HAp, dan fasa lainnya adalah fasa apatit kelompok A dan fasa apatit kelompok B.