Sporcularda vücut hidrasyon düzeyi değişimin özellikle aerobik performans üzerine negatif etkisinin bulunduğu yapılan literatür çalışmalarında belirtilmektedir. Bu çalışmanın amacı, açık alanda düz ...koşu kapalı alanda ise koşu bandı üzerinde yapılan 8 km’lik koşunun tamamlanmasının vücut hidrasyon düzeyi üzerine etkisini belirlemektir. Bu çalışmaya, toplamda en az 3 yıl voleybol antrenman yaşına sahip 15 gönüllü kadın voleybolcu katılmıştır. Ancak tüm çalışma protokollerine göre 10 kişi çalışmayı tamamlamıştır. Her iki ortamda yapılan koşular öncesi ve sonrası vücut kompozisyonu analizi yapılmıştır. Ayrıca vücut hidrasyon düzeyinin belirlenmesine yönelik idrar özgül ağırlığı ölçümleri yapılmıştır. Bununla birlikte koşuların tamamlanma süreleri, minimum-maksimum ve ortalama kalp atım hızları kayıt altına alınmıştır. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, her iki protokolde de koşu öncesi ve sonrası vücut hidrasyon düzeyi değişiminde istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık bulunduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Koşu protokolleri arasındaki farkların karşılaştırılmasında vücut hidrasyon düzeyleri arasında da anlamlı düzeyde farklılık bulunduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Her iki koşu protokolünde meydana gelen minimum, maksimum ve ortalama kalp atım hızları arasında anlamlı düzeyde farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Ancak, koşu tamamlama süreleri arasında ise anlamlı düzeyde farklılık bulunduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç olarak, treadmill üzerinde yapılan koşuların vücut ağırlığı ve vücut hidrasyon değişimi üzerine daha yüksek düzeyde etki oluşturduğu görülmektedir.
Bu çalışma kadın sporcularda maksimal tüketici bir egzersiz sonrası oluşan akut yorgunluğun denge performansı üzerine etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışma grubunuz Bingöl Üniversitesi ...Spor Bilimleri Fakültesinin Antrenörlük eğitimi bölümündeki 4. sınıf yüzme uzmanlık kadın (n=12) öğrencilerinden oluşturulmuştur. Araştırmada zayıf deneysel araştırma modeli (ön test-son test) tercih edilmiştir. Yüzücülerin denge performanslarını belirlemek için Stabilometrik platform, akut yorgunluk oluşturmak içinse koşu bandı üzerinde Bruce protokolü uygulanmıştır. Yüzücülerden alınan ön test ile son test verilerini değerlendirilmesi SPSS 23 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre yüzücülerin hem gözleri açık hem de gözleri kapalı ön test ve son test statik denge sağa-sola standart sapma, öne-arkaya standart sapma, sağa-sola salınım hızı, öne arkaya salınım hızı, basınç merkezi çizim analizi ve salınım alanı değerleri karşılaştırıldığında anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür (p>0,05). Sonuç olarak, kadın yüzücülere uygulanan tüketici bir egzersiz protokolü sonrası oluşan akut kas yorgunluğunun vücut denge performans değerleri üzerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar görülmese de denge performansını üzerinde olumsuz etkisinin olduğu görülmüştür.
Çalışmanın amacı güreş antrenörlerinde tükenmişlik ile performans arasındaki ilişkide psikolojik sermayenin aracı rolünü incelemektir. Araştırmaya, yaşları 20-64 (38,47±8.36) arasında değişen, %85’i ...erkek, %15'nin kadın olmak üzere toplamda 160 gönüllü güreş antrenörü katılmıştır. Veriler katılımcılardan Türkiye Güreş Federasyonu 2023 yılı faaliyet programı kapsamında düzenlenen Türkiye Güreş Şampiyonalarında kolayda örnekleme yöntemine göre yüz yüze ve online olarak gönüllülük esasına göre toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Psikolojik Sermaye Ölçeği Kısa Formu (PSÖ-12), Maslach Tükenmişlik Envanteri (MTE), İş Performans Ölçeği Kısa Formu (İPÖ) ve Kişisel Bilgi Formundan yararlanılmıştır. Ölçekleri test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Aracılık rolü Hayes SPSS PROCESS macro (Model 4) kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgulara göre; tükenmişliğin performans ve psikolojik sermayeyi negatif yönde, psikolojik sermayenin ise performansı pozitif yönde etkilemektedir. Bootstrap güven aralığı alt ve üst sınırlarına göre tükenmişlik ile performans arasındaki ilişkide psikolojik sermayenin aracılık etkisinin anlamlı olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak tükenmişlik antrenörlerin performanslarını azaltırken, psikolojik sermaye artırmaktadır. Aynı zamanda psikolojik sermaye tükenmişliğin performans üzerindeki olumsuz etkisini azaltarak performansta artışı sağlamada aracılık görevi görmektedir.
Rüzgâr sörfü, rekreaktif ve rekabetçi su sporlarından biridir. Özellikle son yıllarda giderek yaygınlaşması ve olimpik bir spor dalı haline gelmesi nedeniyle sörfçülerin performans değerleri de önem ...kazanmıştır. Yarışmacı statüsünde olan rüzgâr sörfçülerinin özellikle kuvvet, dayanıklılık parametreleri açısından iyi performans göstermeleri yarışma esnasında oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra diğer fiziksel uyguluk bileşenleri de iyi bir performans ve elit düzeye sahip olabilmede kilit rol oynamaktadır. Fiziksel uygunluk parametreleri açısından sörfçüler için antrenman stratejilerinin oluşturmasında göz önünde bulundurması gereken bileşenler değerlendirdiğinde; spor dalına yönelik fiziksel uygunluk gereksinimin bilinmesi ve bu doğrultuda plan yapılması sporcuların performanslarına katkıda bulunacaktır. Bu gerekçe göz önünde bulundurularak bu çalışmada rüzgâr sörfünün gerektirdiği fiziksel uygunluk bileşenleri hakkında bilgilere yer verilmiştir. Bunun yanı sıra çalışmada belirtilen performans testlerinin yarışma sezonu öncesi, sırası ve sonrasında yapılması rüzgâr sörfçülerinin performans durumları hakkında bilgi sahibi olunmasına yardımcı olacaktır.
Eğitim ve öğretim devlet gözetiminde sunulması gereken önemli kamu hizmetlerindendir. Bu hizmetin etkinliğini ve verimliliğini belirleyen beşerî unsurlardan biri öğretmenlerdir. Türkiye’de Millî ...Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde, öğretmenlerin performansını ölçebilmek için çeşitli kriterler geliştirilmiş ve zaman zaman pilot çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışma, bireysel performans değerlendirme kriterlerinin etkinliğine ilişkin öğretmen algılarını ölçmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada MEB Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan “Öğretmen Performans Değerlendirme Form”larından derlenerek oluşturulan anketler kullanılmıştır. Niğde’deki devlet okullarında görev yapan öğretmenlerden toplanan 361 anket formundan elde edilen veriler, betimsel istatistikler ve non-parametrik testlerle analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda performans değerlendirmesi, öğretmenler tarafından gerekli görülmüş ve çoklu değerlendirme sürecinde öz değerlendirmenin ve kurum içi değerlendirmenin (zümre öğretmenleri hariç) daha etkin olduğu kanaati ortaya çıkmıştır. Ayrıca performans değerlendirme kriterlerinin etkin performans ölçümü için yeterli olduğu algısı hâkimdir. Hipotez testleri sonucunda yaşa ve kurumda üstlenilen görevlere göre algı düzeylerine ilişkin farklılıklar dikkat çekmektedir.
Turizm, istihdama katkısı ve döviz getirici etkisi ile sürdürülebilir bir talebin oluşturulması gereken bir sektördür. Gerek ulusal gerek uluslararası çapta büyüme gösteren turizm sektörü, talebin ...artması sonucunda yoğun bir rekabet ortamıyla karşı karşıya kalmaktadır. Yoğun rekabetin yaşandığı turizm sektöründe performans ölçümü, mevcut durumu değerlendirebilmek ve rakipleriyle kıyaslama yapabilmek açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Giresun’da faaliyet gösteren bir otel işletmesinin 2018-2021 yılları içerisindeki finansal performansını TOPSIS (Benzerliğe Göre Sıra Tercihi Tekniği) ve GİA (Gri İlişkisel Analiz) yöntemleriyle değerlendirmek, elde edilen sonuçları karşılaştırmak ve Kovid-19 pandemisinin işletmenin finansal performansını nasıl etkilediğini araştırmaktır. TOPSIS yöntemi sonucuna göre işletme, en iyi performansı 2018 yılında göstermiştir. 2018 yılını sırasıyla 2021, 2019 ve 2020 yılı izlemiştir. Gri İlişkisel Analiz yöntemine göre ise otel işletmesi en iyi performansı 2021 yılında göstermiştir. 2021 yılını sırasıyla 2018, 2019 ve 2020 takip etmiştir. TOPSIS ve GİA sonuçları karşılaştırıldığında en iyi performansın gösterildiği ilk iki yılın sıralamalarının değiştiği görülmektedir. En kötü performansının gösterildiği 2020 yılında ise Kovid-19 salgının olumsuz etkileri görülmektedir.
Prezentację powiązań folkloru ze współczesnymi wydarzeniami o charakterze politycznym autorka poprzedza doprecyzowaniem pojęcia folkloru. Akceptując koncepcję Ludwika Stommy, uznaje folklor za ...kulturę izolacji świadomościowej, która jest częścią kultur społecznie i historycznie zróżnicowanych. Przekaz folklorystyczny, jako tradycyjna forma tworzenia, jest natomiast efektem twórczej aktywności uczestników oraz odbiorców danego wydarzenia, korzystających zarówno z bezpośrednich, jak i elektronicznych środków przekazu, przede wszystkim z mediów społecznościowych. Jako pierwszy przykład autorka prezentuje sposoby folklorystycznej aktywności służącej oswajaniu traumy wywołanej przez kataklizm (powódź) i atak terrorystyczny. Następnie zwraca uwagę na folklorystyczny kontekst współczesnych demonstracji i strajków przeprowadzanych w przestrzeni publicznej, które dzięki zróżnicowanemu performansowi nabierają charakteru „karnawału oporu” lub eksponują oddolny protest wobec decyzji podejmowanych przez rząd i parlament. Prowadzi to nie tylko do powstania wspólnoty emocji, ale również wspólnoty informacyjnej, która może mieć istotny wpływ na kształtowanie opinii społecznej.
Bu araştırmanın amacı elit Türk kadın hentbolcuların dayanıklılık performanslarının belirlenmesinde kullanılan saha temelli 30-15 aralıklı test (IFT) performansı ile anaerobik performans; 30 saniye ...Wingate Anaerobik güç ve kapasite, çeviklik T-Testi performans sonuçları ilişkilerini araştırmaktır. Çalışmaya Türkiye Süper liginde oynayan 30 kadın hentbolcu gönüllü olarak katılmış 4 tanesi çalışmayı tamamlayamamıştır. Araştırma hipotezini test etmek için kesitsel tanımlayıcı korelasyon tasarımı kullanılmıştır. Ölçümler üç ayrı günde 30-15 IFT, Çeviklik T-Test ve Wingate 30 sn Anaerobik güç ve kapasite testleri 72 saat ara ile uygulanmıştır. Araştırma hipotezini test etmek için ilk olarak 30-15 IFT performans sonuçları ile anaerobik performans ve çeviklik ilişki katsayıları hesaplanmış ve ilişki tespit edilen değişkenlerin 30-15 IFT performansını ne kadar tahmin ettiğini belirlemek için de Çoklu Doğrusal Regrasyon analiz yöntemi kullanılmıştır. Katılımcıların 30-15 dayanıklılık testi ile VO2maks kapasitelerine ulaşılmış ve oyuncuların VO2maks seviyeleri ile anaerobik güç ve kapasite arasındaki ilişkiye bakılmış bunun sonucunda yapılan regresyon analizinde, bu iki parametre arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanılmamıştır (R2= 0,110 p>0,05). Çalışmada VO2maks ile çeviklik performansı arasındaki ilişki de incelenmiştir. Regresyon analizi bu iki parametre arasında anlamlı bir ilişki olmadığını ortaya çıkarmıştır (R2= 0,134 p>0,05). Özetle, elit kadın hentbolcularda, 30-15 IFT testinin anaerobik performans ile bir ilişkisinin olmadığı belirlenmiştir.
Artykuł stanowi omówienie dyskusji na temat performansu i archiwum oraz relacji między nimi na podstawie polskich tłumaczeń książek Rebecki Schneider Pozostaje performans (Kraków 2020; wyd. org. ...Performing Remains: Art and War in Times of Theatrical Reenactment, Routledge 2011) i Diany Taylor Performans (Kraków 2018; wyd. org. Performance, Duke University Press 2016). Centralnym wątkiem jest refleksja nad sposobem ujęcia czasu i cielesności w koncepcji Schneider, co umożliwia uwypuklenie różnic w podejściu do ontologii performansu w pracach obu autorek.