Yaygın fiğ (Vicia sativa L.) yalın ekildiğinde, bitkiler çiçeklenmeden sonra yatmaktadır. Bu yüzden genellikle tahıllarla birlikte ekilir. Karışımda kullanılan türler ve ekim oranı, türler arasındaki ...rekabetten dolayı karışımın ot verimini etkilemektedir. Araştırma, yaygın fiğ ile tritikale ve yulaf karışımlarının ot verimi, kalite ve türler arasındaki rekabeti belirlemek amacıyla 2 yıl süreyle Doğu Karadeniz Bölgesi koşullarında (Ordu) yürütülmüştür. Türler arasındaki rekabeti belirlemek için agresivite, rekabet oranı ve LER değeri kullanılmıştır. Türler yalın olarak ve 3 farklı yaygın fiğ-tahıl karışımı (sırasıyla 75:25, 50:50 ve 25:75) olarak sonbaharda ekilmiştir. Hasat, fiğde alt baklaların dolum döneminde yapılmıştır. Bu dönemde tritikale çiçeklenme yulaf ise süt olum döneminde olmuştur. Araştırma sonucunda karışımların kuru ot, ham protein ve sindirilebilir kuru madde verimleri her iki yılda da yalın ekimlerden üstün bulunmuştur. Bununla birlikte karışımların verimleri yıllara göre değişkenlik göstermiş, ancak 50:50 tritikale-fiğ karışımı diğer karışımlara göre daha stabil bir verim sağlamıştır. Agresivite ve rekabet oranı değerleri, sonbahar ve kış yağışlı geçtiğinde tahılların yaygın fiğe göre daha rekabetçi olduğunu göstermiştir. Tüm yaygın fiğ-tahıl karışımları, yalın ekimlerden üstün (LER> 1) olmuş, fakat 50:50 yaygın fiğ-tritikale veya yulaf karışımlarının (LER= 1.4) en yüksek yararı sağladığı belirlenmiştir. Bu nedenle 50:50 yaygın fiğ-tritikale veya yulaf karışımları benzer bölgeler için tavsiye edilebilir bulunmuştur.
Bu araştırma, M1 generasyonunda tritikalenin çıkışı ve fide gelişimi üzerine gama dozlarının etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada materyal olarak Karma-2000, Presto ve ...Tatlıcak-97 tritikale çeşitleri ile farklı gama dozları (0, 50, 100 ve 200 ve 300 Gy) kullanılmıştır. Gama kaynağı olarak, Sezyum-137 (Ce137) ‘den yararlanılmıştır. Araştırmada, sürme hızı (%), sürme gücü (%), ilk yaprak uzunluğu (cm), fide boyu (cm), yaprak sayısı (adet/bitki), koleoptil uzunluğu (cm), fide yaş ve kuru ağırlığı (g/bitki) özellikleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda, çeşitlerin gama dozlarına farklı tepkiler gösterdiği belirlenmiştir. Gama dozlarından incelenen özellikler yönüyle, en az etkilenen çeşit Karma-2000 olurken, en fazla etkilenen çeşit Tatlıcak-97 olmuştur. Çeşitlerin çıkışını ve gelişimini en fazla etkileyen gama dozu 300 Gy olmuştur. Sonuç olarak, tritikalede yeni çeşit elde etmek veya varyasyon yaratmak amacıyla kullanılacak gama dozunun çeşitlere göre değiştiğini, ancak tohum canlılığında bir azalma olmadan uygulanabilecek maksimum dozun 200 Gy olduğu söylenebilir.
Bu araştırma Van ilinde 2004-2005 ve 2005-2006 kışlık yetiştirme sezonunda tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Dört tritikale çeşidi ...Karma2000, Presto, Tatlıcak-97, Mikham-2002 altı farklı ekim sıklığında 250, 350 450, 550, 650, 750 tohum/m2 yetiştirilerek tane verimi ve verim öğelerindeki değişim incelenmiştir. Uygulanan ekim sıklıkları her iki yılda da tüm çeşitlerin incelenen özelliklerini önemli derede etkilemiştir. En yüksek tane verimi 2004-2005 yılında 328.3 kg/da ile Mikham-2002 çeşidinde 550 tohum/m2ekim sıklığında, 2005-2006 yılında, ise 303.0 kg/ da ile Presto çeşidinde 650 tohum/m2ekim sıklığında elde edilmiştir. Sonuç olarak, ekim sıklığına bağlı olarak tüm çeşitlerde tane verimi, bitki boyu bir dereceye kadar artmış daha sonraki ekim sıklıklarında ise azalmıştır. Ayrıca metrekarede fertil başak sayısı ekim sıklığı ile birlikte artmış, buna karşılık başakta tane sayısı, başakta tane verimi ve bin tane ağırlığı azalmıştır
Bu çalışma; 1999-2000 ve 2000-2001 yetiştirme dönemlerinde, A.Ü. Ziraat Fakültesi, Araştırma ve Uygulama Çiftliği deneme tarlalarında yürütülmüştür. Araştırmada, materyal olarak 25 adet tritikale ...çeşit/hattı kullanılmış, bu çeşit ve hatlar verim ve bazı verim öğeleri yönünden incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; iki yılın ortalaması olarak alt ve üst değerler; çiçeklenme tarihinde 27.00 ZF 12 - 35.87 LAD 388 gün, bitki boyunda 109.6 MT 1 - 144.1 ZF 3 cm, fertil kardeş sayısında 4.31 JGS - 5.06 ZF 6 adet / bitki, başak uzunluğunda 85.24 ZF 7 - 107.9 CWT mm, başakçık sayısında 19.42 ZF 12 - 27.05 ZF 3 adet / başak, başakta tane sayısında 39.34 ZF 12 - 53.97 LAD 388 adet / başak, başakta tane ağırlığında 1.54 ZF 12 2.26 ZF 8 g / başak, bin tane ağırlığında 32.45 LAD 388 - 43.62 ZF 16 g, tane veriminde 4750.3 ZF 12 5920.9 ZF 16 kg/ha, hasat indeksinde % 29.3 ZF 3 - 36.37 ZF 16 , protein oranında % 11.90 Tatlıcak-97 14.37 ZF 3 olarak belirlenmiştir
Bu araştırma, tritikalede farklı yetiştirme dönemlerinde uygulanan ethephon dozlarının tane verimi, protein oranı ve protein verimine etkilerini belirlemek amacıyla, 2004-2006 yılları arasında Ankara ...Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında yürütülmüştür. Deneme materyali olarak Tatlıcak 97, Melez 2001 ve Karma 2000 tritikale çeşitlerinin kullanıldığı çalışmada, bitkilere sapa kalkma, başaklanma öncesi ve çiçeklenme sonu dönemlerinde 0, 200, 400 ve 600 g/ha dozlarında ethephon uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; üç tritikale çeşidine farklı doz ve zamanda ethephon uygulanmasıyla tane verimi, protein oranı ve protein verimi yönünden önemli farklılıklar saptanmıştır. En yüksek tane verimi başaklanma öncesi 600 g/ha ethephon uygulanan çeşitlerde elde edilmiştir. Yıllara göre değişmekle birlikte, en yüksek protein oranı genellikle sapa kalkma döneminde 600 g/ha ethephon uygulamasında belirlenmiştir. Tane verimi, protein verimini doğrudan etkilemiş ve en yüksek protein verimi değerleri başaklanma öncesi 600 g/ha ethephon uygulamasında saptanmıştır. Çalışma sonucunda, ethephonun uzun bitki boyuna sahip tritikalede kullanılmasıyla hem yatmanın azaltılması sağlanabilecek hem tane verimi ve tane verimine de bağlı olarak protein veriminin artırılması mümkün olabilecektir
Amasya koşullarında 2003-2005 ve Samsun koşullarında 2004-2005 yılları arasında CIMMYT’den temin edilen 60 hat ile Presto ve Tatlıcak tritikale xTriticosecale Wittmack çeşidi eksik blok deneme ...deseninde 3 tekrarlamalı olarak denenmiştir. Araştırmada tritikale hatlarında tane verimi, bitki boyu, bin tane ağırlığı ve hektolitre ağırlığı arasında önemli farklılıklar belirlenmiştir. Üç lokasyonun ortalama sonuçlarına göre tane verimi 358.8 - 564.4 kg/da, bitki boyu 104.5 - 129.7 cm, bin tane ağırlığı 29.4 - 41.1g ve hektolitre ağırlığı 65.9 - 71.1 kg arasında değişmiştir. Araştırma sonuçlarına göre 1, 6, 7, 8, 9, 13, 14, 18, 21, 22, 27, 28, 29, 31, 32, 41, 42 ve 45 numaralı hatların bölge verim denemesine çıkarılması uygun görülmüştür
Bu çalışma, 2004-2006 yılları arasında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında farklı ethephon dozlarının Tritikale çeşitlerinin verim ve verim unsurlarına ...etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Denemede Tatlıcak 97, Karma 2000, Melez 2001 ve Presto tritikale çeşitleri kullanılmış olup, 0,150,300,450 ve 600 g/ha ethephon dozları bitkilere başaklanma döneminde uygulanmıştır. Araştırmada her iki deneme yılına ilişkin sonuçlar ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; dört tritikale çeşidine farklı dozlarda ethephon uygulanmasıyla verim ve verim unsurları yönünden önemli farklılıklar saptanmıştır. Tane verimi ve verim unsurları yönünden genellikle 450 g/ha ethephon dozunda en yüksek değerler elde edilmiştir. Ethephon dozunun daha da artması, verim ve verim unsurlarında azalmaya neden olmuştur. Melez 2001 ve Tatlıcak 97 çeşitleri incelenen özellikler yönünden genellikle en yüksek değerlere sahip olmuştur
Bu araştırma; 2001-02 ve 2002-03 yıllarında, Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama Çiftliği’nde yürütülmüş ve farklı ekim sıklıklarının, bazı tritikale hat ve çeşitlerinde verim ve ...bazı verim öğeleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Denemede, Tatlıcak- 97, Karma-2000 ve Presto tritikale çeşitleri ile BDMT, MT1, ZF 3 ve ZF 16 tritikale hatları materyal olarak kullanılmıştır. Üç değişik ekim sıklığı 160, 200 ve 240 kg / ha uygulanmıştır. Çeşit x ekim sıklığı interaksiyonu; başakta tane sayısı yönünden birinci yıl, bitki boyu, başak uzunluğu ve başakta tane sayısı yönünden ise ikinci yıl önemli bulunmuştur. Çeşitler tane verimi yönünden 1. yıl önemsiz, ikinci yıl 0.05 düzeyinde önemli, ekim sıklıkları ise birinci yıl önemsiz 2. yıl 0.05 düzeyinde önemli bulunmuştur. Çalışma sonucunda, 240 kg / ha tohum miktarının tane verimi yönünden daha iyi sonuçlar verdiği söylenebilir
Bu çalışmada, ruminant beslemede yaygın olarak kullanılan enerji kaynağı bazı yem maddelerinin enerji içerikleri in vivo ve in vitro yöntemlerle belirlenmiştir. Bu amaçla mısır, arpa, buğday, çavdar, ...yulaf ve tritikaleden 4'er örnek kullanılmıştır. Yem maddelerinin in vivo sindirilme dereceleri, klasik sindirim denemesi ile belirlenmiştir. Bu denemede "eksik blok deneme deseni" uygulanmış ve her yem hammaddesi 4 farklı hayvana yedirilmiştir. In vitro sindirim denemesinde enzim tekniği kullanılmış ve bu amaçla sellülaz, hemisellülaz, amilaz ve pepsin enzimleri kullanılmıştır. In vivo sindirim denemesinde, yem hammaddelerinin (mısır, arpa, buğday, çavdar, yulaf ve tritikale) kuru madde sindirilme dereceleri (KMS) sırasıyla % 83,81, % 79,86, % 81,34, % 83,05, % 75,50 ve % 84,00; organik madde sindirilme dereceleri (OMS) sırasıyla % 83,90, % 81,50, % 82,33, % 83,84, % 76,95 ve % 84,81; sindirilebilir enerji (SE) içerikleri sırasıyla 15,94, 15,49, 15,64, 15,93, 14,62 ve 16,12 MJ/kg KM; metabolik enerji (ME) içerikleri sırasıyla 13,52, 12,76, 12,98, 13,12, 12,39 ve 13,23 MJ/kg KM; net enerji laktasyon (NEL) içerikleri ise sırasıyla 8,41, 7,84, 7,99, 8,13, 7,52 ve 8,21 MJ/kg KM olarak bulunmuştur (P < 0,05). Aynı yem maddelerinin in vitro KMS değerleri sırasıyla % 81,21, % 80,04, % 81,04, % 81,72, % 62,05 ve % 84,17; OMS değerleri sırasıyla % 82,27, % 81,07, % 81,82, % 82,66, % 63,25 ve % 84,76; SE içerikleri sırasıyla 15,27, 14,98, 15,22, 15,07, 11,88 ve 15,61 MJ/kg KM; ME içerikleri sırasıyla 12,90, 12,51, 12,68, 12,68, 9,90 ve 13,04 MJ/kg KM; NEL içerikleri ise sırasıyla 8,41, 8,11, 8,23, 8,30, 6,79 ve 8,43 MJ/kg KM olarak belirlenmiştir (P < 0,05). Bu çalışmada; a) yulaf dışındaki diğer yem maddelerinin in vivo ve in vitro KMS ve OMS değerlerinin benzer olduğu, b) arpa, buğday ve çavdarda in vivo metot yerine enzim tekniğinin yem maddelerinin ME ve NEL değerlerinin belirlenmesinde kullanılabileceği, c) mısır için NEL, tritikale için ise ME değerlerinin tespitinde in vivo metot yerine enzim tekniğinin kullanılabileceği, d) yulafta enzim tekniğinin in vivo metot yerine kullanılamayacağı, sonucuna varılmıştır.
The aim of this study was to determine the energy levels of some energy source grains commonly used in ruminant nutrition by in vivo and in vitro methods. To achieve this objective, corn, barley, wheat, rye, oat, and triticale (4 replicates) were utilized. The in vivo digestibility of grains was determined with a metabolism trial using 4 animals per sample in an incomplete block design. The in vitro digestibility of grains was determined using an enzyme technique. For this purpose, cellulase, hemicellulase, amylase and pepsin were used. The in vivo dry matter and organic matter digestibilities of corn, barley, wheat, rye, oat and triticale were 83.81, 79.86, 81.34, 83.05, 75.50 and 84.00%; and 83.90, 81.50, 82.33, 83.84, 76.95 and 84.81%, respectively. Digestible energy, metabolizable energy, net energy for lactation content of grains, in the same order, were 15.94, 15.49,15.64, 15.93, 14.62 and 16.12 MJ/kg DM; 13.52, 12.76, 12.98, 13.12, 12.39 and 13.23 MJ/kg DM; and 8.41, 7.84, 7.99, 8.13, 7.52 and 8.21 MJ/kg DM (P < 0.05). The in vitro dry matter and organic matter digestibilities of the grains, in the same order, were 81.21, 80.04, 81.04, 81.72, 62.05 and 84.17%; 82.27, 81.07, 81.82, 82.66, 63.25 and 84.76%. Digestible energy, metabolizable energy and net energy for lactation calculated by the in vitro method were 15.27, 14.98, 15.22, 15.07, 11.88 and 15.61 MJ/kg DM; 12.90, 12.51, 12.68, 12.68, 9.90 and 13.04 MJ/kg DM; and 8.41, 8.11, 8.23, 8.30, 6.79 and 8.43 MJ/kg DM (P < 0.05). In this study: a) in vivo and in vitro dry matter digestibility and organic matter digestibility were similar in all grains, except for oat; b) the enzyme technique can be used instead of the in vivo method for the calculation of metabolizable energy and net energy for the lactation content of barley, wheat and rye; c) the enzyme technique can replace the in vivo method for the calculation of the net energy for the lactation content for corn, and the metabolizable energy content for triticale; and d) the enzyme technique cannot be used instead of the in vivo method for oat.
Bu araşt ı rma Van koşulları nda artan azotlu gübre düzeylerinin 0, 4, 8, 12 ve 16 kg N/da dört tritikale genotipinde X Triticosecale Wittmack azot içeri ğ ine, azot al ı m ı na, azot kullan ı m ...etkinliğine ve azot hasat indeksine etkilerini belirleyebilmek için yürütülmü ştür. Araştı rma sonuçları na göre, azotlu gübreleme ile sap ve tanede azot içeri ği ile al ı m ı önemli düzeyde artarken, azot kullan ı m etkinliği ve azot hasat indeksi azotlu gübreleme ile azalm ışt ı r. Azot içeriği ve al ı mı 12 kg N/da düzeyinde en yüksek de ğere ulaşm ışt ı r. Azotlu gübreleme ile azot kullan ı m etkinliği 46.4' ten, 37. 0' a, azot hasat indeksi 76.0' dan 68.4' e gerilemi ştir. Tane azot içeri ği hariç, incelenen diğer özelliklere tritikale genotiplerinin etkisi önemli bulunmam ışt ı r. En düşük tane azot içeriği 9 nolu tritikale genotipinde belirlenmi ştir. Azot kullan ı m etkinliği ile tane verimi aras ı nda, kontrol ve orta düzeyde azot uygulamalar ı nda 4 ve 8 kg N/da çok önemli ili şkiler belirlenmiş ancak, bu ilişkinin derecesi yüksek azot dozları nda 12 ve 16 kg N/da azalm ıştı r. Azotlu gübrenin artan dozlar ı nda azot kullan ı m etkinliğinin düştüğü ve azot kullan ı m etkinliği ile tane verimi aras ı ndaki ilişkinin zayı fladığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar, tritikalede azot kullan ı m özelliklerinin azotlu gübreleme ile önemli düzeyde de ğiştiğini göstermektedir.