Prispevek predstavlja idejo, da kadenčni kvartsekstakord ni zgolj dominanta z dvema akordu tujima tonoma, ampak edinstven bi-funkcijski akord, ki pooseblja boj med toniko in dominanto. Takšen ...koncept omogoča razlago vseh mogočnih pojavnih oblik tega akorda v glasbeni literaturi.
Amaç: Orta kademe yöneticilerin stratejik davranışları, üstlerine ve astlarına yönelik sergilenen ve aslında işletmenin en üst karar otoritesiyle en alt uygulama birimini birbirine bağlayan kritik ...bir dizi davranış kalıbını kapsamaktadır. Bu araştırmanın amacı, orta kademe yöneticilerin sergilemeleri beklenen bu davranışların ortaya çıkmasında onların iş doyumu ve duygusal bağlılıklarının etkilerini belirlemektir. Yöntem: Araştırmanın çalışma evreni İstanbul’da yer alan (S class, 2 ve 3*, 4*, 5*) konaklama işletmelerinin orta kademe yöneticileridir. 2017 yılında kolayda örneklem tekniğinden yararlanılarak 391 katılımcıdan veri elde edilmiştir. Verilerin analizi sürecinde SPSS Amos yazılımından yararlanılmıştır.Bulgular: Konaklama işletmelerinde çalışan orta kademe yöneticilerin ast ve üstlerine yönelik stratejik davranışlarında iş doyumu ve duygusal bağlılıklarının etkisi olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Konaklama işletmelerinde orta kademe yöneticiler, misafirler ile doğrudan temas halinde olma yanında, astlardan aldıkları bilgiyi tepe yönetime ulaştırma, üst yönetimin politikalarının astlarca benimsenmesini sağlama ve uygulamaların da üst yönetim adına denetimini yapma gibi stratejik roller üstlenmektedir. Orta kademe yöneticilerin görevlerini icra ederken, iş koşullarının tatmin edici olmasının kuruma olan bağlılığını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Yöneticilerin yüksek iş doyumu ve kurumsal bağlılığının ast ve üstlere yönelik davranışlarını açıkladığı görülmüştür. Otel işletmelerinin örgütsel hedeflerine erişmesi açısından orta kademe yöneticilerini desteklenmesi, iş doyumu ve duygusal bağlılıklarını artıracak çözümler geliştirmesi ve bu yöneticilere bu kapsamda çeşitli olanakların sağlanması önemli görülmektedir.
Kadına yönelik şiddet konusu, medya araçlarının da desteğiyle son zamanlarda toplumun gündeminde olmayı başarabilmiştir. Ancak, medyadaki temsili güçlenmiş olmasına ve politik arenada karşılık ...bulmasına rağmen, geleneksel, yerel ve kültürel kodlamalar nedeniyle şiddetle mücadele konusunda henüz istenilen anlamda başarı elde edilememiş ve yeterli duyarlılık geliştirilememiştir. Bu bağlamda, elinizdeki makalede, Türkiye’de kadın haklarını savunan bir sivil toplum örgütünün kadın çalışmalarındaki rolü ve kadının varoluş sorununa cevap verme yeterliliği analiz edilmiştir. Kavramsal çerçeve varoluşçu feminizm etrafında oluşturulmuştur. Yöntem olarak, Kadın ve Demokrasi Derneğinin (KADEM) kadına yönelik şiddete karşı mücadele kapsamında organize ettiği görsel ve yazılı kampanyalarının analizi göstergebilimsel (anlam biçimlerinin analizi, sembollerin kendi manaları ve işaret ettikleri sistemin daha geniş perspektiften analizi) açıdan ve feminist bir kurguyla inşa edilmiştir. Elde edilen sonuçlar; KADEM’in yürüttüğü kampanyaların başarılı ve ilgi çekici olduğuna işaret etse de kampanyanın kurgusunun muhafazakâr ideoloji ve geleneksel dinamikler etrafında şekillendiğini ve özellikle feminist teori bağlamında kadın hareketine yeterli katkıda bulunamadığını göstermektedir. / The issue of violence against women has been able to be on the social agenda particularly through support of media courses. However, although the violence against woman well-represented in the media and echoed in the political arena, due to the traditional, local and cultural codes the struggle against the violence has not been successful and the social sensitivity has not been developed. Therefore, this study, aims to analyse the role of an NGO, which works for women rights in Turkey, in women studies and its eligibility in answering the problems regarding the gender issues. The theoretical background has been based on the feminist existentialism. The methodology, being structured on the conservative and feminist point of view, semiotically analysed the visual and written campaigns of the Women and Democracy Association (KADEM). Although the results demonstrate the success and attractiveness of KADEM’s campaigns, the setup of their operations was formed within the context of conservative ideology and traditional dynamics.
Son Anayasa değişiklikleri hukuk sistemimize üst kademe kamu yöneticileri ile ilgili bazı yeni düzenlemeler kazandırmıştır. Anayasa değişiklikleri ile üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı ...tarafından atanıp görevlerine son verilebileceği ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenebileceği öngörülmüş-tür. Bu ilkenin uygulamaya geçirilmesi amacıyla ise Cumhurbaşkanı tarafından bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yürürlüğe konulmuştur (3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi-CBK). Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile esas olarak üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma usul ve esasları belirlenmiştir.Anılan Kararnamede üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma ve görevden alınma usul ve esaslarına yer verilirken, üst kademe kamu yöneticilerini sayma yöntemi ile belirleme yaklaşımı izlenilmiştir. Fakat Ka-rarnamede sayılan üst kademe kamu yöneticilerinden bir kısmının, hangi kamu görevlilerini ifade ettiği tam olarak ortaya konulamamıştır. Öte yandan üst kademe kamu yöneticilerine ilişkin kanunlarda da bazı hükümlere yer verilmiş, ancak kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ilişkisi henüz hukuk sistemimizde tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı için üst kademe kamu yöneticilerinin belirlenmesinde bu husus da bazı belirsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Makalede, bu sorunların tespiti ve üst kademe kamu yöneticilerinin hangi kamu görevlilerinden oluştuğu hususu, 3 sayılı CBK kapsamında ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Son Anayasa değişiklikleri hukuk sistemimize üst kademe kamu yöneticileri ile ilgili bazı yeni düzenlemeler kazandırmıştır. Anayasa değişiklikleri ile üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı ...tarafından atanıp görevlerine son verilebileceği ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenebileceği öngörülmüş-tür. Bu ilkenin uygulamaya geçirilmesi amacıyla ise Cumhurbaşkanı tarafından bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yürürlüğe konulmuştur (3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi-CBK). Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile esas olarak üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma usul ve esasları belirlenmiştir.Anılan Kararnamede üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanma ve görevden alınma usul ve esaslarına yer verilirken, üst kademe kamu yöneticilerini sayma yöntemi ile belirleme yaklaşımı izlenilmiştir. Fakat Ka-rarnamede sayılan üst kademe kamu yöneticilerinden bir kısmının, hangi kamu görevlilerini ifade ettiği tam olarak ortaya konulamamıştır. Öte yandan üst kademe kamu yöneticilerine ilişkin kanunlarda da bazı hükümlere yer verilmiş, ancak kanun-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ilişkisi henüz hukuk sistemimizde tam olarak açıklığa kavuşturulamadığı için üst kademe kamu yöneticilerinin belirlenmesinde bu husus da bazı belirsizliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Makalede, bu sorunların tespiti ve üst kademe kamu yöneticilerinin hangi kamu görevlilerinden oluştuğu hususu, 3 sayılı CBK kapsamında ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Araştırmanın amacı ilköğretim birinci kademede sözcük öğretimiyle ilgili çalışmaların benzer ve farklı özelliklerini belirlemek, sonuçlarının Türkçe dersi için sözcük öğretimine katkılarını incelemek ...ve çalışmalarda yoğun olarak işlenen başlıkları saptamaktır. Tarama modelinin kullanıldığı ve doküman incelemesi yapılarak verilerin toplandığı bu araştırmanın örneklemini ilköğretim birinci kademede yapılan sözcük öğretimiyle ilgili çalışmalar oluşturmaktadır. Sonuç olarak, ilköğretim birinci kademede sözcük öğretimi ile ilgili olarak tespit edilen ve betimsel yolla analizi yapılan toplam 62 çalışma altı alt başlıkta incelenmiştir. Ders kitapları ve metinler üzerine 15 çalışma; uygulamanın esas olduğu 14 çalışma; teorik bilgi veren 13 çalışma; yazılı anlatımdaki aktif kelime servetini belirlemeye yönelik 16 çalışma; sözlü anlatımdaki aktif kelime servetini belirlemeye yönelik 1 çalışma; öğretmenler üzerine yapılan 3 çalışma tespit edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı, stratejik yönetim literatüründe önemli bir yeri bulunan Üst Kademe Teorisi’ni demografik ve bilişsel özellikler çerçevesinde yeniden değerlendirmektir. Üst yönetim ekiplerini ...inceleme konusu olarak ele alan üst kademe teorisinde yöneticilerin özellikleri önemli rol oynamaktadır. Yöneticilerin yaş, eğitim, iş geçmişi ve görev süresi demografik özellikleri; yöneticinin değerleri ve bilişsel yapıları da bilişsel özellikleri oluşturmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalarda demografik özelliklerin daha çok dikkate alındığı, bilişsel özelliklerin ise detaylı olarak değerlendirilmediği görülmektedir. Bununla birlikte, üst kademe teorisinin dayandığı bu iki özellik grubunun birlikte incelenmesi ve aralarındaki kuramsal ilişkinin kapsamlı olarak düşünülmesi teorinin daha iyi anlaşılması açısından kaçınılmaz görünmektedir.
Bu çalışma, ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin okumaya yönelik tutumlarının bilgi iletişim teknolojilerine sahip olma ve bunları kullanma durumlarına göre değişip değişmediğinin belirlenmesi ...için gerçekleştirilmiştir. Araştırmada tarama modellerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Bu çalışmanın evrenini Kırşehir il merkezindeki 6540 adet 6, 7 ve 8. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Evrenin tamamına ulaşmanın güçlüğü ve örnekleme kuramı dikkate alınarak evren içerisinden % 3 hata payı ile alınan 959 öğrenci ise araştırmanın örneklemini meydana getirmiştir. Veriler, 2011-2012 eğitim ve öğretim yılının bahar yarıyılında toplanmıştır. Öncelikle ölçeğin geçerlilik, güvenirlik işlemleri tamamlanmış; bu işlemin ardından ölçek, on iki ilköğretim okulunda 44 farklı şubeye uygulanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Özbay ve Uyar (2009)’ın geliştirdikleri İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Okuma Tutumlarını Belirleme Ölçeği kullanılmıştır. Veriler işlenirken SPSS 15.0 ve Lisrel 8.80 istatistik programları kullanılmıştır. Çalışmada çağdaş bilgi iletişim araçlarının kullanım durumunun ya da bu araçlara sahip olma durumunun arttıkça ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin okumaya yönelik tutumlarının azaldığı; klasik denebilecek kitap, gazete, dergi gibi araçların okunma, takip edilme sıklıklarının artması ile de okumaya yönelik tutumların arttığı sonucuna ulaşılmıştır.
Empoworment is a management concept that enables employees to assume responsibility and authority to make decisions through training, mutual influence, sharing, team working, trust and emotional ...support. It has been in the forefront of quality improvement efforts. But, it’s recognised that as a new business strategy and management approach. It’s also recognised that empowerment can be powerful strategy if implement well through middle managers who play critical roles in the empowerment practice. This article therefore, presents the middle managers’ perception and viewpoints on empowerment concept and examines their roles in the practice of empowerment. Middle managers targeted, because they are the group caught in the centre of this organizational change. The basic questions this study focused are; Do middle managers squeeze between the keep authority and control? or relinquish control? what then, is empowerment? Are they aware of their critical roles? And how do middle managers think it should be implemented? First, this study tries to answer these questions by investigating the literature on the concept of empowerment. Second, provides findings that are presented from the middle managers who are being in the process of empowerment. For that, we inquiried into empowerment views and assessments of middle managers in the automotive industry and explored their empowering roles by conducting intensive and depth interviews. Third, the assesments of those analysed and compared with literature and then summarized by comments. The study concludes that organizations should empower middle managers and rely on them. Providing the needed leadership, training, confidence-building and support are the task which the middle managers saw as their main contribution of empowerment process
Güçlendirme; eğitim, yetiştirme, paylaşma, takım çalışması, güven ve duygusal destek yolu ile çalışanların yaptıkları işlerin kontrolünü ve sorumluluklarını kendilerine yükleyen ve karar verme becerisi / yetkisi kazandıran bir yönetim kavramıdır. Önceki yıllarda örgütlerin kalite geliştirme çabalarının bir aşaması olarak görülen güçlendirme, günümüzde yeni bir strateji ve yönetim yaklaşımı olarak ön plana çıkmıştır. Dahası, uygun koşullar sağlandığında ve doğru şekilde uygulandığında örgütler için güçlü bir strateji olduğu kabul edilmektedir. Personeli güçlendirmeyi mümkün kılmanın yolu, uygulamayı yürürlüğe koyan orta kademe yöneticilerin de kendilerini geliştirmeleri ve üzerlerine düşen kritik rolleri yerine getirmeleridir. Bu çalışma, orta kademe yöneticilerin güçlendirme kavramına ilişkin algı ve görüşlerini ve uygulamadaki rollerini inceleyen açıklayıcı bir çalışmadır. Çalışma, orta kademe yöneticileri hedeflemiştir, çünkü güçlendirme uygulamasıyla başlayan örgütsel değişimin merkezindeki kesim orta kademe yöneticilerdir. Bu bağlamda cevap aranan araştırma sorusu; orta kademe yöneticilerin güçlendirmeyi nasıl algıladıkları, uygulama sürecindeki kritik rollerini nasıl değerlendirdikleri ve uygulamanın nasıl gerçekleşmesi gerektiğine dair görüşleridir. Çalışmada öncelikle kapsamlı bir literatür taraması yapılarak, literatüre göre bu soruların cevapları açıklanmaktadır. Daha sonra, orta kademe yöneticilerden elde edilen veriler ve bulgular ortaya konmakta ve ardından literatür ile araştırma bulguları karşılaştırılmaktadır. Bu amaçla yoğun ve derinlemesine yapılan mülakatlarla otomotiv sektöründe çalışan orta kademe yöneticilerin güçlendirmeye yönelik görüşleri ve kendi rollerine ilişkin değerlendirmeleri sorgulanmıştır. Yöneticilerden sağlanan veriler betimsel analiz yöntemiyle analiz edilerek yorumlanmakta ve özet tablolarda sunulmaktadır. Çalışmaya katkı veren yöneticilere göre güçlendirme sürecinin gerektirdiği liderlik, eğitim, güven ve işbirliği ortamının tesisi ve astların sürekli desteklenmesi görevleri, orta kademe yöneticilerin temel güçlendirme sorumluluğudur