Cilj ovog rada bio je utvrditi otpornost na propadanje polipropilenskih kompozita ojačanih pregrijanim drvom (HT-WPC) pri ubrzanom izlaganju vremenskim utjecajima. Polipropilen (PP) upotrijebljen je ...kao matrica, a drvo pregrijano na 180 i 220 °C kao armaturno punilo. Ispitivan je i učinak triju vrsta punila (mreža 40, 60 i 100) na svojstva kompozita u eksterijeru. Kompoziti su pripremljeni dvostrukim vijčanim ekstruderom, a ispitni su uzorci dobiveni kompresijskim lijevanjem. Ispitivana je svjetlina (L*), promjena boje (ΔE*) i fizičke promjene na površini kompozita nakon ubrzanog izlaganja vremenskim utjecajima, kao i otpornost na propadanje kompozita. Prema dobivenim rezultatima, utvrđeno je da su učinci pregrijavanja drva na promjenu boje veći od učinka veličine punila. Nadalje, zamijećeno je povećanje promjene boje kompozita s povećanjem udjela punila od 5 na 20 %. Na snimkama dobivenim elektronskim mikroskopom (SEM) uočeno je stvaranje pukotina i propadanje površine kompozita. Međutim, na FTIR spektru nije ustanovljena razlika između kompozita i svi su vrhovi bili slični. Dodavanjem pregrijanog drva poboljšala se otpornost kompozita na gljive te se smanjio gubitak mase s povećanjem temperature pregrijavanja. Utvrđeno je da se dodavanjem pregrijanog drva u polipropilen (PP) poboljšavaju svojstva kompozita HT-WPC-a u eksterijeru.
ABSTRACT Interest in thermoplastic retention appliances has increased due to their aesthetic and transparent nature. The scientific literature shows that brushing and cleaning with chemical agents ...are the most popular methods. An effective cleaning method prolongs the life of these appliances and could increase compliance with the treatment. In order to be able to recommend a specific method to the patient in ensuring the hygiene of thermoplastic retention appliances, it is important to know the advantages and disadvantages of various cleaning methods. ...our purpose is to review the studies which have investigated the cleaning methods of the thermoplastic retention appliances and their effects.
Bu çalışmada lignoselülozik dolgu maddesi olarak atık gazete kâğıdı lifi, bitkisel atık yağ kullanılmış, polimer olarak da geri dönüştürülmüş polipropilen kullanılmıştır. Atık gazete kâğıdı öğütülüp ...ve yaklaşık 24 saat boyunca 60˚C˚'de kurutma fırınında bekletildikten sonra %10, %20 ve %30 oranlarında geri dönüştürülmüş polipropilen ile karıştırılmıştır. Atık bitkisel yağ ise %2.5 oranında ilave edilmiştir. Karışımlar 170°C,175°C,180°C,185°C ısı kademelerinde ayarlanmış olan ekstrüzyon makinasına konulmuştur. Ekstrüzyon yöntemiyle üretilen kompozitlerin mekanik ve termal özellikleri belirlenmiştir. Atık gazete kağıdı lifi oranının ilkin eğilme mukavemetini azalttığı, daha sonra ise arttırdığı gözlenmiştir. Termal özelliklerde atık bitkisel yağ kullanımının olumlu etkisi olup ısıl direnci arttırmıştır. DSC analiz sonuçları incelendiğinde, atık gazete kağıdı lifinin kristalenliği arttırdığı sonucuna varılmıştır. Bu çalışma ile tümüyle atık olan bileşenlerin kompozit üretiminde kullanılabilir olduğu ve vaks gibi atık bitkisel yağların kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışmada, elektroeğirilmiş karbon nanotüp (KNT)/ termoplastik poliüretan (TPU) nanokompozitinin manyetik karıştırma (MK), ultrasonik banyo (UB) ve ultrasonikasyon (S) gibi farklı dispersiyon ...yöntemlerinin morfolojik ve elektromekanik özellikleri üzerindeki etkisi hakkında detaylı bir araştırma yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar KNT’de uygulanan dispersiyon yönteminin, numunelerin fiziksel, elektromekanik ve sensör özelliklerinde çok önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Mikroskobik incelemeler, ultrasonik kuvvetin pozitif etkisi sayesinde S numunelerin daha iyi dağılmış lifli yapılar verdiğini göstermektedir. Ayrıca özellikle S-örneklerinde, TPU çözeltisine KNT'lerin eklenmesiyle iletkenliğin lifli yapının daha iyi dağılmasına bağlı olarak yaklaşık 10 kat arttığı görülmüştür. Mekanik testlerden S numunelerinde kopma uzamasının MK numunelerine göre %31.6 ve çekme dayanımının ise yaklaşık %56 arttığı gözlemlenmiştir. Bunun yanında, çekme gerinim testinden, tüm numunelerin iki lineer bölgede gerinime duyarlı tepkiler verdiği ve S numunelerinde MK ve UB numunelerine oranla daha yüksek sayıdaki nanofiber ağlardan dolayı daha hassas tepki verdiği görülmüştür. Elde edilen sonuçlar KNT dispersiyon tekniğinin, numunelerin sadece fiziksel özellikleri değil, aynı zamanda elektromekanik ve sensör özelliklerini de ciddi oranda etkilediğini gösterirken özellikle yüksek hassasiyetli, esnek gerinim sensörleri üretiminde KNT'lerin dağılımını kontrol etmenin önemine dair yeni bakış açıları kazandırmaktadır.
Faz değişim malzemeleri (FDM) kullanılarak gizli ısının depolanması, termal enerji depolamada, oldukça etkili bir yoldur. Bu malzemeler, faz geçişi sırasında enerjiyi sabit sıcaklıkta gizli ısı ...formunda depolar ve depolanan aynı enerjiyi serbest bırakır. Parafin, kapsülleme gibi yöntemlerle sabit bir şekle getirilerek kullanılan önemli organik FDM'lerden birisidir. Herhangi bir teknik sınıf parafinin ekonomik maliyetinin yüksek olması, faz geçiş prosedürü sırasında sıvı sızıntısı, düşük termal iletkenlik ve düşük yüzey alanı gibi malzemenin termal performansını etkileyen birçok sınırlama, gizli ısı depolamada istenen fiziksel özellikleri ve termal performansı iyileştirmek için parafin vaks ile oluşturulan kompozit faz değişim malzemelerinin geliştirilmesini önemli kılmaktadır. Bu derleme makalede; parafin vaks kullanılarak elde edilmiş faz değişim malzemeleriyle ilgili çalışmalar özetlenmiş, küresel iklim değişikliği azaltım stratejileri çerçevesinde, çevrede aşırı miktarda olan, plastik, vaks, organik ve inorganik malzemelerin kompozit faz değişim malzemelerinde kullanılabilirliği ile ilgili öneriler sunulmuştur.
Bu çalışma, estetik ve düşük bakım özelliklerine sahip birçok uygulamada araştırmacıların ve pazarın dikkatini çeken Doğal Elyaf Termoplastik Kompozitleri (NFTC) araştırmaktadır. Katkı kullanımı, ...NFTC üretimi açısından giderek artış gösteren, güçlü performans gereksinimlerini karşıladığı için de yeni pazarlara giriş imkanı sağlayan, uzun ömürlü ve kullanıcı beklentilerini tatmin eden bir uygulamadır. Bu çalışmada, polimer kompozitlerin biyo-bazlı katkıları dahil olmak üzere doğal kaynaklardan elde edilen polimer karışımlar tanıtılmıştır. İlaveten, kompozit üretkenliğini arttırmak için favori katkı maddeleri ve literatürdeki en etkili peletleme işlemleri analiz edilmiştir. Çalışmanın sonunda, yaygın olarak kullanılan NFTC üretim teknolojileri tartışılmıştır. Çeşitli imalat zorluklarının üstesinden gelen ve yüksek işlem performansları sağlayan bir imalat için özel olarak tasarlanmış karıştırıcı bir extruder tanıtılmıştır. Deneysel bir uygulama sonunda ulaşılan üretim kapasitesi paylaşılmıştır.
Termoplastik poliüretan malzemeler, üstün fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle, otomotiv, giyim, elektrik-elektronik, tıp, inşaat, makine sektörlerinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. ...Termoplastik poliüretan malzemelerin, yanmaya ve yüksek sıcaklığa karşı dirençleri düşüktür. Bu özelliklerinin iyileştirilebilmesi için poliüretan matris içerisine katkı ve dolgu maddeleri ilave edilmektedir. Özellikle alev geciktirici olarak ilave edilen bu maddeler poliüretan malzemelerin mekanik özelliklerini de etkilemektedir. Dolayısıyla bu malzemelerin mekanik özelliklerinin de belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada, termoplastik poliüretan malzemelere kütlece %5 oranında alüminyum tri hidroksit (ATH, (Al2O3 3H2O)) ve magnezyum hidroksit (MgOH, (Mg(OH)2)) ilave edilmiştir. Oluşturulan kompozit yapının yanmaya karşı direncini artırmak için inorganik alev geciktiriciler ile birlikte kabaran alev geciktirici olarak amonyum polifosfat (APP) ilave edilmiştir. Üretilen kompozitlere çekme, yırtılma, sertlik ve Izod darbe deneyleri yapılarak karşılaştırılmıştır. Deneyler sonucunda, ATH ilavesinin çekme dayanımı ve yırtılma dayanımında düşüşe sebep olmasına rağmen, MgOH ilavesinin bir miktar arttırdığı görülmüştür. Her iki katkı maddesinin de sertlik ve Izod darbe deneyleri sonucunda olumsuz bir etki oluşturmadığı görülmüştür.
Termoplastik poliüretan malzemeler, üstün fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle, otomotiv, giyim, elektrik-elektronik, tıp, inşaat, makine sektörlerinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. ...Termoplastik poliüretan malzemelerin, yanmaya ve yüksek sıcaklığa karşı dirençleri düşüktür. Bu özelliklerinin iyileştirilebilmesi için poliüretan matris içerisine katkı ve dolgu maddeleri ilave edilmektedir. Özellikle alev geciktirici olarak ilave edilen bu maddeler poliüretan malzemelerin mekanik özelliklerini de etkilemektedir. Dolayısıyla bu malzemelerin mekanik özelliklerinin de belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada, termoplastik poliüretan malzemelere kütlece %5 oranında alüminyum tri hidroksit (ATH, (Al2O3 3H2O)) ve magnezyum hidroksit (MgOH, (Mg(OH)2)) ilave edilmiştir. Oluşturulan kompozit yapının yanmaya karşı direncini artırmak için inorganik alev geciktiriciler ile birlikte kabaran alev geciktirici olarak amonyum polifosfat (APP) ilave edilmiştir. Üretilen kompozitlere çekme, yırtılma, sertlik ve Izod darbe deneyleri yapılarak karşılaştırılmıştır. Deneyler sonucunda, ATH ilavesinin çekme dayanımı ve yırtılma dayanımında düşüşe sebep olmasına rağmen, MgOH ilavesinin bir miktar arttırdığı görülmüştür. Her iki katkı maddesinin de sertlik ve Izod darbe deneyleri sonucunda olumsuz bir etki oluşturmadığı görülmüştür.
Termoplastik poliüretan malzemeler, üstün fiziksel ve kimyasal özellikleri sebebiyle, otomotiv, giyim, elektrik-elektronik, tıp, inşaat, makine sektörlerinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. ...Termoplastik poliüretan malzemelerin, yanmaya ve yüksek sıcaklığa karşı dirençleri düşüktür. Bu özelliklerinin iyileştirilebilmesi için poliüretan matris içerisine katkı ve dolgu maddeleri ilave edilmektedir. Özellikle alev geciktirici olarak ilave edilen bu maddeler poliüretan malzemelerin mekanik özelliklerini de etkilemektedir. Dolayısıyla bu malzemelerin mekanik özelliklerinin de belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada, termoplastik poliüretan malzemelere kütlece %5 oranında alüminyum tri hidroksit (ATH, (Al2O3 3H2O)) ve magnezyum hidroksit (MgOH, (Mg(OH)2)) ilave edilmiştir. Oluşturulan kompozit yapının yanmaya karşı direncini artırmak için inorganik alev geciktiriciler ile birlikte kabaran alev geciktirici olarak amonyum polifosfat (APP) ilave edilmiştir. Üretilen kompozitlere çekme, yırtılma, sertlik ve Izod darbe deneyleri yapılarak karşılaştırılmıştır. Deneyler sonucunda, ATH ilavesinin çekme dayanımı ve yırtılma dayanımında düşüşe sebep olmasına rağmen, MgOH ilavesinin bir miktar arttırdığı görülmüştür. Her iki katkı maddesinin de sertlik ve Izod darbe deneyleri sonucunda olumsuz bir etki oluşturmadığı görülmüştür.
Resumen A pesar de las normativas y tratamientos existentes, una proporción de pacientes con asma permanecen sintomáticos, están mal controlados y son causa de un mayor impacto sanitario e ingresos ...por asma. La termoplastia bronquial es una novedosa opción terapéutica en fase experimental, que consiste en la aplicación de calor generado por radiofrecuencia, mediante un catéter que se introduce en el árbol bronquial con broncoscopia flexible, para reducir la cantidad y contractilidad del músculo liso. En una fase inicial se utilizó un modelo experimental animal. Posteriormente, 2 ensayos clínicos aleatorizados han examinado la seguridad y eficacia de la termoplastia en pacientes con asma moderada-grave tras un año de seguimiento. Los resultados muestran que es un procedimiento seguro, con efectos adversos en general transitorios, y que comporta algunos beneficios clínicos. A la espera de nuevos datos que ofrecerán ensayos clínicos en curso, la termoplastia se ha constituido como una posible e innovadora aproximación terapéutica del asma.