İspanya, Cenevizli denizci Christoph Columbus'un 1492'de Amerika kıtasını "keşfinin" ardından, kıtaya
yönelik sömürgeci bir yayılma başlatmış, 16. yüzyılın ikinci yansına kadar süregelen fetihler, ...Orta
Amerika'nın tamamını ve Güney Amerika'nın büyük bir bölümünü İspanyol egemenliği altına
sokmuştur. İspanya'yı "Yeni Dünya"1 da yayılmacı bir politika izlemeye yönelten nedenler siyasî ve
ekonomik olduğu kadar dinî niteliklidir. Şöyle ki, Katolik Hıristiyanlığın yeni keşfedilen toprakların binlerce
yıllık yerleşimcilerine dayatılması, İspanyol Kraliyeti'nin başlıca amaçlarından biri olmuş, Roma
Katolik Kilisesi tarafından İspanyol Kraliyeti'nin sorumluluğuna bırakılan bu misyon, Yeni Dünya'daki
İspanyol fetihlerini meşrulaştırması bakımından özellikle önemsenmiştir. Bu amaçla yürütülen misyonerlik
faaliyetleri, Orta ve Güney Amerika'nın "ruhanî" açıdan fethedilmesine yol açtığı gibi, bölgede
İspanyol kültürüne ait unsurların yerleşmesine de ön ayak olmuştur. Bu çalışma ile amaçlanan, 16.
yüzyılda Orta ve Güney Amerika'daki misyonerlik faaliyetlerinin Amerikalı yerliler üzerindeki etkileriyle
birlikte incelenmesi ve sonuçlarının ortaya konulmasıdır.
Following the "discovery" of America in 1492 by the Genoese sailor Christopher Columbus, Spain started
a colonial invasion all through the continent. Up to the second half of the 16th century, the great part
of Southern and the hole Central America were conquered by Spain. The reasons leading Spain towards
this colonial policy were not only economic or political but also religious. Christianizing the native
Americans was one of the most basic aims of Catholic Spain assisted by the Roman Catholic Church as
legitimated the conquest of the New World. The missionary efforts ended with the transmission of
Catholicism and the Spanish culture. The aim of this article is to examine the missionary efforts that took
place in Central and Southern America in the 16th century with the effects on Native Americans.