•Genetic liability to ADHD and ASD confers risk for one another.•Genetic liability to extraversion confers a causal effect on ADHD, but not on ASD.•The cross-trait meta-analysis identified three ...novel pleiotropic genomic loci between ADHD and ASD.
Deciphering the genetic relationships between autism spectrum disorder (ASD) and attention-deficit/hyperactivity disorder (ADHD) may uncover underlining shared pathophysiology as well as inform treatment.
The summary results of genome-wide association studies on ADHD, ASD, and extraversion were utilized for the analyzes. Genetic correlations between ADHD, ASD, and extraversion were tested using linkage disequilibrium score regression. Causal relationships between ADHD, ASD, and extraversion were investigated using Mendelian randomization (MR) analysis. Novel pleiotropic genomic loci shared by ADHD and ASD were identified using a cross-trait meta-analysis.
Extraversion was positively correlated with ADHD (rg = 0.205) and negatively correlated with ASD (rg = −0.193). The MR analysis showed that ADHD confers a causal effect on ASD (OR: 1.35, 95% confidence interval (CI):1.20–1.52) and vice versa (1.46, 1.38–1.55). Extraversion exerts a causal effect on ADHD only (1.19, 1.05–1.33). The cross-trait meta-analysis identified three novel pleiotropic genomic loci for ADHD and ASD, involving two pleiotropic genes, LINC00461 and KIZ.
Our study provides new insights into the shared genetics of ADHD and ASD and their connections with extraversion.
Tarih boyunca farklı kültürler arasında anlatılagelen efsane ve söylenceler, günümüz turistinin temel seyahat motivasyonlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu bağlamda İstanbul destinasyonunun iki ...simge turistik mekanları; Galata Kulesi ve Kız Kulesi, efsane ve söylence turizmi kapsamında yerli turistlerin perspektifinden değerlendirilmektedir. Efsane ve söylencelerin bu turistik mekanlar üzerinde bir çekicilik oluşturup oluşturmadığı araştırılmaktadır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi uygulanarak, 24 katılımcıyla yüz yüze görüşme yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Galata Kulesi ve Kız Kulesi’ni ziyaret eden yerli turistler oluşturmaktadır. Galata Kulesi ve Kız Kulesi İstanbul’un iki farklı yakasında konuşlanmıştır. Mekan dağılımındaki farklı konumlar ve turist sayısının çokluğundan dolayı bu araştırmada nitel araştırmalarda kullanılan amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Katılımcıların Galata Kulesi ve Kız Kulesi ziyaretlerinde efsane ve söylencelerin etkili olduğu tespit edilmiştir.
Tarih boyunca farklı kültürler arasında anlatılagelen efsane ve söylenceler, günümüz turistinin temel seyahat motivasyonlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu bağlamda İstanbul destinasyonunun iki ...simge turistik mekanları; Galata Kulesi ve Kız Kulesi, efsane ve söylence turizmi kapsamında yerli turistlerin perspektifinden değerlendirilmektedir. Efsane ve söylencelerin bu turistik mekanlar üzerinde bir çekicilik oluşturup oluşturmadığı araştırılmaktadır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi uygulanarak, 24 katılımcıyla yüz yüze görüşme yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Galata Kulesi ve Kız Kulesi’ni ziyaret eden yerli turistler oluşturmaktadır. Galata Kulesi ve Kız Kulesi İstanbul’un iki farklı yakasında konuşlanmıştır. Mekan dağılımındaki farklı konumlar ve turist sayısının çokluğundan dolayı bu araştırmada nitel araştırmalarda kullanılan amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Katılımcıların Galata Kulesi ve Kız Kulesi ziyaretlerinde efsane ve söylencelerin etkili olduğu tespit edilmiştir.
Tarih boyunca farklı kültürler arasında anlatılagelen efsane ve söylenceler, günümüz turistinin temel seyahat motivasyonlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu bağlamda İstanbul destinasyonunun iki ...simge turistik mekanları; Galata Kulesi ve Kız Kulesi, efsane ve söylence turizmi kapsamında yerli turistlerin perspektifinden değerlendirilmektedir. Efsane ve söylencelerin bu turistik mekanlar üzerinde bir çekicilik oluşturup oluşturmadığı araştırılmaktadır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi uygulanarak, 24 katılımcıyla yüz yüze görüşme yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Galata Kulesi ve Kız Kulesi’ni ziyaret eden yerli turistler oluşturmaktadır. Galata Kulesi ve Kız Kulesi İstanbul’un iki farklı yakasında konuşlanmıştır. Mekan dağılımındaki farklı konumlar ve turist sayısının çokluğundan dolayı bu araştırmada nitel araştırmalarda kullanılan amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Katılımcıların Galata Kulesi ve Kız Kulesi ziyaretlerinde efsane ve söylencelerin etkili olduğu tespit edilmiştir.
Kur’ân’ın kastedilen anlamlarının anlaşılması öncelikle âyetleri oluşturan lafızların delâletlerini doğru tespit etmeye bağlıdır. Zira Kur’ân’da yer alan lafızların anlamlarına delâletleri farklılık ...arz eder. Maksûd anlamlarının kapalılıklarına göre bir hiyerarşi vardır. Bazı lafızlar birden fazla anlama muhtemeldir. Bunlara müşkil denilir. Müşkil lafızların en belirgin özelliği ihtilafa, farklı anlayışlara kapısının açık olmasıdır. Birden çok anlama gelmesi muhtemel olan bu âyetlerden birisi de Âl-i İmrân sûresinin 36. âyetidir. Bu Âyette geçen meâlen “Erkek kız gibi değildir.” ibaresinin kime ait olduğu, erkek ve kız arasında bir üstünlüğün söz konusu olup olmadığı, böyle bir üstünlük varsa bunun hangi cinsiyete ait olduğu vb. tefsirlerde tartışılmıştır. Bu çalışmada mevzubahis âyetin, belli başlı klasik tefsirlerden başlayıp günümüze kadar nasıl yorumlandığına dair farklı görüşler bir araya getirilmiş ve bu yorumların gerekçeleri incelenmiştir. İbare hakkında yapılan özgün tefsirler genel olarak iki görüş etrafında toplanmaktadır. Birincisi: Mabedin hizmetinde bulunma hususunda erkek olmanın ontolojik üstünlükleri bulunur. Erkek hayız, nifas gibi mabette bulunmaya mâni olan engellerden halidir ve mabedin hizmetini görmek için gerekli fiziki güce sahiptir. Mabede devam eden erkeklerle ihtilat etme mecburiyeti olacağı için bu içli dışlı oluşa kadınlık manidir. Erkeğin diğer erkek cemaat ile bir arada bulunmasında herhangi bir sakınca yokken kadın hakkında ise durum öyle değildir. İkincisi: Hanne kendisine bahşedilen kızı erkeğe üstün tutmuştur. Bu yoruma göre Hz. Meryem’in annesi şöyle demiştir: “İstediğim erkekti. Fakat bu kız ise Allah’ın bana bahşettiği bir ihsan. İstediğim olan erkek, Allah’ın bana bahşettiği kız gibi değildir.” Böyle bir yoruma göre Meryem’in annesi, Allah’ın kendisine verdiği şeyin kendisi için istediği şeyden daha hayırlı olduğunu bilen marifet ehli bir kadındır. Sonuç olarak bu yorumların her birinin genel anlamda ilmi bir mesnede dayandığı ve lafız ve terkiplerin birden fazla anlama muhtemel olmasından dolayı da kesin bir yargıda bulunmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. Fakat çalışmanın ibare hakkında şöyle bir değerlendirmesi olmuştur: İbare, “teslimiyet dersi” vermektedir. Hz. Meryem’in annesinin, gönlünde erkek çocuğu olduğu halde kız doğurduğunda Allah’ın takdirine teslimiyet göstermesi ve kendisine bahşedilen kız çocuğunda büyük bir hayır var olduğuna inandığını belirtmesi Kur’ân’ın “tevhît ve tevekkül” maksadına daha uygundur. Zira Kur’ân başından sonuna kadar defalarca kazaya rıza, Allah’ın lütfuna teslim dersi vermiştir. Erkek beklerken kızı olan bir kadının erkek çocuğunun herhangi bir sebeple daha meziyetli olduğu gibi bir düşüncesini yahut tahassürünü Kur’ân’ın bizlerle paylaşmış olması da muhtemeldir. Fakat çalışmanın tercihi görüş bu değildir.
NF-κB signaling is a pivotal regulator of the inflammatory response and it must be tightly controlled to avoid an excessive inflammatory response that may lead to human chronic inflammatory and ...autoimmune diseases. Thus, how NF-κB signaling is precisely controlled is a long-standing question in the field. TRAF family proteins function as key adaptors to mediate NF-κB signaling induced by various receptors. Here, we characterize KIZ/GM114 as a negative regulator balancing the NF-κB signaling. Mechanistically, KIZ/GM114 binds TRAF6/2 by targeting the TRAF domains to antagonize the TRAF6-IRAK1 association or the TRAF2-TRADD association, consequently reducing the IL-1β/LPS/TNFα-induced NF-κB activation. Importantly, upon dextran sulfate sodium treatment,
deficiency induces a stronger inflammatory response, more severe acute colitis and lower survival rate in mice compared with control mice. Collectively, our study not only identifies KIZ/GM114 as a negative regulator to balance the NF-κB signaling, but it also implies a new strategy for limiting excessive inflammatory response.
Yedi kız kardeş Yunan mitolojisinde bulunan Atlas’ın kızlarına verilen isimdir. Birbirlerine büyük bir tutku ile bağlı olan kız kardeşler birçok insana ilham kaynağı olmuştur. Kız kardeşlerin ...ölümünün ardından ise Ülker ve Süreyya takımyıldızlarında isimleri yaşamaya devam etmiştir. Mitolojik bir öykü olarak anlatılan bu hikâye İtalyan politikacı Enrico Mattei tarafından 20. yüzyılın enerji sektöründe tekel olan yedi büyük enerji şirketi üzerinden yeniden gündeme taşınmıştır. 1900’lü yılların başından itibaren kurumsal olarak dünya genelinde enerji sektörüne hâkim olan bu şirketlerin yanına günümüzde farklı aktörler eklenmiştir. Ancak çeşitli şirket birleşmeleri sayesinde gücünü ve etkisini koruyan Yedi Kız Kardeşler hala petrol sektöründe güçlü bir konumdadır. Bu çalışmada petrol sektöründe etkili olan aktörler tarihsel bir perspektifle analiz edilmekte ve güncel aktörlerin konumu tartışılmaktadır.
İslâm hukukuna göre boşanmış veya kocası ölmüş bir kadın, ancak belli bir süre geçmesi durumunda başka bir erkekle evlenebilmektedir. Kadının yeniden evlenebilmesi için beklemesi gereken bu süreye ...iddet denilmektedir. İddetin, kadının rahminin beraatinin bilinmesi, nesebin karışmaması, kadının yeni bir evliliğe psikolojik olarak hazırlanması gibi pek çok hikmeti sayılabilir. Ayrıca kocası ölen kadının, kocasını kaybetmenin hüzün ve kederiyle yas tutması da iddetin hikmetlerinden sadece bir tanesidir. Ancak yukarıda zikredilen gerekçelerin hiçbirisi tek başına gerçek anlamda iddetin illetini oluşturmaz. Bunun için İslâm hukukçularının pek çoğu iddetin ibadet yönüne vurgu yapmak suretiyle iddetin taabbüdîliğini dile getirmişlerdir. İddetin taabbüdî olması, hikmet ve illetinin gerçek anlamda tam olarak belirlenemeyeceğini ifade etmektedir. Bu çalışmada ifade edilen erkeğin iddeti hususu iki kız kardeşin bir nikâh altında bulunmasının haram kılınması meselesi ile yakından ilişkilidir. Bunun haricinde erkek boşamış olduğu kadının kız kardeşi, teyzesi veya halası ile evlenebilmesi için boşamış olduğu kadının iddetinin bitmesini bekleyecektir. Fürû-i fıkıh eserlerinde -tartışmalı olsa da- bu duruma erkeğin iddeti adı verilmektedir. İslâm hukukçuları, kocanın karısının ölümünden sonra karısının kız kardeşi ile herhangi bir süre beklemeksizin evlenebileceği; ricî talâkla karısını boşadıktan sonra ise böyle bir evlilik için boşadığı karısının iddetinin bitmesini bekleyeceği hususunda ittifak etmiştir. Kocanın bâin talâk ile boşamış olduğu karısının kız kardeşi ile evlenmek için iddet bekleyip beklemeyeceği hususunda ise ihtilâf etmişlerdir.
Bilgi iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, aktivizm sergileyen grupların etkileşimli olmasını sağlamaktadır. Bu çerçevede sivil toplum kuruluşları (STK), dernekler ve platformlar ...gerçekleştirilecek hareketlerde, duyurularda, protesto etme ya da bir olayla ilgili mücadele sergilenmesinde, oluşumlarda yeni medya platformları Twitter ve Instagram’ı etkin bir şekilde kullanabilmektedir. Türkiye özelinde kadına yönelik şiddet olaylarının, cinayet ve istismar gibi hak ihlallerinin arttığı günümüzde, “Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği” (CŞMD) ve “Kız Başına” platformları yeni medyada dijital aktivizm hareketlerini şiddetle ilgili konulara dikkat çekerek sergileyen dernek ve sosyal medya platformudur. Bu doğrultuda çalışma kapsamında iki platformun 01 Mart – 15 Nisan 2021 tarihleri arasında altı haftalık dönemde resmi Twitter ve Instagram hesaplarından yaptıkları paylaşımlar incelenmektedir. Çalışmanın amacı ise; sivil toplum kuruluşu olarak Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ile Kız Başına Platformu’nun yeni medyayı halkla ilişkiler modelleri bağlamında nasıl kullandığını irdelemek ve diyalogsal iletişim ilkelerini paylaşımlarına nasıl yansıttıklarını belirlemektir. Çalışmada verilerin toplanması sosyal medya üzerinden dokuman incelemesi tekniğiyle sağlanmaktadır. Verilerin analizleri için hazırlanan kod cetveli Grunig ve Hunt’ın halkla ilişkiler modelleri ve Kent ve Taylor’un diyalogsal iletişim ilkeleri doğrultusunda şekillenmektedir. Analizler doğrultusunda, dernek ve platformun Twitter’ı halkla ilişkiler modelleri bağlamında kamuoyu bilgilendirme çerçevesinde kullandığı; Instagram platformunda ise derneğin kamuoyu bilgilendirmeye, platformun ise iki yönlü asimetrik modele yoğunlaştığı saptanmıştır.
Abstract
Water resources allocation decision-making in an arid region should consider the interaction of the economy, the environment, society, resources and other factors. In this paper, an index ...system for the comprehensive evaluation of water resources allocation in arid areas is established in response to the shortage of water resources, over-utilization of groundwater, and an unreasonable structure of agricultural water demand in the arid region of northwest China. It has been formulated based on current river basin water resources allocation practices and consideration of the fairness, efficiency and resource utilization rationality of water resources allocation. The projection tracking dynamic clustering approach was applied to analyze alternative water resource allocation schemes in the Kiz River Basin. It is concluded that the evaluation results demonstrate the following. (1) The PPDC model takes the actual measured value of the index as the basis for comprehensive evaluation, and it avoids the bias caused by the subjective formulation of weights. An optimal allocation scheme that has higher annual comprehensive benefits can better serve regional water resources management. (2) A projection pursuit dynamic cluster approach can deliver results which are more objective and reliable than existing evaluation approaches for water resources allocation. (3) Grey correlation analysis and projection tracking dynamic clustering are basically consistent with the evaluation results for water resources allocation in the Kiz River Basin. This suggests that the projection pursuit dynamic cluster is suitable for the evaluation of water resources allocation schemes.