Učenje na daljinu u sportu Trstenjak, Bruno; Knok, Željko; Trstenjak, Jurica
Hrvatski znanstveno stručni skup o menadžmentu u turizmu i sportu,
03/2010, Letnik:
1, Številka:
1
Journal Article
Odprti dostop
Napretkom informatičkih tehnologija u svijetu pojavio se i pojam e-learninga te učenja na daljinu. Internet i nove tehnologije primorale su ljude da prihvate suvremen pristup edukaciji u svim ...područjima, pa tako i u sportu. Razvojem sporta i sportskog menadžmenta razvile su se i nove metode obrazovanja. Sportski savezi osmislili su i strateške programe razvoja obrazovnih sadržaja i metoda za postizanje visoke razine kvalitete kadrova u svim dijelovima sporta. Različite tehnike učenja na daljinu otvorile su mogućnost pojave virtualnih knjižnica i virtualnih kampusa u kojima se korisnici mogu samostalno educirati i nadograđivati već usvojena znanja. Zajedno s metodama učenja na daljinu, razvijaju se i razni alati koji omogućuju izradu sadržaja. Danas su veoma popularni LMS alati koji su obično besplatni, to jest otvorenog koda. Ovaj način obrazovanja ima svijetlu budućnost, a i dalje će ovisiti o brzini razvoja internetskih tehnologija.
Yaşamın pek çok farklı alanında, farklı işlevlerle kendisini gösteren suyun mekân tasarımı üzerinde önemli bir role sahip olduğu bilinmektedir. Su öğesi, geçmişten bugüne hem açık hem de kapalı ...mekânlarda çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. Tarihsel süreç içerisinde, birçok uygarlıkta su, farklı fiziksel ihtiyaç ve eylemlerin karşılanmasının yanı sıra, estetik nitelikleri sembolik değerleri ve anlamlarıyla mekân kimliğini oluşturmada etkili olmuştur. İşlevsellik ve estetik anlamında çeşitlilik gösteren su öğesi, mekân kimliğinde önemli bir rol üstlenmiştir. Su açık mekânların önemli bileşenlerinden birisidir. Kampüsler hem öğrenciler hem de eğitmenlere, içerisinde yaşam ve aktivite alanı sunan; onların tüm ihtiyaçlarını karşılayabildiği bir sosyal yaşam merkezidir, yerleşkedir. Kampüs planlamasının ilkeleri ve tasarım kararları, pek çok araştırmanın konusu olmakla birlikte, kente uygun bir mekân kimliği taşıması da önemlidir. Eskişehir, içerisinden geçen Porsuk Nehri ile şehir peyzajının bütünleştiği karasal iklime sahip şehirlerden biridir. Bu bakımdan, kent estetiği açısından suyun çok önemli bir öğe olduğu Eskişehir ilinde yer alan en eski kampüs olan Yunus Emre Kampüsünde de açık mekânlarda su öğesinin farklı formlarda ve kullanım biçimleriyle yer aldığı görülmektedir. Bu çalışmanın kapsamı çalışmanın örneklem alanını oluşturan, suyun kent kimliğinde önemli bir yeri olan Eskişehir’deki en eski kampüs olan Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü'ndeki açık mekânlardaki yapay su öğeleridir. Çalışmanın amacı; kampüs alanı içinde su öğesi kullanımının işlevsel ve estetik niteliklerinin değerlendirilmesidir. Çalışmada tarama modeli kullanılarak konu ile ilgili literatür taraması yapılmış olup, benzer çalışmalar neticesinde bulunan veriler ile karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır Ayrıca, alanda uzman kişilerin görüşlerinden faydalanılarak, tespitler yapılmış, gözlem tekniği kullanılmıştır. Ayrıca veri toplarken kayıt tutma yöntemi olarak not alma ve fotoğraflama tercih edilmiştir. Çalışmanın sonucunda kampüsteki çeşitli su yapıları üzerinden farklı işlevsel ve estetik nitelikleriyle suyun önemli bir kent estetiği öğesi olduğu, Eskişehir ilinde ona kent kimliği ile uyumlu bir kimlik kazandırdığı görülmüştür.
Çağdaş dünyada küreselleşme ve iletişim teknolojileri ile birlikte yükselen farkındalık düzeyi, tüketicinin piyasa koşulları üzerindeki gücünü arttırmıştır. Buna bağlı olarak çağdaş endüstriyel ...üretim, son dönemlerde güvence sağlayamadığı için eleştirilmektedir. Çağdaş dünya nüfusu eğitim, göç ve turizm gibi geniş çaplı etkisi olan faktörler tarafından mobilize edilmektedir. Bu bağlamda farklı din mensuplarının biraradalığı ve dinî taleplerin seküler sistem tarafından tercüme edilmesi sorunu öne çıkmıştır. Bu çalışmada demografik hareketlilik ve bilinçli tüketici formunun ortaya koyduğu helal talebi ve bu taleplere dayanan aktivist tutumların piyasayı şekillendirme gücü tartışılmaktadır. İlgili literatürün verileri dokümantasyon yöntemiyle irdelenmiştir. Böylece MSA National’ın helal gıda söylemi, Goffman’ın söylem analiz yaklaşımına dayanılarak çözümlenmiştir. Bir temsil paradigmasına dayanan derneğin ana söylemi, kampüsteki Müslüman öğrencilerin rahat etmesi için Müslüman-dostu kampüs talebine dayanmaktadır. Sonuç olarak söz konusu makro faktörlerin kimlik ve piyasa üzerinde etkin olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla yemek kültürünün dijital aktivizmde önemli bir yer kapladığı anlaşılmaktadır. Gündelik yaşam siyasasında yer alan söz konusu aktivist tutum, özellikle azınlık konumunda bulunan Müslüman özneler tarafından sergilenmektedir. Esasen o her toplumsal örüntüde gözlenebilmektedir.
20. yüzyılda sağlık yapılarının tasarımlarına yönelik olarak geliştirilen çağdaş hastane tasarım yaklaşımları, 21. yüzyılda hasta merkezli bir anlayışı benimseyen iyileştiren hastane yaklaşımı olarak ...karşılık bulmuştur. Yapılan araştırma sonucunda, yaklaşımı tarifleyen tasarım ilkelerinin, 21. yüzyılda deneyimlenen çağdaş sağlık kampüsü tipolojisi ile uyumluluk gösterdiği ancak ulusal mimarlık literatüründe sağlık kampüslerinin tasarım kurgusunu tanımlayan herhangi bir bilimsel çalışma ya da kılavuzun bulunmadığı dikkat çekmiştir. Çalışmada sağlık mekânlarının, tıp ve mimarlık disiplinlerinin ilişkisinden etkilen mimari gelişim süreçlerine yönelik olarak uluslararası ve ulusal alanda yürütülen bilimsel araştırmalardan yararlanılarak 21. yüzyılın sağlık kampüslerinin tasarım ilkeleri belirlenmiştir. Günümüzdeki modern sağlık mekânı anlayışını tanımlamak üzere belirlenen tasarım ilkeleri, bütüncül bir sınıflandırma sistemi ile sistematik hale getirilmiş ve birbiri ile ilişkilendirilerek tanımlanmıştır. Çalışma ile günümüzde şehir hastaneleri olarak da adlandırılan sağlık kampüslerinin bilimsel araştırma ve tasarım sürecini tanımlamak, uygulama açısından tasarım ve tasarım sonrası kullanım ile ilgili potansiyel sorunların çözümlenmesine yardımcı olmak ve bu alandaki mevcut literatüre bir katkı yapmak hedeflenmiştir.
Üniversiteler herkesin bir arada bulunduğu erişilebilir yaşam alanlarıdır. Günümüzde üniversite yerleşkelerinin kent merkezinden uzakta konumlanması nedeniyle yaşanabilir kampüsler tasarlamak önem ...kazanmaktadır. Yaşamsal faaliyetlerin sürdürüldüğü ve sosyal etkileşimi sağlayan üniversite açık alanlarının kullanımlarını değerlendirmek, tasarımda işlevsel mekânsal organizasyonunu sağlayacaktır. Bu çalışmada, kent merkezinden uzakta bulunan Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluyazı Kampüsü ulaşım ağının fiziksel erişilebilirliği ile arazi eğimi arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amaçlanmıştır. Ulaşım ağındaki erişilebilir mekânları belirlemede mekân dizimi yöntemi, arazi eğimini ölçmek için Coğrafi Bilgi Sistemlerinden faydalanılmıştır. İlk aşamada çalışma alanında mekân dizimi yöntemiyle bütünleşmiş akslar analiz edilmiştir. İkinci aşamada Coğrafi Bilgi Sistemleriyle arazi eğim grupları analiz edilerek yüzdelerine göre sınıflandırılmıştır. Elde edilen veriler çakıştırıldığında alanda bütünleşme değeri yüksek ve eğim yüzdesi düşük aksların örtüştüğü ortaya çıkmıştır. Coğrafi mekân bütünleşmesine sahip bu alanların kullanılabilirlik düzeyi ve özellikleri incelenmiş, iyileştirilmesi bakımından öneriler getirilmiştir. Çalışmanın sonuçları, üniversite ulaşım ağının güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenebileceğini ve uygulanan metodolojiler aracılığıyla yerleşke tasarımlarının geliştirilebileceğini göstermiştir.
Üniversiteler, öğrencilerin akademik eğitimle meslek edindikleri kurumlar olmalarının yanı sıra sosyal, kültürel ve psikolojik olarak da kendilerini geliştirdikleri, yetiştirdikleri ve ...olgunlaştıkları yerlerdir. Öğrencilerin hem bireysel hem de toplumsal gelişimleri üniversite kampüslerinin sahip olduğu rekreasyon amaçlı mekanları ve bu mekanların kullanımları ile doğrudan ilişkilidir. Bu çalışma ile öğrencilerin kampüslerin rekreasyon amaçlı mekanlarına ait kullanımlarını, kullanım tercihlerini ve yeterliliklerini değerlendirmeleri amaçlanmıştır. Çalışmanın yapıldığı Şubat-Haziran 2019 tarihleri arasında eğitim-öğretim gören 15.339 ön lisans ve lisans öğrencileri evreni oluşturmuş ve 388 öğrenci ile yüz yüze görüşme yöntemiyle anket çalışması uygulanmıştır. Çalışma sonucunda kız öğrencilerin yeşil alanları, erkek öğrencilerin spor alanlarını daha çok kullandıkları belirlenmiştir. Kız öğrenciler yeşil alanları sohbet etmek amaçlı kullanırken, erkeklerin en çok futbol sahalarını, sağlıkçıların ise yüzme havuzlarını kullandıkları görülmüştür. Öğrencilerin genel olarak kampüsteki yeşil alanları, spor alanlarını ve kültürel alanları yetersiz buldukları belirlenmiştir. Sosyal alanında eğitim gören öğrenciler tiyatro, sergi vb. alanlarını, fen alanında eğitim gören öğrenciler ise konferans salonlarını yetersiz bulmuşlardır.
Üniversite kampüsleri birer eğitim kurumu olmalarıyla birlikte önemli sosyal ve kültürel mekânlardır. Bu alanlar; farklı kültür, sosyal ve etnik yapılara sahip öğrencilerin eğitim süreçleri boyunca ...ders dışı zamanlarının büyük dilimini geçirdikleri mekânlar olup eğitimciler ve çalışanlar için de sosyal etkileşim açışından büyük önem taşımaktadırlar. Bu nedenle üniversite yerleşkelerinin planlamalarında birçok faktörü göz önünde bulundurmak gerekir. Peyzaj planlama, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi tanımına göre; peyzajların geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve oluşturulması amaçlı geleceğe yönelik güçlü eylemlerdir. Buna paralel olarak, çeşitli başlıklar altında peyzajların sürdürülebilir planlanmasının öneminden söz etmiştir. Bu çalışmada Van ilinde, Van Gölü’ne kıyısı olan Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüs sınırlarında kıyı alanında seçilen bir alanın kıyı kullanım ilişkilerini inceleyerek peyzaj planı önerisinde bulunulmuştur. Bu anlamda kampüs alanının kullanım amaçları, kullanıcı beklentileri, kıyı kullanımına ilişkin olumlu-olumsuz faktörler gibi konular ele anılarak yapılan değerlendirmeler sonucu peyzaj planı geliştirilmiştir. Bu model kıyı peyzaj planlamasına yol gösterici birer araç olarak kullanılması düşünülmektedir.
Along with university campuses are educational institutions, they are important social and cultural places. These areas are; They are places where students with different cultural, social and ethnic backgrounds spend most of their extracurricular time during their education process and are of great importance for educators and employees in terms of social interaction. For this reason, it is necessary to consider many factors in the planning of university campuses. Landscape planning is according to the definition of the European Landscape Convention; Strong actions for the future aimed at developing, improving and creating landscapes. Parallel to this, he mentioned the importance of sustainable planning of landscapes under various titles. In this study, a landscape plan was proposed by examining the coastal use relations of an area selected in the coastal area of the Yüzüncü Yıl University campus in the province of Van, on the coast of Lake Van. In this sense, the landscape plan was developed as a result of the evaluations made by discussing the usage purposes of the campus area, user expectations, positive and negative factors regarding the use of the coast. This model is thought to be used as a guiding tool in coastal landscape planning.
Üniversiteler, mekânsal ve fonksiyonel açıdan farklı düzenlemeler göstererek kent içi ve kent dışı yerleşkeler olarak kurulabilirler. Son yıllarda yapılan bütçe planlamaları, çeşitli sosyal, ...kültürel, politik ve ekonomik nedenlerden dolayı ülkemizde talep edilen bir düzenleme de, kent dışı dağınık tip üniversite yerleşke modelleridir. Bu tip yerleşkeler, ayrık yapılaşma nedeniyle, uzun yaya ve araç yollarına bağımlı bir şekilde gelişimlerine devam ederler. Dahası, üniversiteler özerk planlama süreci ve yapılaşmaları gereği, çevrede hâkim olan tipolojik ve morfolojik yapılaşmaya uyum arayışında değillerdir. Bu durum bir yandan tasarım esnekliği açısından bir avantaj yaratırken, diğer yandan da, yerleşke planlaması tasarım sürecinin yönetimini önemli hale getirir. Fakat bu yönde yapılan uygulamalarda tasarımı yönlendirici metodolojik çalışmalar kısıtlı kalmaktadır. Bu çalışmanın amacı da morfolojik bir yaklaşım üzerinden, kampüs gelişim süreçlerini incelemek ve ilgili tasarımı yönlendirici öneriler geliştirmektir. Çalışmanın örneklem alanı olarak, daha önce benzer bir çalışmanın yapılmadığı ve mekânsal açıdan kurulduğu 2006 yılından bu yana birçok değişiklik yaşamış kent dışı dağınık tip Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi seçilmiştir. Analizlerde, mekânsal dönüşümlerin kampüs yaşamına etkileri vurgulanmış, ağırlıklı olarak planlamanın insan hareketlerine, mekânsal ilişkilere, yaya ve araç yollarına etkisi üzerinde durulmuştur. En belirgin etkinin, yerleşke girişlerinin yeniden planlanması neticesinde değişen konfigürasyon kurgusu sonucu ciddi değişimler gösteren sosyal kullanım örüntüleri üzerine olduğu tespit edilmiştir. Değişen ulaşım ağı ile birlikte yapı ve açık alan kullanımları da değişiklik göstermiştir. Çalışma, özellikle genç üniversite yerleşkelerinin planlama ve gelişim süreçlerinde literatürde sıklıkla bahsedilen avantaj ve dezavantajlarını da doğrular niteliktedir. Kampüs değişim sürecinin incelenmesi neticesinde verilen önerilerin de gelecek yıllarda yapılacak kampüs gelişimi süreçlerinde, başta Düzce Üniversitesi olmak üzere, dağınık planlı gelişmekte olan üniversite kampüsleri için yönlendirici olacağı düşünülmektedir.
Ergenlikten yetişkinliğe geçiş aşamasındaki üniversite öğrencilerini kampüste bilişsel ve sosyal gelişim bakımdan önemli görevler, güçlükler ve sorgulamalar beklemektedir. Aileden ayrılma ve yaşanan ...bu tür gelişim sorunlarının zamanında, yerinde ve yabancılaşma olmadan onların değerleri çerçevesinde çözümlenmesi son derece önemlidir. Aksi takdirde zamanında müdahale edilmeyen ve çözülemeyen sorunlar onların marjinal tutumlar ve yaşam tarzları geliştirmelerine ve ruh sağlığı bakımdan daha fazla zorlanmalarına yol açabilir. Bu çalışmanın amacı İngiltere’deki üniversitelerde din görevlileri tarafından yürütülen kampüs manevi bakım (MB) hizmetlerinin nasıl yürütüldüğünü göstermek ve benzer bir modelin Türkiye üniversitelerinde geliştirilmesine ön ayak olmaktır. Bu amaçla çalışmada İngiltere’nin Birmingham şehrindeki iki üniversitede çalışan biri Müslüman 4 MB görevlisi ile yapılan nitel çalışmaya yer verilmiştir. Nitel veriler iki ayrı araştırmacı tarafından literatür bilgileriyle karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Sonuçta kampüs MB hizmetleriyle ilgili aşağıdaki ana konular ortaya çıkmıştır: Kampüs MB hizmetlerinin tanımı, yapılanması ve organizasyonu, amacı, görevlilerinin eğitimi, uygulamada kullanılan yeterlilikler ve beceriler, temel destek biçimleri, genel stratejiler, danışanlar ve sorunları (sosyal kimlik, aidiyet, inanç ile ilgili konular, ruh sağlığı konuları, yakın ilişkiler), MB görevlilerinin karşılaştıkları güçlükler ve yapılan öneriler yer almaktadır. Çalışma literatür incelendiğinde Türkiye’de ilk çalışma olması bakımından tarihi önemli bir konuma sahiptir ve bu alandaki bulgular Türkiye’de benzer bir modelin geliştirilmesine öncülük edebilecek niteliktedir.
Van’da üniversite kurma çalışmaları cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren başlamış ve 55 yıl sonra 1982 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) adıyla resmi olarak kurulmuştur. Bu tarihten sonra da ...nitelikli akademik ve idari kadroların oluşturulması, yetenekli öğrencilerin alınması, uygun eğitim ve araştırma programlarının kurgulanması ve tüm bu faaliyetlerin verimli şekilde gerçekleştirilebileceği mekanların oluşturulması hedefleri doğrultusunda üniversitenin gelişmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışma, 40 yılını tamamlayan Van YYÜ yerleşke ve yapılarının mimari gelişim süreçlerini incelemeyi ve belgelemeyi hedeflemektedir. Çalışma, kuruluş öncesi hazırlık çalışmalarını ve sonrasındaki süreci 10’ar yıllık dönemler halinde incelemektedir. Kuruluş öncesi ve kuruluş aşaması çalışmaları için Türkiye üniversiteler tarihini içeren yayınlar, Van ile ilgili kaynaklar, YYÜ katalogları ve ilgili mevzuatlar, yerleşke ve yapı bağlamında taranmıştır. 2000-2010 dönemindeki süreç, yazarın 2008 yılında yaptığı kampüs incelemesi ve fotoğraflama çalışmasına, 2010-2015 dönemi Van Depremleri hakkındaki literatüre, 2015-2022 dönemi ise yazarın kampüsteki deneyimlerine ve 2022 yılında yaptığı kampüs incelemesine ve fotoğraflama çalışmasına dayanmaktadır. Dönemler ve süreçler fotoğraflarla beraber geçmiş tarihli uydu görüntüleri üzerinden karşılaştırılmaktadır. Van YYÜ’nün 40 yıllık yerleşke ve yapı gelişimini inceleyerek kayıt altına alan çalışmanın, hem üniversite tarihi hem de Türkiye’deki yüksek öğretim yapıları hakkında yapılacak mimarlık tarihi çalışmalarına kaynak oluşturması beklenmektedir.