Kur’an’da Kelime Kavramı Yahya Karataş
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dergisi,
12/2022, Letnik:
27, Številka:
2
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Kur’an, indirildiği toplumun kullandığı iletişim dilini esas alan bir hitap tarzına sahip ilâhî vahiydir. Bu yüzden ilk muhataplar gelen vahyin dilini çoğunlukla anlamışlardır. Ancak Kur’an’ın önemli ...özelliklerinden birisi de bir kısım kavramı farklı manalarla kullanmasıdır. Bunlardan birisi de “kelime” kavramıdır. Kur’an’da toplam kırk altı kez geçen bu kavram bazen aynı anlamda, bazen de aldığı bazı eklerle beraber farklı anlamlara gelebilmiştir. Kelime, kelimetullah, kelim bunlardan bir kaçıdır. Bu kavram, hem geçtiği bağlama göre hem de ifade ettiği manaya göre Kur’an’ın farklı yerlerinde farklı anlamlar kazanmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere Kur’an zaman zaman gönderildiği toplumun kullandığı kelime ve kavramlara müdahale etmiş ve farklı anlamlar yükleyebilmiştir.
İlkokul düzeyinde kazanılan okuma-yazma
becerisi, dil edinim sürecinin en önemli basamaklarındandır. Okuma-yazma
öğretilirken hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, her dilin kendi yapısal
...özellikleri çerçevesinde hareket edilmesi gerekmektedir. Bu araştırmada
2017-2018 eğitim-öğretim yılında devlet okullarında okutulmaya başlanan İlkokul
1.Sınıf İlk Okuma Yazma Kitabı incelenmiş ve Türkçenin eklemeli dil olma
özelliğinden yararlanılarak kelime oluşturma durumu tespit edilmiştir.
Araştırmada, İlkokul 1.Sınıf İlk Okuma
Yazma Kitabı’nda 547 farklı sözcüğe rastlandığı, bu sözcüklerin 86’sının yapım
eki alarak oluşturulduğu, yapım eklerinin sistemli bir şekilde kullanılmadığı,
kullanılan yapım eklerinin ağırlıkla hece değeri taşımadığı, türetilen
sözcüklerin tekrarlanmadığı, kelime oluşturma sürecinde öğrencilerin üretici
kelime hazinesinin dikkate alınmadığı tespit edilmiştir.
Literacy
skills acquired at elementary grades are among the most important steps in the
language acquisition process. Whatever method is used each language needs to be
adjusted to the framework of its structural characteristics while teaching
reading-writing. This study examined the First Grade Literacy Textbook of Elementary
School which was started to be taught in public schools in 2017-2018 school year
and determined the word creation status using the feature of Turkish as an
additive language. Consequently, the research found 547 different words in the
Book, 86 of them were formed by making the derivational affixes, which were not
used systematically, they did not contain syllable value, the words were not
repeated, while the students did not take reproductive vocabulary knowledge
into consideration.
İlkokul birinci sınıfa başlayan mülteci çocuklar, aynı dili konuşmadığı akranlarıyla birlikte aynı sınıfta okuma-yazmayı öğrenmeye çalışmaktadır. Birinci sınıfta, okumanın anlamlı hâle gelmesi için ...sınıf öğretmeni tarafından bireysel farklılıkların dikkate alınıp öğrencilerin kelime tanıma düzeylerine göre okuma parçalarına yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu gerekçeyle ilkokul birinci sınıflarda mülteci çocukların da kullanabilecekleri, Kelime Tanıma Envanteri (KTE) adı altında öğrencilerin kelime tanıma düzeylerini belirleyen bir ölçme aracı geliştirilmiştir. KTE, ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin ders kitaplarında yer alan ve günlük yaşantılarında sık kullanılan kelimelerden oluşan, dik temel yazıyla hazırlanmış her biri 20 kelimeden oluşan 40 adet kelime listesinden meydana gelmektedir. Tasarım ve geliştirme araştırma modelinin Tip 1 türünün kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu; uygun örnekleme yöntemiyle seçilmiş sosyoekonomik durumları farklı iki devlet okulunda öğrenim görmekte olan 32 Suriyeli mülteci ilkokul öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplama araçları olarak; KTE ve Kelime Tanıma Çizelgesi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda envanterin; öğrencilerin okuma motivasyonunu arttırdığı, öğrencilerin kelime tanıma düzeyleri üzerinde olumlu yönde etkisinin olduğu, belirli bir rutin ve düzen çerçevesinde okutulduğunda mülteci çocuklarda da süreklilik sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.
Refugee children starting the first grade of primary school try to learn to read and write in the same class with their peers who do not speak the same language. In the first grade, in order for reading to become meaningful, individual differences should be taken into account by teacher and should be directed to the reading texts according to the students' level of word recognition. For this reason, a measurement tool was developed under the name of the Word Recognition Inventory (WRI), which can be used by refugee children in the first grade of primary school, and determines the word recognition levels of students. World Recognition Inventory consists of a list of 40 words, each consisting of 20 words, prepared in non-italic letters, which are included in the textbooks of primary school first-year students and consist of words frequently used in their daily lives. 32 Syrian refugee primary school students who are studying at two public schools are selected by appropriate sampling method, constitute the study group of the study in which the Type 1 type of the design and development research model was used. As data collection tools; Word Recognition Inventory and Word Recognition Chart. As data collection tools; WRI and Word Recognition Chart were used. As a result of the research, it was concluded that the inventory increased students 'reading motivation, had a positive effect on students' word recognition levels, and provided continuity in refugee children when they were taught within a certain routine and order.
Araştırmanın amacı, sesli okuma yaparken parmakla satır takibinin ilkokul öğrencilerinin okuma hızına etkisini incelemektedir. Araştırmada niceliksel tarama modeli kullanılmaktadır. Bu çalışmanın ...evrenini Yozgat ili Boğazlıyan ilçesinde öğrenim gören ilkokul öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini Yozgat ili Boğazlıyan ilçe merkezinde bir devlet okulu ve Yozgat ili Boğazlıyan ilçesi Yamaçlı kasabasında bulunan bir devlet okulunun 367 ilkokul öğrencisi oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, ilkokul ikinci sınıf Türkçe çalışma kitabından “Gökyüzü Macerası” başlıklı metin kullanılmıştır. Veriler, her sınıf seviyesindeki öğrencilerden bir dakikada okudukları kelime ve harf sayıları not edilerek elde edilmiştir. Aynı zamanda öğrencinin satırı parmakla takip etme veya satırı parmağıyla takip etmeme durumu gözlenerek kaydedilmiştir. Araştırma sonucunda, sesli okuma yaparken gözle satır takibi yapan ilkokul öğrencilerinin bir dakikada 74,32 kelime okuduğu tespit edilmiştir. Sesli okuma yaparken parmakla satır takibi yapan ilkokul öğrencilerinin bir dakikada 60,12 kelime okuduğu anlaşılmaktadır. İlkokul öğrencilerinin sesli okuma yaparken parmakla satır takibi yapması, sesli okuma hızını %19 oranında yavaşlatmaktadır. Bağımsız gruplar için t testi sonucunda, sesli okuma yaparken gözle satır takibi yapan ilkokul öğrencilerinin bir dakikada okuduğu kelime sayısı ile sesli okuma yaparken parmakla satır takibi yapan ilkokul öğrencilerinin bir dakikada okuduğu kelime sayısının birbirinden anlamlı olarak farklılık gösterdiği anlaşılmaktadır, t366=3,52, p
The aim of the study is to examine the effect of finger line tracking on reading speed of primary school students while reading aloud. Quantitative screening model is used in the research. The universe of this study consists of primary school students studying in Boğazlıyan district of Yozgat province. The sample of the study consists of 367 primary school students from a public school in Boğazlıyan district center of Yozgat province and a public school in Yamaçlı town of Boğazlıyan district in Yozgat province. As a data collection tool, the text titled “Sky Adventure” from the primary school second grade Turkish workbook was used. The data were obtained by noting the number of words and letters read by students at each grade level in one minute. At the same time, the student's following the line with his finger or not following the line with his finger was observed and recorded. As a result, it is seen that the students who follow the lines with their eyes while reading aloud read 74.32 words in one minute. It is understood that the students who follow the lines with their fingers while reading aloud read 60.12 words in a minute. The fact that primary school students follow lines with their fingers while reading aloud slows down the reading speed by 19%. As a result of the t-test for independent groups, it is understood that the number of words per minute read by primary school students who follow lines with their eyes while reading aloud and the number of words read per minute by primary school students who follow lines with their fingers while reading aloud, t366=3.52, p
Bu araştırmada amaç, üniversite öğrencilerinin WhatsApp yazışmalarında birbirinden farklı durumsal bağlamlarda ve duygulanım durumlarında ne türden tepkiler verip, hangi emojilere başvurduklarını, ...emoji tercihlerindeki örtüşme derecesini ve emoji kullanımında cinsiyet değişkeninin rolünü deneysel olarak incelemektir. Araştırma grubunu, seçkisiz olmayan örnekleme yöntemi ile belirlenen Akdeniz Üniversitesi'nde öğrenim gören 87 üniversite öğrencisi (N= 87, 35 erkek ve 52 kız) oluşturmaktadır. Katılımcıların tepkisel davranışlarını ve kendilerine sunulan uyaranlar karşısında nasıl ve ne türden tepkiler verdiklerini inceleyebilmek için Anlık Mesaj Faaliyetlerinin İncelenmesi (AMFİ) adlı ampirik bir araştırma aracı geliştirilip, uygulanmıştır. AMFİ'den elde edilen bulgular, cinsiyet değişkeninin emoji kullanımında anlamlı bir rol oynadığına işaret etmiştir. Çalışmada, aynı uyaranlar karşısında kız öğrencilerin erkek öğrencilere kıyasla daha çok emoji kullandıkları izlenmiştir. Birbirinden farklı; pozitif, negatif ya da ambivalans durumsal bağlamlarda kız öğrencilerden oluşan örneklem grubunda %51 ile %84,6 aralığında seyreden emoji kullanımı olduğu, erkek öğrencilerde ise kullanım oranının yine çeşitli kategorilerde %14,3 ile %45,7 aralığında seyrettiği görülmüştür. Yapılan araştırmada, stres içeren ve çeşitli olumsuz duygusal çağrışımları tetikleyebilecek uyaranlar karşısında emoji kullanımının düştüğü bu gibi durumlarda tabu kelime (sövgü, argo vb.) kullanımında artış olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. AMFİ'den elde edilen sonuçlar, katılımcıların pozitif duyguların açığa çıktığı sosyal etkileşim durumlarında daha çok pozitif emojilere, negatif sosyal etkileşim durumlarında da negatif emojilere yöneldiklerine işaret etmektedir.
Eğitim, gerek ilkokul gerek ortaokul gerekse lise ve üzeri seviyelerde olsun mutlaka belirli bir program dâhilinde ilerlemek zorundadır. Programlar toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran, ...toplumda yer alan bireylerin gelişimleri için geniş fırsatlar sunan bir yapıda düzenlenmelidir. Programlarda önemli bir adım da toplumsal iletişime katkı sağlamak olmalıdır. İletişime katkı sağlamak için bir programın bireylerin söz varlığını geliştirecek şekilde planlanması gereklidir. İlkokul eğitimi öğrencilerin eğitim-öğretim hayatının başlangıcı olması yönüyle ayrı bir öneme sahiptir. Bu konuya iletişim açısından bakıldığında ise ilkokul programlarının çocukların toplumsal iletişimini destekler nitelikte olması gerekir. Dolayısıyla söz varlığı bakımından ilkokul programları düzgün yapılandırılmış bir içeriğe sahip olmalıdır. Bu çalışmanın amacı Cumhuriyet dönemi ilkokul Türkçe dersi öğretim programlarının öğrencilerin söz varlığı unsurlarını geliştirmesi açısından incelenmesidir. Çalışmanın inceleme nesnesini ilkokul Türkçe dersi öğretim programları (1924, 1926, 1930, 1936, 1948, 1968, 1981, 2005, 2015) oluşturmaktadır. Nitel bir araştırma olan bu çalışmanın verileri doküman inceleme tekniği ile toplanmış ve içerik analizi ile çözümlenmiştir. Çalışmanın temel veri kaynağı olan “Cumhuriyet Dönemi İlkokul Türkçe Dersi Öğretim Programları” araştırmacılar tarafından ayrı ayrı çözümlenmiş ve aralarındaki uyuma bakılarak yorumlanmıştır. Her bir programın söz varlığı bakımından bir öncekine göre üstün nitelikler taşıdığı ancak bütün programların bu bakımdan olması gerektiği yerde olmadığı, bununla birlikte ilkokul öğrencilerine yönelik bir söz varlığı listesinin olmamasının da programların bir eksikliği olarak karşımıza çıktığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Çalışmada ulaşılan sonuçlardan yola çıkılarak ilkokul programlarında ortak kelime hazinesi listelerinin yer alması gerektiği önerisinde bulunulmuştur.
Çalışmanın amacı kelime tanıma, akıcı okuma ve okuduğunu anlama becerilerini etkileyen önemli bir değişken olan ortografik farkındalığın ilkokul düzeyinde ve Türkçe bağlamında yapılandırılmış bir ...testini geliştirmektir. Bu amaç doğrultusunda kelime düzeyinde ortografik farkındalık testi geliştirilmeye çalışılmıştır. Testin geliştirilme sürecinde test maddelerinin yazılması, pilot uygulamalar yapılması, madde analizi, geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları işlem basamakları olarak takip edilmiş ve sunulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu Manisa ili Şehzadeler ilçesinde bulunan bir devlet okulunun üç 3. sınıf şubesi (N=111) oluşturmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak Kelime Düzeyinde Ortografik Farkındalık Testi kullanılmıştır. Bu testin uygulama formunda toplam 40 madde yer almıştır. Çalışmada elde edilen veriler önce Microsoft Excel programına girilmiştir. Daha sonra veriler IBM SPSS ve Jamovi programlarına aktarılmıştır. Elde edilen veriler üzerinde madde ve güvenirlilik analizleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan madde güçlük ve ayırt edicilik indekslerine ilişkin hesaplamalar ve güvenirlik analizleri sonucunda, geliştirilen kelime düzeyinde ortografik farkındalık testinin ilkokul düzeyinde okuma becerisi ve ilişkili bilişsel yapıları daha nitelikli bir şekilde değerlendirilebilecek güvenilir ve geçerli bir test olduğu ortaya konulmuştur.
Bu araştırmanın amacı Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) aracılığı ile anahtar kavramlar olarak verilecek olan TEMA, LÖSEV, KIZILAY, YEŞİLAY, TEGV, ÇEVKO, Mehmetçik Vakfı, Darüşşafaka Cemiyeti ve ...Darülaceze gibi STK’lere ilişkin katılımcı öğrencilerin zihinlerindeki bilişsel yapılarını tespit etmektir. Araştırma nitel araştırma olup veri toplama tekniği olarak da Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Hatay İli, Reyhanlı İlçesinde bulunan 9 ortaokulda öğrenim görmekte olan 5., 6. ve 7. sınıf öğrencilerinden oluşan 509 katılımcı oluşturmaktadır. Kelime İlişkilendirme Testinde, Sosyal Bilgiler Öğretim Programı ve 5., 6., 7. sınıf ders kitaplarında bulunan 9 STK seçilerek anahtar kavram olarak verilmiş ve öğrencilere bu STK’lerin isimlerini gördüklerinde kelimelerin yanlarında bulunan boşluklara akıllarına gelen kelimeleri yazmaları istenmiştir. Araştırma bulgularına bakıldığında katılımcı öğrencilerin azımsanamayacak kısmının toplumda ve günlük hayatta bilinen kuruluşlara “ KIZILAY, TEMA, YEŞİLAY, ÇEVKO” daha fazla cevap kelime ürettikleri; gerekli tanıtımı yapılmamış veya toplum tarafından ilgisi çekilmeyen aynı zamanda Türkçe isimli olmayan STK’lere az sayıda cevap kelime ürettikleri görülmüştür. Tüm bu sonuçlara bakıldığında toplumumuzda özellikle geleceğin bilinçli bireyleri olarak yetiştirilmeye çalışılan öğrencilerimizin, gelişmiş toplumlarda olduğu gibi STK’ler hakkında daha fazla bilgiye sahip olmalarının yanı sıra Sivil Toplum bilincinin oluşması açısından ilgili kurum, kuruluş ve mekanizmaların, eğitim kurumlarında görev alan öğretmenlerin ve yöneticilerin, işbirliği sağlandığı takdirde de aile bireylerinin bu doğrultuda daha fazla çalışma yapmaları aynı zamanda bu kurumlar hakkında verilecek bilginin ezberden öteye gitmesi yönünde de önerilerde bulunulmuştur.
The aim of this research is to determine the cognitive structures in the minds of participant students about NGOs such as TEMA, LÖSEV, KIZILAY, YEŞİLAY, TEGV, ÇEVKO, Mehmetçik Foundation, Darüşşafaka Cemiyeti and Darülaceze, which will be given as key concepts through the Word Association Test (WAT). The research is a qualitative research and the Word Association Test (WAT) was used as the data collection technique. The study group of the research consists of 509 participants consisting of 5th, 6th and 7th grade students studying in 9 secondary schools in Hatay Province, Reyhanlı District. In the Word Association Test, 9 NGOs were given as key concepts and students were asked to write the words that came to mind in the spaces next to the words when they saw the names of these NGOs. Produced more answer words "KIZILAY, TEMA, YEŞİLAY, ÇEVKO" for the organizations known in the society and in daily life ; It has been observed that the NGOs that are not properly promoted or attracted by the society, and that are not named in Turkish, produce a small number of response words. Considering all these results, our students, who are trying to be educated as conscious individuals of the future in our society, have more information about NGOs as in developed societies, as well as the cooperation of relevant institutions, organizations and mechanisms, teachers and administrators in educational institutions, in terms of creating Civil Society awareness. If provided, it has been suggested that family members do more work in this direction, and that the information to be given about these institutions goes beyond memorization.
Arap dili gramercileri, geleneksel kelime tasnifinde isim ve fiili kendi başına anlamlı, edatları (hurûfü’l-meânî/anlam harfleri) ise tek başına anlamsız dil birimleri olarak değerlendirmişlerdir. Bu ...yaklaşım Türkçe dahil olmak üzere pek çok dilde genellikle kabul edilmiştir. Buna göre edatlar kendi başına anlamı olmayan ve dilbilgisel görevler üstlenen sözcüklerdir. Ancak bu genel kanaatin aksine bazı Arap dilciler edatların tek başına iken de anlamlı olduğunu iddia etmişlerdir. Edatın tek başına anlamlı olduğu görüşü bir tarafa bırakıldığında hem Arap ve Türk dilciler hem de çağdaş dönem dilbilimciler kullanım/bağlam olmaksızın edatın anlam kazanmayacağını belirtmişlerdir. Anlamsız/boş kelime olarak görülen edatlar sözdizimine girmedikçe bir anlam kazanamazlar. Aslında edat için koşulan bu şart diğer kelime türleri (isim, fiil) için de geçerlidir. Bu çalışmada Arap nahivcilerin edatın anlamlı veya anlamsız bir dil unsuru olup olmadığı yönündeki değerlendirmeleri ele alınmıştır. Yanı sıra Türkçe ve çağdaş dilbilimde bu konuya nasıl yaklaşıldığına da değinilmiştir. Edatın tek başına iken bir mânayı gösterip göstermediği hususu özellikle dilcilerin edat tanımı üzerinden ele alınmıştır.
The grammarians of the Arabic language considered the noun and verb to be meaningful on their own, and the prepositions (ḥurūf al-maʿânî/meaning letters) as meaningless language units when they were alone in the traditional word classification. This approach is generally accepted in many languages, including Turkish. According to this, prepositions are words that have no meaning on their own and undertake grammatical tasks. However, contrary to this general opinion, some Arab linguists claimed that prepositions are meaningful when they are alone. Leaving aside the view that the preposition is meaningful on its own, both Arab and Turkish linguists and modern linguists stated that the preposition would not gain meaning without usage/context. Prepositions that are seen as meaningless/empty words cannot gain any meaning unless they enter the syntax. In fact, this condition for prepositions also applies to other types of words (noun, verb). In this study, the evaluations of the Arabic syntaxists on whether the preposition is a meaningful or meaningless language element are discussed. In addition, it is also mentioned how this issue is approached in Turkish and modern linguistics. The issue of whether the preposition shows a meaning when it is alone has been discussed especially through the definition of the preposition by linguists.
Bu çalışmada Türkçe eğitimi alanında yayımlanan ilk bilimsel dergi olma özelliği gösteren Ana Dili Eğitimi Dergisi’nde yayınlanan 335 makalenin anahtar kelimeleri betimsel olarak analiz edilmiştir. ...Araştırmada nitel araştırma deseni tercih edilmiştir. Veriler doküman incelemesi ile toplamış ve betimsel analizle incelenmiştir. İlk olarak makalelerde kullanılan anahtar keklimeler tespit edilmiş ve bu kelimeler belirlenen temalar altında frekans değerleri ile birlikte sunulmuştur. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre en çok kullanılan anahtar kelimelerin Türkçe eğitimi/yabancılara Türkçe öğretimi/dil öğretimi konu alanları ile ilgili olduğu görülmüştür. Temel dil becerileri ile ilgili anahtar kelimelerin okuma ve yazma becerilerinde yoğunlaştığı, dinleme ve konuşma becerisine yönelik kelimelerin ise az olduğu belirlenmiştir. Makalelerde, metin/metin çözümleme ve dil bilgisi/dilbilim ile ilgili anahtar kelimelerin de sık kullanıldığı tespit edilmiştir. Söz varlığı, öğretmen/öğretmen adayı/öğrenci/ebeveyn, drama/tiyatro, değer, çocuk edebiyatı alanlarına yönelik anahtar kelimelerin ise diğer temalara oranla daha az olduğu sonucuna ulaşılmıştır