Son yıllarda, artan trafik yükü ile birlikte lastik tozu, toprak ortamındaki kirlenmeye önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Bu nedenle, bu inkübasyon çalışması, sürtünme sonucu toz haline gelerek yol ...kenarlarındaki topraklara karışan araç lastik tozlarının, toprak verimliliğinde önemli bir indikatör olan azot dönüşüm süreçlerine etkisini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Farklı lastik tozu seviyelerinin (%1,%5 ve %10) toprak azot proseslerine etkisini belirlemek için 100 g toprak örneği ve ıslah amacıyla kirletilen topraklara 100 ton ha-1 (40 g kg-1) dozunda uygulanan atık su arıtma çamurlu örnekler 15, 30 ve 45 gün boyunca inkübe edilmiştir. Sonuçlar, lastik tozunun neden olduğu antropojenik stresin belirlenmesinde topraktaki azot proseslerinin biyoindikatör olarak kullanılabileceğini göstermiştir. İnkübasyonun sonunda arginin amonifikasyon oranı, nitrifikasyon potansiyeli, amonyum azotu, nitrat azotu seviyeleri yüksek orandaki (%10) lastik tozu ile kirlenmesi sonucunda %48, %40, %47 ve %33 oranında azalmıştır. Organik azotun mineralizasyonu değerlendirildiğinde, temiz toprağın organik azot mineralizasyon değeri inkübasyon sonunda %90 olarak hesaplanırken, %10 lastik tozu ile kirlenen toprakta ise %22 olarak hesaplanmıştır. Bu durum lastik tozu kirliliğinin, toprakların azot mineralizasyonunu önemli ölçüde azalttığını göstermektedir. Bu çalışmayla, lastik tozu kirliliğinin bitkilerin azot kullanım verimini sınırlayabileceği ve böylece toprak ekosistemlerinin verimliliğini azaltacağı sonucuna varılmıştır.
Günümüzde, artan enerji tüketimi, fosil
yakıt rezervlerinin azalması ve katı emisyon standartlarından dolayı alternatif
temiz yakıt çalışmaları son derece önemli hale gelmiştir. Bununla birlikte,
...atık ürünlerin alternatif yakıt olarak değerlendirilmesi hayati önem
taşımaktadır. Atıkların dizel motorlarda alternatif yakıt olarak
değerlendirilmesi adına atık lastik piroliz yağı (ALPY) önemli bir yakıt
türüdür. Bu çalışmada, dizel yakıt ile farklı oranlarda karıştırılarak
hazırlanan ALPY-dizel yakıt karışımlarının (ALPY20, ALPY40 ve ALPY60)
kullanıldığı tek silindirli dizel bir motorda püskürtme basıncı (205 bar, 225
bar ve 245 bar) ve motor yükü (50%, 75% ve 100%) değişimlerinin etkileri
deneysel olarak incelenmiş ve yanıt yüzey metodolojisi (RSM) kullanılarak
analiz edilmiştir. Test sayılarının dizaynı ve analizi için sırasıyla deney
tasarımı (DOE) ve varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Analiz için püskürtme
basıncı, yakıt karışım oranı ve motor yükü giriş parametreleri olarak
seçilirken, fren efektif verim (FEV), egzoz gaz sıcaklığı (EGS), azot oksitler
(NOx), karbon monoksit (CO), hidrokarbon (HC) ve is emisyonları
çıkış parametreleri olarak seçilmiştir. FEV, EGS, CO, HC, NOx ve is değerlerini
tahmin etmek ve optimizasyon yapmak için RSM denklemleri ve RSM optimizasyonu uygulanmıştır.
Analiz sonuçlarına göre, optimum çalışma parametreleri %30.51 ALPY oranı, 225
bar püskürtme basıncı ve %62.12 motor yükü olarak tespit edilmiştir. Bu optimum
şartlarda elde edilen sonuçlar ise FEV, EGS, CO, HC, NOx ve is için
sırasıyla %26.89, 399.31 ℃, %0.19, 9.09 ppm, 474.73 ppm ve %24.40 olarak
bulunmuştur. Bu çalışma, RSM'nin farklı yakıt karışımları kullanılan düşük
güçlü bir dizel motorun emisyon ve performans değerlerini tahmin etmede etkili
ve güvenilir bir yöntem olduğunu göstermektedir.tedir.
İşletmelerde dış kaynak kullanım (outsourcing) kararı, organizasyon yönetimindeki kritik konularından biridir. Dış kaynak kullanımının ana amacı, çoğu zaman maliyet düşürmek, ana işe odaklanmayı ...sağlamak, kapasite problemlerini çözmek, servis kalitesini arttırmak, entelektüel sermayeye erişebilmektir. Otomotiv üretim endüstrisinde ise küresel dış kaynak kullanımı, tam zamanında sevkiyat yapılması gereken durumlarda ya da lojistik maliyetlerinin yüksek olduğu durumlarda, yerini üretici firmaya yakın bölgelerdeki tedarikçilere bırakmaktadır. Bu makalede de, hacmi gereği taşıma maliyetleri yüksek olan lastik ve jant parçalarının birleştirme operasyonunun üretici firma içinde ya da dış kaynak kullanarak yapma kararının verilebilmesi için simülasyon çalışması yapılmıştır. Simülasyon modeli ve deneysel tasarım ile tedarikçi ile üretici arasındaki ara stok miktarını düşürebilecek en iyi senaryo belirlenmiş, taşıma sıklığı, taşıma miktarı, çalışan sayısı gibi faktörler için en uygun değerlerler elde edilebilmiştir. Makalenin literatüre katkısı iki başlıkta derlenebilir. İlki, dış kaynak kullanımı kararının simülasyon teknikleri ve deneysel tasarım ile verilmesi durumunda izlenebilecek yöntemin ayrıntılarıyla aktarılmasıdır. İkincisi ise, lastik-jant birleştirme operasyonu için, gerçek üretim verileriyle elde edilen sonuçlarla yöntemin uygulanabilirliğinin ortaya koyulabilmesidir.
Bu çalışmada, atık lastik kırpıntıları(ALK) ve düşük kaliteli linyit içeren karışım sülfürik asit (H2SO4) , sodyum hidroksit (NaOH) ve metil alkol (CH3OH) gibi inorganik ve organik kimyasal maddeler ...ile atmosferik ortamda 140 °C reaksiyon sıcaklığı ve 18 dakika reaksiyon süresinde kimyasal bozundurulması gerçekleştirilmiştir. Kimyasal bozundurma işleminden sonra katı ve sıvı faz filtre edilerek ayrılmıştır. Katı ürüne farklı konsantrasyonlarda çeşitli kimyasal maddelerle (2M NaOH; 0.75M KOH;3MHCl;%30HCl+%30HNO3) ardışık olarak asit-baz, baz-asit ortamlarında kimyasal yıkama işlemi uygulanarak kül ve kükürt giderimi sağlanmıştır. Elde edilen katı ürünün elementel analizi LECO CHNS 628 model elementel analiz cihazında belirlenmiştir. Kül, nem, ucucu madde miktarları ASTM standartlarına göre belirlenmiştir. Katı ürünün yüzey morfolojisi taramalı elektron mikroskopisi (SEM-ZEISS Supra 40VP) ile belirlenmiştir. BET yüzey alanı N2 gazı absorpsiyon isotermleri kullanılarak Micromeritics ASAP 2020 gaz adsorpsiyon porozimetresi ile ölçülmüştür. Perkin Elmer Spectrum 100 model FTIR spectrometer (ATR) ile IR analizi yapılmıştır. Sonuç olarak, atık lastik kırpıntıları ile düşük kaliteli linyit içeren karışımın kimyasal olarak bozundurulması sonucunda elde edilen ürünün, kimyasal, fiziksel ve morfolojik analizlerinden elde edilen veriler ümit vericidir.
Bu çalışmada, atık lastik kırpıntıları(ALK) ve düşük kaliteli linyit içeren karışım sülfürik asit (H2SO4) , sodyum hidroksit (NaOH) ve metil alkol (CH3OH) gibi inorganik ve organik kimyasal maddeler ...ile atmosferik ortamda 140 °C reaksiyon sıcaklığı ve 18 dakika reaksiyon süresinde kimyasal bozundurulması gerçekleştirilmiştir. Kimyasal bozundurma işleminden sonra katı ve sıvı faz filtre edilerek ayrılmıştır. Katı ürüne farklı konsantrasyonlarda çeşitli kimyasal maddelerle (2M NaOH; 0.75M KOH;3MHCl;%30HCl+%30HNO3) ardışık olarak asit-baz, baz-asit ortamlarında kimyasal yıkama işlemi uygulanarak kül ve kükürt giderimi sağlanmıştır. Elde edilen katı ürünün elementel analizi LECO CHNS 628 model elementel analiz cihazında belirlenmiştir. Kül, nem, ucucu madde miktarları ASTM standartlarına göre belirlenmiştir. Katı ürünün yüzey morfolojisi taramalı elektron mikroskopisi (SEM-ZEISS Supra 40VP) ile belirlenmiştir. BET yüzey alanı N2 gazı absorpsiyon isotermleri kullanılarak Micromeritics ASAP 2020 gaz adsorpsiyon porozimetresi ile ölçülmüştür. Perkin Elmer Spectrum 100 model FTIR spectrometer (ATR) ile IR analizi yapılmıştır. Sonuç olarak, atık lastik kırpıntıları ile düşük kaliteli linyit içeren karışımın kimyasal olarak bozundurulması sonucunda elde edilen ürünün, kimyasal, fiziksel ve morfolojik analizlerinden elde edilen veriler ümit vericidir.