Bu çalışma, Mardin ilinde küçükbaş hayvancılık üreticilerinin sosyo-ekonomik özellikleri, desteklemelerden faydalanma durumları, birliğe üye olma durumları, hayvan sağlığı uygulamaları ve sorunlarını ...tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma 2019 yılı Şubat ve Haziran ayları arasında yürütülmüş olup araştırma materyalini Mardin ilinin 4 ilçesinde tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen 142 işletmede yapılan anket verileri oluşturmaktadır. Çalışmadan elde edilen veriler neticesinde işletmelerde ortalama 197.4 baş hayvan varlığı olduğu ve işletmelerin % 16.2’sinin hayvancılığı sadece ailenin hayvansal ürün ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptığı tespit edilmiştir. İşletmelerde hayvan sayısı arttıkça bilgiye ulaşma isteği ve desteklemelerden faydalanma durumunda artış gözlenmiştir. Elde edilen sonuçlar neticesinde Mardin ilinde küçükbaş hayvancılık faaliyetlerinin gelişmesini önleyen en önemli faktörlerin başında yem giderlerinin yüksek olması ve çoban sıkıntısının geldiği belirlenmiş olup gençlerin hayvancılık faaliyetlerine yönlendirilmesi için çobanlık mesleğinin cazibeli hale getirilmesi önerilmiştir.
The current study was undertaken to investigate the socio-economic characteristics, the situations of benefits from subsidies, the participation of union membership, and the animal care practices and problems of the small ruminants' farmers in Mardin. The study was conducted between February and June 2019 by analyzing self-reported questionnaire data involving 142 participant enterprises selected by stratified random sampling method in 4 districts of Mardin province. Analyzed data obtained from the study displayed that there was an average of 197.4 heads of animals in the enterprises, and 16.2% of the enterprises were engaged in livestock production only to meet their family needs. As the number of animals increased in the enterprises, the desire to reach the information and the situation of benefiting from the supports increased. Results obtained showed that the most important factors preventing the development of small ruminant farming activities in Mardin province were high feed costs and shepherd shortage. In line with this data, making the shepherding occupation attractive was suggested to tend young people to be employed in the small livestock-keeping activities.
Bu çalışmada, Dünya'daki kerevit üretim miktarlarının yıllar içerisindeki değişimi ve Türkiye'de gerçekleşen üretimin küresel ölçekteki payı değerlendirilmiş olup, üretim kapasitesinin arttırılmasına ...yönelik bazı tavsiyelerde bulunulmuştur. 2016 yılı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Dünya'da avcılığa dayalı kerevit üretimi 15.782 t'dur. Bu miktarın 5.460 t'u Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından yapılmaktadır. Türkiye'de ise üretim sadece 544 t ile sınırlı kalmıştır. 2000'li yılların başlarından itibaren yetiştiricilik kapasitesinde önemli bir artış gözlenmeye başlamış; Çin Halk Cumhuriyeti, ABD, Mısır, İspanya gibi bazı ülkeler ön plana çıkmışlardır. Yetiştiricilikte en çok tercih edilen tür ise yüksek yumurta verimi, veba hastalığına karşı dirençli olması ve iyi büyüme performansı göstermesi nedeni ile Procambarus clarkii olmuştur. Türkiye'de ise yetiştiriciliğe dayalı kerevit üretimi yapılmamaktadır. 2016 yılı rakamlarına göre Dünya'da kerevit üretiminin ekonomik karşılığı 7.721.093.642 $USD olarak gerçekleşmiştir. Pazardaki en büyük pay 7.403.800.000 $USD ile Çin HC'ne aittir. Türkiye'nin pazardaki payı 1.454.000 $USD toplam gelir ile sadece %0,0188'dir. Sahip olduğu yüksek iç su potansiyeline karşın, Türkiye'nin kerevit üretimi oldukça azdır. Doğal stoklarımızın hastalık, balıkçılık baskısı, kirlilik ve habitat tahribatları gibi sorunlarla karşı karşıya olmasından dolayı yakın gelecekte üretimi avcılık yolu ile arttırmak olası görülmemektedir. Üretim miktarı artışı diğer ülkelerde olduğu gibi yetiştiricilik ile sağlanabileceğinden, yetiştiriciliğe yönelik çalışmaların hızlandırılması gerekmektedir.
Tomato leafminer, Tuta absoluta (Meyrick) (Lepidoptera: Gelechiidae) is wellknown as a serious pest of tomato crops in Europe and South America. After Europe and Northern Africa, it is currently ...considered as a key pest in tomato fields in Turkey.
Tuta absoluta (Meyrick) (Lepidoptera: Gelechiidae) Güney Amerikada domatesin en önemli zararlılarından birisidir. Günümüzde Avrupa ve Kuzey Afrikadan sonra Türkiyede de domates üretimi için ana zararlı olarak kabul edilmektedir.
The aim of this study was to expose shedding characteristics of different Eimeria spp cause coccidiosis. For this purpose, 8 groups of 14 days-old 14 birds were infected respectively with 25x103, ...50x103, 100x103, 200x103, 350x103, 500x103, 750x103 and 1000x103 Eimeria spp. oocysts and 9th group was determined as control. The infection carried out with the inoculum consist of different field based Eimeria spp. Following the infection faecal samples were taken and examined by using the modified McMaster method in terms of oocyst density. Proportional density of E. maxima in stool samples determined base on morphological criterions and quantitative densities also calculated by using same proportional density. The data of our study showed that Eimeria spp and E. maxima dropping progress was releated with infection dose to a certain extent and discarded oocyst amount during the period was not have a linear relationship with the infection dose.
Çalışmada, kanatlı coccidiosisine neden olan Eimeria türlerinin farklı yoğunluktaki enfeksiyonlarda gösterdiği atılım karakteristiklerini ortaya koymak amacıyla, her birinde 14 günlük 14 civciv bulunan 8 grup sırasıyla 25 bin, 50 bin, 100 bin, 200 bin, 350 bin, 500 bin, 750 bin ve 1 milyon ookist ile enfekte edilmiştir. Kontrol grup olarak ayrılan 9. grup ise enfekte edilmemiştir. Sahadan elde edilmiş olan ve farklı Eimeria türlerini barındıran inokulum ile gerçekleştirilen enfeksiyonu takiben, günlük olarak civcivlerin dışkıları modifiye McMaster yöntemi ile ookist yoğunluğu yönünden irdelenmiştir. Numunelerdeki E. maxima' nın oransal yoğunluğu, morfolojik kriterler esas alınarak belirlenmiş ve aynı oransal değer üzerinden sayısal yoğunlukları hesaplanmıştır. Hayvanların takibine enfeksiyonun 30. gününde son verilmiştir. Elde edilen veriler, saha koşullarına benzer ortamlarda barındırılan ve farklı dozlarda karışık oocyst ile enfekte edilen civcivlerde, Eimeria spp. ve E. maxima oocyst atılım seyrinin belli derecede enfeksiyon dozu ile ilişkili olduğunu, dönem boyunca atılan oocyst miktarının ise,gram dışkı üzerinden ele alındığında, doz ile doğrusal bir ilişkiye sahip olmadığını göstermiştir.
Anti-coccidiosis effect of Thymus serpyllum in rabbits: oocyst shedding and body weight changes Özkan, O., Kafkas Univ., Faculty of Veterinary Medicine, Kars (Turkey). Div. of Pharmacology and Toxicology; Sarı, B., Kafkas Univ., Faculty of Veterinary Medicine, Kars (Turkey). Div. of Parasitology; Bayezit, M., Kafkas Univ., Faculty of Veterinary Medicine, Kars (Turkey). Div. of Pharmacology and Toxicology ...
Veteriner fakultesi dergisi,
(2010), Volume:
16, Issue:
2
Journal Article
Peer reviewed
The comparative anticoccidial activity of sulfadimidine and methanolic extract ofThymus serpyllum was examined in rabbits experimentally infected with Eimeria infection in rabbits. This study was to ...demonstrate the effect of sulfadimidine and methanolic extract of Thymus serpyllum on faecal oocyst excreation and body weight change. The rabbits were divided into three groups each consisting of 6 animals. Group 1 served the as positive control (infected, non-treated), group 2 was the (infected and treated with extract), and rabbits in group 3 was (infected and treated with sulfadimidine). Each rabbit in the all groups was infected with single oral doses of 500.000 oocysts. Rabbits in group 2 and group 3 was treated with single oral doses of 100 mg/kg body weight of methanolic extract and single oral doses of 2 g/kg body weight of sulfadimidine. The overall faecal oocyst counts were ercorded for every consecutive day until day 36 of the study. Faecal oocyst counts were lower in group 2 and 3 than in group 1. Thymus serpyllum treated rabbits in group 2 had higher body weight gain over the day 24 post treatment period than in group 1 and 3. However body weight gain in group 2 was significantly (P< 0.05) higher on day 8 only compared to group 1 and 3.
Thymus serpyllum'un metanolik ekstraktı ve sulfadimidinin antikoksidial aktiviteleri deneysel olarak Eimeria ile enfekte edilmiş tavşanlarda karşılaştırılarak çalışıldı. Bu çalışmada sulfadimidin ve Thymus serpyllum'un metanolik ekstraktının oosist atılımı ve canlı ağırlık değişimleri üzerine etkileri gösterildi. Tavşanlar her birinde 6 hayvan bulunan 3 gruba ayrıldı. I. grup pozitif kontrol grubu (infekte, tedavi edilmemiş grup), II. grup ekstrakt grubu (infekte, Thymus serpyllum'un metanolik ekstraktı ile tedavi edilmiş grup) ve III. grup ilaç grubu (infekte, sulfadimidin ile tedavi edilmiş grup) olarak düzenlendi. Bütün gruplardaki tavşanlar 500.000 oosist ile infekte edilirken, grup II oral yolla tek doz 100 mg/kg canlı ağırlık dozda ekstraktla ve grup III oral yolla tek doz 2 g/kg canlı ağırlık dozda sulfadimidinle tedavi edildi. Dışkı ile oosist atılımları 36 günlük periyotta günlük olarak sayıldı. Sayımlarda II. grup, grup I ve III'e göre daha düşük bulundu. Thymus serpyllum'un metanolik ekstraktı ile tedavi edilen II. gruptaki tavşanların canlı ağırlıkları 24. günden itibaren grup I ve III'e göre daha yüksekti. Ancak sadece 8. günde grup II ağırlık değişimleri diğer gruplara göre önemli (P< 0.05) bulunmuştur.