Oyunlar, geçmişten günümüze eğlence kültürü içinde önemli bir yeri olan, hem
çocuklar hem de yetişkinlerin eğlenmelerini ve hoş vakit geçirmelerini sağlayan
unsurlar arasındadır. Çocuk oyunları ...eğlenmenin yanında, çocukların ödül ve
cezayı, iletişim kurmayı, birlik ve beraberliği öğrenmesi bakımından da önemli
işlevlere sahiptir. Bu nedenle çocuklar, oyunlarla birlikte hayata dair bazı olguları
da öğrenmiş olurlar. Ayrıca oyunlar, geçmişin izlerini günümüze aktarması
bakımından da önem arz eder.
Köklü bir birikime sahip olan Türk kültürü, geçmişten günümüze süre gelen ve
Türk dünyasında ortaklık teşkil eden çocuk oyunlarına sahiptir. Günümüz Türk
dünyasının farklı coğrafyalarında oynanan oyunların büyük bir kısmını 11.
yüzyılda kaleme alınan Divânü Lugâti’t-Türk’te bulabilmekteyiz. Bu durum, Türk
çocuk oyunlarında yüzyıllardır sürekliliğin olduğunu ve kültürel aktarımın
başarıyla gerçekleştiğini göstermektedir.
Çalışmada, ilk olarak Divânü Lugâti’t-Türk’te yer alan oyun, oyuncak ve çocuk
oyunları ile ilgili kavram ve bilgiler değerlendirilmiştir. Ardından Uygur çocuk
oyunlarından Divânü Lugâti’t-Türk’te yer alanlar tespit edilmiş ve bunlar
mukayeseli olarak incelenmiştir. Sonuçta 11. yüzyılda oynanan çocuk oyunlarının
bir kısmının 21. yüzyılda Uygur çocukları tarafından oynanmaya devam ettiği
görülmüştür.
Türk boyları arasında destancılık geleneği ve destan metinlerinin zenginliği
açısından dikkat çeken Uygur Türkleri, bu köklü geleneği sözlü ve yazılı olarak
yüzyıllardır devam ettirmektedir. Son ...yıllarda sözlü destancılık geleneği siyasi
baskılar ve sosyal yaşamdaki değişime bağlı olarak zayıflamıştır. Diğer yandan
Çağatay Türkçesiyle yazıya geçirilen ve misyoner, seyyah ya da araştırıcılar
tarafından dünyanın farklı ülkelerdeki kütüphanelere götürülen destan
metinlerinin de henüz yeterince incelenmediği aşikârdır. Bu noktada özellikle
İsveç’te bulunan Gunnar Jarring Koleksiyonu başta olmak üzere Almanya, Rusya,
Japonya ve Çin’deki çeşitli kütüphanelerde ve şahısların elinde bulunan destan
metinlerinin tespiti, temini ve incelenmesi Türkoloji çalışmaları açısından büyük
önem taşımaktadır.
Lund Üniversitesi Gunnar Jarring Koleksiyonu’nda bulunan ve Prov. 280 numara ile
kayıtlı olan Yusuf Beg-Ahmed Beg Destanı, başta Uygurlar olmak üzere farklı Türk
boyları arasında anlatılan önemli destanlardan biridir. Nüsha, Yarkent’te Gunnar
Jarring tarafından bulunmuş, 1982 yılında Gunnar Jarring tarafından Lund
Üniversitesi kütüphanesine bağışlanmıştır. Mevcut nüsha, üzerinde çalışma yapılan
nüshalara göre daha hacimli ve farklı bir anlatıma sahiptir. Ayrıca destanın şahıs
kadrosunda Köroğlu’nun bulunması dikkat çekicidir. Günümüze kadar yapılan
çalışmalarda Yusuf Beg-Ahmed Beg Destanı Köroğlu’nun “devamı” olarak
nitelendirilmiştir. Destanın diğer nüshalarında Köroğlu’nun ölmüş olduğu ve
Köroğlu’na göndermeler yapıldığı ifade edilmiştir. Söz konusu nüsha ise
Köroğlu’nun hayatta olması ve destanın şahıs kadrosunda aktif yer alması
bakımından önem arz etmektedir.
Çalışmada, Yusuf Beg-Ahmed Beg Destanı’ndan kısaca bahsedilmiş, Köroğlu’nun
destandaki kimliği ve olaylara etkisi üzerinde durulmuştur.
Cultural tourism is one of the important tourism activities which have been organized by many countries as activity of alternative tourism against sea, sand and sun tourism today. Countries that have ...a rooted cultural past use these cultural factors for tourism. Besides, it is provided that the culture is sustained and transferred to the next generations by using these cultural factors in tourism. One of the factors which have an important position within the cultural tourism is entertainment culture. Entertainment is one of the important factors which are applied in order to make use of people’s spare time and let off stress. Entertainment which is known to exist before cultures is known as a means which people make use their spare time and enjoy themselves particularly winter nights in the past. Entertainment factors are significant regarding supply of communication among the individuals in addition to fun. People today spend time by organizing activities related to wedding, feast and seasonal cycle with the slimming. In these activities, traditional games are played and various shows are performed. These factors also aim to entertain while having fun. These entertainments are performed in mass environments like village square, coffeehouse and village chamber. However, entertainment culture has also undergone a change and transformation with the development of technology. Nonetheless, folklore products are benefited in the creation of entertainment factors and done activities today too. In the study, entertainment factors of Nevşehir region where hosted many cultures in the past and is rich in terms of entertainment culture will be dwelled on and also usage of these factors will be evaluated in tourism.
Toplumların tarihi, kültürel birikimleri ve yaşadığı coğrafya, dinî inançları vb. giyim-kuşamın mahiyetini belirlediği gibi kökenleri konusunda da bilgi verir. Ayrıca giyim-kuşam, ait olduğu ...toplulukla ilgili pek çok bilgi sunabilir. Örneğin, aynı toplum yapısı içerisinde bireylerin taktığı başlık, giydiği kıyafetin rengi de onların toplumsal statüsü hakkında bizlere ipuçları sunar. Çünkü giyim-kuşam kültürü, ortaya çıktığı toplumun izlerini taşıyan, o toplumda anlam kazanan kültürel kodları ve sembolleri yansıtmakta olup kuşaklar arası aktarımlarla geçmişten günümüze kadar gelmiştir. Bu kodlar ve semboller; renk, kumaş, kıyafet, kıyafetin parçaları, boyu vs. olduğu gibi bunlarda yer alan geleneksel motifler de olabilmektedir. Bu motifler ve ardındaki semboller, kültürel kimliğin ortaya konmasında da önemli bir yere sahiptir.
Türk boyları, farklı coğrafyalarda yaşamış/yaşamakta olsalar da köklü bir ortak geçmişe, kültürel bir birikime sahiptir. Türk boyları arasında Uygur Türklerinin de geçmişten günümüze Türk kültürünün aktarılmasında önemli bir yeri vardır. Türk kültürü içerisinde zengin bir kültürel mirasa sahip olan Uygur Türkleri, giyim-kuşam kültürü açısından da dikkat çekmektedir. Çalışmada Uygur Türklerinin giyim-kuşam kültürü ve bu kültür içerisinde ön plana çıkan semboller/göstergeler, Barthes’in gösterge bilimsel çözümleme yöntemine göre ele alınmıştır. Tespit edilen sembollerin giyim-kuşamdaki işlevleri, görsel ve anlamsal kodları tespit edilmeye çalışılmıştır.
Historical, cultural accumulations of societies, their geography in which they are living, and their religious beliefs etc., determine nature of clothes as well as giving information on their origins. In addition, clothes (apparel) can present plenty of information concerning community to which it belongs. For example, cap, worn by individuals within the same society structure, and also colour of clothe, worn by them, give us clues in their social status. Because, clothes culture reflects cultural codes and symbols which bear the traces of society where it has emerged, and which gain meaning in that society, and it has arrived from the past to present day through inter-generational transfers. These codes and symbols can be colour, fabric, clothing (dress), parts and size/length of clothing etc. as well as traditional motifs which appear in these. They have also an important place in presenting national and cultural identity. Behind these symbols, material culture elements such as clothing, tradition, lifestyle, belief, geography, socio-economic situation, etc. effect and gained intangible meanings in society. Although Turkic tribes had lived/have been living in different geographies, they have a rooted common past and cultural accumulation. Among Turkic tribes, also Uyghur Turks have an important place in handing down/transfering turkish culture from the past to present day. Uyghur Turks who have a rich cultural heritage within Turkish culture draw attention in terms of clothes culture, as well. In the study, we addressed clothes culture of Uyghur Turks and prominent (remarkable) symbols/indicators, by Barthes’s semiotic analysis method. We tried to detect functions of the determined symbols on clothes, their visual and semantic codes.
19. yüzyılda Sanayi İnkılabı ile birlikte Türkistan’a olan merak artmış; İsveçli, Rus, Alman, Japon, İtalyan, İngiliz vb. birçok araştırmacı, seyyah, haritacı, arkeolog, antropolog, misyoner, casus ...Doğu Türkistan başta olmak üzere Türk Dünyası’nda faaliyetlerini arttırmıştır. Zulhayat Ötkür tarafından Uygurca olarak kaleme alınan “Seyyahlar İzinden” adlı eser, 19. ve 20. yüzyıllarda İsveçli seyyah ve misyonerlerin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdikleri saha çalışmalarını ve bölgedeki faaliyetlerini konu almaktadır.
Eser, Uygur Araştırma Enstitüsü tarafından Türkiye’de yayımlanmış olup Dr. Eset Sulayman’ın sunuş yazısı ile okuyuculara takdim edilmiştir. Giriş ve üç ana bölümden oluşan eserin son kısmında bölgenin tarihini, kültürünü ve dilini kapsayan birçok konuya temas edilmiştir.
Eserin 1. Bölüm’ünde İsveç Türkolojisinde ayrı bir yer edinmiş, Orta Asya’ya seyahatleri ile kendisinden sonraki İsveçli araştırmacılara yol gösteren Sven Hedin’in Doğu Türkistan’daki çalışmalarına temas edilmektedir. “Hedin’in çalışmaları ve derlediği malzemeler, 20. yüzyılın hemen başında oryantalist dikkatlerinin Türkolojiye çekilmesini sağlamıştır” (Berbercan, 2017: 43). Ayrıca jeolog, metrolog ve ressam olan Sven Hedin’in 1890-1935 yılları arasında Kaşgar, Hoten, Keriye, Kumul, Urumçi, Turfan, Aksu, Lopnur bölgelerinde gerçekleştirdiği faaliyetleri, araştırmacıların Sven Hedin hakkındaki görüşleri ve Sven Hedin’in hayatı ve eserlerine dair bilgilere yer verilerek Uygur tarihine ve kültürüne sağladığı katkıları farklı açılardan analiz edilmiştir.
Zulhayat Ötkür, Seyyahlar İzinden Serbest,Kamile
Uluslararası uygur araştırmaları dergisi (Online),
1/2022, Letnik:
2022, Številka:
19
Journal Article
Recenzirano
19. yüzyılda Sanayi İnkılabı ile birlikte Türkistan’a olan merak artmış; İsveçli, Rus, Alman, Japon, İtalyan, İngiliz vb. birçok araştırmacı, seyyah, haritacı, arkeolog, antropolog, misyoner, casus ...Doğu Türkistan başta olmak üzere Türk Dünyası’nda faaliyetlerini arttırmıştır. Zulhayat Ötkür tarafından Uygurca olarak kaleme alınan “Seyyahlar İzinden” adlı eser, 19. ve 20. yüzyıllarda İsveçli seyyah ve misyonerlerin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdikleri saha çalışmalarını ve bölgedeki faaliyetlerini konu almaktadır.
Türk boyları arasında destancılık geleneği ve destan metinlerinin zenginliği açısından dikkat çeken Uygur Türkleri, bu köklü geleneği sözlü ve yazılı olarak yüzyıllardır devam ettirmektedir. Son ...yıllarda sözlü destancılık geleneği siyasi baskılar ve sosyal yaşamdaki değişime bağlı olarak zayıflamıştır. Diğer yandan Çağatay Türkçesiyle yazıya geçirilen ve misyoner, seyyah ya da araştırıcılar tarafından dünyanın farklı ülkelerdeki kütüphanelere götürülen destan metinlerinin de henüz yeterince incelenmediği aşikârdır. Bu noktada özellikle İsveç’te bulunan Gunnar Jarring Koleksiyonu başta olmak üzere Almanya, Rusya, Japonya ve Çin’deki çeşitli kütüphanelerde ve şahısların elinde bulunan destan metinlerinin tespiti, temini ve incelenmesi Türkoloji çalışmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Lund Üniversitesi Gunnar Jarring Koleksiyonu’nda bulunan ve Prov. 280 numara ile kayıtlı olan Yusuf Beg-Ahmed Beg Destanı, başta Uygurlar olmak üzere farklı Türk boyları arasında anlatılan önemli destanlardan biridir. Nüsha, Yarkent’te Gunnar Jarring tarafından bulunmuş, 1982 yılında Gunnar Jarring tarafından Lund Üniversitesi kütüphanesine bağışlanmıştır. Mevcut nüsha, üzerinde çalışma yapılan nüshalara göre daha hacimli ve farklı bir anlatıma sahiptir. Ayrıca destanın şahıs kadrosunda Köroğlu’nun bulunması dikkat çekicidir. Günümüze kadar yapılan çalışmalarda Yusuf Beg-Ahmed Beg Destanı Köroğlu’nun “devamı” olarak nitelendirilmiştir. Destanın diğer nüshalarında Köroğlu’nun ölmüş olduğu ve Köroğlu’na göndermeler yapıldığı ifade edilmiştir. Söz konusu nüsha ise Köroğlu’nun hayatta olması ve destanın şahıs kadrosunda aktif yer alması bakımından önem arz etmektedir. Çalışmada, Yusuf Beg-Ahmed Beg Destanı’ndan kısaca bahsedilmiş, Köroğlu’nun destandaki kimliği ve olaylara etkisi üzerinde durulmuştur.
Çağdaş Uygur edebiyatı, 19. yüzyılın sonraları ve 20. yüzyılın başlarında temelleri atılan, günümüze kadar gelişimini sürdürerek devam eden Uygur edebiyatını ifade etmektedir. Bu dönemlerde ortaya ...çıkan sosyal ve siyasi durumlar Uygur araştırmacıları dünya edebiyatına yöneltmiş ve takip ettikleri edebiyatlarda yer alan çeşitli türleri kendi sahalarında da uygulamaya başlamışlardır.