Bu çalışmanın amacı, Sporcu Durumluk Öz Eleştiri Ölçeği’ni Türkçeye uyarlamak ve geçerlik-güvenirliğini incelemektir. Araştırma dört aşamada gerçekleştirilmiştir. I) Ölçeğin Türkçeye çevrilmesi II) ...Açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi III) Ölçüt bağıntılı geçerlik ve madde geçerliği IV) Güvenirlik. Ölçeğin çevirisi alan ve dil uzmanları tarafından yapıldıktan sonra faktör analizi için 345 üniversiteli sporcu (Myaş=21.41, SS= 4.57; %47.8 kadın, %51.9 erkek, %0.3 kendini kadın ya da erkek olarak tanımlamayan) çalışmaya dahil edilmiştir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonucunda hem madde faktör yüklerinin (.32-.85) hem de uyum iyiliği indekslerinin (χ2/Sd=2.114; RMESA=.057, CFI=.983, GFI=.981, AGFI=.951, NFI=.968, TLI=.967) uygun olduğu görülmüş ve ölçek tek faktörlü bir yapı göstermiştir. AVE (.449) ve CR (.845) değerleri yakınsak geçerliğe kanıt sağlamıştır. Hatalarla Aşırı İlgilenme Ölçeği ve Sporcu Durumluk Öz Eleştiri Ölçeği arasındaki pozitif korelasyon ölçüt bağıntılı geçerliğe destek sağlamıştır (r=.357). Çalışmanın iç tutarlığına kanıt sağlamak amacıyla madde geçerliği test edilmiş tüm maddelere ait alt %27 ile üst %27 grupların madde ortalamaları arasındaki farkların anlamlı olduğu görülmüştür. Ölçeğin Cronbach’s alpha iç tutarlık katsayısı .782 olarak bulgulanmıştır. İki hafta aralıklı olarak uygulanan ölçeğin, sınıf içi korelasyon katsayısının zayıf olduğu görülmüştür (ICC=.463). Sonuç olarak, 7 maddelik sporcu durumluk öz eleştiri ölçeğinin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu görülmüştür.
Bu araştırmada, el uzvunun aktif olarak kullanıldığı farklı spor dalları ile uğraşan ve hiçbir spor dalı ile uğraşmayan normal gelişim gösteren 9- 11 yaş aralığındaki çocukların ince motor beceri (el ...hüneri) düzeyleri incelenmiştir. Araştırmaya farklı spor branşları ile uğraşan (Basketbol, n = 30; Voleybol, n = 30; Hentbol, n = 30; Yüzme, n = 30; Tenis, n = 30; Satranç, n = 30) ve spor yapmayan (Sedanter, n = 30) olmak üzere toplam 210 çocuk katılmıştır. Araştırmanın örneklemini, hiçbir sağlık problemi olmayan ve dominant eli sağ olan çocuklardan oluşmuştur. Çocukların ince motor gelişim düzeyini incelemek için Bruininks-Oseretsky Motor Yeterlilik Testi-İkinci Versiyonu (BOT-2) el hüneri alt testinin tamamı kullanılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde; daire içine nokta koyma, bozuk para aktarımı, kartları sınıflandırma, blokları ipe dizme alt testleri ve el hüneri toplam puanı bakımından spor dalları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0.05). Plastik çivilerin dizilmesi alt test parametresinde ise gruplar arasında anlamlı fark tespit edilmemiştir (p>0.05). Sonuç olarak; çocukluk döneminde özellikle el uzvunun aktif olarak kullanıldığı spor branşları ile uğraşmak bu çocukların el becerilerinde önemli düzeyde farklılık yaratarak pozitif etki oluşturmaktadır. Gelişim çağı içerisindeki çocukların bu dönemde spor yapmaya teşvik edilmeleri ve desteklenmeleri önem arz etmektedir.
Bu çalışmanın amacı, bireylerin fiziksel aktiviteye katılım durumlarına göre mutluluk ve duygusal düzenlemede öz-yeterlik düzeylerinin incelenmesidir. Araştırmada nicel araştırmalardan ilişkisel ...yöntem tercih edilmiştir. Araştırmanın evrenini Ankara ilindeki yetişkin bireyler oluştururken, örneklemini ise seçkisiz örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 177 erkek, 213 kadın katılımcı olmak üzere toplam 390 kişi oluşturmaktadır. Veri toplama araçlarımız üç bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın ilk bölümü olan kişisel bilgi formunda 6 soru bulunmaktadır. İkinci bölümünde ise, Akın ve ark., (2014) tarafından bireylerin duygusal öz-yeterlik düzeylerinin ölçülmesi amacıyla geliştirilen 5’li likert tipi bir ölçektir. Üçüncü bölümse ise, Hills ve Argyle (2002) geliştirdiği, Doğan ve Akıncı-Çötok’un Türkçeye uyarladığı Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır. Bu ölçek bireylerin mutluluk düzeylerinin incelenmesi amacıyla 7 sorudan oluşan ve 5’li likert tipi bir ölçektir. Verilerin güvenirlik katsayıları hesaplanmış ve normallik değerlerine bakılarak, parametrik testlerden, ikili gruplar için t-testi, çoklu gruplar için anova testi ve ölçekler arası ilişkinin incelenmesi için pearson korelasyon testi uygulanmıştır. Sonuç olarak, mutluluk ve duygusal düzenlemede öz-yeterlik alt boyutlarında pozitif bir ilişki olduğu, bireyin öz-yeterliliği arttıkça mutluluk düzeyinin de arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca sonuçlar göstermektedir ki, sıklıkla fiziksel aktivite yapan bireyler daha mutlu ve öz-yeterlik düzeyi yüksek kişilerdir. Guicciardi ve ark. (2019) düzenli fiziksel aktiviteye katılımın bireyin yaşam kalitesini artırarak mutlu ve öz-yeterliliği yüksek olmasına katkı sağladığı sonucuna ulaşarak çalışmamızla paralel bir sonuç elde etmiştir.
Özellikle sporcu popülasyon başta olmak üzere, ayak bileği yaralanmalarında en sık karşılaşılan yaralanma türü burkulmalarıdır. Bu nedenle kimi zaman farklı tiplerde ele alınan ayak bileği ...burkulmaları gerek bireylerin sağlıklı yaşamı gerekse sporcuların profesyonel yaşamının sürdürülebilirliği ve ekonomik cephesi ile egzersiz biliminin önemli konularından birini oluşturmaktadır. Bu çalışmada ayak bileği burkulmalarını takiben tedavi edici egzersizin etkisini inceleyen literatürün sistematik bir derlemesini yapmak amaçlanmıştır. Genel tarama modeline göre ve ilgili literatürün sistematik derlenmesi ile gerçekleştirilen çalışma bulguları, “ayak bileği burkulması” ve “egzersiz” anahtar kelimelerin Medline, Pubmed ve Web of Science veri tabanlarında Ocak 2010 ile Nisan 2021 yılları arasında İngilizce olarak yayınlanmış eserlerin taratılması ile ortaya konmuştur. Çalışma ayrıca kavramsal çerçevenin desteklenmesi amacıyla ilave literatür ile desteklenmiştir. Araştırmacı tarafından belirlenen seçim kriterlerine uygun toplam 12 adet makale analize tabi tutulmuştur. Bu sistematik derlemede ayak bileği burkulmalarını takiben yapılan egzersizin nöromusküler kontrolü geliştirmede katkısı olduğu ve yaralanma sonrasında hastaya olumlu yönde etkisinin olduğu görülmektedir. Ayrıca sedanter bireylerin sporculara göre araştırmalara daha fazla konu edildiği anlaşılmaktadır. Egzersiz ayak bileği burkulmalarından sonra tedavi ve rehabilitasyon sürecine dahil edilmesi gereken bir uygulamadır.
VEGAN SPORCULARDA BESLENME VE SPORTİF PERFORMANS İPEKÇİ, Duygu; TOKTAŞ, Neşe
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu SPORMETRE Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi,
12/2021, Letnik:
19, Številka:
4
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Günümüzde hem genel popülasyon hem de sporcular arasında vegan beslenmeye olan ilgi artmıştır. Vegan beslenme, et, süt, deniz ürünleri, yumurta ve bal gibi hayvansal besinlerin tüketilmediği, sadece ...bitkisel besinlerin tüketildiği bitkisel kaynaklı beslenmenin bir modelidir. Teorik olarak, vegan beslenme ile alınan karbonhidratın fazla olmasının vücuttaki glikojen depolarını arttırabileceği, tüketimi artan fitokimyasallar ve antioksidanların uzun süreli egzersiz ile ilişkili oksidatif stresi azaltabileceği ve genel bağışıklığı arttırabileceği, meyve ve sebze tüketiminin fazla olmasından dolayı, kas pH’sındaki artışın alkali bir ortam oluşturarak kastaki asiditeyi dengeleyebileceği, böylece vegan beslenmenin sportif performansı arttıracağı belirtilmektedir. İyi planlanmamış vegan bir diyet ile günlük besin öğesi ihtiyaçları eksik kalabilir, sağlık ve performans olumsuz olarak etkilenebilir. Bu derleme, güncel literatür eşliğinde vegan sporcularda beslenmeyi ve vegan beslenmenin sportif performans üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır.
Voleybolcuların performanslarını etkileyen en önemli etkenlerin başında dikey sıçrama, çeviklik ve sürat performansları gelmektedir. Çalışmanın amacı bu motorik özelliklerin Biyo-gruplamaya göre ...karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya 13-16 yaş arası 30 kadın voleybolcu gönüllü olarak katılmıştır. Voleybolcuların dikey sıçrama, çeviklik ve sürat performansları ölçülmüştür. Voleybolcuların biyolojik olgunluk düzeyi (tahmini yetişkin boyu yüzdesi) belirlenmesi için Biyo-gruplama yöntemi kullanılmıştır. Biyo-gruplamaya göre antropometik özellikler (boy, vücut ağırlığı, beden kitle indeksi (BKİ), vücut yağ yüzdesi (VYY) ve dikey sıçrama, çeviklik ve sürat performanslarının karşılaştırılmasında One Way Anova testi kullanılmıştır. Voleybolcuların Biyo-gruplamaya göre sınıflandırmasında, ergenlik dönemi ve geç ergenlik seviyelerinde yoğunlaştığı belirlenmiştir. Boy değişkeninde erken ergenliğin boy ortalaması 145,00 cm, ergenlik döneminin 160,54 cm, geç ergenliğin ise 161,00 cm olduğu, gruplar arası karşılaştırmada anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Vücut ağırlığı değişkeninde erken ergenliğin 42,25 kg, ergenlik döneminin 48,08 kg, geç ergenliğin ise 56,06 kg olduğu, gruplar arası karşılaştırmada anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Çeviklik değişkeninde erken ergenliğin 23,02 sn, ergenlik döneminin 21,98 sn, geç ergenliğin 19,96 sn olduğu, gruplar arası karşılaştırmada anlamlı fark olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). BKİ, vücut yağ yüzdesi, dikey sıçrama ve 20 m sürat değişkenlerinde fark saptanmamıştır. Sonuç olarak, aynı yaş grubu içerisinde farklı olgunlaşma düzeyine sahip sporcuların olduğu, olgunlaşma düzeylerinin antropometrik özellikler ve motor performans üzerine etkisi olduğu belirlenmiştir. Voleybol başta olmak üzere takım sporlarında antrenman grupları oluşturulurken biyo-gruplamanın kronolojik yaşa ek olarak kullanılması önerilmektedir.
Gelişen teknoloji ile kullandığımız telefonlardan bilgisayarlara kadar kolaylıkla ulaşım sağlayabildiğimiz sosyal medya hayatlarımızda her geçen gün etkisini arttırmaktadır. Artan sosyal medya ...platformları ve bununla paralel olarak artış gösteren sosyal medya kullanıcılarının ulaştıkları ve paylaştıkları bilgilerin güvenirliği de tartışılır hale gelmiştir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin sosyal medya platformlarında üretilen paylaşımlara olan güven düzeylerinin ve bu paylaşımları teyit etme alışkanlıklarının tespit edilmesidir. Spor Bilimleri Fakültesi’nde öğrenim gören 177’si kadın 304’ü erkek toplam 481 öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak Çömlekçi ve Başol (2019) tarafından geliştirilen “Sosyal Medya Teyit/Güven Ölçeği” ve araştırmacılar tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Katılımcılardan Google Form aracılığıyla toplanan verilerin demografik özelliklerini belirlemek amacıyla frekans ve yüzde analizi yapılmıştır. Ölçek puanlarının normal dağılım gösterip göstermediğini anlamak amacıyla basıklık (kurtosis) ve çarpıklık (skewness) analizi ve değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla t-testi ve ANOVA testleri yapılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde, kadın katılımcıların erkek katılımcılara göre sosyal medyadan ulaştıkları bilgileri teyit etme alışkanlıklarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların vermiş oldukları cevaplar neticesinde günlük sosyal medyada daha az vakit geçiren bireylerin sosyal medyaya daha az güven duydukları bulunmuştur. Çalışmaya katılanların büyük bir çoğunluğunun en sık kullandığı sosyal medya platformu Instagram’dır. Katılımcıların gelişmelerden haberdar olmak için internet haber siteleri yerine sosyal medya platformlarını tercih ettikleri sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı; 11-12 yaş grubu futbolcularda iki farklı ısınma protokolünün bazı performans parametrelerine etkisini ve aralarındaki ilişki düzeyini incelemektir. Araştırmaya, aktif futbol ...oynayan antrenmanlı 22 gönüllü erkek (yaş: 11,50±,51 yıl; boy uzunluğu: 148,54±7,69 cm; vücut ağırlığı: 40,44±7,50 kg ve beden kitle indeksi (BKİ): 18,21±2,29 kg/m2) futbolcu katılmıştır. Araştırma grubuna art arda olmayan günlerde antrenman öncesi jogging+dinamik germe ve jogging+statik germe egzersizlerini içeren farklı iki ısınma protokolü uygulanmıştır. Futbolculara dinamik ve statik ısınma protokolünden sonra 3 dakika pasif dinlenme ve takiben; bacak kuvveti ölçümü, flamingo denge testi, T çeviklik testi, 30 m sürat testi ve top hızı ölçümü uygulanmıştır. Hata terimlerinin normal dağılım gösterip göstermediğine Shapiro-Wilk normallik testi ile bakılmıştır. Isınma yöntemlerinin performans parametrelerine etkisini karşılaştırmak için Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Parametreler arası ilişki Spearman Korelasyon testi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular karşılaştırıldığında; T çeviklik testi sonuçlarına göre dinamik ve statik ısınma yöntemleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık varken (p<0,05), diğer performans değerlerinde istatistiksel olarak anlamlılık yoktur (p>0,05). Sonuç olarak, bacak kuvveti, denge, çeviklik, sürat ve top hızı parametrelerinde dinamik ısınma protokollerinin, statik ısınma protokollerine göre performans artışı sağladığı ancak istatistiksel anlamlılığın sadece çeviklik parametresinde ortaya çıktığı saptanmıştır ve bu nedenle dinamik germe egzersizlerinin futbolcularda antrenman öncesi uygulandığında performansa pozitif etki edeceği düşünülmektedir. Bu bağlamda, futbolcularda performans artışı sağlamak için antrenman öncesi dinamik germe egzersizleri yapılması önerilmektedir. Diğer yandan, futbolda oyunun fiziksel ve fizyolojik gerekliliklerinin çok yönlü olduğu ve performans bileşenlerinin farklılık gösterdiği bilinmektedir, bu nedenle ısınma protokollerinde germe egzersizleri seçimlerinin son derece önemli olduğu ve antrenmanın kapsamına göre çeşitlilik gösterebileceği söylenebilir.
The aim of this study was to analyze the score performances of football teams competing in the 2018-2019 season of the Turkish Football Federation (TFF) Super League via entropy gray relational ...analysis, one of the multi-criteria decision-making methods. In the study, eight criteria in relation to physical and technical qualities (total running distance, sprint running distance, running distance, getting the ball in the air, shot on target, shot pass total, crossing the ball into penalty, retrieving the ball) were taken as the standard. All matches played in the league throughout the season by engaging teams were included within the scope of this research and were evaluated on the basis of their per-match averages. Obtained data were weighted via the entropy method in order to determine the overall performance, physical performance, and technical performance of football teams. By implementing the gray relational analysis method overall, physical and technical performances of every single team was respectively analyzed. The performance ranking and actual ranking of the 2018-2019 football season were compared with each other, and obtained results were then interpreted. It was concluded that analyses via the entropy method suggested that the most significant criteria in measuring the overall performance of the teams were getting the ball in the air, shot on target, crossing the ball into penalty, and total pass; for physical performance, the criteria vital standards were getting the ball in the air and for technical performance criteria, shot on target played a major role. Based on the gray relational analysis method, it was concluded that the overall performance and the physical and technical performances of the teams failed to represent their actual rankings.
Dünya sağlık örgütünün (2018), verilerine göre; pek çok ergen günlük en az 60 dakika orta ve yüksek şiddetli fiziksel aktivite (MVPA), yapılmasını öngören tavsiyeleri yerine getirmekte ...zorlanmaktadır. Dolayısıyla; MVPA seviyesi çocukluktan ergenliğe, ergenlikten erken yetişkinliğe kadar %17 oranında ek bir düşüş göstermektedir. Teknolojik gelişmelerle birlikte; fiziksel aktivitenin azalması ve teknolojinin beden gücü ile yapılan pek çok işi devralması ile birlikte sağlıklı bir yaşam için spor ve düzenli egzersizler önem kazanmıştır. Bu kapsamda özellikle son yıllarda; teknoloji tabanlı fiziksel aktivite uygulamaları günden güne yaygınlaşmaktadır. Lupton (2017) yaklaşık 4 yıl önce; sağlık, diyet ve egzersiz konularına odaklanan büyük uygulama mağazalarında şu anda 160.000' den fazla sağlık uygulaması bulunduğunu ifade etmiştir. Bu tür uygulamalar geneli itibariyle web-tabanlı girişimler, spor aplikasyonları, giyilebilir saatleri aktivite takip eden cihazlar (activity tracker), giyilebilir diğer cihazlar, online uygulama toplulukları olarak sosyal medya platformları gibi çeşitlenmektedir. Ancak; bu tür teknoloji tabanlı fiziksel aktivite, sağlıklı yaşam, beslenme, iyileştirme(rehabilitasyon) uygulamaları ülkemizde henüz Avrupa ve gelişmiş ülkeler ile kıyaslandığında yeterince yaygınlaşmamıştır. Bunun bir sonucu olarak ülkemizde yapılan bu alandaki akademik çalışmalarda da ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Bu tür uygulamaların; kişiler üzerindeki kısa, orta ve uzun vadeli etkileri, kullandıkları özellikleri gibi detaylar hakkında akademik literatürde eksiklikler bulunmaktadır. Bu çalışma Fiziksel Aktivitenin Arttırılmasına Yönelik Dijital Teknolojiler Hakkında 2010-2020 yılları arasında İngilizce yayınlaşmış literatürün taranması ve öne çıkan yayınların incelenmesini içermektedir. Bu kapsamda 14 çalışma ele alınmıştır. Araştırma neticesinde; alanın hala gelişmekte olduğu, araştırmacılar tarafından bulunan sonuçların çelişkili olduğu, yetişkin bireylere odaklanıldığı ve özel eğitimli bireylere yönelik teknoloji tabanlı uygulamalarda eksiklikler tespit edilmiştir.