Bu çalışmada, aşındırıcı su jeti (ASJ) sisteminde farklı işleme parametreleri ile kesilen orta yoğunluklu lif levha (MDF) örneklerin kenar pürüzlülük özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 18, 36 ...ve 54 mm kalınlıklarında hazırlanmış olan lif levhalar, ASJ sistemi ile 50, 100 ve 200 mm/dk ilerleme hızı; 200, 300 ve 450 gr/dk aşındırıcı kütle akış oranı; 300 ve 380 MPa kesici sıvı basıncı uygulanarak kesilmiştir. Örneklerde kesim yüzeyi özellikleri Ra, Rq ve Rz pürüzlülük değerleri analiz edilerek belirlenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, lif levha kalınlığı ve ASJ ilerleme hızı artışına bağlı olarak pürüzlülük özellikleri de artmıştır. Diğer taraftan, aşındırıcı miktarı ve kesici sıvı basıncındaki artış ile pürüzlülük değerleri genel olarak azalma eğilimi göstermiştir. Ancak, örneklerin pürüzlülük özelliklerinde levha kalınlığı ve ASJ ilerleme hızı parametreleri birinci derecede öneme sahipken, aşındırıcı akış oranı ve kesici sıvı basıncı parametrelerinin daha az bir öneme sahip olduğu belirlenmiştir.
In this study, it was aimed to determine the edge roughness properties of medium density fiberboard (MDF) samples cut with different processing parameters in the abrasive water jet (AWJ) system. Fiberboards with thicknesses of 18, 36 and 54 mm were cut with ASJ system at feed rates of 50, 100 and 200 mm/min; abrasive mass flow rates of 200, 300 and 450 g/min; cutting liquid pressures of 300 and 380 MPa. Cutting surface properties of the samples were determined by analyzing Ra, Rq and Rz roughness values. According to the results of the study, roughness properties increased due to the increase in fiberboard thickness and AWJ feed rate. On the other hand, roughness values generally showed a decreasing trend with the increase in abrasive amount and cutting liquid pressure. However, it was determined that the sheet thickness and AWJ feed rate parameters were of primary importance in the roughness properties of the samples, while the abrasive flow rate and cutting liquid pressure parameters were of less importance.
Çarpan jetler, günümüzde minyatürleşme ile ısı transfer alanının azaldığı ve dolayısıyla son derece yüksek ısı akılarına sahip elektronik bileşenlerin soğutulmasında büyük bir öneme sahiptir. Bu ...çalışmada ise bilgisayarlarda da kullanılan ve ısı üretim miktarı oldukça fazla olan mikroçiplerin soğutulmasının iyileştirilmesi incelenmiştir. Bu amaçla, üç tarafı kapalı ve bir tarafı açık kesiti dikdörtgen olan kanallar içerisindeki sur ve dikdörtgen şeklinde olmak üzere iki farklı desene sahip 1000 W/m2 sabit ısı akılı bakır plakalı yüzeylerin tek bir hava jeti akışı ile soğutulmasının sayısal araştırması yapılmıştır. Sayısal araştırma, zamandan bağımsız ve üç boyutlu olarak enerji ve Navier Stokes denklemlerinin k-ε türbülans modelli Ansys-Fluent bilgisayar programının uygulanmasıyla gerçekleştirilmiştir. Kesiti dikdörtgen olan kanalın üst ve alt yüzeyleri adyabatik iken sur ve dikdörtgen desenli yüzeylere sabit ısı akısı uygulanmıştır. Kullanılan jet akışkanı hava olup, kanala giriş sıcaklığı 300 K’dir. Çalışma için belirlenen Re sayısı aralığı 4000-10000 iken jet-plaka arası uzaklık (H/Dh) için değerlendirilen aralık ise 4-10’dur. Elde edilen sonuçlar, literatürde bulunan çalışmanın sayısal ve deneysel sonuçlarıyla karşılaştırılmış olup, birbirleriyle uyum içerisinde oldukları görülmüştür. Sonuçlar, sur ve dikdörtgen şeklindeki her bir desenli yüzey için ortalama Nu sayısı ve yüzey sıcaklığının değişimi olarak sunulmuştur. Farklı H/Dh oranları ve Re sayıları için kanal boyunca jet akışın sıcaklık, hız ve akım çizgisi konturu dağılımları sur ve dikdörtgen desenli yüzeyler için değerlendirilmiştir. Ayrıca, çalışmada her iki desenli geometride tüm yüzeyler için ortalama Nu sayısı, yüzey sıcaklığı ve jet akışın kanaldan çıkış sıcaklık değerleri analiz edilmiştir. Re=4000 ve H/Dh=4 için sur desenli yüzeylere göre dikdörtgen desenli yüzeylerde %31.45 daha yüksek ortalama Nu sayısı değeri elde edilmiştir.
Çarpan jetler, günümüzde minyatürleşme ile ısı transfer alanının azaldığı ve dolayısıyla son derece yüksek ısı akılarına sahip elektronik bileşenlerin soğutulmasında büyük bir öneme sahiptir. Bu ...çalışmada ise bilgisayarlarda da kullanılan ve ısı üretim miktarı oldukça fazla olan mikroçiplerin soğutulmasının iyileştirilmesi incelenmiştir. Bu amaçla, üç tarafı kapalı ve bir tarafı açık kesiti dikdörtgen olan kanallar içerisindeki sur ve dikdörtgen şeklinde olmak üzere iki farklı desene sahip 1000 W/m2 sabit ısı akılı bakır plakalı yüzeylerin tek bir hava jeti akışı ile soğutulmasının sayısal araştırması yapılmıştır. Sayısal araştırma, zamandan bağımsız ve üç boyutlu olarak enerji ve Navier Stokes denklemlerinin k-ε türbülans modelli Ansys-Fluent bilgisayar programının uygulanmasıyla gerçekleştirilmiştir. Kesiti dikdörtgen olan kanalın üst ve alt yüzeyleri adyabatik iken sur ve dikdörtgen desenli yüzeylere sabit ısı akısı uygulanmıştır. Kullanılan jet akışkanı hava olup, kanala giriş sıcaklığı 300 K’dir. Çalışma için belirlenen Re sayısı aralığı 4000-10000 iken jet-plaka arası uzaklık (H/Dh) için değerlendirilen aralık ise 4-10’dur. Elde edilen sonuçlar, literatürde bulunan çalışmanın sayısal ve deneysel sonuçlarıyla karşılaştırılmış olup, birbirleriyle uyum içerisinde oldukları görülmüştür. Sonuçlar, sur ve dikdörtgen şeklindeki her bir desenli yüzey için ortalama Nu sayısı ve yüzey sıcaklığının değişimi olarak sunulmuştur. Farklı H/Dh oranları ve Re sayıları için kanal boyunca jet akışın sıcaklık, hız ve akım çizgisi konturu dağılımları sur ve dikdörtgen desenli yüzeyler için değerlendirilmiştir. Ayrıca, çalışmada her iki desenli geometride tüm yüzeyler için ortalama Nu sayısı, yüzey sıcaklığı ve jet akışın kanaldan çıkış sıcaklık değerleri analiz edilmiştir. Re=4000 ve H/Dh=4 için sur desenli yüzeylere göre dikdörtgen desenli yüzeylerde %31.45 daha yüksek ortalama Nu sayısı değeri elde edilmiştir.
•Renal artery thrombosis is rare but can result in permanent renal damage and subsequent arterial hypertension.•Percutaneous thrombectomy allows rapid flow restoration, with more successful ...preservation of renal function, and fewer hemorrhagic complications than thrombolysis.•Primary stenting of atherosclerotic renal stenosis allows longer patency.•The JETI6 thrombectomy device is efficient and safe in the treatment of an acute in situ renal artery thrombosis.
Renal artery thrombosis (RAT) is a rare disease which causes decreased renal blood flow and can result in permanent renal damage and subsequent arterial hypertension. Cardiac embolization is the most frequent cause, however in situ thrombosis of an underlying atherosclerotic stenosis is not uncommon.
Acute renal failure was seen in a 79-year-old woman following acute thrombosis of the renal artery. Percutaneous renal thrombectomy with the JETi6 device was performed as well as complementary stenting for an underlying atherosclerotic stenosis.
Rapid flow restoration was achieved and normalization of renal function and blood pressure were seen. Follow-up at 1 month showed no complications.
Guidelines for the management of renal artery thrombosis are lacking. Compared to thrombolysis, percutaneous thrombectomy allows rapid flow restoration, with better preservation of renal function, and fewer hemorrhagic complications. Additional angioplasty when underlying stenosis is present allows longer vessel patency. This is a unique report highlighting the efficacy and safety of the JETi6 thrombectomy device in the treatment of an acute in situ renal artery thrombosis.
Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle beraber insan hayatını kolaylaştıran makineler üzerinde yapılan çalışmalar da artmıştır. Sektörde yer alan firmalar birbirleri ile rekabet ederken fark yaratan ...makinalar tasarlamak ve müşteri algısını geliştirmek için yoğun bir çalışma içerisindedirler. Sunulan çalışmada bulaşık makinalarının, yıkama etkinliğini artırma ve çalışma sırasında meydana gelen ses düzeyini düşürmeye yönelik bir pervane mekanizması tasarlanmıştır. Bulaşık makinelerinin yıkama performansının uzun yıkama süreleri ve kimyasal kullanımı ile arttırılması hem su ve enerji tüketimini arttırdığı hem de çevresel nedenlerle istenmemektedir. Bu nedenle mekanik etki olarak tanımlanan su jeti yardımıyla temizleme performansının iyileştirilmesine yönelinmiştir. Bu amaçla bulaşık makinası iç hacminde daha fazla alan taramaya imkân veren uydu pervaneli yeni bir mekanizma tasarımı gerçekleştirilmiştir. EN 50242 Bulaşık Makinaları Yıkama Performansının Ölçülmesi standardına uygun olarak bu pervane mekanizmasının kullanıldığı bulaşık makinasının yıkama performansı deneysel olarak incelenmiştir. Hali hazırda kullanılan pervane sistemine göre yıkama performansı %6.14 oranında iyileştirilmiştir. Bunun yanında nozül tasarımındaki değişiklikle ses düzeyinde de ciddi düşüler gözlenmiştir.
The article deals with the role, peculiarities and philosophical issues of upbringing healthy and well-bred generation in Kazakh ethnomedicine, which has been passed down from generation to ...generation and has not lost its importance. Attention is paid to the peculiarities of the Kazakh people’s attitudes to nature, formed in connection with the natural environment, and the method of treatment based on shamanic beliefs. Philosophical concepts of nobility norms preservation of the Kazakh nation, following the tradition of exogamy in the formation of generation health, have been analysed. The doctrine of blood purity is discussed in Treatise on Healing by Uteiboydak Tleukabyluly, a scientist-healer of 15th century. Tleukabyluly considers debauchery, love relationships outside of marriage, unacceptable. He gives a reason why Kazakhs should be banned from related marriages up to the seventh generation, since, according to his observations, this leads to infertility and miscarriages or the birth of an imbecile child.
Bu çalışmada, hidrofobik ve süperhidrofobik yüzeylerin hidrofilik yüzeylerden farklılıkları ve bu yüzeyler üzerinde sıvı damlası, gaz kabarcığı ve sıvı jeti dinamiği incelenmiştir. Hidrofobik ...yüzeyler üzerinde sıvı/su damlası yüksek temas açısı ile durmasına karşılık gaz/hava kabarcığı yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler için Cassie ve Wenzel olmak iki farklı durum mevcuttur. Her iki durumda da yüzeyin temas açısı yüksek olmasına karşılık Cassie durumda temas açısı histerezisi düşük Wenzel durumda ise yüksek olmaktadır. Cassie durum süperhidrofobik yüzeyler üzerindeki sıvı damlası yüzeyle çok az noktalardan temas etmesi sayesinde küçük bir dış kuvvet etkisiyle yüzeyden uzaklaştırılabilmektedir. Süperhidrofobik yüzeyler sıvı içerisine daldırıldıklarında etrafı ince bir hava filmi ile kaplanmaktadır. Bu şekildeki yüzeye alttan gönderilen hava kabarcığı yüzeydeki hava filmine nüfuz ederek kaybolmaktadır. Yüzey üzerindeki kabarcık ise yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler donma/buzlanmasının önlenmesi, film/damla yoğuşmanın kontrolü, kaynamada oluşan hava kabarcık dinamiğinin kontrolü gibi birçok alanlarda uygulama alanları bulunmaktadır.
Bu çalışmada, hidrofobik ve süperhidrofobik yüzeylerin hidrofilik yüzeylerden farklılıkları ve bu yüzeyler üzerinde sıvı damlası, gaz kabarcığı ve sıvı jeti dinamiği incelenmiştir. Hidrofobik ...yüzeyler üzerinde sıvı/su damlası yüksek temas açısı ile durmasına karşılık gaz/hava kabarcığı yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler için Cassie ve Wenzel olmak iki farklı durum mevcuttur. Her iki durumda da yüzeyin temas açısı yüksek olmasına karşılık Cassie durumda temas açısı histerezisi düşük Wenzel durumda ise yüksek olmaktadır. Cassie durum süperhidrofobik yüzeyler üzerindeki sıvı damlası yüzeyle çok az noktalardan temas etmesi sayesinde küçük bir dış kuvvet etkisiyle yüzeyden uzaklaştırılabilmektedir. Süperhidrofobik yüzeyler sıvı içerisine daldırıldıklarında etrafı ince bir hava filmi ile kaplanmaktadır. Bu şekildeki yüzeye alttan gönderilen hava kabarcığı yüzeydeki hava filmine nüfuz ederek kaybolmaktadır. Yüzey üzerindeki kabarcık ise yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler donma/buzlanmasının önlenmesi, film/damla yoğuşmanın kontrolü, kaynamada oluşan hava kabarcık dinamiğinin kontrolü gibi birçok alanlarda uygulama alanları bulunmaktadır.
Bu çalışmada, hidrofobik ve süperhidrofobik yüzeylerin hidrofilik yüzeylerden farklılıkları ve bu yüzeyler üzerinde sıvı damlası, gaz kabarcığı ve sıvı jeti dinamiği incelenmiştir. Hidrofobik ...yüzeyler üzerinde sıvı/su damlası yüksek temas açısı ile durmasına karşılık gaz/hava kabarcığı yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler için Cassie ve Wenzel olmak iki farklı durum mevcuttur. Her iki durumda da yüzeyin temas açısı yüksek olmasına karşılık Cassie durumda temas açısı histerezisi düşük Wenzel durumda ise yüksek olmaktadır. Cassie durum süperhidrofobik yüzeyler üzerindeki sıvı damlası yüzeyle çok az noktalardan temas etmesi sayesinde küçük bir dış kuvvet etkisiyle yüzeyden uzaklaştırılabilmektedir. Süperhidrofobik yüzeyler sıvı içerisine daldırıldıklarında etrafı ince bir hava filmi ile kaplanmaktadır. Bu şekildeki yüzeye alttan gönderilen hava kabarcığı yüzeydeki hava filmine nüfuz ederek kaybolmaktadır. Yüzey üzerindeki kabarcık ise yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler donma/buzlanmasının önlenmesi, film/damla yoğuşmanın kontrolü, kaynamada oluşan hava kabarcık dinamiğinin kontrolü gibi birçok alanlarda uygulama alanları bulunmaktadır.
Bu çalışmada, hidrofobik ve süperhidrofobik yüzeylerin hidrofilik yüzeylerden farklılıkları ve bu yüzeyler üzerinde sıvı damlası, gaz kabarcığı ve sıvı jeti dinamiği incelenmiştir. Hidrofobik ...yüzeyler üzerinde sıvı/su damlası yüksek temas açısı ile durmasına karşılık gaz/hava kabarcığı yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler için Cassie ve Wenzel olmak iki farklı durum mevcuttur. Her iki durumda da yüzeyin temas açısı yüksek olmasına karşılık Cassie durumda temas açısı histerezisi düşük Wenzel durumda ise yüksek olmaktadır. Cassie durum süperhidrofobik yüzeyler üzerindeki sıvı damlası yüzeyle çok az noktalardan temas etmesi sayesinde küçük bir dış kuvvet etkisiyle yüzeyden uzaklaştırılabilmektedir. Süperhidrofobik yüzeyler sıvı içerisine daldırıldıklarında etrafı ince bir hava filmi ile kaplanmaktadır. Bu şekildeki yüzeye alttan gönderilen hava kabarcığı yüzeydeki hava filmine nüfuz ederek kaybolmaktadır. Yüzey üzerindeki kabarcık ise yüzeyde yayılmaktadır. Süperhidrofobik yüzeyler donma/buzlanmasının önlenmesi, film/damla yoğuşmanın kontrolü, kaynamada oluşan hava kabarcık dinamiğinin kontrolü gibi birçok alanlarda uygulama alanları bulunmaktadır.