İnsanlığın gelişiminde teknolojik yeniliklerin doğrudan etkisi söz konusu olmuştur. Yaşadığımız çağın teknolojik görünümünün ulaştığı boyut olan dijitalleşme, sanayi toplumundan bilgi toplumuna ...geçişin yeni form ve biçimlerini toplumsal yaşamda daha görünür hale getirmiştir. Dijitalleşme bilginin üretim, işletim, paylaşım ve aktarım süreçlerinin dijital teknolojiler dolayımı ile gerçekleştiği dönüşümü ifade etmektedir (Özcan ve Keskin, 2020: 2217). Diğer bir ifadeyle dijitalleşme günümüzde insanların ve toplumların enformasyon ve iletişim ağlarıyla birbirine bağlandığı, analog formdaki kültürün sayısal kodlara dönüştüğü dijital bir format düzenidir. Dijitalleşmenin oluşturduğu bu yeni format, dijital bir kültürün de temeli olmuştur. Özellikle iletişim araçlarının dijitalleşmesi ile beraber birçok toplumsal olgu yeni bir görünüm kazanmıştır. Dijitalleşmenin iletişim mecralarındaki form değişikliği ve kitlelere ulaşabilme olanağındaki etkili gücü her tür bilgi ve imajın yeniden üretilmesine, yeniden yorumlanmasına ve farklı şekillerde alımlanarak dönüşmesine yol açmaktadır. Öte yandan, geleneksel olanın somutluğunun yerini soyut ve sayısal olana bıraktığı, uzamsızlığın ve zamansızlığın hâkim olduğu, kavramsal ve biçimsel değişikliklerin yaşandığı ve tüm bunlara bağlı olarak algılama biçimlerinin de dönüştüğü dijital dünyada her şeyin -mış gibi doğası, gerçekliğin doğasının sarsılmasına neden olmaktadır.
Çağımızın en önemli küresel sorunlarından biri haline gelen iklim değişikliği, pek çok sektörde olduğu gibi turizm sektörü üzerinde de hem etkisini göstermekte hem de sektöre bağlı gerçekleşen ...faaliyetlerden etkilenmektedir. Turizm sektörü ile iklim değişikliği arasındaki bu iki yönlü ilişki turizm literatüründe sosyal, ekonomik ve ekolojik açıdan da tartışılmaktadır. Bilimsel çalışmaların yanı sıra iklim değişikliği konusunda toplumsal bir farkındalığın oluşması da önem arz etmektedir. Kitle iletişim araçları ise bu farkındalığın oluşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, kitle iletişim araçlarından biri olan gazetelerde turizm ve iklim değişikliğine ilişkin haberleri incelemektir. Araştırmanın amacı doğrultusunda Türkiye’de en yüksek tiraja sahip 10 gazetenin internet siteleri üzerinden 2022 yılı 15 Ağustos-15 Eylül tarihleri arasında iklim değişikliği ve turizme ilişkin içeriklere sahip haberler incelenmiştir. Erişilen 187 haber metni üzerinde karma içerik analizi yapılmıştır. Sonuçlar, doğrudan iklim değişikliği ve turizm ile ilgili sınırlı sayıda haber (13 haber) olduğunu göstermiştir. İklim değişikliği ile ilgili haberlerin ise daha çok kuraklık, orman yangınları, biyoçeşitlilik kaybı gibi iklim değişikliğinin genel etkileri, iklim değişikliğinin insan ve diğer canlı türleri üzerindeki etkileri ve sıcaklık artışı kapsamında ele alındığı tespit edilmiştir. Turizm ve iklim değişikliğini bir arada ele alan sınırlı sayıda haber metni, iklim değişikliğinin genel etkilerine ilişkin haberlerle içerik olarak paralellik göstermiştir. Bu çalışma Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Uluslararası Avrasya İklim Değişikliği Kongresi’nde (EURACLI’2022) özet bildiri olarak yayımlanmıştır.
Il contributo analizza l’evoluzione dell’esperienza legata alla degustazione del cibo, a partire da fattori che hanno influenzato la progettazione di oggetti e strumenti come il cambiamento ...climatico, l’emergere di nuovi comportamenti e stili di vita, e la diffusione di patologie legate a disturbi sensoriali e percettivi. Studi recenti hanno dimostrato che, a partire dal 2020, è in aumento la percentuale di patologie legate alla perdita, diminuzione temporanea o alterazione dell’olfatto – come anosmia, parosmia e ageusia. Questi tipi di disturbi possono avere anche ripercussioni nutrizionali poiché portano ad una graduale perdita di interesse per il cibo a causa della ridotta stimolazione sensoriale (Bartoshuk, 2004; Fjaeldstad, 2022). L'olfatto, infatti, rappresenta uno dei sensi più importanti nell'esperienza culinaria, poiché ci permette di riconoscere e apprezzare aromi e sapori (Spence, 2014). Negli ultimi anni sono state numerose le sperimentazioni di designer e ricercatori volte a coinvolgere, stimolare e sensibilizzare attraverso la progettazione di strumenti, prodotti ed esperienze multisensoriali e sinestetici e nuovi modi di degustare il cibo che migliorano l’interazione tra cibo e consumatori. L'articolo descrive il progetto 80/20 Olfactory Training Kit, un insieme di strumenti per il recupero e la riabilitazione dell'olfatto, volti a trasferire all'utente la consapevolezza della percezione dell'aroma. Lo strumento, composto da sei composti aromatici, mira ad allenare la memoria e ripristinare la corretta percezione dell'olfatto e del gusto, attraverso un'esperienza formativa e un sistema di verifica e visualizzazione dei progressi raggiunti utilizzando lo strumento. L'obiettivo è quello di fornire un programma di riabilitazione olfattiva per le persone che, a causa di malattie neurodegenerative, hanno subito l'alterazione o la progressiva perdita dei recettori olfattivi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) 16 Kasım 1945 yılında kurulmuştur. Kalkınma ve sürdürülebilirlik zemininde politikalar üreten kuruluş; eğitim, kültürel mirasın korunması, ...eşitlik gibi konular hakkında uluslararası ölçekte öneriler sunmaktadır. “UNESCO’nun 2018 yılı bütçesi 1,8 milyar dolardır ve bu bütçenin %11’i kurumsal hizmetlere ve yönetime, genel politika ve yönlendirmeye, %13’ü yürütülen programla ilgili hizmetlere, %4’ü iletişim ve medya hizmetlerine (ifade özgürlüğünü teşvik, medya desteği, gazeteciler, bilgiye erişim vb) %16’sı kültür (kültürel mirasın korunması, yaratıcılık ve sanat, kültürel gelenek vb.) %33’ü eğitim ve %18’i de bilimler ve okyanuslarla ilgili çalışmalara harcanmıştır” (UNESCO, 2020d’den aktaran: Yolcu, 2021:288-289). UNESCO bütçesinde en düşük yüzdenin iletişim ve medya hizmetlerine ayrıldığı görülse de UNESCO, medya aracılığıyla kalkınabilme fikrine katkıda bulunmuş, bildirgelerde vurgulanan çoğulcu ve bağımsız bir medya iklimi yaratabilmek amacıyla dünyanın çeşitli ülkelerinde toplantı ve konferanslar düzenlenmiş, bu çerçevede raporlar ve öneriler sunmuştur. Mayıs 2010’da Ruhdan Uzun’un çevirisiyle UNESCO Milli Komisyonu tarafından yayınlanan UNESCO Kitle İletişim Bildirgeleri, 2020 yılında ikinci baskısıyla Gazeteciler Cemiyeti tarafından yayımlandı. UNESCO’nun kitle iletişimle ilgili bildirgelerin bir araya getirildiği UNESCO Kitle İletişim Bildirgeleri’nin ikinci baskısına, UNESCO’nun iletişim konularında aldığı iki tavsiye kararı da eklendi. 2015 yılında alınan “Sayısal Biçim de Dahil Olmak Üzere Belgesel Mirasın Korunması ve Erişimine İlişkin Tavsiye Kararı” ve 2019 yılında alınan “Açık Eğitim Kaynakları (AEK)” hakkında Tavsiye Kararı’nın eklendiği ikinci baskının çevirisi de Ruhdan Uzun tarafından yapıldı.