Bu çalışma, ısı ve gama
ışını polimerizasyon yöntemlerinin, polietilen fiber ile güçlendirilmiş akrilik
reçinelerde kalıntı monomer miktarı üzerindeki etkisini belirlemek ve
karşılaştırmak için ...yapılmıştır. Polietilen fiber ile güçlendirilmiş akrilik
reçine örnekleri disk formunda dört ayrı grup (n=10) olarak hazırlanmıştır. Bir
grup ısı ile polimerize edilirken, diğer üç grubun polimerizasyonu gama
ışınları ile üç farklı dozda gerçekleştirilmiştir. Kalıntı monomerin analizi,
yüksek performanslı sıvı kromatografi-fotodiyot sıralı dedektörü (HPLC-PDA) ile
gerçekleştirilmiştir. Gruplararasındaki farklılıkları tespit etmek için
Kruskal–Wallis testi uygulanmıştır. Gama ışınları ile polimerize edilen akrilik
örnek gruplarındaki artık monomer miktarlarının ısıyla polimerize edilmiş
örneklerdeki artık monomer miktarına göre önemli ölçüde daha düşük olduğu
gözlenmiştir (P < 0,001). Sonuç olarak 25 kGy'den daha düşük dozlarda gamma
ışınları ile polimerizasyon, akrilik reçinelerdeki monomer içeriğini azaltmak
için ümit verici bir teknik olarak önerilmiştir.
The aim of this in vitro study was to evaluate the effects of different application modes of the universal adhesive system on the microleakage of Class V flowable composite restorations. Specimens ...were randomly divided into 6 groups according to composite resin type (Filtek Z250/FZ, Metafil Bulk Fill/MB, and Nova Compo HF/ NC) and application modes of the universal adhesive (selective etch/SEE and self-etch/SE): Group FZ+SEE, Group FZ+SE, Group MB+SEE, Group MB+SE, Group NC+SEE, and Group NC+SE. Except for Group NC+SE, statistically higher microleakage scores were observed at the cervical margin than at the occlusal margin for all restorative materials (p<0.05). Composite dental resin; dental leakage; dental adhesive.
Gülüşü etkileyen pek çok faktör vardır. Güzel bir gülüş için özellikle yüz biçimiyle ve dudak yapısıyla uyumlu dişlere sahip olmamız gerekir. Diş hekiminin yapacağı restoratif tedavinin, hastanın ...görünüşü, gülümsemesi ve genel psikolojisi üzerine yapacağı olumlu etki gözardı edilemez. Diastema, çeşitli etyolojik faktörler nedeniyle iki diş arasında görülen boşluklardır. Polidiastema ise ikiden fazla diş arasında görülen boşluklardır. Polidiastemanın estetik rehabilitasyonunda direkt, indirekt kompozit laminalar ve porselen laminalar ile porselen veneer kronlara kadar birçok yöntem kullanılmaktadır. Bu olgu sunumunda, kliniğimize başvuran iki hastanın maksiller anterior bölgedeki polidiastemalarının direkt kompozit rezin laminalar ile tedavisi sunulmaktadır.
AMAÇ: Bu çalışmanın amacı posterior restorasyon için üretilen yeni mikrohibrit bir kompozitin mikrosertlik, dönüşüm derecesi ve Bis-GMA salımını sıkça kullanılan mikrohibrit bir kompozit materyal ile ...karşılaştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada mikrohibrit doldurucu içerikli yeni üretilmiş (NOVA Compo-HS, Imicryl, Konya, Türkiye) ve piyasada bulunan mikrohibrit doldurucu içeren başka bir kompozit rezin materyeli (Filtek Z-250, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) kullanıldı. Her bir materyalden silindir şeklinde (2x2x2 mm boyutlarında) 20’şer örnek hazırlandı. Her materyal için hazırlanan 20 örnekten 10 adetinde salınan Bis-GMA miktarı yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) (Shimadzu, Model SPD 20A, Shimadzu Corporation, Kyoto, Japonya) ile analiz edildi. Her materyal için geri kalan diğer 10 örneğin Vickers yüzey mikrosertlik dereceleri ölçüldü ve polimerizasyon derinliği Vickers sertlik oranı hesaplanarak değerlendirildi. İstatistiksel analizler bağımsız gruplar t-testi ile yapıldı.
BULGULAR: NOVA Compo-HS ve Filtek Z250 arasında üst ve alt yüzeylerde kaydedilen sertlik değerlerinde istatistiksel bir fark olduğu görüldü (p<0.001). NOVA Compo-HS ve Filtek Z250 kompozitlerine ait Bis-GMA salım miktarı ortalama 1.28 mg/L ve 0.78 mg/L idi. Gruplar arasında istatistiksel olarak fark vardı (p<0.001).
SONUÇ: Mikro dolduruculu yeni kompozit rezin materyal olan NOVA Compo-HS, mekanik özellikleri (yüzey mikrosertlik dereceleri ve alt/üst yüzeyin Vickers mikrosertlik oranı) bakımından diğer mikro dolduruculu kompozit kadar yeterli bulunmadı. NOVA Compo-HS kompozitten salınan Bis-GMA monomer miktarı, Filtek Z250’ye göre daha fazlaydı.
Amaç: Bu çalışmanın amacı farklı içeceklere, ağız çalkalama solüsyonlarına ve diş macunlarına maruz bırakılan kompomer rezinlerin renk stabilitesini değerlendirmektir.Gereç ve yöntemler: İçecek, ağız ...çalkalama solüsyonu ve diş macunu grupları için 5’er alt grup oluşturuldu. Çalışmada kullanılan tüm örnekler (her grup için n=10) üreticilerin tavsiyelerine göre, 10 mm çapında ve 2 mm yüksekliğinde disk şeklinde hazırlandı. Aynı marka ve aynı renk tonu kompomerler (Voco, Glasiosite Caps, A2) kullanıldı. Polimerizasyon sonrası örnekler, 600, 800 ve 1000 gritlik silikon karbid diskler kullanılarak su soğutması altında zımpara makinesi ile cilalandı. Tüm örnekler distile su içerisinde 24 saat 37 ° C’de inkübe edildi. Örnekler üç alt gruba ayrıldı (Grup 1: içecekler, Grup 2: ağız çalkalama solüsyonları ve Grup 3: diş macunları). Birinci gruptaki örnekler beş farklı içecek içerisinde, ikinci gruptaki örnekler beş farklı ağız çalkalama solüsyonu içerisinde 24 saat 37 °C’de bekletildi. Örneklerin fırçalanması (Grup 3) aynı operatör tarafından günde iki kez, 2 dakika süreyle 4 hafta uygulandı. Bütün grupların renk değerleri bir spektrofotometre ile uygulamalardan önce ve sonra ölçüldü. Bulgular: Tüm gruplarda uygulamalar sonrası renk değişiklikleri gözlendi (∆E= 0,71 – 5,09). İçecek grupları arasında, ağız çalkalama solüsyonları arasında ve diş macunları arasında, önemli istatistiksel farklılıklar bulundu (p<0,05). Sonuç: Klinik olarak kabul edilebilir değerden (∆E=3,3) daha fazla renk değişimi yapan içecekler ve diş macunları daha dikkatli kullanılmalıdır. İleri klinik araştırmalara ihtiyaç vardır.