Résumé
Introduction
Les pathologies hépatiques dues à l’infection chronique par le virus de l’hépatite B (VHB) et de l’hépatite C sont devenues actuellement les premiers facteurs de comorbidité et de ...mortalité chez les patients infectés par le VIH (PVVIH). À Madagascar, aucune étude n’a été effectuée concernant ces co-infections. Ainsi, notre objectif était de déterminer la prévalence de la co-infection VIH/ VHB/VHC dans cinq centres hospitalo-universitaires malgaches, qui sont des centres de référence pour la prise en charge des PVVIH.
Méthodes
Il s’agissait d’une étude rétrospective, descriptive, transversale et multicentrique, durant la période du 2001 au 2011. La population d’étude comprenait des PVVIH appartenant aux files actives des cinq sites.
Résultats
Cent soixante patients étaient inclus. Le sex-ratio était de 0,92. L’âge moyen des PVVIH était de 33,42 ± 10 ans, avec des extrêmes de huit mois et de 60 ans. La prévalence globale des co-infections était de 7,5 %, dont 6,25 % pour le VIH/VHB et 1,25 % pour le VIH/VHC. On ne notait pas une co-infection VIH/VHB/VHC. La prévalence de la co-infection était similaire dans les deux genres. La majorité des co-infectés était célibataire,
n
= 8 (66,7 %). Deux sur trois des travailleurs de sexe avaient une co-infection.
Conclusion
La prévalence de la co-infection dans ces cinq centres de références était basse. Elle était probablement sous-estimée à cause de deux problèmes majeurs: le manque de moyen pour le dépistage, le nombre élevé de perdus de vue des PVVIH. Ainsi, un grand défi doit être relevé à tous les acteurs de santé à Madagascar pour remédier à ces fléaux.
ZİKA VİRÜS HASTALIĞI VE MİKROSEFALİ ATAY, Emrah; METİNTAŞ, Selma
Eskişehir türk dünyası uygulama ve araştırma merkezi halk sağlığı dergisi (Online),
05/2016, Volume:
1, Issue:
1
Journal Article
Peer reviewed
Open access
Zika virüsü, 1947 yılında Uganda Zika ormanında Rhesus maymunlarında, 1952’de ise Uganda ve Tanzanya’da insanlardan izole edilmiştir. Zika virüsü 2013 yılından itibaren Fransız Polinezyası ve ...çevresindeki Pasifik adaları civarında, 2015’den itibaren de Brezilya ve Kolombiya’da salgınlar yapmıştır. Etkenin başlıca bulaş yolu vektör (sivrisinek) aracılı olup (Aedes aegypti ve Ae. Albopictus), diğer seçenekler anneden fetusa geçiş, cinsel yol, kan transfüzyonu, vücut sıvıları ile temas ve direkt temas şeklindedir. Konjenital Zika sendromu mikrosefali, kraniyofasiyal orantısızlık, spasisite, kasılma nöbetleri, irritabilite, beyin sapı anormallikleri, artrogripozis, oküler anomaliler, serebral kalsifikasyon gibi anormal görüntüleme bulguları, kortikal bozukluklar ve ventrikülomegali tablolarını da barındırabilir. Tablonun en göze çarpan unsuru olan mikrosefali ve Zika virüs ilişkisi konusunda çalışmalar devam etmektedir
Au Canada, la saison nationale de la grippe commence généralement dans la seconde moitié du mois de novembre (semaine 47) et elle est définie comme la semaine où au moins 5 % des tests de grippe sont ...positifs et où un minimum de 15 tests positifs sont observés. Au 12 décembre 2020 (semaine 50), la saison grippale 2020–2021 n’avait pas encore commencé. Seules 47 détections de virus de la grippe confirmées en laboratoire ont été signalées entre le 23 août et le 12 décembre 2020, un nombre sans précédent, malgré des niveaux de tests de grippe plus élevés que d’habitude. Sur ce petit nombre de détections, 64 % concernaient la grippe A et 36 % la grippe B. L’activité grippale au Canada a atteint des niveaux historiquement bas par rapport aux cinq saisons précédentes. Les provinces et les territoires n’ont signalé aucune hospitalisation d’adultes liée à la grippe. Moins de cinq hospitalisations ont été signalées par le réseau d’hospitalisations pédiatriques sentinelles. La grippe circulant peu, le Laboratoire national de microbiologie n’avait pas encore reçu d’échantillons de virus de la grippe collectés pendant la saison 2020–2021 pour la caractérisation des souches ou les tests de résistance aux antiviraux. L’évaluation de l’efficacité du vaccin antigrippal, généralement disponible à la mi-mars, devrait être tout aussi limitée si la faible circulation de la grippe saisonnière persiste. Néanmoins, le système de surveillance de la grippe au Canada reste robuste et a restructuré ses composantes syndromique, virologique et des résultats graves pour soutenir la surveillance de la maladie à coronavirus 2019 (COVID-19). Malgré la pandémie de COVID-19, la menace d’épidémies et de pandémies de grippe persiste. Il est impératif 1) de maintenir la surveillance de la grippe; 2) de rester attentif aux événements inhabituels ou inattendus et 3) d’être prêt à atténuer les épidémies de grippe lorsqu’elles réapparaissent.
Dans les mois qui ont suivi le début de la pandémie de COVID-19, l’European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA) a observé une utilisation accrue des cryptomarchés, ce qui amène ...les chercheurs à se demander si les cryptomarchés constituent un canal plus pratique pour la distribution des drogues illicites puisqu’il évite le contact physique. Cependant, les mesures pour contrer la propagation du virus ont mené à la fermeture des frontières et il est possible que les cryptomarchés aient été affectés négativement par ce changement. Cette étude vise à mesurer et à comprendre le taux de réussite des transactions sur les cryptomarchés pendant la pandémie de COVID-19, en recourant à des données autorapportées qui documentent le résultat des transactions sur les cryptomarchés. Pour collecter ces données, nous avons lancé une plateforme où les participants peuvent saisir des informations sur leurs activités antérieures sur les cryptomarchés. L’échantillon se compose de 591 entrées valides reçues entre le 1er janvier et le 21 août 2020. Des régressions logistiques sur les données des cryptomarchés avant et après l’arrivée de la pandémie ont permis d’observer les changements. Le nombre de transactions infructueuses a augmenté parallèlement à la propagation mondiale de la pandémie. La nature internationale et intercontinentale des transactions est associée à un échec de livraison. Les cryptomarchés de drogues ont probablement été perturbés en raison de la pandémie.
Amaç: Bu çalışmada insan bağışıklık yetmezliği virusu (HIV)’yla yaşayan kişi (HİYK)’lerde, kişisel, çevresel, sosyal ve hastalıkla ilgili bazı faktörlerin, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi (SİYK) ...üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Bu çalışma, Türkiye’de sekiz merkezde infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji polikliniklerine başvuran, 18 yaşından büyük HİYK’lerde gerçekleştirilmiştir. Veriler yüz yüze görüşerek yöntemiyle Genel Bilgi Formu ve Kısa Form-36 (SF-36) kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Çalışmada 224 HİYK yer aldı. Fiziksel komponent puanı, fiziksel fonksiyon, bedensel ağrı ve genel sağlık boyutlarında puanlar yaşla birlikte azaldı. Tedaviye bir aydan uzun süre ara verme veya yan etkiler SİYK’yi olumsuz yönde etkiledi. Mutlu yaşadığını, sevildiğini düşünen, düzenli bir işi ve güvenli cinsel yaşamı olan bireylerde SİYK daha yüksekti. Beslenme sorunu, barınma sorunu, kronik hastalık, lipodistrofi ve HIV infeksiyonuna bağlı komplikasyonun varlığı SİYK’yi azaltmaktaydı. Mutlu yaşadığını hissetme, fiziksel komponent skorunu yaklaşık 8.6 kat artırdı; kronik hastalık varlığı ve tedavi yan etkisi yaşama ise sırasıyla yaklaşık 0.2 ve 0.3 kat azalttı. Mental komponent puanı açısından, mutlu yaşadığını hissetmenin ve güvenli cinsel yaşama sahip olmanın SİYK’yi sırasıyla yaklaşık 7.9 ve 2.7 kat artırdığı; beslenme sorunları ve kronik hastalıkların varlığının ise yaklaşık 0.3 kat azalttığı hesaplandı. Sonuç: Ülkemizde HİYK’lerin fiziksel ve mental SİYK’si, toplumun HIV/AIDS hakkında eğitilmesiyle ve HİYK’lere yeterli sosyal desteğin sağlanmasıyla artırılabilir. Klimik Dergisi 2019; 32(2): 154-60.
Nedeni bilinmeyen ateş (NBA) etyolojisinde, infeksiyonlar ilk sırada yer alır. İnsan immün yetmezlik virusu (HIV) infeksiyonunun hem kendisi hem de fırsatçı infeksiyonlar NBA nedeni olabilir. Klinik ...semptom ve bulgular çoğu kez silik olduğu için tanı ve tedavide zorluklarla karşılaşılır. 40 yaşında erkek hasta, 1 aydan beri devam eden ateş, nefes darlığı, geceleri artan kuru öksürük ve kilo kaybı şikayetleriyle başvurdu. NBA tanısıyla hastaneye yatırılan hastaya tetkikler sonucunda HIV ve tüberküloz koinfeksiyonu tanısı konuldu. HIV RNA düzeyi 3 892 819 kopya/ml ve CD4 sayısı 97/mm3 olan hastanın antiretroviral tedavisi güncel kılavuzların önerilerine uygun olarak 8 hafta ertelendi ve antitüberküloz tedaviye başlandı. Bu hastanın da gösterdiği gibi tüberküloz tanısı alan hastalarda HIV-pozitiflik durumu mutlaka ortaya konmalıdır. Ayrıca, tüberküloz koinfeksiyonu olan HIV ile infekte hastalar tedavi edilirken, hem ilaç-ilaç etkileşimleri açısından, hem de immün rekonstitüsyon inflamatuar sendromu gelişmesi açısından dikkatli olunmalıdır. Klimik Dergisi 2019; 32(2): 213-6.
Amaç: HIV infeksiyonu ve sifilis birlikteliği son yıllarda özellikle erkekler arasında seksle bulaşma sonucunda artış göstermektedir. Kliniğimizce takip edilen hastalar arasında HIV/sifilis ...koinfeksiyonu sıklığını, risk faktörlerini, bu hastalıkların kontrolü amacıyla inceledik. Yöntemler: Haziran 2015-Ağustos 2018 tarihleri arasında izlenen toplam 384 HIV ile infekte hastanın, yaş, cinsiyet, milliyet, evlilik durumu, eğitim düzeyi, HIV ve sifilis bulaşma yolları gibi sosyodemografik özelliklerinin yanı sıra CD4 T lenfositi sayısı, HIV viral yükü, yarı kantitatif “rapid plasma reagin” ve Treponema pallidum hemaglütinasyon essey testleri gibi laboratuvar parametreleri incelendi. Bulgular: 384 HIV ile infekte hastadan 97 (%25)’si sifilis koinfeksiyonu tanısı aldı. HIV ile infekte olanların %85’i erkekti; HIV/sifilis koinfeksiyonu olanların ise %93’ü erkekti (p=0.023). Muhtemel bulaşma yolunu, HIV infeksiyonu olanlarda %41 heteroseksüel, %34 homoseksüel ilişki; HIV/sifilis koinfeksiyonu olanlarda ise %37 heteroseksüel, %55 homoseksüel ilişki oluşturdu (p=0.000). Sonuçlar: HIV ile infekte hastalarda sifilis taramasının; sifilisle infekte hastalarda ise HIV taramasının yapılması gerekmektedir. HIV/sifilis koinfeksiyonununda özellikle homoseksüel ilişki bir risk faktörüdür. İleri yaşlarda da sifilis görülme riski yüksek olduğundan, erken tanı konulması ve bulaşmanın engellenmesi için, HIV ve sifilis taramaları tüm yaş gruplarında artırılmalıdır. Klimik Dergisi 2019; 32(2): 161-4.
PDF
