Alternative education opportunities are needed outside of formal education institutions to train individuals, develop skills, and sustain lifelong learning. Adult Education Centres, which have a ...priority and predominant position among institutions that support lifelong learning in Türkiye, are among the leading institutions that help individuals’ personal, professional, and social development. For this reason, identifying and solving the challenges of Adult Education Centres instructors positively contributes to the quality and traceability of adult education. In this context, the study aims to determine the opinions of adult instructors in Adult Education Centres about their challenges and to develop suggestions based on the findings. For this purpose, to obtain in-depth information about the challenges of adult instructors in Adult Education Centres, the phenomenology design, one of the qualitative research methods, was preferred in the study, and the study group was formed from thirty-six participants determined by maximum diversity sampling, one of the purpose sampling techniques. The research data were collected with a semi-structured interview form. According to the findings, the challenges of the instructors were in the themes of institutional challenges, professional challenges, and trainee challenges; trainers’ approaches to coping with problems were in the themes of the support-seeking approach, the planned approach, and the reactive approach; Adult Education Centres directors’ approaches to the challenges of trainers have gathered the themes of the supportive and insensitive approach. When the results of the study are evaluated collectively, the Adult Education Centres should create institutional solution strategies for the problems of the instructors; It is recommended that the trainers be employed permanently, that the unfavourable conditions they work in are corrected and that the psychological and social, technological, and physical support they need is provided.
Bireylerin yetiştirilmesi, beceri gelişimi ve yaşam boyu öğrenmenin sürdürülebilmesi için örgün eğitim kurumlarının dışında alternatif eğitim olanaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye'de yaşam boyu öğrenmeyi destekleyen kurumlar arasında öncelikli ve ağırlıklı bir konuma sahip olan Halk Eğitimi Merkezleri bireylerin kişisel, mesleki ve sosyal gelişimlerine yardımcı olan önemli kurumların başında gelmektedir. Bu nedenle de Halk Eğitimi Merkezi eğitimcilerinin sorunlarının belirlenmesi ve çözülmesi, yetişkin eğitiminin niteliğine ve izlenebilirliğine olumlu katkı sağlamaktadır. Bu doğrultuda araştırmanın amacı, Halk Eğitimi Merkezlerindeki yetişkin eğitimcilerin sorunlarına ilişkin görüşlerini belirlemek ve bulgulara dayalı olarak öneriler geliştirmektir. Halk Eğitimi Merkezlerindeki yetişkin eğitimcilerin sorunları hakkında derinlemesine bilgi edinebilmek için nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseni tercih edilmiş, çalışma gurubu da amaçlı örnekleme tekniklerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlen otuz altı katılımcıdan oluşturulmuştur. Araştırmanın verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırma bulgularına göre eğitimcilerin sorunları kurumsal sorunlar, mesleki sorunlar ve kursiyer sorunları temalarında; eğitimcilerin sorunlarla baş etme yaklaşımları destek alma yaklaşımı, planlı yaklaşım ve tepkisel yaklaşım temalarında; Halk Eğitimi Merkezi yöneticilerinin eğitimcilerin sorunlarına ilişkin yaklaşımları da destekleyici ve duyarsız yaklaşım temaları altında toplanmıştır. Araştırma sonuçları toplu bir şekilde değerlendirildiğinde Halk Eğitimi Merkezlerinin eğitimcilerin sorunlarına yönelik kurumsal çözüm stratejileri oluşturması; eğitimcilerin kadrolu bir şekilde istihdam edilmesi, çalıştıkları olumsuz koşulların düzeltilmesi ve ihtiyaç duydukları psikolojik, sosyal, teknolojik ve fiziksel desteklerin sağlanması önerilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (küresel salgın) ilan edilmesinden sonra yaşanan değişimler, insan yaşamını durma noktasına getirirken yaşamın her alanında olduğu gibi eğitim ve öğretim ...sistemlerine yansımıştır. Pandemi sürecinde eğitim-öğretim yeniden tasarlanarak ev tabanlı, teknoloji destekli ve çevrimiçi bir etkinlik olarak yürütülmüştür. Eğitim sürecine ilişkin ortaya çıkan söylemler ve beklentiler, COVID-19 ile birlikte gelen eğitimi yeniden konumlandırma ve yeniden modelleme olasılıklarını öne çıkarmıştır. Dolayısıyla araştırmanın amacı okulun yeniden konumlandırılması açısından COVID-19 süreci ve sonrasında okul liderliğine ilişkin görüşleri anlamak ve öneriler sunmaktır. Okulun yeniden konumlandırılması bağlamında COVID-19 sürecinde ve sonrasında eğitim liderlerinin görüşlerini belirlemek amacıyla nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 47 okul müdürü oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre pandemi sürecinde okulu konumlama deneyimleri “işlev odaklı, duygu odaklı ve insan kaynağı odaklı konumlamaları” tanımlamaktadır. Katılımcıların okul liderliğini konumlama deneyimleri “kapasite geliştirme odaklı, psiko-sosyal yeterlik odaklı ve eleştirel yönetim odaklı konumlamaları” içermektedir. Katılımcıların pandemi sonrası okul liderliğine ilişkin yeniden konumlandırma deneyimleri ise “öğrenen liderlik, dağıtımcı liderlik ve sosyal liderlik” ile ilişkilidir. Araştırma sonuçları toplu bir şekilde değerlendirildiğinde, okul yönetiminin ve eğitsel liderliğin gelişimi için okul yönetiminin meslekleşmesi ve yönetici seçimine yönelik bilimsel bulgulara dayalı politikaların geliştirilmesi önerilmektedir.
While the changes that occurred after the pandemic (global epidemic) was declared by the World Health Organization brought human life to a standstill, it was reflected in education and training systems in all areas of life. During the pandemic process, education and training were re-designed and carried out as a home-based, technology-assisted, and online activity. Emerging discourse and expectations regarding the education process have highlighted the possibilities of repositioning and remodeling the education that came with COVID-19. Therefore, the research aims to understand the views on school leadership during and post-COVID-19 process in the context of school repositioning. In the context of the school’s repositioning, phenomenology, one of the qualitative research methods were used to determine education leaders’ opinions during and after the COVID-19 process. The study group consists of 47 school principals working in primary, middle, and high schools. Participants were selected using the maximum sampling technique, one of the purposive sampling methods. According to the research findings, the experiences of positioning the school during the pandemic process define “function-oriented, emotion-oriented, and human resource-oriented positioning”. The participants’ experiences with school leadership positioning included “capacity development-oriented, psycho-social competence-oriented, and critical management-oriented positions”. The participants' experiences in post-pandemic related to school leadership repositioning associated with “learning leadership, distributed leadership, and social leadership”. When the results are evaluated collectively, it is recommended to develop policies based on scientific findings for the professionalization of school management and the selection of principals for the development of school management and educational leadership.
Araştırmanın amacı, eğitim politikalarının öğretmenlerin mesleki işlevine yönelik varsayımları üzerindeki rolünün incelenmesi ve öğretmenlerin görüşleri belirlenerek çözüm önerileri geliştirmektir. ...Araştırma deseni olarak nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırma grubunu devlet okulu olan ilkokul ve ortaokul kademelerinde görev alan 25 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın örnekleminin belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri içerik analizi yoluyla analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, öğretmenliğin mesleki işlevlerine yönelik öğretmenlerin varsayımlarının nedenlerine ilişkin temalardan en çok “mesleğin değeri” teması öne çıkmıştır. Eğitim politikalarına ilişkin görüşlerine yönelik en çok “insan kaynağına yönelik politikalar” teması belirtilmiştir. Öğretmenliğin mesleki işlevine yönelik varsayımları üzerinde “eğitim politikalarının olumsuz rolü” vurgulanmaktadır. Eğitim politikaları açısından öğretmenliğin mesleki işlevlerine yönelik varsayımlara katkı sağlayacak önerilerde en çok “meslek odaklı düzenlemeler” teması ön plana çıkmıştır.
The purpose of the research is the examination the role of education policies on the assumptions of teachers’ opinions about professional function. As a method of research, a phenomenology was used in qualitative research methods. The study group consists of 25 teachers who works in primary and secondary schools in public schools. To identify the research sample, purposive sampling methods was used. The data of the research were analysed through content analysis. According to the findings of the study, the theme of “the value of the profession” is the most used within the themes which related to the reasons for teacher’s assumptions of the professional functions of teaching. The theme of “human resources policies” is the most stated for teacher’s opinions about education policies. “Negative role of policies” is emphasized on the assumptions of the professional function of teaching. From the point of education policies, the theme of “professional-oriented regulations” is the featured one in the recommendations which contribute to assumptions about the Professional functions of teaching.
During the pandemic process, an education crisis emerged, and the purpose and existence of the school began to be questioned again. For this reason, in this paper, the opinions of school principals ...regarding the changes in the school process during the COVID-19 pandemic were discussed. The research was designed as the phenomenology design. The participants of the research consist of school principals. The data were collected by semi-structured interview technique. Content analysis was used to analyze the data. According to the findings of the study, it was determined that school principals had difficulties in the fields of strategic, instructional, and social leadership during the pandemic process. The important benefits of the pandemic process for the school were emphasized in the themes of school-related capacity building, social, and goal-oriented achievements. Administrative, social, and developmental priorities themes have emerged regarding the reduction of adaptation problems to the school process during and after the pandemic process.
The purpose of research is to examine the school administrators' views about the education financing policies. The design of this research is conducted as phenomenological design among qualitative ...research design. In this research data were collected with the quasi-structured interview technique. The sample of this research composed of 30 school administrators from primary-secondary and high school administrators. In this research maximum variation sampling technique was used as one of the purposive sampling techniques. Descriptive and content analysis techniques were used to analyze the data of the study. According to the findings of this research, school administrators thought that the demands of school administrators were shown indifference in terms of meeting the expense of their schools. The implementation problems of educational financing policies were due to school-based and Ministry-based problems. When the reflections of education financing policies are compared, primary and secondary school levels are disadvantageous. The reasons for implementations problems are the quality of education financing policies, budget management and lack of planning. The competence of school members, administrators and ministry officials on education financing management needs to be strengthened.
PDF
