Amaç – Turizm endüstrisinde aktif olarak çalışan kadın işgören oranı tüm dünyada hızla artarken kadınların oldukça yoğun bir şekilde faaliyet gösterdikleri endüstride kadın çalışanların çok az bir ...bölümü üst düzey yöneticiliklerde ve stratejik öneme sahip karar verici pozisyonlarda yer alabilmektedir. Kadın işgörenlerin bireysel yetenek ve başarılarının göz ardı edilerek üst düzey yönetim kademelerine yükselmelerinin engellenmesi, kadın işgörenlere görünmez ve aşılmaz engeller yaratılmasına cam tavan sendromu adı verilmektedir. Bu çalışmanın amacı; Ege Bölgesi içerisinde faaliyet gösteren seyahat acentalarında farklı iş kollarında çalışan kadın işgörenlerin demografik özelliklerinin incelenmesi ve bu demografik özelliklerden yola çıkılarak bireylerin cam tavan sendromu algılamalarının tespit edilmesidir. Yöntem – Çalışma evreni Ege Bölgesinde faaliyet gösteren seyahat acentalarında çalışan müdür, müdür yardımcısı, şef ve alt kademe pozisyonlarda yer alan kadınlardan oluşmaktadır. Çalışma kapsamında ankete katılan acentaların çalışan personel sayısı, kadın personel sayısı ve çalışan kadınların acentadaki pozisyonları ile ilgili bilgiler derinlemesine gerçekleştirilen bir tarama sonrasında elde edilmiştir. Araştırmaya gönüllü olarak katılan kadın çalışanlardan veriler, yüz yüze görüşme ve bu görüşmeler sırasında doldurulan anket formu yardımıyla toplanmıştır. Elde edilen 292 anketin verileri SPSS paket programına yüklenmiş, ortaya çıkan bulgulardan yararlanılarak istatistiksel analizler gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Çalışma neticesinde ulaşılan bulgulara göre; Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren seyahat acentalarında çalışan kadın işgörenlerin cam tavan sendromu algılamalarında; yaş durumu, işletmedeki pozisyon, bireylerin sahip oldukları eğitim ve kadın işgörenlerin şirketteki çalışma yılına göre istatistiki açıdan anlamlı farklılıklar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Çalışma; cam tavan sendromu, kariyer engelleri ve kadınların turizm endüstrisinde maruz kaldıkları mesleki problemlerle ilgili literatürde daha önceden gerçekleştirilmiş çalışmaları destekler niteliktedir. Elde edilen bulgular özellikle alt boyutlar ile incelendiğinde, kadınların cam tavan sendromu algılamalarının oldukça yüksek olduğu ve demografik özellikler açısından bu farklılıkların detaylandırılmasının problemlerin tespit edilmesi ve çözülmesinde fayda sağlayacağını söylemek mümkündür.
Bu çalışmada, Türk-Yunan ilişkileri bakımından iki taraf arasındaki anlaşmazlıklardan belki de en önemlisi olan ve etkileri günümüze kadar uzanan, Adalar meselesi, Büyük Devletlerin bu konuda vermiş ...oldukları karar sonrasında, özellikle Türk-Yunan ikili görüşmeleri çerçevesinde aydınlatılmaya ve değerlendirilmeye çalışılmıştır. Adalar meselesinin kökeninde, Balkan Savaşları sırasında Yunanistan tarafından işgal edilen Adaların Türkiye’ye iade edilmemesi hususu vardır. Türkiye, I. Balkan Savaşı sonunda imzalanan Londra Antlaşması ile sorunun çözümünü Büyük Devletlere bırakırken, çekincelerini ve hassasiyetlerini de ortaya koymuş ve o günkü şartlar gereği, menfaatine olacağı ümidini taşıyarak bu işi Büyük Devletlerin kararına bırakmaya razı olmuştur. Büyük Devletler ise, Gökçeada, Bozcaada ve Meis dışındaki Ege Adalarının Yunanistan’a bırakılmasına karar verdiklerini bildirmişlerse de bu karar Osmanlı Hükümeti tarafından kabul edilmemiş, Gökçeada, Bozcaada ve Meis’in kendisine bırakılmasını senet sayan Bab-ı Ali, haklı ve meşru isteklerini kabul ettirmek için çaba harcayacağını beyan etmiştir. Koskoca Balkanlardan vazgeçebilen Türkiye, Adalardan vazgeçmemiş ve Adaları etle tırnak gibi, Anadolu’nun bölünmez parçaları olarak görmüş, ister Yunanistan’la yapılacak ikili görüşmeler yoluyla, isterse savaşla, bu Adalardan hiç olmazsa kendi güvenliği açısından elzem olanları geri almaya çalışmıştır.
Bu araştırmanın amacı materyalizm ve tüketici uzmanlığının reklamlara yönelik tutum üzerindeki etkisini incelemektir. Keşfedici bir amaçla tasarlanan bu araştırma bir araştırma modelinin test ...edilmesine dayanmaktadır. Veriler Türkiye’nin Ege Bölgesi’nde yaşayan alt gelir grubu mensubu 829 kişiden yüz yüze anket aracılığıyla toplanmıştır. Veri toplama işlemi 5 Mart 2019 ve 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırma modelinin testi için LISREL 9.30 programı kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları, materyalizm ve reklamlara yönelik tutum arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Materyalizm reklamlara yönelik tutumu pozitif yönde etkilerken, reklamlara yönelik tutum materyalizmi negatif yönde etkilemektedir. Ayrıca, müşteri uzmanlığının reklamlara yönelik tutum üzerinde doğrudan ve pozitif yönde bir etkisi olduğu görülmüştür. Bu çalışma, tüketici uzmanlığı, materyalizm ve reklama karşı tutum bağlamında literatüre katkıda bulunmaktadır. Araştırma sonuçlarının ayrıca bir pazar bölümü olarak sıkça gözden kaçırılan alt gelir grubu tüketicilere yönelik reklam kampanyalarının yönetiminde uygulayıcılara faydalı olması beklenmektedir.
Bu makale, Osmanlı hâkimiyetindeki Ege Adalarındaki ailelerin durumunu gösteren vergi kayıt türlerini incelemektedir. Bu kapsamda Andros Andre, Mykonos Mokene, Syros Sira, Serifos Koyunluca ve Patmos ...Batnaz adalarından elde edilen sayısal veriler vurgulanmakta, seyyahlar ve Katolik rahiplerin anlatılarıyla birlikte döneme ait başka belgeler de ele alınmaktadır. Makale; aile büyüklüğü, aile sayısı, birden fazla ailenin tek bir hane çatısı altında yaşama ihtimali ve hane halkı reisi sayısına dair kayıtlardan elde edilen verilerin güvenilirliğini doğrulamaya çalışmaktadır. Şahsî vergilere (ispençe ya da haraç) dair kayıtlar, 17. ve 18. yüzyıllarda bu adalarda yaşayan ailelerin çok kalabalık olmadığını göstermektedir. Topluluklar vergileri resmî Osmanlı emirlerine aynen uymak yerine kendi aralarında tekrar tevzi ettiklerinden, kesin veriler elde etmek zordur. Vergi mükelleflerinin mülk devir işlemlerini kaydeden başka bir tür defterden de benzer dolaylı bilgiler elde edilmektedir. Bazı adalarda hane sayıları sürekli bir artış gösterirken, aile paylarının sayısında ise böyle bir artış yaşanmamıştır. Bu vakıanın, gayrimenkullerin mülkiyet durumu, buralarda geçerli olan yatay mülkiyet ve geniş ailelerin bir arada yaşamaması gibi nedenlerle ilişkili olması mümkündür. Başka önemli bir husus da, vergi kayıtlarında geçen dul kadın sayısıdır. Bu yüksek sayı, bu kadınların ailevî durumuyla uyumlu olmayıp, daha ziyade bu toplulukların geçerli vergi uygulamaları ve bu kadınların adalardaki iktisâdî ve sosyal hayata katılımı ile alakalı görünmektedir.
Kuraklık, en önemli doğal afetlerden biridir. Sunulan çalışmanın temel amacı, kuraklık ölçütü olarak Paylaştırılmış Entropinin (PE) kullanılabilirliğini araştırmaktır. Bu amaçla, Kuzey Ege ...bölgesindeki istasyonların yağış gözlem verilerinden hareketle, Standart Yağış İndeksi (SYİ), ve PE kuraklık indeksleri belirlenerek karşılaştırılmıştır. Sunulan çalışmada, Kuzey Ege Bölgesinde uzun süreli yağış verileri olan 29 istasyon ele alınmıştır. Çalışmanın sonuçları, bir yandan PE yönteminin kuraklık ölçütü olarak kullanılabileceğine ilişkin sonuçlar verirken; diğer yandan Kuzey Ege Bölgesi için kuraklık döngülerinin belirlenmesine katkıda bulunmuştur.
Kuraklık, en önemli doğal afetlerden biridir. Sunulan çalışmanın temel amacı, kuraklık ölçütü olarak Paylaştırılmış Entropinin (PE) kullanılabilirliğini araştırmaktır. Bu amaçla, Kuzey Ege ...bölgesindeki istasyonların yağış gözlem verilerinden hareketle, Standart Yağış İndeksi (SYİ), ve PE kuraklık indeksleri belirlenerek karşılaştırılmıştır. Sunulan çalışmada, Kuzey Ege Bölgesinde uzun süreli yağış verileri olan 29 istasyon ele alınmıştır. Çalışmanın sonuçları, bir yandan PE yönteminin kuraklık ölçütü olarak kullanılabileceğine ilişkin sonuçlar verirken; diğer yandan Kuzey Ege Bölgesi için kuraklık döngülerinin belirlenmesine katkıda bulunmuştur.
Kuraklık, en önemli doğal afetlerden biridir. Sunulan çalışmanın temel amacı, kuraklık ölçütü olarak Paylaştırılmış Entropinin (PE) kullanılabilirliğini araştırmaktır. Bu amaçla, Kuzey Ege ...bölgesindeki istasyonların yağış gözlem verilerinden hareketle, Standart Yağış İndeksi (SYİ), ve PE kuraklık indeksleri belirlenerek karşılaştırılmıştır. Sunulan çalışmada, Kuzey Ege Bölgesinde uzun süreli yağış verileri olan 29 istasyon ele alınmıştır. Çalışmanın sonuçları, bir yandan PE yönteminin kuraklık ölçütü olarak kullanılabileceğine ilişkin sonuçlar verirken; diğer yandan Kuzey Ege Bölgesi için kuraklık döngülerinin belirlenmesine katkıda bulunmuştur.
Celal Yardımcı 1911 yılında Ağrı Doğubayazıt’ta doğmuştur. Yardımcı TBMM’nin IX, X ve XI. dönemlerinde Ağrı Milletvekili olarak görev yapmıştır. Milletvekilliği sırasında Adalet, Devlet ve Millî ...Eğitim Bakanlığı görevlerinde bulunmuştur. Demokrat Parti’nin eğitim politikalarını hayata geçiren önemli isimlerden biri olan Celal Yardımcı devlet okullarında yabancı dilde eğitimin yaygınlaşması için önemli çalışmalar yapmıştır. Celal Yardımcı ABD-Türkiye arasında 1950’lerde sonra artan ilişkilerin eğitim alanındaki en önemli mimarlarından biridir. Onun Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Türkiye ile ABD arasında eğitim alanından yakın ilişkiler kurulmuştur. Bu yüzden Celal Yardımcı dönemindeki eğitim faaliyetlerine bakmak eğitim alanındaki TürkABD ilişkilerinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Atatürk, Ege, Karadeniz Teknik ve Ortadoğu Teknik üniversitelerinin kurulmasında ve gelişmesinde önemli rolü olan Celal Yardımcı’nın Türk eğitim sistemine en büyük etkisi ortaöğretim alanında olmuştur. Yardımcı, Türkiye’de yabancı dilde eğitim yapan maarif kolejlerini kurduğunda bu okulların ihtiyacını gidermek için yurtdışından sözleşmeli yabancı öğretmen getirtmiştir. Türkçe-İngilizce eğitim yapan maarif kolejleri günümüz ortaöğretiminin en önemli parçası olan anadolu liselerinin nüvesini oluşturmuştur. Celal Yardımcı ilköğretim ve ortaöğretim alanında okul sayısını önemli ölçüde artırmıştır. İlköğretim Kanunu Meclis’ten çıkarmak için çok çalışmasına rağmen bunda başarılı olamamıştır. Bu yüzden muhalefet milletvekilleri tarafından sıklıkla eleştirilmiştir. Halk eğitimine ve öğretmen yetiştirmeye önem veren Celal Yardımcı üniversite muhtariyeti konusunda muhalefetle karşı karşıya gelmiştir. 27 Mayıs darbesinden sonra tutuklanan Celal Yardımcı Yassıada’da yargılanmış ve müebbet hapse mahkûm edilmiştir. Cezası daha sonra affedilmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin XVI. döneminde İstanbul Milletvekili olmuştur. Yardımcı 10 Ocak 1986’da İstanbul’da ölmüştür.
Kuraklık, en önemli doğal afetlerden biridir. Sunulan çalışmanın temel amacı, kuraklık ölçütü olarak Paylaştırılmış Entropinin (PE) kullanılabilirliğini araştırmaktır. Bu amaçla, Kuzey Ege ...bölgesindeki istasyonların yağış gözlem verilerinden hareketle, Standart Yağış İndeksi (SYİ), ve PE kuraklık indeksleri belirlenerek karşılaştırılmıştır. Sunulan çalışmada, Kuzey Ege Bölgesinde uzun süreli yağış verileri olan 29 istasyon ele alınmıştır. Çalışmanın sonuçları, bir yandan PE yönteminin kuraklık ölçütü olarak kullanılabileceğine ilişkin sonuçlar verirken; diğer yandan Kuzey Ege Bölgesi için kuraklık döngülerinin belirlenmesine katkıda bulunmuştur.
Nezahat Nurettin Ege, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu ve 1. Dünya Savaşı’ndan sonra daha da derinleşen kriz durumundan kaygı duyan gençlerden biri olarak, 1918 yılında Prens Sabahattin’in ...fikirleriyle ve kısa bir süre sonra da kendisiyle tanışmıştır. Prens ile İstanbul’da bulunduğu 1924 yılına kadar yüz yüze, ardından öldüğü 1948 yılına kadar mektuplaşarak sürekli bir irtibat halinde olmuştur. ‘Öğretmen-öğrenci’ ilişkisi olarak değerlendirilebilecek bu irtibat, Prens’in ölümünün ardından Ege’nin sergilediği bir ‘Prens’i unutturmama’ çabasına dönüşmüştür. Ege, imzasının bulunduğu telif ya da tercüme yazılarında ya doğrudan Prens Sabahattin’in şahsiyetini ele almış ya da toplumsal olayları değerlendiriş biçimi yani yöntemi olarak görülebilecek Meslek-i İçtimaî’sini işlemiştir. Bu çerçevede makalemizde, bir Prens Sabahattin takipçisi olarak adlandırılabilecek Ege’nin farklı alanlara ve türlere yayılmış yazı faaliyetleri üzerinde durulacaktır. Böylece hem Prens Sabahattin’in Ege’nin düşünce ve fikir dünyasında nasıl bir iz bıraktığının anlaşılması hem de Ege’nin ‘öğretmeninden’ öğrendiklerini içinde bulunduğu koşullara ne şekilde adapte ettiğinin ortaya konması amaçlanmaktadır.