Geleneksel
olarak, sığal basınç algılayıcıları paralel plaka düzlemsel kondansatörlerin
bir plakasını ince diyafram olarak kullanmaktadır. Bu çalışmada yeni nesil, kulan-at özelliğine
sahip, üç ...boyutlu yazıcı ile üretilmiş ve yüzeyi alanı arttırılmış şeffaf
polimer bir sığal basınç algılayıcı yapısı sunulmuştur. Önerilen yapı düzlemsel
bir sığaç özelliklerine sahip olup, üst ve alt olmak üzere iki plakadan
oluşmaktadır. Plakaların iç yüzeylerinin topolojisi değiştirilerek
algılayıcının yüzey alanı arttırılmıştır. Önerilen bu cihaz, Polyjet Connex3
Objet260 üç boyutlu yazıcı kullanılarak VeroClear malzemesinden üretilmiştir. 3B
yazıcı ile oluşturulan ve şeffaf termoplastik malzeme ile üretilen algılayıcı
parçaları, kullanılan malzemenin yapısı itibarıyla iletken değillerdir. Söz
konusu cihaza tozutma prensibi kullanılarak önce 40 nm kalınlığında ince film
krom daha sonra ise 115 nm kalınlıktaki altın malzeme kaplanmış ve böylelikle
yapıya iletkenlik kazandırılmış; düzlemsel sığaç yapısının alt ve üst metal
yüzeyleri oluşturulmuştur. Üretilen algılayıcının boyutları 11x11x4,6 mm3’dür.
Nominal değeri 2,7 pF olan cihaza deneyler esnasında en yüksek 8,88 kPa kadar
çeşitli basınç değerleri uygulanmıştır. Cihazın azami 4,3 pF sığa değeri aldığı
ölçülmüştür. En yüksek hassasiyet değeri ise 0,14 pF / kPa olarak hesaplanan
algılayıcının, basınç ölçümlerinde başarı ile kullanılabileceği gösterilmiştir.
Biomimetik yaklaşım, tasarım araştırmaları alanında yeni olanaklar sunmakta olup süperhidrofobik yüzey tasarımı bu alanlardan bir tanesidir. Bir yüzeyin geometrik ve kimyasal özellikleri ...süperhidrofobisite için belirleyici olan asli faktörlerdir. Bu çerçevede biomimetik yaklaşım, doğadaki süperhidrofobik bir yüzeyin geometrik özelliklerinin tasarlanan süperhidrofobik bir yüzeye aktarılmasında kullanılabilir. Tasarlanan modelin, belirlenen geometrik özelliklere sahip olacak şekilde imal edilebilmesi için uygun bir imalat yönteminin seçilmesi önemlidir. Yüzeyin gerekli kimyasal özelliklere sahip olabilmesi içinse malzeme seçimi önemli olmaktadır. Bu çalışmada, biomimetik yaklaşım kullanılarak süperhidrofobik yüzey imal edilmesi konusu ele alınmıştır. Bu çerçevede, süperhidrofobisite kavramının yıllar içinde gelişen teorik altyapısı incelenmiş olup üç boyutlu yazıcı ile model imal edilmesi, karbon nanotüp esaslı nanokompozit malzeme geliştirilmesi ve geliştirilen nanokompozit malzeme kullanılarak elektrospinning ile yüzey kaplanması işlemlerinden oluşan bir yöntemler bütününün süperhidrofobik yüzey imal edilmesinde uygulanabilirliği değerlendirilmiştir.
Biomimetic approach provides new opportunities in the design research field, and superhydrophobic surface design is one of them. The geometrical and chemical properties of a surface are the main determinative factors for the superhydrophobicity. In this regard biomimetic approach, could be employed for transferring the geometrical properties of a superhydrophobic surface in the nature to a designed superhydrophobic surface. The selection of a suitable manufacturing method is important for manufacturing a designed model to have the specified geometrical properties. The selection of the material is important as for the surface to possess the required chemical properties. In this study, manufacturing a superhydrophobic surface by employing biomimetic approach is discussed. In this framework, the theoretical background of the superhydrophobicity concept that has emerged over the years is investigated; applicability of a set of methods for obtaining a superhydrophobic surface composed of the processes of manufacturing a model with a three-dimensional printer, developing a carbon nanotube-based nanocomposite material, and coating the surface by electrospinning using the developed nanocomposite material is evaluated.
The shear strengths of the joints produced by using Poly Lactic Acid (PLA), PLA+ Thermoplastic Polyurethane (TPU), and resin (Acrylic Photopolymer) with three different surface design of the dowels ...including, grooved, straight, and cross were investigated compared, wood and plastic dowels. The Results indicated that among L-type furniture joints, those manufactured from PLA and conventional wood dowels displayed the highest shear resistance, followed by L-type furniture joints with dowels made from PLA+TPU, resin, and plastic. Generally, differences in dowel patterns did not have a statistically significant impact on the shear resistance of L-type joints, except for the straight pattern dowels made of resin, which exhibited a statistically higher shear resistance than the grooved pattern dowels. Regarding the failure mode results, only PLA, PLA+TPU, and wooden dowels showed signs of elongation and crushing within the dowel holes. Conversely, in joints using dowels produced from resin and plastic, the dowels broke under shear stress, without displaying elongation, and did not leave any evidence of crushing in the dowel holes. Overall, the results of the study indicated that dowels made only PLA exhibited similar shear resistance compared to conventional wood dowels. Additionally, the study demonstrated that 3D-printed dowels were stronger than conventional plastic dowels.
Bu çalışmada evlilik akdinin sona ermesiyle birlikte kadının yaşadığı damgalanma sürecinin anlaşılması hedeflenmiştir. Boşanmış kadınlara yönelik toplumsal kabul/izolasyonun ortaya konulabilmesi, ...damgalanma ile ön yargılı bakış açısı ve tutumların hedefi olma sürecinin nasıl ve ne şiddetle görünür olduğunun anlaşılabilmesi hedefi doğrultusunda nitel desende tasarlanan çalışmada, 400.000’den fazla üyeyle Türkiye’deki en büyük katılımcı sözlük ve en büyük internet topluluklarından birisi olan Ekşi Sözlük’teki boşanmış kadınlara ilişkin söylemler içerik analizine tabi tutulmuştur. Kullanıcılarına içerik üretme, kişisel görüşlerini yazılı, işitsel veya görsel yollarla ifade etme ve bunları yayma imkânı sunan bu platform, aynı zamanda anonimlik de sağlayabilmekte ve bu sayede kullanıcılar toplumsal normlara uymayan/uymadığını düşündükleri paylaşımlarını dahi yargılanma, linç yeme kaygısı olmaksızın yapabilmektedirler. Bir yandan özgür ve katılımcı bir özellik sergileyen bu yaygın sosyal medya platformunda yazarlık, seçilmişlik sonucuna dayanmaktadır: dil, üslup, bilgi ve yaratıcılık bağlamında iyi işler yapmak, yazar olabilmenin baş şartlarındandır. Tüm bu özellikleri, Sözlük’ü -paylaşılan bilgi ve içerikler öznel olup nesnel bir doğruyu yansıtma amacı taşımıyor olmakla birlikte- bir referans kaynağına dönüştürmüştür. Sözlük’ün ancak yaş-bilgi-eğitim-etik-yetenek-dijital toplumun şartlarına uyum gibi kriterler bakımından rüştünü ispatlayan yazarlara görüşlerini rahatça paylaşmaları imkânı sunan doğasından hareketle bu çalışmada Sözlük’ün boşanmış kadınlara yönelik toplumsal düşünceyi anlama ve analiz etme açısından önemli bir kaynak olabileceği düşünülmüştür. Ekşi Sözlük’teki boşanmak, boşanmış kadın, dul kadın anahtar kelimeleriyle yapılan ilk tanımdan (sırasıyla 02.11.2001, 26.11.2008, 12.09.2011) 08.09.2023 tarihli son tanıma kadar boşanmış kadınlara yönelik paylaşımlar içerik analizi ile incelenmiştir. Çalışmada Türkiye toplumunda boşanan kadına yönelik ön yargıların devam ettiği ve boşanmış kadının evliliği yürütememiş olmakla, neslin devamlılığını sağlayan çocuğu, ailenin kutsallığını ve toplumun refahını düşünmeyecek kadar bencil olmakla suçlandıkları anlaşılmıştır. Paylaşımlar boşanmaların artan istatistiklerine rağmen, boşanmış kadınlara yönelik sapkın ve güvenilmeyecek kadar tehlikeli algısının devam ettiğini yansıtmaktadır.
Okul Yönetiminde Etkili Olan Baskı Grupları Önk, Şafii; Ekinci, Mehmet; Ekinci, Mehmet Diyadin ...
İbn Haldun çalışmaları dergisi (Online),
03/2023, Letnik:
8, Številka:
1
Journal Article
Recenzirano
Odprti dostop
Açık örgütler olan okullar tarihsel süreç içerisinde her zaman baskı gruplarının etkilemek istedikleri yerlerin başında gelmiştir. Gelecek nesillerin yetiştirildiği okullarda ülkenin geleceği de ...şekillendirilmektedir. Birtakım baskı grupları kendi menfaatleri ve ideolojileri için bu kurumlara müdahalelerde bulunmaya çalışmaktadır ve kimi zaman da bulunmaktadırlar. Bu baskı grupları arasında dernekler, vakıflar, diplomatlar, yerel yöneticiler, cemaatler, aileler, öğretmenler, ticari kuruluşlar, siyasetçiler vb. pek çok oluşum sayılabilir. Yapılan literatür araştırması sonucunda ailelerin, öğrencilerin devamsızlıklarının düşürülmesi, notlarının yükseltilmesi, okulunun değiştirilmesi gibi talepler yer alırken, ticari kurumların, kantin işletmesi, servis ihalesi, kırtasiye ihtiyaçları için yönlendirmeleri şeklinde talepler yer almaktadır. Vakıf, dernek ve cemaat gibi baskı gruplarının ise ideolojileri doğrultusunda taleplerde bulundukları görülmektedir. Sonuç olarak okul yönetimlerini etkilemeye çalışan baskı grupları söz konusudur ve bunun önlenmesi gerektiği ifade edilebilir. Bunu sağlamanın yollarının da yasal düzenlemeler, şeffaflık ve okul yönetiminin tarafsız kurumlarca denetlenmesinden geçtiği düşünülebilir.
Schools, which are open organizations, have always been at the forefront of the places that pressure groups want to influence in the historical process. The future of the country is also shaped in schools where future generations are raised. A number of pressure groups try to intervene in these institutions for their own interests and ideologies, and sometimes they do. These pressure groups include associations, foundations, diplomats, local administrators, congregations, families, teachers, commercial establishments, politicians, etc. many formations. As a result of the literature research, there are requests from families such as lowering the absenteeism of students, increasing their grades, changing their school, while there are requests from commercial institutions such as canteen management, service tender, and referrals for their needs. It is seen that pressure groups such as foundations, associations and congregations make demands in line with their ideologies. As a result, there are pressure groups trying to influence school administrations and it can be stated that this should be prevented. It can be thought that the ways to achieve this are through legal regulations, transparency and auditing of school administration by impartial institutions.
Bu araştırmanın amacı elektronik tekstil uygulamalarında kullanılan baskı yöntemlerinin incelenmesi ve bu baskı yöntemlerinde kullanılan farklı özelliklere sahip iletken mürekkeplerin işlem ...şartlarının, avantaj ve dezavantajlarının incelenmesidir. Araştırmada, iletken mürekkepler ile ilgili bir kavramsal çerçeve oluşturularak elektronik tekstiller alanında kullanımı ve önemi literatür açısından incelenmiştir. Çalışmada, gümüş içerikli iletken mürekkeplerin esnek malzemeler üzerine basılmasıyla, radyo frekansı tanımlama, elektromiyografi ve çeşitli sensör tasarımlarının yapıldığı görülmüştür. Serigrafi ve inkjet baskı teknikleri en çok kullanılan baskı teknikleri olarak değerlendirilmiştir.
Hızlı prototipleme ve üç boyutlu (3B) baskı adlarıyla da bilinen eklemeli imalat, geleneksel bilgisayar destekli üretimdeki talaş kaldırma prensibinin tersine, malzemelerin birleştirilerek katmanlar ...halinde oluşturulup üst üste eklenmesi prensibine dayanan, serbest formlu ve karmaşık geometrili objelerin üretilmesine imkan sağlayan pratik bir imalat metodudur. Günümüzde daha çok 3B baskı olarak anılan bu yöntem, çatısı altında birçok farklı teknoloji bulundurmaktadır. Ürünlerin farklı malzeme, mekanik ve geometrik özelliklerinden dolayı çeşitli eklemeli imalat teknolojileri geliştirilmiş ve ticarileştirilerek otomotiv, havacılık, biyomedikal, tıp, gıda, eğitim ve eğlence sektörlerinin kullanımına sunulmuştur. Bu yazıda eklemeli imalat teknolojileri ile ilgili kapsamlı bir derleme yapılmıştır. 3B baskı sürecindeki işlem adımları izah edilmiş, günümüzde kullanılan popüler 3B baskı teknolojilerinin çalışma prensipleri açıklanmış ve karşılaştırılmaları yapılmıştır. Güncel uygulama alanlarına da yer verilen bu yazıda 3B baskı teknolojilerine ait bazı püf noktaları ve gelecek yönelimlerinden de bahsedilmiştir.
Abstract
Objectives
Three-dimensional (3D) reconstruction and modelling techniques based on computer vision have shown significant progress in recent years. Patient-specific models, which are derived ...from the imaging data set and are anatomically consistent with each other, are important for the development of knowledge and skills. The purpose of this article is to share information about three-dimensional (3D) reconstruction and modelling techniques and its importance in medical education.
Methods
As 3D printing technology develops and costs are lower, adaptation to the original model will increase, thus making models suitable for the anatomical structure and texture. 3D printing has emerged as an innovative way to help surgeons implement more complex procedures.
Results
Recent studies have shown that 3D modelling is a powerful tool for pre-operative planning, proofing, and decision-making. 3D models have excellent potential for alternative interventions and surgical training on both normal and pathological anatomy. 3D printing is an attractive, powerful and versatile technology.
Conclusions
Patient-specific models can improve performance and improve learning faster, while improving the knowledge, management and confidence of trainees, whatever their area of expertise. Physical interaction with models has proven to be the key to gaining the necessary motor skills for surgical intervention.