Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının kentlerde yaşaması, nüfus artış hızının yükselmesi, beraberinde gelen hızlı kentleşme ve kentsel alanların büyümesi hem büyük kentsel yığınların ortaya çıkmasına ...hem de ekosistemler üzerindeki baskının artmasına neden olmaktadır. Doğanın, insan refahını desteklediği farklı yolları ifade eden bir terim olan “ekosistem hizmetleri” büyük ölçüde ekosistemlerin işleyişine bağlıdır. Ekosistem hizmetleri; insanlara ekosistem fonksiyonlarından sunulan faydalar veya insanların refahı için ekosistemlerin doğrudan ve dolaylı katkılarıdır. Ayrıca ekosistem hizmetleri doğanın gerçek değerini öğrenmek; yaşamımıza kattığı zenginliği, rakamlarla ölçülemeyen değerleri tanımamızı sağlamaktadır. Kentsel alanlarda yaşanan baskılar, ekosistemlerden ayrıştırılan kentsel toplum anlayışına neden olurken; doğal sermaye ve ekosistem hizmetlerine ilişkin talepler, kentsel alanlarda giderek artmaktadır. Kentsel alanlardaki ekosistem hizmetlerinin fonksiyon ve bileşenleri, hizmetlerin ekolojik açıdan değerlendirilmesinin bir özetidir. Kentsel ekosistem hizmetleri, ekolojik açıdan önem taşımakla birlikte; ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan da önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı; ekosistem hizmetlerine dayalı, yüksek ekolojik değere sahip kentlerin önemini ortaya koymaktır. Bu bağlamda “ekosistem hizmetleri” kavramı taranan literatürler ışığında detaylı olarak açıklanmış; ekosistem hizmetlerine dayalı kent planlamasını benimseyen üç örnek kent incelenmiştir. Ekosistemler ve insan refahı arasındaki bağlantılara odaklanan ekosistem hizmetleri ile başarılı uygulamalar gerçekleştirilmesi için hizmetlerin kentsel planlama kademelerine entegre edilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; planlama sürecinde en üst ölçekten kent ölçeğine kadar ekolojik yaklaşım temelli planlama ve tasarım ilkeleri oluşturulmalı; her kademede bu yaklaşımın ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel hizmetleri ortaya konulmalıdır. Kent planlamasında kentin, doğal ve kırsal alandan ayrılamayan bir ekosistem olduğu esasına dayanılarak, doğal ekosistemin kent içerisindeki sürekliliği sağlanmalıdır.
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının kentlerde yaşaması, nüfus artış hızının yükselmesi, beraberinde gelen hızlı kentleşme ve kentsel alanların büyümesi hem büyük kentsel yığınların ortaya çıkmasına ...hem de ekosistemler üzerindeki baskının artmasına neden olmaktadır. Doğanın, insan refahını desteklediği farklı yolları ifade eden bir terim olan “ekosistem hizmetleri” büyük ölçüde ekosistemlerin işleyişine bağlıdır. Ekosistem hizmetleri; insanlara ekosistem fonksiyonlarından sunulan faydalar veya insanların refahı için ekosistemlerin doğrudan ve dolaylı katkılarıdır. Ayrıca ekosistem hizmetleri doğanın gerçek değerini öğrenmek; yaşamımıza kattığı zenginliği, rakamlarla ölçülemeyen değerleri tanımamızı sağlamaktadır. Kentsel alanlarda yaşanan baskılar, ekosistemlerden ayrıştırılan kentsel toplum anlayışına neden olurken; doğal sermaye ve ekosistem hizmetlerine ilişkin talepler, kentsel alanlarda giderek artmaktadır. Kentsel alanlardaki ekosistem hizmetlerinin fonksiyon ve bileşenleri, hizmetlerin ekolojik açıdan değerlendirilmesinin bir özetidir. Kentsel ekosistem hizmetleri, ekolojik açıdan önem taşımakla birlikte; ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan da önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı; ekosistem hizmetlerine dayalı, yüksek ekolojik değere sahip kentlerin önemini ortaya koymaktır. Bu bağlamda “ekosistem hizmetleri” kavramı taranan literatürler ışığında detaylı olarak açıklanmış; ekosistem hizmetlerine dayalı kent planlamasını benimseyen üç örnek kent incelenmiştir. Ekosistemler ve insan refahı arasındaki bağlantılara odaklanan ekosistem hizmetleri ile başarılı uygulamalar gerçekleştirilmesi için hizmetlerin kentsel planlama kademelerine entegre edilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; planlama sürecinde en üst ölçekten kent ölçeğine kadar ekolojik yaklaşım temelli planlama ve tasarım ilkeleri oluşturulmalı; her kademede bu yaklaşımın ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel hizmetleri ortaya konulmalıdır. Kent planlamasında kentin, doğal ve kırsal alandan ayrılamayan bir ekosistem olduğu esasına dayanılarak, doğal ekosistemin kent içerisindeki sürekliliği sağlanmalıdır.
Dünya nüfusunun yaklaşık yarısının kentlerde yaşaması, nüfus artış hızının yükselmesi, beraberinde gelen hızlı kentleşme ve kentsel alanların büyümesi hem büyük kentsel yığınların ortaya çıkmasına ...hem de ekosistemler üzerindeki baskının artmasına neden olmaktadır. Doğanın, insan refahını desteklediği farklı yolları ifade eden bir terim olan “ekosistem hizmetleri” büyük ölçüde ekosistemlerin işleyişine bağlıdır. Ekosistem hizmetleri; insanlara ekosistem fonksiyonlarından sunulan faydalar veya insanların refahı için ekosistemlerin doğrudan ve dolaylı katkılarıdır. Ayrıca ekosistem hizmetleri doğanın gerçek değerini öğrenmek; yaşamımıza kattığı zenginliği, rakamlarla ölçülemeyen değerleri tanımamızı sağlamaktadır. Kentsel alanlarda yaşanan baskılar, ekosistemlerden ayrıştırılan kentsel toplum anlayışına neden olurken; doğal sermaye ve ekosistem hizmetlerine ilişkin talepler, kentsel alanlarda giderek artmaktadır. Kentsel alanlardaki ekosistem hizmetlerinin fonksiyon ve bileşenleri, hizmetlerin ekolojik açıdan değerlendirilmesinin bir özetidir. Kentsel ekosistem hizmetleri, ekolojik açıdan önem taşımakla birlikte; ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan da önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı; ekosistem hizmetlerine dayalı, yüksek ekolojik değere sahip kentlerin önemini ortaya koymaktır. Bu bağlamda “ekosistem hizmetleri” kavramı taranan literatürler ışığında detaylı olarak açıklanmış; ekosistem hizmetlerine dayalı kent planlamasını benimseyen üç örnek kent incelenmiştir. Ekosistemler ve insan refahı arasındaki bağlantılara odaklanan ekosistem hizmetleri ile başarılı uygulamalar gerçekleştirilmesi için hizmetlerin kentsel planlama kademelerine entegre edilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak; planlama sürecinde en üst ölçekten kent ölçeğine kadar ekolojik yaklaşım temelli planlama ve tasarım ilkeleri oluşturulmalı; her kademede bu yaklaşımın ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel hizmetleri ortaya konulmalıdır. Kent planlamasında kentin, doğal ve kırsal alandan ayrılamayan bir ekosistem olduğu esasına dayanılarak, doğal ekosistemin kent içerisindeki sürekliliği sağlanmalıdır.
Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler tüketim kültürünün yaygınlaşmasına, bireylerin belirli kalıplarda düşünme ve hareket etmesine neden olmuştur. Sürekli büyüyen ve gelişen yeni iletişim ...teknolojileri Metaverse ve bileşenlerini ortaya çıkarmış ve pratik hayatta bireylerin kullanımına sunulmuştur. Metaverse teknolojisini oluşturan ve birçok alanda kullanılmaya başlayan sanal gerçeklik, hiper gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler bireylerin gerçeklik algısını şekillendirerek yapay gerçeklik ve gerçeklik arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmıştır. Böylece gerçek ile simülasyon arasındaki farkın, belirginliğin ortadan kalkmasıyla ya da minimize olmasıyla Metaverse evreninin sunduğu sanal dünya ilgi görmeye başlamıştır. Üç boyutlu ve bir çok sanal evrenden oluşan Metaverse olgusu; bireylere oyun iş, ticaret, eğitim, sanat, eğlence, pazarlama gibi yeni deneyimler sunmakla birlikte iletişim paradigmasına da yeni bir boyut kazandırmıştır. Metaverse’te gerçekleştirilen aktivitelerin mevcut iletişim teknolojileri ve sosyal medya platformlarıyla da entegre olarak gelişme gösterdiği görülmekte ve gelecekte bireylerin yaşam pratiklerinde önemli değişimlere neden olacağı değerlendirilmektedir. Bu çalışmanın amacı; Metaverse ile hayatımıza giren yeni iletişim kurma biçimleri, bu evrenin bireyleri nasıl etkilediği, Metavere’ün dijital dünyadaki yeri değerlendirilecektir. Bu bağlamda Metaverse olgusu iletişim kuramları bağlamında felsefi açıdan tartışılacak olup ekosistemi oluşturan bileşenlere kavramsal, tarihsel ve teknik açıdan açıklamalar getirilecektir.
Ekosistem yaklaşımı, doğanın korunmasını ve sürdürülebilir kullanımını teşvik etmekte, doğal kaynakların ve kültürel çeşitliliğe sahip insanların ekosistemlerin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul ...etmektedir. Bu yüzden; ekosistemlerin işleyişi ve hizmetlerinin anlaşılması önemlidir. Ekosistem hizmetleri, insanların ekosistemlerden sağladığı katkı veya faydalardır. Bu hizmetleri değerlendirmek için yapılan çalışmalar 1970’lerden bu yana giderek artmaktadır. Doğanın korunması, doğal kaynak yönetimi ve mekânsal planlama sürecine ekolojik değerlerin dahil edilmesi konusunda ekosistem hizmetleri yaklaşımı ekolojik, sosyal ve ekonomik değerlendirmeler sağlamaktadır. Günümüzde, mekânsal planlarda, doğa koruma ve doğal kaynak yönetimi stratejilerinde yer verilen “çevre” ve “gelişme” kavramları arasında mutlak bir denge sağlanamadığı görülmektedir. Bu durum Türkiye’nin de taraf olduğu, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi’nde; peyzajların korunması, yönetimi ve planlaması hususlarında yerel ve bölgesel çalışmaların yürütülmesi şeklinde de vurgulanmaktadır 5. Ekosistem hizmetleri yaklaşımıyla mekânsal planlara ekolojik süreçleri dahil etmek mümkündür. Bu hizmetlerin belirlenmesi, haritalandırılması ve plan kararlarında yer verilmesi ile peyzajların korunması ve geliştirilmesi sağlanabilmektedir. Çalışmada, ekosistem hizmetlerinin ve sınıflarının kavramsal olarak anlaşılması ulusal / uluslararası literatür çerçevesinde ortaya konularak mekânsal planlama süreci, peyzaj planlama ve ekosistem hizmetlerinin ilişkisi, mekânsal planlar ve peyzaj planları ile ekosistem hizmetlerinin bütünleştirilmesi üzerinde durulmuştur. Ekosistem hizmetlerinin doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımında bir planlama aracı olması gerekliliği vurgulanmaktadır. Sonuç olarak Türkiye’ de mekânsal planlama sürecinde ekosistem hizmetlerinin kullanımına ilişkin bazı öneriler getirilmiştir.